English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | lean on (someone) v. | (birine) baskı yapmak |
Phrasals | lean on (someone) v. | (birine) istediğini yaptırmaya çalışmak |
English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | lean on (someone or something) v. | (birine/bir şeye) dayamak | ||
Tom is a guy you can lean on. Tom sırtını dayayabileceğin bir adam. More Sentences |
||||
Phrasals | lean on (someone or something) v. | (birine/bir şeye) sırtını yaslamak | ||
Tom is a guy you can lean on. Tom sırtını yaslayabileceğin bir adam. More Sentences |
||||
Phrasals | lean back on (someone or something) v. | sırtını (birine/bir şeye) yaslamak | ||
Phrasals | lean back on (someone or something) v. | (birine/bir şeye) yaslanmak | ||
Phrasals | lean back on (someone or something) v. | (birine/bir şeye) yaslamak/dayandırmak | ||
Phrasals | lean on (someone or something) v. | (birine/bir şeye) yaslanmak | ||
Phrasals | lean on (someone or something) v. | (birine/bir şeye) dayanmak | ||
Phrasals | lean on (someone or something) v. | ağırlığını (birine/bir şeye) vermek | ||
Phrasals | lean on (someone or something) v. | (birine/bir şeye) yaslamak | ||
Phrasals | lean on (someone or something) v. | (birine/bir şeye) güvenmek | ||
Idioms | ||||
Idioms | lean back on someone v. | birine yaslanmak |