|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
revaçta/popüler olan akım |
mainstream n.
|
|
2 |
General |
popüler müzik |
popular music n.
|
|
3 |
General |
güneydoğu fransa ve kuzeybatı italya'da akdeniz kıyısında popüler turistik bölge |
riviera n.
|
|
4 |
General |
popüler kültürde başarı |
success in popular culture n.
|
|
5 |
General |
popüler fikir |
popular opinion n.
|
|
6 |
General |
popüler sanat |
pop art n.
|
|
7 |
General |
popüler hale getirme |
popularization n.
|
|
8 |
General |
komedi unsurları içeren popüler bir ispanyol operası |
zarzuela n.
|
|
9 |
General |
mutluluk popüler çalışmaları |
happiness popular works n.
|
|
10 |
General |
popüler çalışmalar |
popular works n.
|
|
11 |
General |
eskiden beri kullanılıp popüler olan şey |
old standby n.
|
|
12 |
General |
popüler olma |
popularity n.
|
|
13 |
General |
popüler edebiyat |
popular literature n.
|
|
14 |
General |
popüler kültür |
pop culture n.
|
|
15 |
General |
popüler kültür |
popular culture n.
|
|
16 |
General |
budizm popüler çalışmaları |
buddhism popular works n.
|
|
17 |
General |
popüler eğitim |
popular education n.
|
|
|
18 |
General |
popüler kimse |
public character n.
|
|
19 |
General |
popüler bilim |
popular science n.
|
|
20 |
General |
popüler hale getirme |
popularisation n.
|
|
21 |
General |
popüler videolar |
popular videos n.
|
|
22 |
General |
1950 ve 60'larda popüler olmuş genelde küt saç olarak kullanılan kulak altına kadar uzanan, perçemli bir saç modeli |
pageboy haircut n.
|
|
23 |
General |
popüler basın |
popular press n.
|
|
24 |
General |
ismini domuz turtasından alan 1850'lerde popüler olmuş bir şapka türü |
pork pie hat n.
|
|
25 |
General |
1928'de doğan popüler şarkıların bestesini yapan amerikalı bestekar |
bacharach n.
|
|
26 |
General |
popüler, gürültülü, karışık grup |
racquette n.
|
|
27 |
General |
salon dansı için bestelenmiş popüler müzik türü |
ballroom music n.
|
|
28 |
General |
fransız devrimi sırasında popüler olan dans ve şarkı |
carmagnole n.
|
|
29 |
General |
bir ya da iki popüler şarkı içeren kompakt disk formatında albüm |
cd single n.
|
|
30 |
General |
1930'larda popüler olan bir çizgi dansı |
lambeth walk n.
|
|
31 |
General |
desteği arttırmak ve popüler olmak için yapılan kampanya |
charm campaign n.
|
|
32 |
General |
danstaki en güzel ve popüler kadın |
the belle of the ball n.
|
|
33 |
General |
partideki en güzel ve popüler kadın |
the belle of the ball n.
|
|
34 |
General |
çok popüler |
a huge hit n.
|
|
35 |
General |
tayland'da popüler olan, metamfetamin ve kafein içeren tabletler |
yaba n.
|
|
36 |
General |
jetle popüler bir yerden başka bir popüler yere seyahat etme |
jet-setting n.
|
|
37 |
General |
yeni zelanda'nın tarihi ve popüler kültürüyle ilişkili |
kiwiana [australia/new zealand] n.
|
|
38 |
General |
coşkuyla söylenen popüler şarkı |
belter n.
|
|
39 |
General |
coşkuyla popüler şarkılar söyleyen kimse |
belter n.
|
|
40 |
General |
1996'da popüler olan macarena şarkısı eşliğinde yapılan bir el-kol dansı |
macarena n.
|
|
41 |
General |
15. ve 16. yüzyıllarda popüler olan mermer desenli bir örgü elbise |
marbrinus n.
|
|
42 |
General |
1700'lerde ingiltere ve amerika'da popüler olan bir mobilya tarzı |
queen-anne n.
|
|
43 |
General |
dominik ve haiti'ye özgü aksak adımlı popüler bir salon dansı |
merengue n.
|
|
44 |
General |
dominik ve haiti'ye özgü aksak adımlı popüler bir salon dansı |
meringue n.
|
|
45 |
General |
baş makale kadar önemi olmayıp gazetelerde veya haftalık yayınlarda basılan veya basılmaya uygun, popüler veya hafif içerikli edebi deneme veya makale |
middle n.
|
|
46 |
General |
1600 ve 1700'lerde ingiltere'de popüler olan bir zar oyunu |
hazard n.
|
|
47 |
General |
en popüler cazibe merkezi |
headline n.
|
|
48 |
General |
afrika ritimleri ile batı tarzı pop melodilerinin birleştirildiği popüler bir batı afrika dansı |
high life n.
|
|
49 |
General |
popüler tatil yeri |
rendezvous n.
|
|
50 |
General |
popüler trendleri takip etmek uğruna sürekli fikirlerini veya ilkelerini değiştirme |
girouettism n.
|
|
51 |
General |
popüler cümle |
buzz phrase n.
|
|
52 |
General |
eskiden çok popüler olan yapım |
golden oldie n.
|
|
53 |
General |
18. yüzyılda popüler olan, sandalete benzeyen topuklu bir ayakkabı |
chopin n.
|
|
54 |
General |
popüler dans müziği çalan grup |
dance orchestra n.
|
|
55 |
General |
birinci dünya savaşı döneminde popüler olan bir dans |
grizzly bear n.
|
|
56 |
General |
popüler tarz |
groove n.
|
|
57 |
General |
çok popüler şey |
hit n.
|
|
|
58 |
General |
eskiden popüler olan şarkı |
oldie n.
|
|
59 |
General |
savaş zamanı popüler hale gelmiş küçük tüylü bir oyuncak |
gonk n.
|
|
60 |
General |
eskiden popüler olan bir tür siperli kadın şapkası |
neapolitan bonnet n.
|
|
61 |
General |
eskiden popüler olan bir tür siperli kadın şapkası |
poke bonnet n.
|
|
62 |
General |
19. yüzyılda popüler olan, kenarları kürklü bir pelerin |
circular n.
|
|
63 |
General |
19. yüzyılda popüler olan, kenarları kürklü bir pelerin |
circular cloak n.
|
|
64 |
General |
londra'da bir trafik kavşağı ve popüler buluşma yeri |
piccadilly circus n.
|
|
65 |
General |
popüler şey |
popularization [us] n.
