lock - Turkish English Dictionary
History

lock

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "lock" in Turkish English Dictionary : 99 result(s)

English Turkish
Common Usage
lock n. kilit
lock v. kilitlemek
General
lock n. silah çakmağı
lock n. kanal havuzu
lock n. kilitli şey
lock n. lok
lock n. kapalı büğet
lock n. gemileri farklı iki su düzeyinin birinden öbürüne aşırmak için yapılmış ara havuz
lock n. lüle
lock n. geçiş havuzu
lock n. kilitlenme
lock n. bukle
lock n. saç lülesi
lock n. yükseltme havuzu
lock n. kilitleme
lock n. boyunduruk
lock n. kilit
lock n. lok (panama kanalı gibi)
lock n. kapak
lock n. havuz kapağı
lock n. aşıklı mil aşığı
lock n. bir soyadı
lock v. bloke etmek
lock v. kanal havuzuna sokmak
lock v. durdurmak
lock v. kapatmak
lock v. kenetlenmek
lock v. birbirine geçmek
lock v. kapanmak
lock v. kilit vurmak
lock v. birbirine geçirmek
lock v. bağlamak (para)
lock v. gemiyi kapalı bir kanal içinden geçirmek
lock v. örülmek
lock v. kitlemek
lock v. kapamak
lock v. hapsetmek
lock v. takılmak
lock v. bağlamak
lock v. kilitlenmek
lock v. kilitlemek
lock v. sıkıca ve kuvvetlice kapamak
lock v. sarılmak
lock v. (bilgi vb.) erişimi engellemek
lock adj. kilitlenebilir
Trade/Economic
lock v. para bağlamak
lock v. kredi için (faiz oranını) ayarlamak
lock v. kredi için (faiz oranını) teminat altına almak
lock v. kolayca nakde çevrilemeyecek şekilde yatırım yapmak
Technical
lock n. kilit ikaz lambası
lock n. hava hücresi
lock n. hava cebi
lock n. hava kilidi
lock n. metal levhanın üst üste bindirilmiş kenarlarının katlanmasıyla yapılan ek yeri
lock n. sahada çitin köşe panelleriyle oluşturulan üçgen alan
lock n. bağdadi tekniğinde çıtaların üzerine vurulan sıva
Computer
lock v. (manyetik bant veya diskin) içeriğine erişimi engelleyecek şekilde çalışmasını durdurmak
lock v. (dosyanın) değiştirilmesini önlemek
lock v. (dosyanın) silinmesini önlemek
lock expr. kilitle
Textile
lock n. (yün, pamuk) küçük tutam
lock n. (yün, pamuk) küçük öbek
lock n. tek bir pamuk kozası hücresinde bulunan pamuk tiftiği
lock n. pamuk kozası topu
lock n. pamuk kozası hücresi
Automotive
lock n. direksiyon tur sayısı
lock n. kilit
lock v. kenetlenmek
Railway
lock n. çitin iki panelinin birbirine takıldığı birleşme yeri
Marine
lock n. su akışını kontrol etmek üzere kapıları olan bir kanal veya nehirin ayrılmış kısmı
lock n. ıskarmoz
lock n. kürek yatağı
lock n. kürek lumbarı
lock v. kanal içinde gemileri bir noktadan diğerine yükseltmek
Medical
lock n. meç
lock n. perçem
Marine Biology
lock n. balık asansörü
Agriculture
lock n. saman balyası
lock n. saman yığını
Hunting
lock n. ateşleme tertibatı
lock n. ateşli bir silahta dolgu veya şarjı patlatmak için kullanılan mekanizma
lock n. çakmak
lock n. yivsiz silahlarda ateşleme mekanizması
Sport
lock n. güreşte rakibin vücudunun bir kısmına kilitlenilen tutuş
lock n. (ragbi) hücum hattının ikinci sırasını oluşturup ön hattaki forvetlere destek olan iki oyuncu
Archaic
lock n. faaliyet
lock n. ilerleme
lock n. uygulama
lock n. ritüel
lock n. çalıntı malları alan kimse
lock n. çalıntı malların konulduğu yer
lock n. albeni
lock n. çekicilik
lock n. cazibe
lock n. ayartma
lock n. baştan çıkarma
Engineering
lock n. hidrolik sistemde borudaki sıvı akışını durduran veya yavaşlatan kabarcık
Wrestling
lock n. kavrama
lock n. yakalama

