necessary

Meanings of "necessary" in Turkish English Dictionary : 27 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	necessary adj.	gereken
Is it necessary for all of us to be there? Hepimizin orada olması gerekiyor mu? More Sentences
2	Common Usage	necessary adj.	gerekli
We shouldn't call him unless it's absolutely necessary. Kesinlikle gerekli olmadıkça onu aramamalıyız. More Sentences
General
3	General	necessary adj.	lazım
It is necessary that you take a good rest. İyice dinlenmen lazım. More Sentences
4	General	necessary adj.	gerek
If the system of differentiated pricing works, this measure will not be necessary. Farklılaştırılmış fiyatlandırma sistemi işlerse bu tedbire gerek kalmayacaktır. More Sentences
5	General	necessary adj.	zorunlu
It's necessary for all members to follow these rules. Bütün üyelerin bu kurallara uyması zorunludur. More Sentences
6	General	necessary adj.	gerekli
It is therefore not necessary to make exceptions for airports that pursue a strict policy in the field of noise charges. Bu nedenle gürültü ücretleri alanında katı bir politika izleyen havalimanları için istisnalar yapmak gerekli değildir. More Sentences
Technical
7	Technical	necessary adj.	gerekli
These changes are necessary if we are to have the most exact statistics on GDP at our disposal without delay. GSYİH ile ilgili en doğru istatistiklere gecikmeden ulaşabilmemiz için bu değişiklikler gereklidir. More Sentences
General
8	General	necessary n.	gereken şey
9	General	necessary adj.	lüzumlu
10	General	necessary adj.	vacip
11	General	necessary adj.	lazım olan
12	General	necessary adj.	muhakkak
13	General	necessary adj.	zaruri
14	General	necessary adj.	çaresiz
15	General	necessary adj.	kaçınılmaz
16	General	necessary adj.	vazgeçilmez
17	General	necessary adj.	gerekli lüzumlu
18	General	necessary adj.	elzem
19	General	necessary adj.	önüne geçilemez
20	General	necessary adj.	önlenemez
21	General	necessary adj.	mutlaka gerekli olan
22	General	necessary adj.	kanunen zorunlu
Colloquial
23	Colloquial	necessary n.	tuvalet
24	Colloquial	necessary n.	kenef
25	Colloquial	necessary n.	hela
26	Colloquial	necessary n.	ayakyolu
Ottoman Turkish
27	Ottoman Turkish	necessary v.	muktazi olmak

Meanings of "necessary" with other terms in English Turkish Dictionary : 229 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	necessary permission n.	gerekli izin
The system says I do not have the necessary permissions to delete the folder. Sistem, klasörü silmek için gerekli izinlere sahip olmadığımı söylüyor. More Sentences
2	General	necessary effort n.	gerekli çaba
This means providing the necessary aid, but it also means making the necessary efforts. Bu, gerekli yardımı sağlamak anlamına gelir, ancak aynı zamanda gerekli çabayı göstermek anlamına da gelir. More Sentences
3	General	necessary measures/precautions n.	gerekli önlemler
After all, it cannot be said that we do not have the necessary measures. Sonuç olarak, gerekli önlemlere sahip olmadığımız söylenemez. More Sentences
4	General	necessary experience n.	gerekli deneyim
Alternatively, they might be young and lack the necessary experience and training. Alternatif olarak, genç olabilirler ve gerekli deneyim ve eğitimden yoksun olabilirler. More Sentences
5	General	necessary experience n.	gerekli tecrübe
Tom has the necessary experience. Tom'un gerekli tecrübesi var. More Sentences
6	General	be necessary v.	lazım olmak
I don't think that'll be necessary. Onun lazım olacağını sanmıyorum. More Sentences
