English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Medical | ||||
Medical | pleural adj. | plevral | ||
It can result in very serious illnesses such as lung fibrosis, pleural fibrosis or mesothelioma. Akciğer fibrozu, plevral fibroz veya mezotelyoma gibi çok ciddi hastalıklara yol açabilir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | pleural adj. | ince ve şeffaf | ||
Medical | ||||
Medical | pleural adj. | göğüs zarına ilişkin | ||
Medical | pleural adj. | göğüszarı (ile ilgili) | ||
Medical | pleural adj. | plöral | ||
Zoology | ||||
Zoology | pleural n. | kaplumbağalarda kabuğun büyük kısmını oluşturan kemik çıkıntısı | ||
Zoology | pleural n. | balıklarda karın duvarına kadar uzanan kaburga veya uzun kılçık | ||
Entomology | ||||
Entomology | pleural adj. | eklembacaklıların plevral bölümünde yer alan çeşitli küçük ve sert kabuk parçalarına ait | ||
Entomology | pleural adj. | eklembacaklıların plevral bölümünde yer alan çeşitli küçük ve sert kabuk parçaları ile ilişkili |