Meanings of "lock" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

English Turkish
General
lock nut n. kilitleme somunu
sash lock n. pencere kilidi
lock piece of a yoke n. zelve
door lock n. kapı kilidi
lock bolt n. kilit dili
mortise lock n. gömme kilit
lock out n. dışarda bırak
safety lock n. emniyet tertibatı (silahta)
canal lock n. kanal havuzu
lock washer n. tırtırlı pul
bike lock n. bisiklet kiliti
safety lock n. emniyet kilidi
lock chamber n. oda kilidi
yale lock n. yale kilidi
side lock of of hair n. zülüf
lock nut n. kontra somun
hair lock n. kahkül
caps lock n. büyük harf tuşu
lock frame n. kilit şasisi
lock on n. hedefe kilitlenme
lock bolt n. kilit sürgüsü
knob lock n. topuzlu kilit
wheel lock n. emniyet kilidi
window lock n. pencere kilidi
notebook lock n. laptop kiliti
lock up n. karşılıklı ketlenme
bicycle lock n. bisiklet kilidi
key lock n. tuş kilidi
cabinet lock n. dolap kilidi
caps lock n. büyük harf kilidi
rim lock n. çekmece kilidi
rim lock n. üstten kilit
cupboard lock n. dolap kilidi
lock-out n. lokavt
lock-up n. bloke etme
street-door lock n. sokak kapısı kilidi
left-hand lock n. sol kapı kilidi
left-hand lock n. sol kilit
lock out n. eşzamanlama yitimi
privacy lock n. erişim kilidi
double-lock n. çifte kilit
bike lock n. bisiklet kilidi
pop and lock n. ani duruş ve kısa hareketlerden oluşan bir break dans tarzı
zip lock bag n. kilitli poşet
lock cylinder n. kilit göbeği
lock rosette n. kilit rozeti
the key slipping into a lock n. kilide giren anahtar
the key entering a lock n. kilide giren anahtar
check lock n. emniyet kilidi
transportation lock n. nakliye kilidi
lock-out tool n. kilit açma aleti
lock pick n. maymuncuk
lock pick n. her kilidi açabilen özel anahtar
lock of hair n. bir bukle saç
lock (of hair) n. saç tutamı
lock tender n. görevi baraj kapağının kontrolünü yapıp bakımını yürütmek olan kimse
lock operator n. görevi baraj kapağının kontrolünü yapıp bakımını yürütmek olan kimse
lock operator n. nehir kapağı görevlisi
lock keeper n. görevi baraj kapağının kontrolünü yapıp bakımını yürütmek olan kimse
lock tender n. nehir kapağı görevlisi
lock keeper n. nehir kapağı görevlisi
rose lock n. gül kilidi
pattern lock n. desen kilidi
u-lock n. bisiklet kilidi
child lock n. çocuk kilidi
silent lock n. sessiz kilit
yale lock® n. yale kilit
yale lock® n. kilit markası
lock of hair n. bir tutam saç
jail lock n. bir tür asma kilit
letter lock n. harf şifreli kilit
hair-lock n. bir tutam saç
lock [obsolete] n. topallama
lock [obsolete] n. aksama
lock [obsolete] n. engel
lock [obsolete] n. oyun
lock [obsolete] n. hile
lock [obsolete] n. tuzak
lock [obsolete] n. açmaz
lock [obsolete] n. ikilem
lock [obsolete] n. çıkmaz
lock [obsolete] n. güç durum
lock-in n. barda kanunen yasak zamanda yapılan alkol satışı
lock-in n. değiştirilemez hale gelme
lock-in n. etkilenemez hale gelme
lock-in n. eğilmez hale gelme
lock-in n. kalıplaşma
lock-gate n. kilitlenebilir kapı
lock gate n. kilitlenebilir kapı
lock-up [uk] n. yaşam alanı bulunmayan dükkan
lock-up [uk] n. yaşam alanı bulunmayan depo
lock-up [uk] n. sahibi tarafından kilitlenebilen (dolap, garaj) kiralık depolama alanı
chubb lock® n. bir kilit markası
lock-on n. otomatik izlemeyi başlatma
scalp lock n. bazı kızılderili erkeklerin kafalarını kazıtırken uzun bıraktıkları saç tutamı
seal lock n. açılması için üzerindeki mührün kırılması gereken kilit
