English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | ride down v. | tepelemek |
Phrasals | ride down v. | atın ayakları altında çiğnemek |
Phrasals | ride down v. | at binmekten yorgun düşmek |
Phrasals | ride down v. | alt etmek |
Phrasals | ride down v. | ezip geçmek |
Phrasals | ride down v. | at sürerek yakalamak |
Phrasals | ride down v. | atla kovalayıp yakalamak |
Phrasals | ride down v. | (sürüş esnasında) at düşürmek |
Phrasals | ride down v. | atın düşmesine yol açmak |
Phrasals | ride down v. | üstüne gelmek |
Phrasals | ride down v. | üstüne sürmek |
Phrasals | ride down v. | (yelken açıldığı esnadaki mandar gibi) çekmek |
Marine | ||
Marine | ride down v. | yelken kaldırma halatıyla yelken açarken bir başka tekneye doğru yol almak |
English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | ride the elevator down v. | asansör ile aşağı inmek |
General | ride down the slide v. | kaydıraktan kaymak |
Phrasals | ||
Phrasals | ride (someone or an animal) down v. | birini veya bir hayvanı at sürerek yakalamak |
Phrasals | ride (someone or an animal) down v. | birini veya bir hayvanı atla kovalayıp yakalamak |
Phrasals | ride down on (something) v. | bir araç üstünde veya içerisinde çömelerek gitmek |