History

of the earth

Meanings of "of the earth" in Turkish English Dictionary : 1 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	of the earth adj.	yersel

Meanings of "of the earth" with other terms in English Turkish Dictionary : 131 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	salt of the earth n.	güvenilir kişi
2	General	scum of the earth n.	değersiz kimse
3	General	the bowels of the earth n.	yeryüzünün derinlikleri
4	General	salt of the earth n.	dürüst kişi
5	General	crust of the earth n.	yerkabuğu
6	General	scum of the earth n.	baş belası
7	General	four corners of the earth n.	dünyanın dört bucağı
8	General	the scum of the earth n.	ayaktakımı
9	General	the scum of the earth n.	baş belası
10	General	axis of the earth n.	yerekseni
11	General	the four corners of the earth n.	dünyanın dört bucağı
12	General	salt of the earth n.	saygıya ve değer verilmeye layık
13	General	salt of the earth n.	muhterem
14	General	salt of the earth n.	saygıdeğer
15	General	rotation of the earth around its own axis n.	dünyanın kendi etrafında dönmesi
16	General	rotation of the earth around its own axis n.	dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesi
17	General	the rotation of the earth around the sun n.	dünyanın güneş etrafındaki dönüşü
18	General	the four corners of the earth n.	dünyanın dört bir yanı
19	General	friends of the earth n.	dünyanın dostları
20	General	the chance of an asteroid hitting the earth n.	bir asteroitin dünya'ya çarpma olasılığı
21	General	ends of the earth n.	dünyanın en uzak bölgeleri
22	General	ends of the earth n.	dünyanın en uzak yerleri
23	General	be wiped off the face of the earth v.	yeryüzünden silinmek
24	General	wipe from the face of the earth v.	yeryüzünden silinmek
25	General	four corners of the earth adv.	dünyanın dört bucağına
Phrases
26	Phrases	to the ends of the earth expr.	dünyanın ucuna (kadar)
27	Phrases	from the four corners of the earth expr.	dünyanın dört bir yanından
28	Phrases	from the four corners of the earth expr.	dünyanın dört bucağından
29	Phrases	on the face of the earth expr.	dünyadaki
30	Phrases	from the four corners of the earth expr.	dünyanın her köşesinden
31	Phrases	from the four corners of the earth expr.	dünyanın dört bir köşesinden
32	Phrases	on the face of the earth expr.	(dünyada) yaşayan
Colloquial
33	Colloquial	all corners of the earth expr.	dünyanın dört bir yanı
34	Colloquial	all corners of the earth expr.	dünyanın her köşesi
35	Colloquial	all corners of the earth expr.	dünyanın dört bir yanı
36	Colloquial	all corners of the earth expr.	dünyanın her köşesi
Idioms
37	Idioms	the face of the earth n.	dünyanın her yeri
38	Idioms	the face of the earth n.	dünya yüzü
39	Idioms	the face of the earth n.	yeryüzü
40	Idioms	scum of the earth n.	ayak takımı
41	Idioms	the ends of the earth n.	dünyanın öbür ucu
42	Idioms	the four corners of the earth n.	dünyanın dört bir yanı
43	Idioms	the ends of the earth n.	dünyanın ücra yerleri
44	Idioms	the ends of the earth n.	dünyanın bir bucağı
45	Idioms	the four corners of the earth n.	dünyanın dört bucağı
46	Idioms	the ends of the earth n.	dünyanın ücra köşeleri
47	Idioms	the four corners of the earth n.	dünyanın dört bir köşesi
48	Idioms	the scum of the earth n.	it-kopuk takımı
49	Idioms	the scum of the earth n.	serseri sürüsü
50	Idioms	the way of all the earth n.	ölüme yaklaşma
51	Idioms	go the way of all the earth v.	ölmek
52	Idioms	fall off the face of the earth v.	buhar olmak
53	Idioms	disappear/vanish off the face of the earth v.	buhar olmak
54	Idioms	wipe off the face of the earth v.	dünyadan yok etmek
55	Idioms	wipe off the face of the earth v.	dünyadan silmek
56	Idioms	go to the ends of the earth v.	her yolu denemek
57	Idioms	go to the ends of the earth v.	her çareye başvurmak
58	Idioms	go to the ends of the earth v.	elinden gelen her şeyi yapmak
59	Idioms	be the salt of the earth v.	iyi ve dürüst bir insan olmak
60	Idioms	fall off the face of the earth v.	kayıplara karışmak
61	Idioms	disappear off the face of the earth v.	kırklara karışmak
62	Idioms	vanish off the face of the earth v.	kayıplara karışmak
63	Idioms	vanish off the face of the earth v.	ortalıktan kayboluvermek
64	Idioms	vanish off the face of the earth v.	kırklara karışmak
65	Idioms	disappear off the face of the earth v.	kayıplara karışmak
66	Idioms	disappear off the face of the earth v.	ortalıktan yokoluvermek
67	Idioms	fall off the face of the earth v.	kırklara karışmak
68	Idioms	vanish off the face of the earth v.	ortalıktan yokoluvermek
69	Idioms	vanish off the face of the earth (us/brit) v.	kayıplara karışmak
70	Idioms	fall off the face of the earth v.	ortalıktan yokoluvermek
71	Idioms	fall off the face of the earth v.	ortalıktan kayboluvermek
72	Idioms	wipe off the face of the earth v.	kökünü kazımak