lock someone up v. birini hapse tıkmak
lock someone in v. birinin üzerine kapıyı kilitlemek
lock someone out of v. kapıyı kilitleyerek birinin bir yere girmesini engellemek
lock up v. bloke etmek
lock someone out v. kapıyı kilitleyerek birini dışarıda bırakmak
lock up v. kilitlemek
lock up v. hapsetmek
lock in v. hapsetmek
lock something away v. bir şeyi kilit altında tutmak
lock up v. kilit altında saklamak
lock something up v. bir şeyi kilit altında tutmak
lock someone up v. birini tımarhaneye kapatmak
lock up v. kilit altında tutmak
lock in v. kapamak
lock someone in v. kapıyı kilitleyerek birini bir yere hapsetmek
lock somebody up v. içeri tıkmak
lock on v. takılmak
lock on v. hedefe kilitlenmek
lock oneself out v. anahtarını unutup kapıda kalmak
lock up v. hapse atmak
lock up v. bağlamak (para)
lock out v. anahtarını unutup kapıda kalmak
lock oneself out v. kapıda kalmak
lock out v. kapıda kalmak
lock the door v. kapıyı kilitlemek
lock up v. kapatmak
lock up v. (para) yatırmak
lock up v. bağlamak
lock the door v. kapı kilitlemek
lock horns with v. ağız dalaşı yapmak
lock horns with v. ağız dalaşına girmek
lock in v. kapatmak
lock away v. kilitleyip saklamak
lock out v. dışarıda bırakmak
lock out v. (işçileri) işyerine sokmamak
lock out v. lokavt yapmak
lock someone down v. hapse atmak
lock someone down v. kodese atmak
lock someone down v. (bir suçluyu vb) içeri tıkmak
lock in jail v. kodese kapatmak
lock in jail v. hapse atmak
lock oneself in the house v. eve kapanmak
lock oneself in one's room v. odasına kapanmak
lock oneself in one's room v. odasına çekilmek
lock inside v. birşeyin içine kilitlemek
lock into v. bir şeyin içine kilitlemek
lock in v. birşeyin içine kilitlemek
lock in talks with v. görüşmelerde tıkanmak
change the lock v. kilidi değiştirmek
lock someone up in the attic v. birini çatı katına kilitlemek
take the lock off v. kilidi sökmeK
double-lock v. özenle bağlamak
double-lock v. özenle sabitlemek
fast lock adj. hızlı kitlemeli
having a lock adj. kilitli
under lock and key adv. kilit altında
lock, stock, and barrel adv. büsbütün
lock, stock, and barrel adv. tamamıyla
lock, stock, and barrel adv. tümden
the door won't lock expr. kapı kitlenmiyor
the lock is broken expr. kilit açılmıyor
the wheels lock expr. tekerlekler kilitleniyor
the wheels lock expr. tekerlekler kilitlenir
Phrasals
lock into v. aklına uymak
lock into v. kapılmak
lock onto someone v. kilitlenmek/sabitlenmek
lock in on someone v. kilitlenmek/sabitlenmek
lock off v. su yolunu kapatmak
lock in v. kontratla bağlamak
lock in v. kontratla taahhüt ettirmek/almak
lock in v. belli şeyleri kontrat süresince güvence altına almak
lock in v. kontratla güvence altına almak
lock in v. kavgaya tutuşmak
lock in v. tartışmaya/mücadeleye girmek
lock in v. -e kilitlenmek
lock in v. '-e odaklanmak
lock something in v. bir şeyi sürekli hale getirmek
lock something in v. bir şeyi kalıcı/devamlı hale getirmek
lock in v. kuşatmak
lock in v. etrafını çevirmek
lock in v. çevresini sarmak
lock in v. içine almak
lock in v. -e sabitlemek
lock in v. içine hapsetmek
lock in v. '-e sıkıştırmak
lock in v. köşeye sıkıştırmak
lock into v. -e sabitlemek
lock into v. içine hapsetmek
lock into v. '-e sıkıştırmak
lock into v. köşeye sıkıştırmak
lock in v. içeri kilitlemek
lock in v. kapıyı üzerine kilitlemek
lock in v. bir yere kilitlemek