7	General	be necessary v.	gerekmek
It is necessary to look more carefully into the demographic configuration of this region. Bu bölgenin demografik yapısının daha dikkatli incelenmesi gerekmektedir. More Sentences
8	General	do the necessary v.	gereğini yapmak
We have noted your comment and will do the necessary. Yorumunuzu not ettik ve gereğini yapacağız. More Sentences
9	General	consider it necessary (to do sth) v.	gerekli görmek
He is happy to hear what our demands are and is quite prepared to be flexible if he considers it necessary. Taleplerimizi dinlemekten mutluluk duyuyor ve gerekli gördüğü takdirde esnek davranmaya da oldukça hazır. More Sentences
10	General	find necessary v.	gerekli görmek
Please do whatever you find necessary. Lütfen gerekli gördüğünüz her şeyi yapın. More Sentences
11	General	become necessary v.	gerekli hale gelmek
This proposal became necessary because appeals had been made to the European Court of Justice in over 40 cases. Bu öneri, 40'tan fazla davada Avrupa Adalet Divanına temyiz başvurusunda bulunulması nedeniyle gerekli hale gelmiştir. More Sentences
12	General	considered necessary adj.	gerekli görülen
Please do what you consider necessary. Lütfen gerekli gördüğünüz şeyi yapın. More Sentences
13	General	as necessary adv.	gerektiği gibi
If, though, unmistakeable signals go out from Saloniki, even the Commission will be able to adapt itself as necessary. Bununla birlikte, Selanik'ten açık sinyaller gelirse, Komisyon bile kendisini gerektiği gibi uyarlayabilecektir. More Sentences
Phrases
14	Phrases	whenever necessary expr.	gerektiğinde
The framework directive requires food additives to be re-evaluated whenever necessary. Çerçeve direktif, gıda katkı maddelerinin gerektiğinde yeniden değerlendirilmesini gerektirmektedir. More Sentences
15	Phrases	unless (it is) necessary expr.	gerekmedikçe
We do not use force unless necessary. Gerekmedikçe güç kullanmıyoruz. More Sentences
16	Phrases	when necessary expr.	gerektiğinde
When necessary, specific initiatives aiming to improve the competitive situation of the sectors will be proposed. Gerektiğinde sektörlerin rekabetçi durumunu iyileştirmeyi amaçlayan özel girişimler önerilecektir. More Sentences
17	Phrases	when necessary expr.	gerekli olunca
After all, aid is granted only when necessary and when justified by the circumstances. Sonuçta, yardım yalnızca gerekli olduğunda ve koşullar haklı gösterdiğinde verilir. More Sentences
Idioms
18	Idioms	deem it necessary v.	gerekli görmek
That person asked me who I was, but I did not deem it necessary to answer him. O kişi bana kim olduğumu sordu, ama ona cevap vermeyi gerekli görmedim. More Sentences
Speaking
19	Speaking	absolutely necessary expr.	kesinlikle gerekli
Yes, it is absolutely necessary for the Treaty to be ratified by all the Member States. Evet, Antlaşmanın tüm Üye Devletler tarafından onaylanması kesinlikle gereklidir. More Sentences
Trade/Economic
20	Trade/Economic	necessary condition n.	gerekli koşul
As soon as the necessary conditions are in place, elections must be scheduled. Gerekli koşullar oluşur oluşmaz, seçimler planlanmalıdır. More Sentences
Computer
21	Computer	necessary condition n.	gerekli koşul
Spending should create the necessary conditions for lasting growth, employment, security and solidarity. Harcamalar kalıcı büyüme, istihdam, güvenlik ve dayanışma için gerekli koşulları yaratmalıdır. More Sentences