|
|
66 |
General |
popüler şey |
popularisation [uk] n.
|
|
67 |
General |
bir şeyi popüler hale getiren kimse |
popularizer [us] n.
|
|
68 |
General |
bir şeyi popüler hale getiren kimse |
populariser [uk] n.
|
|
69 |
General |
bir süreliğine popüler olan şey |
fashion n.
|
|
70 |
General |
alman cam eşyaları ve seramiğinde 17. ve 18. yüzyıllarda popüler olan bir tür siyah süsleme |
schwarzlot n.
|
|
71 |
General |
popüler olmayan fikir |
unpopular opinion n.
|
|
72 |
General |
(film, şarkı) aşırı popüler şey |
superhit n.
|
|
73 |
General |
çok popüler kimse |
supernova n.
|
|
74 |
General |
çok popüler olma |
superstardom n.
|
|
75 |
General |
popüler olma |
favor n.
|
|
76 |
General |
popüler olma |
favour n.
|
|
77 |
General |
popüler olma |
high-profile n.
|
|
78 |
General |
popüler olmak |
catch on v.
|
|
79 |
General |
popüler olmak |
catch on with somebody v.
|
|
80 |
General |
popüler hale getirmek |
popularize v.
|
|
81 |
General |
popüler hale getirmek |
popularise v.
|
|
82 |
General |
popüler hale getirmek |
generalise v.
|
|
83 |
General |
popüler hale getirmek |
generalize v.
|
|
84 |
General |
yeniden popüler hale getirmek |
repopularize v.
|
|
85 |
General |
yeniden popüler hale getirmek |
repopularise v.
|
|
86 |
General |
popüler hale getirmek |
distribute v.
|
|
87 |
General |
birdenbire aşırı popüler olmak |
crash v.
|
|
88 |
General |
en popüler |
most popular adj.
|
|
89 |
General |
popüler kültürde yaşlı |
aged in popular culture adj.
|
|
90 |
General |
popüler olmayan |
unpopular adj.
|
|
91 |
General |
son derece popüler |
extremely popular adj.
|
|
92 |
General |
son derece heyecan verici/popüler |
red hot adj.
|
|
93 |
General |
popüler olan |
voguish adj.
|
|
94 |
General |
çok popüler |
white-hot adj.
|
|
95 |
General |
popüler ve çekici |
golden adj.
|
|
96 |
General |
1890'lı yıllarda amerika'da popüler olan bir giyim tarzına ait veya ilgili |
gibson-girl adj.
|
|
97 |
General |
çok popüler (film, kayıt) |
hit adj.
|
|
98 |
General |
çok popüler olmuş |
hit. adj.
|
|
99 |
General |
bir dönem popüler olan |
du jour adj.
|
|
100 |
General |
popüler kültüre ait |
pop adj.
|
|
101 |
General |
popüler kültür ile ilgili |
pop adj.
|
|
102 |
General |
(özellikle uzun süre boyunca) popüler olan |
favorite adj.
|
|
103 |
General |
(özellikle uzun süre boyunca) popüler olan |
favourite adj.
|
|
104 |
General |
nispeten popüler |
semipopular adj.
|
|
105 |
General |
çok popüler |
superhot adj.
|
|
106 |
General |
popüler olarak |
popularly adv.
|
|
107 |
General |
(popüler müzikte) ekstra hece |
oh interj.
|
|
108 |
General |
(popüler müzikte) boşluk dolduran hece |
oh interj.
|
|
109 |
General |
popüler bir şekilde |
pop. abrev.
|
|
Phrasals |
|
110 |
Phrasals |
bir anda popüler olmak |
blow up v.
|
|
111 |
Phrasals |
popüler olmak |
take off v.
|
|
112 |
Phrasals |
(ürün vb) popüler olmak |
catch on with someone v.
|
|
113 |
Phrasals |
kendine özel ve başkaları arasında popüler olmayan bir hevesi/ilgisi hakkında heyecanlanmak |
geek out about (someone or something) v.
|
|
114 |
Phrasals |
kendine özel ve başkaları arasında popüler olmayan bir hevesi/ilgisi hakkında heyecanlanmak |
geek out over (someone or something) v.
|
|
115 |
Phrasals |
popüler olana kapılmak |
swim with (something) v.
|
|
116 |
Phrasals |
(birileri arasında) popüler olmak |
catch on with (one) v.
|
|
Phrases |
|
117 |
Phrases |
2014'te sosyal medyada popüler hale gelen, kadınlara kötü davranmayan erkeklerin de olduğuna dikkat çekmek için kullanılan hashtag |
not all men expr.
|
|
Colloquial |
|
118 |
Colloquial |
popüler/gözde yer/mekan/semt |
the place to be n.
|
|
119 |
Colloquial |
popüler/çok tutulan isim |
a thing n.
|
|
120 |
Colloquial |
gözde, popüler şey |
a thing n.
|
|
121 |
Colloquial |
çok popüler |
hot favourite n.
|
|
122 |
Colloquial |
howard johnson's için kullanılan bir takma isim (20. yüzyıl'da popüler olan bir amerikan otel ve restoran zinciri) |
hojo's n.
|
|
123 |
Colloquial |
popüler kimse/şey |
hot stuff [uk] n.
|
|
124 |
Colloquial |
zeki ama popüler olmayan kimse |
poindexter n.
|
|
125 |
Colloquial |
popüler insan grubu |
in-crowd n.
|
|
126 |
Colloquial |
popüler ekip üyesi |
innie n.
|
|
127 |
Colloquial |
çok popüler olmak |
be riding high v.
|
|
128 |
Colloquial |
1970'ler ve 80'lerde popüler olan acayip, düzen karşıtı, kültür karşıtı tarzı benimseyenler gibi davranmaya çalışan ve başarısız olan |
plastic punk adj.
|
|
129 |
Colloquial |
oldukça popüler |
big–deal adj.
|
|
130 |
Colloquial |
çok popüler |
sought after adj.
|
|
131 |
Colloquial |
popüler ve çevresi olan erkek öğrenci |
bmoc (big man on campus) expr.
|
|
132 |
Colloquial |
okulun popüler çocuğu |
bmoc (big man on campus) expr.
|
|
133 |
Colloquial |
popüler bir radyo programının insanların ağzına dolanmış seslenme ve cevap verme sözü |
henry! henry aldrich! coming, mother! expr.
|
|
134 |
Colloquial |
popüler bir radyo programının insanların ağzına dolanmış seslenme ve cevap verme sözü |
hen-ree! henry aldrich! coming, mother! expr.