lock in v. içeride/bir yerde kilitli bırakmak
lock in v. kontrat süresi boyunca bir şeyi garanti etmek
lock in v. kontratla garanti altına almak
lock in v. kontratla bir şarta bağlamak
lock in v. parayı bir şeye/yatırıma kilitlenmek
lock in v. kolayca nakde çevrilemeyecek bir yatırım yapmak
lock in v. mücadeleye kilitlenmek
lock in v. çarpışmaya kilitlenmek
lock in v. tartışmaya tutuşmak
lock in v. mücadeleye tutuşmak
lock in v. hedefe kilitlenmek
lock in v. bir şeye kilitlenmek/odaklanmak
lock in on v. hedefe kilitlenmek
lock in on v. bir şeye kilitlenmek/odaklanmak
lock on (to) (someone or something) v. (birini/bir şeyi) hedef almak
lock on (to) (someone or something) v. (birine/bir şeye) kilitlenmek
lock on (to) (someone or something) v. gözünü (birine/bir şeye) dikmek
lock on (to) (someone or something) v. bakışlarını (birine/bir şeye) sabitlemek
lock on (to) (someone or something) v. (birini/bir şeyi) göz hapsine almak
lock on (to) (someone or something) v. (birine/bir şeye) yapışmak
lock on (to) (someone or something) v. (birine/bir şeye) kenetlenmek
lock on (to) (someone or something) v. (birini/bir şeyi) sıkıca tutmak
lock on (to) (someone or something) v. (birine/bir şeye) sıkıca sarılmak
lock something onto someone or something v. bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine kilitlemek/bağlamak
lock something onto someone or something v. birini/bir şeyi bir şeyle kilit altına almak
lock something on v. bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine kilitlemek/bağlamak
lock something on v. birini/bir şeyi bir şeyle kilit altına almak
lock up v. (bir şeye) uzun vadeli yatırım yapmak
lock away v. bir şeyi çıkarılamayacağı bir yere koymak
lock away v. birini kaçamayacağı bir yere kapatmak
lock in on (someone or something) v. (birine/bir şeye) kilitlenmek
lock in on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) hedef almak
lock in on (someone or something) v. (birine/bir şeye) kilitlemek
lock in on (someone or something) v. hedefe odaklamak
lock in on (someone or something) v. (birine/bir şeye) odaklanmak
lock in on (someone or something) v. (birine/bir şeye) gözünü dikmek
lock onto v. -e kilitlenmek/sabitlenmek
lock onto (someone or something) v. (birine/bir şeye) kilitlenmek
lock onto (someone or something) v. (birini/bir şeyi) hedef almak
lock onto (someone or something) v. (birine/bir şeye) kilitlemek
lock onto (someone or something) v. hedefe odaklamak
lock onto (someone or something) v. (birine/bir şeye) odaklanmak
lock onto (someone or something) v. (birine/bir şeye) gözünü dikmek
lock out of v. kapıyı kilitleyip dışarıda bırakmak
Proverb
lock the stable door after the horse is stolen iş işten geçtikten sonra önlem almak
Colloquial
lock [us/canada] n. başaracağı kesin olan kimse
lock [us/canada] n. kazanacağı kesin olan şey
lock horns v. dalaşmak
lock something down v. kararın üzerinden son kez geçmek
lock horns v. kavga etmek
lock and load v. şarjör doldurmak
lock horns v. tartışmak
in a lip lock expr. öpüşme
turn your caps lock off expr. küçük harflerle yaz/konuş
turn your caps lock off! (tyclo) exclam. büyük harf kilidini kapat!
turn your caps lock off! (tyclo) exclam. büyük harf kilidini kapatarak konuş!
turn your caps lock off! (tyclo) exclam. büyük harfler kullanmadan yaz!
turn your caps lock off! (tyclo) exclam. bağırma!
