kızartma - Turkish English Dictionary

kızartma

Meanings of "kızartma" in English Turkish Dictionary : 14 result(s)

Turkish English
General
kızartma fried food n.
Fried food does not agree with me.
Kızartılmış yiyecek bana yaramıyor.

More Sentences
Gastronomy
kızartma roasted n.
In Kenya, roasted termites are eaten with Ugali.
Kenya'da, kızartılmış termitler Ugali ile birlikte yenir.

More Sentences
General
kızartma toasting n.
kızartma broiled food n.
kızartma frying n.
kızartma fry n.
kızartma roasting n.
kızartma reddening n.
kızartma rost [obsolete] n.
kızartma roti n.
kızartma fried adj.
kızartma roast adj.
Technical
kızartma roasting n.
Food Engineering
kızartma frying n.

Meanings of "kızartma" with other terms in English Turkish Dictionary : 57 result(s)

Turkish English
General
kızartma tavası frying pan n.
I am wise enough to think that if one is born a fish, it is more dignified to die under the water than in the frying pan.
İnsan balık olarak doğmuşsa, suyun altında ölmenin kızartma tavasında ölmekten daha onurlu olduğunu düşünecek kadar akıllıyım.

More Sentences
ekmek kızartma makinesi toaster n.
The bread is stuck in the toaster.
Ekmek kızartma makinesinde sıkışmış.

More Sentences
Gastronomy
ekmek kızartma makinesi toaster n.
The bread is stuck in the toaster.
Ekmek kızartma makinesinde sıkışmış.

More Sentences
kızartma tavası frying pan n.
I am wise enough to think that if one is born a fish, it is more dignified to die under the water than in the frying pan.
İnsan balık olarak doğmuşsa, suyun altında ölmenin kızartma tavasında ölmekten daha onurlu olduğunu düşünecek kadar akıllıyım.

More Sentences
kuzu kızartma roast lamb n.
Roast lamb is eaten for Easter.
Paskalya'da kuzu kızartması yenir.

More Sentences
kızartma tavası frying pan n.
I am wise enough to think that if one is born a fish, it is more dignified to die under the water than in the frying pan.
İnsan balık olarak doğmuşsa, suyun altında ölmenin kızartma tavasında ölmekten daha onurlu olduğunu düşünecek kadar akıllıyım.

More Sentences
General
kızartma tavası skillet n.
ekmek kızartma makinesi kolu bread carriage handle n.
dört dilimli ekmek kızartma makinesi four-slice toaster n.
ikili ekmek kızartma makinesi two-slice toaster n.
dörtlü ekmek kızartma makinesi four-slice toaster n.
iki dilimli ekmek kızartma makinesi two-slice toaster n.
derin kızartma tavası deep fryer n.
derin kızartma tavası deep frying pan n.
tavada kızartma pan frying n.
genelde kızartma menüsü sunan küçük ve ucuz restoran greasy spoon n.
kızartma yemek eat fried foods v.
Idioms
kızartma sosu fry sauce n.
genelde kızartma menüsü sunan küçük ve ucuz restoran a greasy spoon n.
Technical
elektrikli kızartma tavası electrical frying pan n.
elektrikli kızartma tavası electric frying pan n.
pişirme veya kızartma için kullanılan ocak bölmesi oven n.
Food Engineering
fırında kızartma roasting n.
yağsız kızartma dry frying n.
Gastronomy
artan kızartma yağı leftover fry oil n.
domuz kızartma roast pork n.
elektrikli kızartma tavası electrical frying pan n.
fırında kızartma tavası roasting pan n.
fırında kızartma ovenizing n.
fırında kızartma oven frying n.
geyik kızartma roast venison n.
hindi kızartma roast turkey n.
kalamar kızartma fried squid n.
kabak dolma, kızartma squash zucchini n.
kızartma yağı frying oil n.
kızartma sebze fried vegetable n.
kızartma yağı oil for frying n.
kızartma tavası roaster n.
koyun kızartma roast mutton n.
kuzu kızartma roasted lamb n.
piliç kızartma roasted chicken n.
piliç kızartma patlıcanlı roasted chicken with eggplant n.
patates kızartma fried potatoes n.
piliç kızartma roast chicken n.
tavuk kızartma fried chicken n.
tavşan kızartma roast rabbit n.
(japon mutfağında) ızgara veya kızartma yemek, özellikle et yakimono n.
patates kızartma sepeti chip basket n.
beyaz veya kırmızı eti üstüne çizik atarak kızartma carbonado n.
kızartma tavası frypan n.
kızartma tavası skillet n.
kızartma veya buğulamaya uygun güvercin eti dove n.
kızartma tavası padella n.
paella pişirilen geniş ve düz kızartma tavası paella n.
kızartma tavasında pişmeye uygun balık panfish n.
kızartma tavasında pişirmek pan-fry v.
Slang
kızartma tavası banjo n.