mutually - Turkish English Dictionary

mutually

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "mutually" in Turkish English Dictionary : 5 result(s)

English Turkish
General
mutually adv. karşılıklı olarak
I think that we must work together to establish mutually acceptable proposals.
Karşılıklı olarak kabul edilebilir teklifler oluşturmak için birlikte çalışmamız gerektiğini düşünüyorum.

More Sentences
mutually adv. karşılıklı
It represented a mutually beneficial relationship between immigrant and host country.
Göçmen ve ev sahibi ülke arasında karşılıklı fayda sağlayan bir ilişkiyi temsil ediyordu.

More Sentences
mutually adv. nezaket
Ottoman Turkish
mutually adv. bilmukabele
mutually adv. mütekabilen

Meanings of "mutually" with other terms in English Turkish Dictionary : 38 result(s)

English Turkish
General
mutually exclusive adj. birbirini dışlayan
It demonstrates that economic competitiveness and social cohesion are not mutually exclusive.
Ekonomik rekabet gücü ve sosyal uyumun birbirini dışlamadığını göstermektedir.

More Sentences
Computer
mutually exclusive adj. birbirini dışlayan
Reducing emissions of greenhouse gases and allowing monopolies to keep making obscene profits are mutually exclusive.
Sera gazı emisyonlarını azaltmak ve tekellerin müstehcen karlar elde etmeye devam etmesine izin vermek birbirini dışlar.

More Sentences
Informatics
mutually exclusive adj. birbirini dışlayan
Subsidiarity and the Community method are not after all mutually exclusive.
İştirakçilik ve Topluluk yöntemi birbirini dışlamaz.

More Sentences
General
settle accounts mutually v. hesaplaşmak
be mutually offended v. küsüşmek
mutually exclusive adj. karşılıklı hariç
mutually beneficial adj. karşılıklı yararlı
mutually exclusive adj. ayrışık
mutually ruinous adj. karşılıklı tahrip edici
mutually complementary adj. birbirini tamamlayıcı
mutually complementary adj. birbirini tamamlayan
mutually consulted adj. karşılıklı istişare edilmiş
mutually consulted adj. ortaklaşa istişare edilmiş
mutually reinforcing adj. karşılıklı olarak birbirini güçlendiren
mutually equiangular adj. karşılıklı eş açılı
mutually equiangular adj. karşılıklı eşit açılı
mutually equilateral adj. karşılıklı eş açılı
mutually equilateral adj. karşılıklı eşit açılı
mutually exclusive adj. biri olursa biri olmayan
mutually exclusive adj. birbirini karşılıklı olarak dışlayan
Phrases
as mutually agreed adv. mutabık olunduğu şekilde
as mutually agreed adv. mutabık olunduğu üzere
collectively exhaustive, mutually exclusive expr. efradını cami ağyarını mani
Trade/Economic
mutually exclusive goals n. çelişkili amaçlar
principle of mutually exclusivity n. iki olayın birlikte ortaya çıkmasının olanaksızlığı ilkesi
a mutually agreed upon location n. üzerinde karşılıklı olarak mutabakata varılmış/anlaşılmış yer
Law
mutually hurting stalemate n. her iki tarafa ziyan veren yenişemezlik
be mutually agreed upon expr. üzerinde mutabık kalınacak
Technical
mutually exclusive events n. karşılıklı dışarlayan olaylar
mutually dependent adj. karşılıklı bağımlı
mutually exclusive adj. karşılıklı dışarlayan
Computer
mutually exclusive events n. karşılıklı dışarlayan olaylar
mutually exclusive events n. karşılıklı dışlamalı olaylar
mutually exclusive adj. karşılıklı dışarlayan
Telecom
mutually synchronized network n. karşılıklı eş zamanlı hale getirilmiş şebeke
Statistics
mutually exclusive event n. ayrık olay
mutually exclusive event n. karşılıklı dışlamalı olay
Military
mutually assured destruction n. karşılıklı garantili imha