Idioms
lock stock and barrel n. büsbütün
have a lock on something v. bir şeyi tamamen kontrol altına almak
have a lock on something v. bir şeyi tamamen anlamak
lock horns (with someone) v. birisiyle tartışmaya girmek
lock horns with (someone) v. birisiyle bir tartışmaya girmek
lock horns v. inatlaşmak
lock horns v. tartışmak
lock the stable door after the horse has bolted v. iş işten geçtikten sonra önlem almak
lock (someone) up and throw away the key v. (birini) ömür boyu hapis cezasına çarptırmak
lock (someone) up and throw away the key v. (birini) ömür boyu içeri kapatmak
lock (someone) up and throw away the key v. (birini) süresiz olarak hapse atmak/hapsetmek
lock (someone) up and throw away the key v. (birini) ebediyen içeri kapatmak
have a lock on v. -i tamamen kontrol altına almak
have a lock on v. '-e hakim olmak
have a lock on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) tamamen kontrol altına almak
have a lock on (someone or something) v. (birine/bir şeye) hakim olmak
have a lock on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) tamamen anlamak
lock the barn door after the horse has bolted v. iş işten geçtikten sonra önlem almak
lock stock and barrel expr. baştan başa
lock, stock and barrel expr. baştan başa
under lock and key expr. hapse atılmış
under lock and key expr. hapsedilmiş
under lock and key expr. kilit altında
under lock and key expr. kilitlenmiş
under lock and key expr. kapatılmış
lock, stock and barrel expr. tamamen
lock, stock and barrel expr. topu birden
lock stock and barrel expr. tamamen
lock stock and barrel expr. topu birden
lock stock and barrel expr. tümü
Speaking
lock the door behind me expr. kapıyı arkamdan kilitle
Trade/Economic
drop lock n. düşüş kilidi
lock-up period n. elde tutma süresi
lock-up obligation n. elde tutma zorunluluğu
lock box system n. en yakın postaneye ödeme sistemi
strike and lock-out n. grev ve lokavt
lock-out n. lokavt
proprietary lock-in n. satıcıya bağımlılık
vendor lock-in n. satıcıya bağımlılık
customer lock-in n. satıcıya bağımlılık
lock-up n. uzun vadeli yatırım olarak tutulan hisse senedi
lock-up n. yönetmelik uyarınca bir brokerin satmadan önce belirli süre elinde tutması gereken hisse senedi
lock-up n. sermayenin uzun vadeli bağlı olduğu yatırım veya kredi aracı
lock-up n. değerleneceği düşünülerek satın alınan pul
lock-up n. değerleneceği düşünülerek alınan pul koleksiyonu eşyası
lock-up n. pay devir kısıtı
lock-up option n. şirketi kurtarmak için satın alacak kişiye sunulan bir tür hisse senedi opsiyonu
lock out v. lokavt yapmak
Law
lock-up n. tevkifhane
lock-up n. tutukevi
by lock n. 15 temmuz darbe girişimi ile gündeme gelen, gizli/şifreli mesajlaşma yolu/sistemi/uygulaması
Politics
lock step n. davranışların başkası tarafından harfiyen kopyalanması
Industry
lock-in n. sektör çalışanlarının belirli bir standardı uygulamayı kabul edip üretimlerini buna göre şekillendirerek farklı standarda geçmeyi çok maliyetli hale getirmesi
Technical
tubular lock n. daire biçimli kilit
main gear ground lock assembly n. ana iniş takımı açıkta kilitleme mekanizması
rear wheel anti-lock n. arka abs
lock-bar bracket n. aşıklı mil yatağı
lock release roller n. açma makarası
furniture lock n. ahşap mobilya kilidi