73	Idioms	disappear off the face of the earth v.	ortalıktan kayboluvermek
74	Idioms	fall off the face of the earth (us) v.	kayıplara karışmak
75	Idioms	disappear off the face of the earth (us/brit) v.	kayıplara karışmak
76	Idioms	fall off the face of the earth v.	sırra kadem basmak
77	Idioms	disappear off the face of the earth v.	sırra kadem basmak
78	Idioms	vanish off the face of the earth v.	sırra kadem basmak
79	Idioms	disappear off the face of the earth (us/brit) v.	sırra kadem basmak
80	Idioms	vanish off the face of the earth (us/brit) v.	sırra kadem basmak
81	Idioms	fall off the face of the earth (us) v.	sırra kadem basmak
82	Idioms	wipe off the face of the earth v.	tümüyle yok etmek
83	Idioms	fall off the face of the earth (us) v.	yok olmak
84	Idioms	fall off the face of the earth (us) v.	yok olup gitmek
85	Idioms	wipe off the face of the earth v.	yeryüzünden silmek
86	Idioms	wipe someone or something off the face of the earth v.	yerle bir etmek
87	Idioms	follow to the ends of the earth v.	(birinin peşinden) dünyanın öbür ucuna kadar gitmek
88	Idioms	disappear off the face of the earth (us/brit) v.	yok olmak
89	Idioms	vanish off the face of the earth (us/brit) v.	yok olmak
90	Idioms	vanish off the face of the earth (us/brit) v.	yok olup gitmek
91	Idioms	disappear off the face of the earth (us/brit) v.	yok olup gitmek
92	Idioms	follow (one) to the ends of the earth v.	(birinin) peşinden dünyanın öbür ucuna kadar gitmek
93	Idioms	follow (one) to the ends of the earth v.	(biri) dünyanın öbür ucuna gitse peşinden gitmek
94	Idioms	from all four corners of the earth expr.	dünyanın dört bir yanından
95	Idioms	from all corners of the earth expr.	dünyanın dört bir yanından
96	Idioms	from the face of the earth expr.	yeryüzünden
97	Idioms	off the face of the earth expr.	yeryüzünden
98	Idioms	from the ends of the earth expr.	dünyanın en uzak köşesinden/köşelerinden
99	Idioms	from the ends of the earth expr.	dünyanın bir ucundan
Speaking
100	Speaking	the trees are the lungs of the earth expr.	ağaçlar dünyanın akciğerleridir
Politics
101	Politics	organization of the oppressed on earth n.	hizbullah terör örgütü
102	Politics	organization of the oppressed on earth n.	şii inançlı bir terör örgütü
Institutes
103	Institutes	friends of the earth international (foei) n.	uluslararası dünya dostları derneği
104	Institutes	foe (friends of the earth) abrev.	dünya dostları
Technical
105	Technical	rotation of the earth n.	dünyanın dönüşü
106	Technical	surface of the earth n.	dünya yüzeyi
107	Technical	measurement at the operator's position of noise emitted by earth-moving machinery n.	inşaat ve kazı makineleri tarafından yayılan gürültünün operatör pozisyonunda ölçülmesi
108	Technical	measurement at the operators position of noise emitted by earth-moving machinery n.	kazı makinelerinden yayılan dış gürültünün operatör mahallinde ölçülmesi
109	Technical	axis of the earth n.	yer ekseni
110	Technical	effective radius of the Earth n.	Yerin etkin çapı
Aeronautic
111	Aeronautic	effective radius of the earth n.	etkin arz yarıçapı
Astronomy
112	Astronomy	penumbra of the earth n.	yerin yarı gölgesi
113	Astronomy	diurnal motion of the earth n.	dünyanın günlük hareketi
Botanic
114	Botanic	gall of the earth (nabalus serpentarius) n.	bazen prenanthes cinsine dahil edilen, abd'nin güney ve doğu bölgelerinde yaygın olarak yetişen çiçekli bir ot
115	Botanic	man-of-the earth n.	büyük ve nişastalı kökleri olan, amerika'ya özgü bir gündüz sefası
116	Botanic	man-of-the earth (ipomoea leptophylla) n.	abd'nin batısında yetişen uzun köklü bir gündüz sefası
117	Botanic	man-of-the-earth n.	büyük ve nişastalı kökleri olan, sarmaşık patatesinin kaynağı olduğu düşünülen amerika'nın tropik bölgelerine özgü yer kaplayıcı veya tırmanıcı bir gündüz sefası
118	Botanic	man-of-the-earth n.	amerika'ya özgü büyük, nişastalı bir köke sahip çok yıllık tropikal bir bitki
119	Botanic	gall of the earth (pterospora andromedea) n.	pyrolaceae familyasına ait morumsu kahverengi, yapraksız, saprofit bir bitki
120	Botanic	gall of the earth n.	marul cinsi yabani bir bitki
121	Botanic	gall-of-the-earth (nabalus serpentarius) n.	güney ve doğu abd'de yaygın bir şekilde görülen, sarkık pembemsi çiçekleri olan çok yıllık bir bitki
122	Botanic	star-of-the-earth n.	boğaotu
Education
123	Education	natural history of the earth n.	doğa tarihi
Literature
124	Literature	journey to the center of the earth n.	dünyanın merkezine yolculuk
Environment
125	Environment	friends of the earth n.	dünya dostları
Geography
126	Geography	axis of the earth n.	yer ekseni
127	Geography	axis of the earth n.	yerekseni
Geology
128	Geology	poles of the earth n.	dünya'nın kutup bölgeleri
Military
129	Military	nap-of-the-earth flight n.	alçaktan uçuş
130	Military	nap-of-the-earth flight n.	arazi uçuşu
131	Military	nap-of the earth flight n.	yalama uçuşu