|
|
Idioms |
|
135 |
Idioms |
okulun en popüler kızı |
big woman on campus n.
|
|
136 |
Idioms |
belirli bir zamanın en popüler insanı |
the flavour of the month n.
|
|
137 |
Idioms |
okulun popüler çocuğu |
big man on campus n.
|
|
138 |
Idioms |
şu anda tutulan/popüler |
a hot ticket n.
|
|
139 |
Idioms |
medyada olumlu ilgi ve alaka gören meşhur ya da popüler kişi |
media darling n.
|
|
140 |
Idioms |
günün popüler görüşlerine göre inançlarını/görüşleri değiştiren kimse |
vicar of bray n.
|
|
141 |
Idioms |
konumunu korumak için zamanın popüler görüşlerine göre kendini değiştiren/uyarlayan kimse |
vicar of bray n.
|
|
142 |
Idioms |
bir anda popüler olan şey |
the new rock and roll n.
|
|
143 |
Idioms |
gelecekte popüler olacak şeylerin bir işareti/habercisi |
a portent of things to come n.
|
|
144 |
Idioms |
ileride neyin popüler olacağına dair bir işaret |
a sign of things to come [cliché] n.
|
|
145 |
Idioms |
çok popüler olan parça/film/oyun/albüm |
a smash hit n.
|
|
146 |
Idioms |
popüler eğlence hayatını seven adam |
a man about town n.
|
|
147 |
Idioms |
popüler eğlence hayatını seven adam |
the man about town n.
|
|
148 |
Idioms |
bir şeye popüler/başarılı olunca katılan kimse |
bandwagon fan n.
|
|
149 |
Idioms |
bir şeyi popüler/başarılı olunca destekleyen kimse |
bandwagon fan n.
|
|
150 |
Idioms |
ortamdaki en güzel/popüler kadın |
the belle of the ball n.
|
|
151 |
Idioms |
mevcuttaki en güzel/popüler kadın |
the belle of the ball n.
|
|
152 |
Idioms |
özellikle 20. yüzyıl başlarında zamanının çoğunu popüler mekanlarda geçiren zengin ve ünlü kesim |
café society n.
|
|
153 |
Idioms |
doğduğu yerde/memleketinde popüler olan sanatçı, politikacı, oyuncu |
somebody's favourite son n.
|
|
154 |
Idioms |
anlık/kısa süreli popüler olan kimse/şey |
flavour of the month [uk] n.
|
|
155 |
Idioms |
bir yeri popüler etmek |
put on the map v.
|
|
156 |
Idioms |
çok popüler olmak |
go like a bomb v.
|
|
157 |
Idioms |
çok popüler olmak |
go a bomb v.
|
|
158 |
Idioms |
popüler etmek |
bring into prominence v.
|
|
159 |
Idioms |
popüler olmak |
catch on v.
|
|
160 |
Idioms |
revaçta/popüler/yükselişte olmak |
be on the march v.
|
|
161 |
Idioms |
çok popüler olmak |
set the woods on fire v.
|
|
162 |
Idioms |
çok popüler olmak |
set the heather on fire v.
|
|
163 |
Idioms |
gittikçe popüler olmak |
make ground v.
|
|
164 |
Idioms |
popüler olma yolunda ilerlemek |
be on the way in v.
|
|
165 |
Idioms |
popüler olmamak |
be (out) in left field v.
|
|
166 |
Idioms |
(birini/bir şeyi) popüler yapmak |
bring (someone or something) into prominence v.
|
|
167 |
Idioms |
(birini/bir şeyi/bir yeri) popüler hale getirmek |
put (someone, something, or some place) on the map v.
|
|
168 |
Idioms |
benzer fakat daha az popüler/iyi |
a poor relation (of) adj.
|
|
169 |
Idioms |
tekrar popüler olmuş |
back from the dead adj.
|
|
170 |
Idioms |
çok popüler |
riding high adj.
|
|
171 |
Idioms |
çok popüler |
in high favour expr.
|
|
172 |
Idioms |
son derece popüler |
all the rage expr.
|
|
Poetic/Literary |
|
173 |
Poetic/Literary |
karşılıksız aşktan yakınan ve kişilerin başına gelen talihsizlik veya adaletsizlikleri anlatan eski bir popüler şiir türü |
complaint n.
|
|
Speaking |
|
174 |
Speaking |
çok popüler |
super popular expr.
|
|
175 |
Speaking |
sence niye bu kadar popüler? |
why do you think it’s so popular? expr.
|
|
176 |
Speaking |
sence neden bu kadar popüler? |
why do you think it’s so popular? expr.
|
|
177 |
Speaking |
şapkalar bugünlerde çok popüler |
hats are very popular these days expr.
|
|
178 |
Speaking |
şapkalar bugünlerde çok popüler |
hats are so popular these days expr.
|
|
Trade/Economic |
|
179 |
Trade/Economic |
değeri yükselen ve çok sayıda yatırımcıyı kendine çeken popüler hisse senedi |
glamour stock n.
|
|
180 |
Trade/Economic |
popüler olan |
hot adj.
|
|
Politics |
|
181 |
Politics |
siyasi propaganda için popüler müzik kullanma |
agitpop n.
|
|
182 |
Politics |
orta asya'nın en popüler ve korkulan radikal islamcı grubu |
freedom party n.
|
|
183 |
Politics |
popüler liberal reform hareketi |
spring n.
|
|
184 |
Politics |
kurtuluş veya ideal bir barış ve refah dönemi vadeden popüler liderlere ait |
messianic adj.
|
|
185 |
Politics |
kurtuluş veya ideal bir barış ve refah dönemi vadeden popüler liderlerle ilgili |
messianic adj.
|
|
Industry |
|
186 |
Industry |
giderek daha popüler hale gelen alan veya faaliyet |
growth industry n.
|
|
Media |
|
187 |
Media |
web sayfasında popüler veya tartışmalı bir içeriğin neden kaldırıldığını açıklayan mesaj |
weasel text n.
|
|
188 |
Media |
eğlence ve spor dünyasına ait popüler kültür öğelerini kullanan dergi |
fan magazine n.
|
|
189 |
Media |
popüler basın |
pops n.
|
|
190 |
Media |
popüler basın |
popular n.
|
|
191 |
Media |
okulda veya iş yerinde insanların hakkında sohbet ettiği popüler dizi |
water cooler show n.
|
|
Advertising |
|
192 |
Advertising |
çok popüler olup dilin bir parçası haline gelen reklam sloganı |
catchphrase n.