lower lock-bolt n. alt kızak pernosu
lower distance lock n. alt ray açıklık kilidi
key lock n. anahtarlı kilit
keyless lock n. anahtarsız kilit
rear seat lock n. arka oturak kilidi
ignition lock n. ateşleme kilidi
lock support n. ayar suportu
steering frame lock pin n. belden kırma kilit pimi
lock pages in memory n. bellekteki kilitli sayfalar
frame lock pin n. belden kırma emniyet pimi
ball lock n. bilyeli çarpma mandal
vapour lock n. buhar kısılması
vapor lock n. buhar tıkacı
ball-lock punch retainer n. bilya kilitlemeli zımba tutucusu
split lock washer n. bölünmüş kilit rondelası
ball-lock punch n. bilya kilitlemeli zımba
bicycle lock n. bisiklet kilidi
double-bolt lock n. çift dilli kilit
starter lock n. çalıştırma kilidi
window lock n. cam kilidi
double-lock seam n. çift kıvrımlı ek
double lock n. çift savak
glass door lock n. camlı kapı kilidi
multiple-bolt lock n. çok dilli kilit
lever lock n. çift taraflı kilit
pittsburg lock n. çaka
cottrell-lomer lock n. cottrell-lomer kilidi
double turn lock n. çift dönüşlü kilit
lock-catch return rod guide n. damak geri çekme kızağı
lock-bolt operating pin n. damak sürükleyici pimi
differential lock n. diferansiyel kilidi
lock-bolt pin n. damak pimi
lock-bolt n. damak
lock-catch return spring n. damak geri çekme yayı
lock-catch n. damak
differential lock mechanism n. diferansiyel kilidi kumandası
lock-catch return spindle n. damak geri çekme çubuğu
differential lock control n. diferansiyel kilidi kontrolü
adjusting the differential lock n. diferansiyel kilidi ayarı
lock-bolt stop n. damak karşılığı
axle lock n. dingil kilidi
steering wheel lock n. direksiyon turu
wheel lock angle n. dönüş açısı
obd port lock/lockbox n. diyagnostik (obd) port kilidi
button lock n. düğmeli kilit
twist lock housing n. dönme kilit yuvası
tooth lock washer n. dişli rondela
steering lock n. direksiyon kilidi
column lock n. direksiyon kolonu kilidi
twist lock n. dönme kilit
turn button lock n. döner düğmeli kilit
forged lock plate n. dövme kilit dili
twist lock pin n. dönme kilit pimi
hydraulic end lock limitation n. dönüş sonu hidrolik
swing lock n. döner kilit
steering gear end lock limitation n. dönüş limitörü sonu
electric lock n. elektrikli kilit
safety lock n. emniyet pimi
lock wire n. emniyet teli
eccentric lock n. eksantrik kilidi
nut lock n. emniyet parçası
electrically operated door lock n. elektrikli kapı kilidi
safety lock n. emniyet kilidi
wire pin lock n. emniyet pimi
mortise-lock chisel n. eğri kalem
lock lever n. emiş klapesi
lock nut n. emniyet somunu
lock gate n. eklüz kapağı
electronic lock n. elektronik kilit
guard lock n. emniyet kapağı
electric door lock kit n. elektrikli kapı kilidi kiti
lock plate n. emniyet levhası
flange lock nut n. flanş kilidi somunu
double-bit key lock n. fişeli kilit
safety lock n. güvenlik kilidi
security lock n. güvenlik kilidi
concealed lock switch n. gizli kilitleme düğmesi
hidden lock button n. gizli kilitleme düğmesi
entrance-door lock n. giriş kapısı kilidi
mortise-lock n. gömme kilit
tension lock n. germe kilidi
entrance lock n. giriş kapağı
lock hub n. göbek kilidi (tekerde)
check lock n. güvenlik kilidi
reverse lock n. geri vites kilidi
mortise lock n. gömme kilit
hidden lock switch n. gizli kilitleme düğmesi
ring lock n. halka kilidi