General
22	General	necessary actions n.	gerekli adımlar
23	General	necessary reasons n.	esbabı mucibe
24	General	necessary conditions n.	gerekli şartlar
25	General	necessary procedures n.	gereken işlemler
26	General	necessary condition n.	gerekli şart
27	General	necessary precautions n.	gereken önlemler
28	General	necessary measures n.	gereken önlemler
29	General	necessary actions n.	gereken önlemler
30	General	necessary moves n.	zorunlu hareketler
31	General	necessary arrangement n.	gerekli düzenleme
32	General	necessary regulation n.	gerekli düzenleme
33	General	necessary concern n.	gereken ilgi
34	General	necessary interest n.	gereken ilgi
35	General	necessary precautions n.	gerekli önlemler
36	General	necessary part n.	gerekli kısım
37	General	necessary measures/precautions n.	gereken önlemler
38	General	necessary permit n.	gerekli izin/ruhsat
39	General	necessary additional measures n.	gerekli ek tedbirler
40	General	medically necessary n.	tıbbi olarak gerekli
41	General	necessary and sufficient condition n.	gerek ve yeter koşul
42	General	necessary and sufficient condition n.	gerek ve yeter şart
43	General	the necessary n.	para
44	General	be necessary v.	iktiza etmek
45	General	deem necessary v.	lüzum görmek
46	General	do the necessary v.	gerekeni yapmak
47	General	be no longer necessary v.	mahal kalmamak
48	General	be necessary v.	icap etmek
49	General	be no longer necessary v.	hacet kalmamak
50	General	consider necessary v.	gereksemek
51	General	consider necessary v.	hacet görmek
52	General	find it necessary v.	gerekli görmek
53	General	give the correct and necessary response v.	laf altında kalmamak
54	General	feel something necessary v.	gerekli görmek
55	General	make necessary v.	zorunlu hale getirmek
56	General	consider something necessary v.	gerekli görmek
57	General	become necessary v.	zaruri olmak
58	General	consider something necessary v.	lüzumlu görmek
59	General	be necessary v.	zaruri olmak
60	General	find something necessary v.	gerekli görmek
61	General	feel something necessary v.	lüzumlu görmek
62	General	find something necessary v.	lüzumlu görmek
63	General	regard something as necessary v.	lüzumlu görmek
64	General	take necessary step v.	gerekli adımları atmak
65	General	see something as necessary v.	gerekli görmek
66	General	think something necessary v.	gerekli görmek
67	General	take necessary step v.	gerekli adımı atmak
68	General	regard something as necessary v.	gerekli görmek
69	General	think something necessary v.	lüzumlu görmek
70	General	see something as necessary v.	lüzumlu görmek
71	General	feel something necessary v.	gerek görmek
72	General	think something necessary v.	gerek görmek
73	General	feel something necessary v.	gerek duymak
74	General	find something necessary v.	gerek duymak
75	General	consider something necessary v.	gerek görmek
76	General	see something as necessary v.	gerek duymak
77	General	think something necessary v.	gerek duymak
78	General	regard something as necessary v.	gerek görmek
79	General	consider something necessary v.	gerek duymak
80	General	regard something as necessary v.	gerek duymak
81	General	see something as necessary v.	gerek görmek
82	General	find something necessary v.	gerek görmek
83	General	be more than necessary v.	fazla gelmek
84	General	be more than necessary v.	fazla kaçmak
85	General	consider something necessary v.	zorunlu görmek
86	General	see something as necessary v.	zorunlu görmek
87	General	regard something as necessary v.	zorunlu görmek
88	General	find something necessary v.	zorunlu görmek
89	General	feel something necessary v.	zorunlu görmek
90	General	be regarded necessary v.	gerekli görülmek
91	General	be considered necessary v.	gerekli görülmek
92	General	be necessary v.	gerek duyulmak
93	General	give necessary permissions v.	gerekli izinleri vermek
94	General	make the necessary measurements on something v.	gerekli ölçümden geçirmek
95	General	perform the necessary measurements on something v.	gerekli ölçümlerden geçirmek
96	General	make the necessary measurements on something v.	gerekli ölçümlerden geçirmek