|
|
Computer |
|
193 |
Computer |
popüler liste |
hot list n.
|
|
194 |
Computer |
popüler noktalar |
hotspots n.
|
|
195 |
Computer |
popüler bir paylaşım sitesi |
rapidshare n.
|
|
196 |
Computer |
geçici popüler konularla ilgili internet sitesi |
barney page n.
|
|
197 |
Computer |
internet sitesi oluşturmak ve yönetmek için kullanılan, açık kaynaklı popüler bir içerik yönetim sistemi |
mambo n.
|
|
198 |
Computer |
(internet sitesinde) çok tıklanan popüler içerik |
sticky content n.
|
|
199 |
Computer |
popüler bir alan adının yazım hatasıyla sıkça yazılan hatalı versiyonunu alan adı olarak almak |
typosquat v.
|
|
Telecom |
|
200 |
Telecom |
popüler bir sosyal paylaşım sitesi |
myspace n.
|
|
Television |
|
201 |
Television |
jeopardy productions'a ait abd'de popüler olan bir soru-cevap programının ticari markası |
jeopardy® n.
|
|
Textile |
|
202 |
Textile |
eski zamanlarda popüler olan yüksek bir yaka |
band n.
|
|
203 |
Textile |
17. ve 18. yüzyıllarda özellikle kadınlar arasında popüler olan, içteki kıyafeti ve iç etekliği göstermesi için önünde açıklık bulunan ve genellikle dökümlü duran bir elbise veya rop |
mantua n.
|
|
204 |
Textile |
1860'lı yıllarda popüler olan bol bir kadın bluzu |
garibaldi n.
|
|
205 |
Textile |
1910 ve 1914 yılları arasında popüler olmuş alt tarafı dar uzun bir etek |
hobble skirt n.
|
|
206 |
Textile |
17 ve 18. yüzyılda popüler olan kısa ve kürklü bir kadın ceketi |
cimar n.
|
|
207 |
Textile |
17 ve 18. yüzyılda popüler olan kısa ve kürklü bir kadın ceketi |
simar n.
|
|
208 |
Textile |
17 ve 18. yüzyılda popüler olan kısa ve kürklü bir kadın ceketi |
cymar n.
|
|
209 |
Textile |
17 ve 18. yüzyılda popüler olan kısa ve kürklü bir kadın ceketi |
simarre n.
|
|
210 |
Textile |
20. yüzyılın ortalarında popüler olan bir tür yazlık kadın ceketi |
duster coat n.
|
|
211 |
Textile |
17. yüzyılda popüler olan dayanıklı bir yün kumaş |
sempiternum n.
|
|
212 |
Textile |
19. yüzyılda popüler bir çocuk giysisi |
fauntleroy adj.
|
|
Architecture |
|
213 |
Architecture |
19. yüzyılda abd'nin güneyinde popüler olan iki odalı ahşap bir ev stili |
dog trot n.
|
|
214 |
Architecture |
1930'lardan 40'lara kadar popüler olup aerodinamik ve kavisli yüzeyler, yatay çizgiler ve minimal yüzey süslemeleri ile karakterize olan bir mimari ve dekorasyon stiline ait |
moderne adj.
|
|
215 |
Architecture |
1930'lardan 40'lara kadar popüler olup aerodinamik ve kavisli yüzeyler, yatay çizgiler ve minimal yüzey süslemeleri ile karakterize olan bir mimari ve dekorasyon stiliyle ilgili |
moderne adj.
|
|
Furniture |
|
216 |
Furniture |
1700'lerde ingiltere ve amerika'da popüler olan bir mobilya tarzı |
queen anne n.
|
|
217 |
Furniture |
18. yüzyılda fransa'da popüler olan kolçaklı bir şezlong tipi |
duchesse n.
|
|
Automotive |
|
218 |
Automotive |
popüler otomobil |
strong n.
|
|
219 |
Automotive |
on sekizinci yüzyılda popüler olan iki koltuklu, üstü kapalı bir at arabası |
berlin n.
|
|
Transportation |
|
220 |
Transportation |
(kenya'da) genellikle minibüslerle yapılan ve sıkı denetime tabi olmayan popüler bir toplu taşıma türü |
matatu n.
|
|
Medical |
|
221 |
Medical |
yirminci yüzyılın başlarında popüler olan ilaçlı bir yara kremi |
antiphlogistine n.
|
|
Psychology |
|
222 |
Psychology |
popüler kültürde cinsellik |
sex in popular culture n.
|
|
223 |
Psychology |
popüler psikoloji |
pop psych n.
|
|
224 |
Psychology |
özellikle 1920'li yıllarda abd'de popüler olan bir kendine yardım yöntemi |
couéism n.
|
|
225 |
Psychology |
popüler bir şeyden geri kalma korkusu |
fear of missing out (fomo) n.
|
|
Pharmaceutics |
|
226 |
Pharmaceutics |
ikinci dünya savaşı'ndan hemen sonra popüler olmuş bir multivitamin ve mineral ilacı |
hadacol® n.
|
|
Gastronomy |
|
227 |
Gastronomy |
latin amerika'da popüler olan, alkolsüz ve gazlı bir malt içeceği |
malta n.
|
|
228 |
Gastronomy |
galler'de popüler olan kahvaltılık su yosunu kızartması |
laver bread n.
|
|
229 |
Gastronomy |
galler'de popüler olan kahvaltılık su yosunu kızartması |
laverbread n.
|
|
230 |
Gastronomy |
amerika birleşik devletleri ve kanada’da popüler olan geleneksel bir tatlı |
s'more n.
|
|
231 |
Gastronomy |
balığın köfte haline getirilmesiyle hazırlanan popüler bir asya yiyeceği |
fishball n.
|
|
Chemistry |
|
232 |
Chemistry |
17. yüzyılda popüler bir kozmetik ürünü olarak kullanılan sönmüş talk pudrasıyla hazırlanmış bir ilaç |
oil of talc n.
|
|
Marine Biology |
|
233 |
Marine Biology |
silindirik bir yapıya sahip havanın suyun içinden hızlı bir şekilde geçtiği popüler bir protein skim |
venturi n.
|
|
234 |
Marine Biology |
kuzey amerika'nın pasifik kıyılarında görülen kahverengi, popüler bir sofra balığı |
lemon sole n.
|
|
235 |
Marine Biology |
kuzey amerika'nın pasifik kıyılarında görülen kahverengi, popüler bir sofra balığı |
parophrys vitulus n.