air lock n. hava cebi
air lock n. hava kilidi
air lock n. hava hücresi
basin lock n. havuzlu eklüz
air-lock n. hava hücresi
hydraulic lock n. hidrolik kilit
after-lock journalizing n. işlem -sonrası günlükleme
double lock n. ikigözlü eklüz
speed lock n. jeck rakor
inside-door lock n. iç kapı kilidi
hood lock n. kaput mandalı
cable lock n. kablolu kilit
cab lock n. kabin kilidi
door lock kit n. kapı kilidi kiti
lever lock n. kaldıraç kilidi
lock nut n. karşı somun
lock and trip relay n. kapama veya açma rölesi
hood lock n. kaput kilidi
lock up n. karşılıklı ketlenme
lid lock n. kapak kilidi
container lock n. kap kilidi
multiple-bolt lock n. kademeli kilit
blade lock n. kanat kilit elemanı
canal lock n. kanal kapağı
die-lock n. kalıp keneti
lock return-spring n. kapak kilitleme yayı
lock brace n. kilit mesnedi
lock pin types n. kilit iğnesi türleri
lock bar n. kilitleme çubuğu
lock parts n. kilit parçaları
lock out tag out n. kilitleme ve etiketleme
lock shaft n. kilit mili
lock lever n. kilit kolu
lock pin n. kilit pimi
lock-in amplifier n. kilitlemeli yükseltici
lock ring n. kilit halkası
lock washer n. kilitlenir pul
lock tab n. kilit şeridi
lock lug n. kilit mandalı
lock bolt kit n. kilitleme vidası kiti
lock case n. kilit kasası
lock mechanism n. kilit mekanizması
lock eye bolt n. kilit gözü cıvatası
lock handle n. kilit tutamağı
lock arm n. kilit kolu
lock button n. kilitleme düğmesi
lock lever n. kilit mandalı
lock switch n. kilitlemeli anahtar
lock fittings n. kilit bağlantıları
cylinder of lock n. kilit silindiri
lock rail n. kilit rayı
lock washer n. kilitleme halkası
lock-bolt n. kilit sürgüsü
weld lock nut n. kaynak kilit somunu
lock housing n. kilit yuvası
lock-up clutch n. kilit kavrama
lock fitting n. kilit bağlama parçası
lock rail n. kilit boylaması
lock protection n. kilit koruması
lock cap n. kilit başlığı
lock nut n. kilitleme somunu
lock up-clutch n. kilit kavrama
lock cover n. kilit kutusu kapağı
lock mandrel n. kilitleme mandreli
lock plate n. kilitleme plakası
lock hook n. kilit kancası
lock plate connecting block n. kilit dili bağlantı bloğu
starter lock n. kilitli kontak anahtarı
lock screw n. kilit vidası
lock catch n. kilit kolu
lock kit n. kilit kiti
lock ring rod n. kilit halkası kolu
lock wedge n. kilit kaması
lock nut n. kilitli somun
lock catch n. kilit mandalı
lock handle n. kilit dili
wing nut lock n. kelebek somun emniyeti
lock washer n. kilitli pul
lock bolt n. kilit dili
lock spring n. kilitleme yayı
lock plug n. kilit tapası
lock cylinder n. kilit silindiri
lock washer n. kilit rondelası
lock spray n. kilit spreyi
lock rod n. kilitleme düğmesi
lock-washer n. kilitli pul
lock sleeve n. kilit manşonu
lock rail n. kilit kuşağı
lock handle n. kelebek anahtar
lock bolt n. kilit sürgüsü
lock plate n. kilit aynası
lock cap n. kilit örtme sacı
lock seam n. kilitli ek
lock washer n. kilit pulu
lock shield valve n. kilitli vana
lock spring n. kilit yayı
lock ring half n. kilitleme halkası bölümü
lock key n. kilit anahtarı
lock cylinder n. kilit fişeği
lock strap n. kilit bandı
scroll lock n. kaydırmalı kilit
lock ring n. kilitleme halkası
lock fluid n. kilit yağı
lock knob n. kilitleme düğmesi
lock sleeve n. kovan
compartment-door lock n. kompartıman kilidi