97	General	perform the necessary measurements on something v.	gerekli ölçümden geçirmek
98	General	have the necessary qualifications v.	gerekli nitelikleri taşımak
99	General	have the necessary qualifications v.	gerekli niteliklere sahip olmak
100	General	not necessary anymore v.	gerek kalmamak
101	General	judge necessary v.	gerekli saymak
102	General	judge necessary v.	gerekli addetmek
103	General	deem necessary v.	gerekli addetmek
104	General	deem necessary v.	gerekli saymak
105	General	become necessary v.	gerekli bir hal almak
106	General	provide the necessary conditions v.	gerekli koşulları sağlamak
107	General	be not necessary v.	gerek olmamak
108	General	have the necessary qualifications v.	aranan şartları taşımak
109	General	have the necessary qualifications v.	gereken şartları taşımak
110	General	strike the necessary balance v.	gerekli dengeyi bulmak
111	General	not considered necessary adj.	gerekli görülmeyen
112	General	legally necessary adj.	yasal olarak gerekli
113	General	necessary [dialect] adj.	kamuya açık olmayan
114	General	necessary [dialect] adj.	şahsi
115	General	when necessary adv.	sırasında
116	General	if necessary adv.	gerekirse
117	General	if necessary adv.	icabında
118	General	as necessary adv.	gerektiği şekilde
119	General	if deemed necessary by adv.	tarafından gerek görüldüğü takdirde
120	General	if necessary adv.	gerekli görülüyorsa
121	General	if necessary adv.	gerektiği takdirde
122	General	if i deem necessary adv.	gerekli gördüğüm takdirde
123	General	in necessary cases adv.	gerekli durumlarda
124	General	by any means necessary adv.	mümkün mertebe
125	General	by any means necessary adv.	her türlü yola başvurarak
Phrases
126	Phrases	kindly submitted for necessary action expr.	gereğini arz ederim
127	Phrases	I kindly request you to take necessary action expr.	gereğini rica ederim
128	Phrases	please take necessary action expr.	gereğini rica ederim
129	Phrases	I kindly request you to take necessary action expr.	gereğinin yapılmasını arz ederim
130	Phrases	in necessary number expr.	gerekli sayıda
131	Phrases	if it is necessary expr.	gerekli görüldüğü takdirde
132	Phrases	kindly submitted for necessary action expr.	gereğini müsaadelerinizle arz ederim
133	Phrases	when necessary expr.	ihtiyaç olduğunda
134	Phrases	if deemed necessary expr.	koşulların gerektirmesi durumunda
135	Phrases	whenever necessary expr.	ne zaman gerekirse
136	Phrases	attaching all necessary documents expr.	tüm gerekli belgeleri ekleyerek
137	Phrases	when necessary expr.	yeri gelir
138	Phrases	if necessary expr.	yeri gelir
Proverb
139	Proverb	if god did not exist it would be necessary to invent him	tanrı olmasaydı bile onu icat etmek gerekirdi
Colloquial
140	Colloquial	the necessary n.	gerekli kaynaklar/fonlar
141	Colloquial	the necessary n.	gereken sermaye
142	Colloquial	the necessary n.	gereken
143	Colloquial	the necessary n.	gereken şey
144	Colloquial	the necessary n.	gerekenler
145	Colloquial	the necessary n.	zorunluluklar
146	Colloquial	the necessary n.	zorunlu şeyler
147	Colloquial	the necessary n.	yerine getirilmesi gereken zorunluluklar
148	Colloquial	the necessary n.	hacet
149	Colloquial	the necessary n.	tuvalet ihtiyacı
150	Colloquial	the necessary n.	işeme veya kaka yapma
151	Colloquial	the necessary n.	hela
152	Colloquial	the necessary n.	tuvalet
153	Colloquial	the necessary n.	evin dışındaki tuvalet
154	Colloquial	the necessary n.	dış tuvalet
155	Colloquial	deem it to be necessary v.	gerekli saymak
156	Colloquial	unless it's really necessary expr.	çok gerekli olmadıkça
157	Colloquial	unless it's really necessary expr.	çok gerekli değilse
158	Colloquial	unless it's really necessary expr.	gerçekten gerekli olmadıkça
159	Colloquial	by any means necessary expr.	her türlü yola başvurarak
160	Colloquial	by any means necessary expr.	eldeki tüm imkanları kullanarak
161	Colloquial	by any means necessary expr.	mevcut olan bütün imkanları kullanarak
162	Colloquial	in any way necessary expr.	öyle ya da böyle
Idioms
163	Idioms	a necessary evil n.	hiç arzulanmayan ama kaçınılmaz olarak katlanılan durum