|
|
236 |
Marine Biology |
kuzey amerika'nın pasifik kıyılarında görülen kahverengi, popüler bir sofra balığı |
english sole n.
|
|
237 |
Marine Biology |
hint pasifiğine özgü popüler bir akvaryum balığı |
scat n.
|
|
Zoology |
|
238 |
Zoology |
çin, japonya ve tayvan'da popüler bir jelatinimsi mantar |
snow mushroom (tremella fuciformis) n.
|
|
Botanic |
|
239 |
Botanic |
güney amerika'da yetişen, kökü popüler bir besin olan bir bitki |
arracacha (arracacia xanthorrhiza) n.
|
|
Breeding |
|
240 |
Breeding |
fransa'ya özgü olup günümüzde abd'de popüler olan, dayanıklı bir besi sığırı ırkı |
limousin n.
|
|
Social Sciences |
|
241 |
Social Sciences |
eskiden italya'nın bergamo bölgesinde popüler olan bir halk dansı |
bergamasque n.
|
|
242 |
Social Sciences |
eskiden italya'nın bergamo bölgesinde popüler olan bir halk dansı |
bergamask n.
|
|
Education |
|
243 |
Education |
dünya popüler müziği |
world popular music n.
|
|
Literature |
|
244 |
Literature |
noel baba temalı popüler bir şiir |
night before christmas n.
|
|
245 |
Literature |
baş makale kadar aciliyeti veya önemi olmayıp gazetelerde veya haftalık yayınlarda basılan veya basılmaya uygun, popüler veya hafif içerikli edebi deneme veya makale |
middle article [uk] n.
|
|
246 |
Literature |
13. yüzyılda derlenmiş, ahlaki dersler veren popüler bir latince masal serisi |
gesta romanorum n.
|
|
247 |
Literature |
yirminci yüzyılın başlarında popüler olan bir edebiyat türü |
grotesquerie n.
|
|
248 |
Literature |
rahat okunabilecek popüler kurgu eseri |
feuilleton n.
|
|
Linguistics |
|
249 |
Linguistics |
bir kelimenin kökeninin popüler fakat hatalı algılanma biçimi |
hobson-jobson n.
|
|
History |
|
250 |
History |
1793 yılında aşırı jakoben bir fransız partisine verilen popüler isim |
the mountain n.
|
|
251 |
History |
19. yüzyılda popüler olan içinde şiir ve düzyazı parçaları ile gravür barındıran bir tür edebi albüm |
keepsake n.
|
|
252 |
History |
eski ingiltere'de popüler olan çeşitli sek beyaz şaraplar |
sack n.
|
|
253 |
History |
2. dünya savaşı'nda amerikan askerlerinin popüler hale getirdiği hayali bir kişi |
kilroy n.
|
|
254 |
History |
(antik yunan'da) içki partilerinde oynanan, genç erkekler arasında popüler bir oyun |
kottabos n.
|
|
255 |
History |
20. yüzyılda popüler olan çok sivri burunlu ayakkabılar veya botlar |
winkle-pickers n.
|
|
256 |
History |
antoinette bourignon'un hollanda ve iskoçya'da popüler olan mistik teorileri |
bourigianism n.
|
|
257 |
History |
özellikle eskiden ingiltere'de kağıda basılan balad veya popüler şarkı |
broadside n.
|
|
258 |
History |
özellikle eskiden ingiltere'de kağıda basılan balad veya popüler şarkı |
broadside ballad n.
|
|
259 |
History |
17. yüzyılın ilk yarısında çok popüler olan bir ilaç |
dragon water n.
|
|
Religious |
|
260 |
Religious |
en popüler hindu ilahlarından biri |
kistna n.
|
|
Philosophy |
|
261 |
Philosophy |
hermes'e atfedilip rönesans döneminde popüler olan dini ve felsefi inançlara dayalı bir kült |
hermeticism n.
|
|
Geography |
|
262 |
Geography |
carson city'nin batısında, nevada ve california arasındaki sınırda bulunan, popüler tatil yeri olan göl |
lake tahoe n.
|
|
263 |
Geography |
kaskad sıradağlarındaki popüler kayak merkezi olan 2,763 metre yüksekliğindeki volkanik zirve |
bachelor mount n.
|
|
264 |
Geography |
güneydoğu fransa'da popüler kayak merkezi olan şehir |
chambéry n.
|
|
265 |
Geography |
new york'un kuzeydoğusunda adirondack dağları'nda yer alan, popüler kayak alanı ve kış beldesi olan kasaba |
lake placid n.
|
|
266 |
Geography |
san francisco'da popüler bir mahalle |
nob hill n.
|
|
267 |
Geography |
yosemite vadisi'ndeki kaya formasyonu el capitan'da bulunan popüler bir tırmanış rotası |
zodiac n.
|
|
Military |
|
268 |
Military |
düşman savaşçı (9-11 terörle mücadele sırasında popüler olan, yakalanan ve cenevre anlaşması'nda belirtilenden daha az haklara sahip olan savaşçıların kast edildiği bir terim) |
enemy combatant n.
|
|
269 |
Military |
20. yüzyılda popüler bir savaş gemisi |
dreadnaught n.
|
|
Sport |
|
270 |
Sport |
popüler bir karate sistemi |
shotokan n.
|
|
Card |
|
271 |
Card |
1700'lerde popüler bir iskambil oyunu |
quadrille n.
|
|
272 |
Card |
eskiden avrupa'da oynanan popüler bir hileli kart oyunu |
hombre n.
|
|
273 |
Card |
17 ve 18. yüzyıllarda popüler olan bir kart oyunu |
reversis n.
|
|
274 |
Card |
16. ve 18. yüzyıllar arasında ingiltere'de popüler olmuş bir kart oyunu |
gleek n.
|
|
275 |
Card |
16. ve 17. yüzyıllarda ingiltere'de popüler olan bir kart oyunu |
post and pair n.
|
|
276 |
Card |
15. ve 16. yüzyıllarda popüler olan bir kart oyunu |
sant n.
|
|
277 |
Card |
16. yüzyılda popüler olan eski bir kart oyunu |
primero n.
|
|
Art |
|
278 |
Art |
batı avrupa ve abd’de bir dönem popüler olan, kabaca çizilmiş gösterişli resimlerin ağırlıkta olduğu bir sanat akımı |
neoexpressionism n.
|
|
279 |
Art |
batı avrupa ve abd’de bir dönem popüler olan, kabaca çizilmiş gösterişli resimlerin ağırlıkta olduğu bir sanat akımı |
neo-expressionism n.
