English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | legal certainty n. | yasal kesinlik | ||
It offers no legal certainty because no authority with jurisdiction, such as the courts, will accept it. Hiçbir yasal kesinlik sunmuyor çünkü mahkemeler gibi yargı yetkisine sahip hiçbir makam bunu kabul etmeyecektir. More Sentences |
||||
Law | ||||
Law | legal certainty n. | hukuki belirlilik | ||
Parliament's amendments are crucial in order to guarantee EU citizens legal certainty. Parlamento'nun yaptığı değişiklikler, AB vatandaşlarına hukuki belirlilik sağlanması bakımından büyük önem taşımaktadır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | legal certainty n. | yasal katiyet | ||
Law | ||||
Law | legal certainty n. | hukuki güvenlik | ||
Law | legal certainty n. | hukuki güvenlik | ||
Law | legal certainty n. | yasal belirlilik |