164	Idioms	a necessary evil n.	kötü ama gerekli şey
165	Idioms	a necessary evil n.	sevimsiz ama yararlı şey
166	Idioms	a necessary evil n.	zararı olsa da gerekli şey
167	Idioms	deem it necessary v.	gerekli saymak
168	Idioms	deem it necessary v.	gerekli olduğuna karar vermek
Speaking
169	Speaking	do what is necessary v.	gereğini yerine getirmek
170	Speaking	do what is necessary v.	gereğini yapmak
171	Speaking	it's not necessary anymore expr.	artık gerek kalmadı
172	Speaking	is this really necessary? expr.	buna gerçekten gerek var mı?
173	Speaking	it is not necessary expr.	gerek yok
174	Speaking	if necessary expr.	gerekirse
175	Speaking	if it is necessary expr.	gerekliyse
176	Speaking	the necessary corrections have been made expr.	gerekli düzeltmeler yapıldı
177	Speaking	the necessary corrections have been made expr.	gerekli düzeltmeler yapılmıştır
178	Speaking	if necessary expr.	icabında
179	Speaking	if necessary expr.	ihtiyaç anında
180	Speaking	if necessary expr.	ihtiyaç halinde
181	Speaking	Is it necessary for you? expr.	sizin için gerekli mi?
Trade/Economic
182	Trade/Economic	necessary condition n.	gerekli şart
183	Trade/Economic	necessary procedures n.	gerekli işlemler
184	Trade/Economic	necessary certificate n.	gerekli vesika
185	Trade/Economic	necessary papers n.	gerekli evraklar
186	Trade/Economic	necessary outlay n.	gerekli giderler
187	Trade/Economic	necessary document n.	gerekli belge
188	Trade/Economic	necessary certificate n.	gerekli belge
189	Trade/Economic	necessary application documents n.	gerekli başvuru belgeleri
190	Trade/Economic	necessary transactions n.	gerekli işlemler
191	Trade/Economic	necessary legal permission n.	gerekli yasal izin
192	Trade/Economic	necessary documents n.	gerekli belgeler
193	Trade/Economic	necessary documents n.	gerekli dokümanlar
194	Trade/Economic	necessary domicile n.	kanuni ikametgah
195	Trade/Economic	necessary condition n.	lüzumlu şart
196	Trade/Economic	no purchase necessary n.	satın alma zorunluluğu yoktur
197	Trade/Economic	necessary domicile n.	yasal ikametgah
198	Trade/Economic	necessary expenses n.	zorunlu masraflar
199	Trade/Economic	necessary expenses n.	zorunlu giderler
200	Trade/Economic	necessary expenses n.	zaruri masraflar
201	Trade/Economic	necessary goods n.	zorunlu mallar
202	Trade/Economic	necessary outlay n.	zorunlu kamu harcamaları
203	Trade/Economic	socially necessary labor v.	toplumsal olarak gerekli emek
204	Trade/Economic	socially necessary labor v.	toplumsal gerekliliği olan emek
Law
205	Law	necessary reasons n.	esbabı mucibe
206	Law	necessary measure n.	lüzumlu tedbir
207	Law	necessary expense n.	lüzumlu masraf
Politics
208	Politics	necessary defence n.	haklı savunma
209	Politics	necessary defense n.	haklı savunma
210	Politics	necessary defense n.	meşru savunma
211	Politics	necessary defence n.	meşru müdafaa
212	Politics	necessary defence n.	meşru savunma
213	Politics	necessary defense n.	meşru müdafaa
214	Politics	where necessary expr.	gereken durumlarda
Technical
215	Technical	necessary services n.	gerekli hizmetler
216	Technical	ensure the necessary safety v.	gerekli güvenliği sağlamak
Informatics
217	Informatics	necessary condition n.	gerekli koşul
Telecom
218	Telecom	necessary legal instruments n.	gerekli hukuki araçlar
Medical
219	Medical	necessary cause n.	gerekli neden
220	Medical	necessary supportive measures n.	gerekli destekleyici önlemler
221	Medical	no prescription necessary n.	reçetesiz satılan ilaç
Math
222	Math	necessary condition n.	gerekli koşul
223	Math	necessary and sufficient condition n.	gerekli ve yeterli koşul
Chemistry
224	Chemistry	methods of analysis necessary for checking the composition of cosmetic products n.	kozmetik ürünlerinin kompozisyonlarının kontrolü için gerekli analiz ve yöntemler
Environment
225	Environment	document of eia is not necessary n.	çed gerekli değildir belgesi
Abbreviation
226	Abbreviation	nrn (no reply necessary) n.	yanıta gerek yok
Ottoman Turkish
227	Ottoman Turkish	when necessary n.	hini hacet
228	Ottoman Turkish	be necessary v.	iktiza etmek
Archaic
229	Archaic	be necessary v.	vacip olmak