|
|
280 |
Art |
(sanat alanında) popüler olmayan ama önemli başarı |
succès d'estime n.
|
|
281 |
Art |
özellikle 19. yüzyıl başlarında popüler olan hayvanları ele alan ressam veya heykeltıraş |
animalier n.
|
|
282 |
Art |
fransa'da 20. yüzyılın başlarında popüler olan bir dans türü |
java n.
|
|
283 |
Art |
19. yüzyılda popüler olan hızlı bir polonya dansı |
cracovienne n.
|
|
284 |
Art |
popüler sanat |
pop n.
|
|
285 |
Art |
fransa'da eskiden popüler olan bir resim tarzı |
fete champetre n.
|
|
286 |
Art |
fransa'da eskiden popüler olan bir resim tarzı |
fête galante n.
|
|
287 |
Art |
14 ve 15. yüzyıllarda avrupa'da popüler olan bir resim ekolü |
international style n.
|
|
288 |
Art |
20. yüzyılda popüler olan çeşitli sanat tarzlarına verilen ad |
international style n.
|
|
289 |
Art |
popüler sanat |
popular arts n.
|
|
290 |
Art |
popüler sanata ait |
pop adj.
|
|
291 |
Art |
popüler sanat ile ilgili |
pop adj.
|
|
292 |
Art |
popüler kültürden izler taşıyan |
folksy adj.
|
|
Music |
|
293 |
Music |
modern batı popundan etkilenmiş geleneksel cezayir müziği alt yapısına sahip bir tür cezayir popüler müziği |
rai n.
|
|
294 |
Music |
popüler bir şarkının diğer kısımlarından farklı olan orta kısmı |
release n.
|
|
295 |
Music |
geleneksel soul müziğini diğer türlere ait unsurlarla birleştiren bir popüler müzik tarzı |
neosoul n.
|
|
296 |
Music |
geleneksel soul müziğini diğer türlere ait unsurlarla birleştiren bir popüler müzik tarzı |
neo-soul n.
|
|
297 |
Music |
new orleans kentinde popüler bir r&b müziği türü |
new orleans r&b n.
|
|
298 |
Music |
batı popüler müziğinde punk rocktan esinlenerek ortaya çıkan bir müzik akımı |
new wave n.
|
|
299 |
Music |
hindistan ve filipinler'de popüler bir dans |
tinikling n.
|
|
300 |
Music |
hindistan ve filipinler'de popüler bir dans |
bamboo dance n.
|
|
301 |
Music |
en popüler 40 şarkı |
top 40 n.
|
|
302 |
Music |
I. dünya savaşı döneminde popüler bir dans |
turkey trot n.
|
|
303 |
Music |
I. dünya savaşı döneminde popüler bir dans |
turkey-trot n.
|
|
304 |
Music |
abd'de 1940'ların ortalarında popüler olmuş, hızlı tempo, karmaşık ve hızlı akor değişimleriyle karakterize şarkılar sunan bir caz türü |
bebop n.
|
|
305 |
Music |
hindistan'da popüler olan bir müzik türü |
bhangra n.
|
|
306 |
Music |
özellikle kuveyt ve bahreyn'de popüler olan bir müzik türü |
sawt n.
|
|
307 |
Music |
özellikle kuveyt ve bahreyn'de popüler olan bir müzik türü |
sowt n.
|
|
308 |
Music |
özellikle kuveyt ve bahreyn'de popüler olan bir müzik türü |
sout n.
|
|
309 |
Music |
swahili dilini konuşan doğu afrikalılar arasında popüler olan, mısır ve hint melodilerinin afrika ezgileriyle karışımından doğan bir müzik çeşidi |
taarab n.
|
|
310 |
Music |
18. yüzyılda popüler olmuş bir dans |
chaconne n.
|
|
311 |
Music |
1960'larda popüler olmuş bir hafif müzik türü |
orchestral pop n.
|
|
312 |
Music |
1960'larda popüler olmuş bir hafif müzik türü |
easy listening n.
|
|
313 |
Music |
popüler rock şarkısı |
anthem n.
|
|
314 |
Music |
latin amerika'da popüler olan büyük bir akordeon benzeri bir müzik aleti |
bandoneon n.
|
|
315 |
Music |
80'lerin ortalarında abd'de gelişen popüler bir rock müziği türü |
jangle pop n.
|
|
316 |
Music |
rönesans ingilteresi'nde popüler olan armut biçimli yassı gövdeli bir tür gitar |
zithern n.
|
|
317 |
Music |
rönesans ingilteresi'nde popüler olan armut biçimli yassı gövdeli bir tür gitar |
cittern n.
|
|
318 |
Music |
rönesans ingilteresi'nde popüler olan armut biçimli yassı gövdeli bir tür gitar |
cithern n.
|
|
319 |
Music |
rönesans ingilteresi'nde popüler olan armut biçimli yassı gövdeli bir tür gitar |
cithren n.
|
|
320 |
Music |
rönesans ingilteresi'nde popüler olan armut biçimli yassı gövdeli bir tür gitar |
cither n.
|
|
321 |
Music |
rönesans ingilteresi'nde popüler olan armut biçimli yassı gövdeli bir tür gitar |
gittern n.
|
|
322 |
Music |
rönesans ingilteresi'nde popüler olan armut biçimli yassı gövdeli bir tür gitar |
citole n.
|
|
323 |
Music |
rönesans ingilteresi'nde popüler olan armut biçimli yassı gövdeli bir tür gitar |
zittern n.
|
|
324 |
Music |
80'ler ve 90'larda popüler olan bir r&b çeşidi |
urban r&b n.
|
|
325 |
Music |
fransız batı hint adaları'nda popüler bir davullu dans müziği |
zouk n.
|
|
326 |
Music |
kenya'ya özgü popüler bir müzik |
benga n.
|
|
327 |
Music |
elektrogitarlar ve geleneksel davullarla yapılan nijerya'nın popüler müzik türü |
juju n.
|
|
328 |
Music |
brezilya'da bir dini kült olan macumba'dan türetilmiş popüler bir dans müziği |
macumba n.
|
|
329 |
Music |
16. ve 17. yüzyıllarda italya'da popüler olan bir dans stili |
volta n.
|
|
330 |
Music |
16. ve 17. yüzyıllarda italya'da popüler olan dans için yazılan bir müzik parçası |
volta n.
|
|
331 |
Music |
detroit'te bulunan motown records plak şirketinin siyahi amerikalı müzisyenleri tarafından popüler hale getirilen, blues, pop, soul, dini müzik türlerinden unsurlar içeren müzik türü/janrı |
motown n.
|
|
332 |
Music |
1930'lu yıllarda popüler olan bir tür dans |
big apple n.
|
|
333 |
Music |
1930 ile 1950'li yıllar arasında popüler olan büyük bir caz veya dans grubu |
big band n.
|
|
334 |
Music |
yüksek arka ritmik vurgulu bir popüler müzik |
big beat n.
|
|
335 |
Music |
1930'larda güney afrika'da ortaya çıkmış ve kasabalarda popüler hale gelmiş bir müzik türü |
marabi n.
|
|
336 |
Music |
bir tür jamaika popüler müziği |
ska n.
|
|
337 |
Music |
abd'de 1950'lin sonunda popüler olmuş hızlı tempolu bir caz türü |
hard bop n.
|
|
338 |
Music |
1960'ların ortalarında popüler olan bir soul müzik tarzı |
boogaloo n.
|
|
339 |
Music |
1960'ların ortalarında popüler olan bir soul müzik tarzı |
bugalu n.
|
|
340 |
Music |
1960'ların ortalarında popüler olan bir soul müzik tarzı eşliğinde yapılan dans |
bugalu n.
|
|
341 |
Music |
telifli popüler şarkıların melodilerini eşlik eden müzik olmaksızın içeren ve telif sahiplerinin izni olmadan basılan kitap |
fake book n.
|
|
342 |
Music |
1970'lerin başında çıkan popüler bir dans |
breakdown n.
|
|
343 |
Music |
afrika ritimlerini batı tarzı pop melodileriyle birleştiren popüler bir batı afrika dans müziği |
highlife n.
|
|
344 |
Music |
1920-40'larda popüler olan country müzik |
hillbilly music n.
|
|
345 |
Music |
1980'lerin sonlarında popüler olan hareketli bir dans müziği türü |
hi-nrg n.
|
|
346 |
Music |
16. ve 17. yüzyıllarda popüler olan ud benzeri bir müzik aleti |
lyra viol n.
|
|
347 |
Music |
popüler dans müziği çalan bir müzik grubu |
dance band n.
|
|
348 |
Music |
en iyi popüler listesi |
hit parade [obsolete] n.
|
|
349 |
Music |
en popüler şarkıları çalma |
hit parade [obsolete] n.
|
|
350 |
Music |
1950'lerde ortaya çıkan bir popüler müzik türü |
rock 'n' roll n.
|
|
351 |
Music |
bir jamaika popüler müziği tarzı |
rock steady n.
|
|
352 |
Music |
1950'lerde ortaya çıkan bir popüler müzik türü |
rock-and-roll n.
|
|
353 |
Music |
hareketli bir popüler müzik tarzı |
rocknroll n.
|
|
354 |
Music |
rock 'n' roll müziğiyle ilişkili doğaçlama bir popüler dans tarzı |
rock'n'roll n.
|
|
355 |
Music |
jamaika popüler müziğinin vokalleştirilmiş tarzı |
rock-steady n.
|
|
356 |
Music |
karayip asya topluluğunda popüler bir müzik türü |
chutney n.
|
|
357 |
Music |
haiti'de ortaya çıkmış popüler bir dans müziği |
compas n.
|
|
358 |
Music |
teksas ve meksika sınırında ortaya çıkan popüler bir dans müziği tarzı |
conjunto n.
|
|
359 |
Music |
ritmik melodi ile anlamsız hecelerin söylendiği popüler bir vokal müzik tarzı |
doo-wop n.
|
|
360 |
Music |
orkestranın çaldığı hafif klasik ve popüler müzik |
pop n.
|
|
361 |
Music |
popüler şarkı |
pop n.
|
|
362 |
Music |
popüler zevke hitap etmeyi amaçlayan bir müzik türü |
popera n.
|
|
363 |
Music |
popüler ve hafif klasik müzik çalan senfoni orkestrası |
pops n.
|
|
364 |
Music |
popüler müzik türü |
popular music genre n.
|
|
365 |
Music |
popüler müzik |
popular music genre n.
|
|
366 |
Music |
popüler müzik |
popularism n.
|
|
367 |
Music |
güney afrika'ya özgü popüler bir şarkı |
sarie marais [south africa] n.
|
|
368 |
Music |
1990'ların ikinci yarısında popüler olup küfür ve cinsel temalar içeren bir rap müzik türü |
dirty south n.
|
|
369 |
Music |
güçlü ve sabit ritimler, tekrarlayan sözler ve elektronik seslerle karakterize olan popüler bir dans müziği |
disco n.
|
|
370 |
Music |
new orleans'ta ortaya çıkıp 20. yüzyılın ilk yarısında beyaz müzisyenler arasında popüler hala gelen bir caz müzik türü |
dixieland n.
|
|
371 |
Music |
dixieland türünün 1950'lerde yeniden popüler oluşu |
dixieland n.
|
|
372 |
Music |
bilim kurgu ve fantastik edebiyat meraklıları arasında popüler olan bir müzik türü |
filk n.
|
|
373 |
Music |
popüler hindistan sineması için bestelenen, geleneksel ve modern enstrümanların bir arada bulunduğu film müziği |
filmi n.
|
|
374 |
Music |
koro halinde söylenen popüler bir zulu şarkısı |
shosholoza [south africa] n.
|
|
375 |
Music |
genel zevke uymayan popüler müzik |
skronk n.
|
|
376 |
Music |
sıralı halde dizilerek gerçekleştirilen popüler bir dans türü |
slosh n.
|
|
377 |
Music |
küba ve meksika'nın sahil kesiminde popüler olan bir salon dansı |
son n.
|
|
378 |
Music |
popüler parçaları içeren şarkı kitabı |
songster n.
|
|
379 |
Music |
en popüler 40 şarkıyla ilgili |
top 40 adj.
|
|
380 |
Music |
en popüler 40 şarkıdan oluşan |
top 40 adj.
|
|
381 |
Music |
alışılmadık ve çok popüler olmayan (modern elektronik tarzı) |
leftfield adj.
|
|
382 |
Music |
motown records plak şirketinin siyahi amerikalı müzisyenlerince popüler hale getirilen müzik türüne ait veya ilişkin |
motown adj.
|
|
383 |
Music |
1970-1980'lerde özellikle dazlaklar arasında popüler olan punk rock türüne ait veya ilgili |
oi adj.
|
|
384 |
Music |
genel kitleye hitap eden (popüler müzik) |
mor (middle-of-the-road) adj.
|
|
385 |
Music |
genel kitleye hitap eden (popüler müzik) |
middle-of-the-road adj.
|
|
386 |
Music |
bir tarzın kökenine geri dönen (popüler müzik) |
roots adj.
|
|
387 |
Music |
(popüler müzik) harika |
solid adj.
|
|
388 |
Music |
(popüler müzik) olağanüstü |
solid adj.
|
|
389 |
Music |
(popüler müzik) muhteşem |
solid adj.
|
|
390 |
Music |
popüler müzik türü anlamına gelen son ek |
-core suf.
|
|
Painting |
|
391 |
Painting |
victoria döneminde ingiltere'de çok popüler olan hikaye anlatımı tarzında resim türü |
narrative painting n.
|
|
392 |
Painting |
19. yüzyılda ingiltere'de popüler bir resim stili |
poonah painting n.
|
|
Theatre |
|
393 |
Theatre |
on sekizinci yüzyılda ingiltere'de popüler olan müzikli, komik bir opera |
burletta n.
|
|
394 |
Theatre |
16-18. yüzyıllarda maskeli oyuncuların doğaçlama roller yaptığı popüler bir italyan komedisi |
commedia dellarte n.
|
|
395 |
Theatre |
16-18. yüzyıllarda maskeli oyuncuların doğaçlama roller yaptığı popüler bir italyan komedisi |
commedia dell'arte n.
|
|
396 |
Theatre |
20. yüzyılın başlarında britanya'da popüler olan müzikli bir eğlence |
concert party n.
|
|
Cinema |
|
397 |
Cinema |
afrika kökenli amerikalıları izleyici kitlesi olarak hedef alan 70'lerde popüler olmuş bir film türü |
blacksploitation n.
|
|
398 |
Cinema |
afrika kökenli amerikalıları izleyici kitlesi olarak hedef alan 70'lerde popüler olmuş bir film türü |
blaxploitation n.
|
|
399 |
Cinema |
popüler bir filmi tiye alarak çekilen film |
spoof movie n.
|
|
400 |
Cinema |
popüler sinema oyuncusu |
film star n.
|
|
401 |
Cinema |
popüler hindistan sinemasına ait |
filmi adj.
|
|
402 |
Cinema |
popüler hindistan sineması ile ilişkili |
filmi adj.
|
|
Photography |
|
403 |
Photography |
eskiden popüler olan bir fotoğraf makinesi |
brownie® n.
|
|
Mythology |
|
404 |
Mythology |
bronz ve erken demir çağlarında popüler olan, levanten deniz ve nehir tanrısı |
yam n.
|
|
405 |
Mythology |
bronz ve erken demir çağlarında popüler olan, levanten deniz ve nehir tanrısı |
yamm n.
|
|
406 |
Mythology |
bronz ve erken demir çağlarında popüler olan, levanten deniz ve nehir tanrısı |
yammu n.
|
|
Printery |
|
407 |
Printery |
70'lerde popüler olmuş bir çeşit yazdırma çarkı |
daisy print wheel n.
|
|
Archaic |
|
408 |
Archaic |
16. yüzyılda popüler olan canlı bir dans |
gaillard n.
|
|
409 |
Archaic |
16. yüzyılda popüler olan canlı bir dans müziği |
gaillard n.
|
|
410 |
Archaic |
popüler özdeyiş |
parody n.
|
|
411 |
Archaic |
popüler atasözü |
parody n.
|
|
Ornithology |
|
412 |
Ornithology |
popüler bir kuzey amerika av kuşu |
bobwhite quail n.
|
|
413 |
Ornithology |
popüler bir kuzey amerika av kuşu |
partridge n.
|
|
Slang |
|
414 |
Slang |
sanatçının bir veya iki popüler şarkısını içeren müzik kaseti |
cassingle n.
|
|
415 |
Slang |
1940'larda popüler olan hızlı tempolu, müzikal olarak karmaşık bir jazz tarzı |
bop n.
|
|
416 |
Slang |
çok popüler |
all the fashion n.
|
|
417 |
Slang |
popüler olmayan tip |
geekazoid n.
|
|
418 |
Slang |
1940'larda abd'de popüler olan bol bir takım elbise modeli |
zoot suit n.
|
|
419 |
Slang |
sığ ve materyalist olarak görülen popüler zengin avrupalı |
eurotrash n.
|
|
420 |
Slang |
popüler olmayan kimse |
kuri [new zealand] n.
|
|
421 |
Slang |
popüler olmayan şeylere ilgisi olan kimse |
megadork n.
|
|
422 |
Slang |
1920'lerde popüler olan, kalça sallama ve dizleri titretme figürleri bulunan bir dans |
mouch [uk] n.
|
|
423 |
Slang |
popüler başarı |
smasheroo [us] n.
|
|
424 |
Slang |
ünlü olmak için popüler biri ile takılan kişi |
famefucker n.
|
|
425 |
Slang |
çok popüler olmak |
be hot stuff v.
|
|
426 |
Slang |
çok popüler olmak |
be all the rage v.
|
|
427 |
Slang |
popüler olmak |
rule v.
|
|
428 |
Slang |
okuldaki en popüler kişi/kişiler olmak |
rule the school v.
|
|
429 |
Slang |
popüler modaya uygun |
in the groove adj.
|
|
430 |
Slang |
sığ ve materyalist olarak görülen popüler zengin avrupalılara ait |
eurotrash adj.
|
|
431 |
Slang |
çok popüler |
large [us] adj.
|
|
432 |
Slang |
çok popüler |
(as) hot as hell adj.
|
|
433 |
Slang |
çok popüler |
heavy adj.
|
|
434 |
Slang |
çok popüler |
all the rage expr.
|
|
435 |
Slang |
çok popüler |
all the go expr.
|
|
Modern Slang |
|
436 |
Modern Slang |
ortama uyum sağlamak için popüler paylaşımları yanlış veya aşırı kullanan kimse |
a local n.
|
|
437 |
Modern Slang |
popüler paylaşımları/argoyu yanlış anlayıp/kullanıp gülünç duruma düşen kimse |
a local n.
|
|
438 |
Modern Slang |
bir adamın kendini aldatan karısıyla kavga ettikten sonra içtiği büyük bir kadeh şarap (johnny depp-amber heard davasında hakimin sorduğu soru üzerine popüler olmuş bir söz) |
a mega pint n.
|
|
439 |
Modern Slang |
90'larda popüler olmuş, saçın alt yarısının kazınıp üst yarısının uzun bırakıldığı bir saç stili |
all blade no fade n.
|
|