risk of - Turkish English Dictionary

risk of

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "risk of" in Turkish English Dictionary : 1 result(s)

English Turkish
General
risk of n. riski
It is a prospect that runs the risk of discouraging and deterring people from using the net and e-commerce.
İnsanları internet ve e-ticaret kullanımından caydırma ve vazgeçirme riski taşıyan bir ihtimaldir.

More Sentences

Meanings of "risk of" with other terms in English Turkish Dictionary : 181 result(s)

English Turkish
General
risk of fire n. yangın riski
Hot and blustery conditions will exacerbate the risk of fire tomorrow.
Sıcak ve poyrazlı koşullar yarın yangın riskini daha da arttıracaktır.

More Sentences
risk of rain n. yağmur riski/olasılığı
Today there is no risk of rain.
Bugün yağmur riski yok.

More Sentences
risk of losing n. kaybetme riski
It would be insane to abandon these proposals at the risk of losing transparency and, thus, European democracy.
Şeffaflığı ve dolayısıyla Avrupa demokrasisini kaybetme riskini göze alarak bu önerilerden vazgeçmek delilik olacaktır.

More Sentences
Phrases
at risk (from/of something) expr. (bir şey) riski altında
Social policy is now at risk of being made completely subordinate to economic policy.
Sosyal politika artık tamamen ekonomi politikasına tabi hale getirilme riski altındadır.

More Sentences
Medical
risk of infection n. enfeksiyon riski
There is a considerable risk of infection, and there has been little in the way of compliance.
Önemli bir enfeksiyon riski söz konusudur ve bu yasağa uyma konusunda çok az ilerleme kaydedilmiştir.

More Sentences
General
assessment of risk equalizing n. risk dağıtım değerlendirilmesi
the risk of nursing neediness n. bakıma muhtaçlık riski
risk of fire n. yangın tehlikesi
risk of showers n. yağmur riski/olasılığı
risk of fall n. düşme riski/tehlikesi
element of risk n. risk unsuru
run the risk of v. tehlikesini göze almak
have a risk of death v. ölüm riski taşımak
have a risk of death v. hayati tehlikesi bulunmak
face the risk of v. tehlikesiyle karşılaşmak
face the risk of v. riskiyle karşı karşıya kalmak
face the risk of v. riskiyle burun buruna gelmek
decrease the risk of injury v. sakatlık riskini azaltmak
increase the risk of injury v. sakatlık riskini artırmak
increase the risk of injury v. sakatlık riskini arttırmak
be faced with the risk of being shot v. vurulma riskiyle karşı karşıya olmak
be faced with the risk of being shot v. vurulma tehlikesiyle karşı karşıya olmak
be under the risk of v. ... riski altında olmak
free of risk adj. tehlikesiz
at the risk of adv. pahasına
at the risk of adv. mek pahasına
at the risk of adv. göze alarak
at the risk of one's life adv. canı pahasına
at the risk of adv. -mek pahasına
at the risk of one's life adv. hayatını tehlikeye atarak
at the risk of one's life adv. hayatı pahasına
Phrasals
risk of (some inclement weather) n. (kötü hava) riski
risk of (some inclement weather) n. (yağmur, kar, şimşek) olasılığı
Phrases
at risk (from/of something) expr. (bir şeyden dolayı) tehlikede
at risk (from/of something) expr. (bir şeyden dolayı) risk altında
at risk (from/of something) expr. (bir şey) tehlikesi altında
at the risk of (doing something) expr. (bir şey yapmak) pahasına
at the risk of (doing something) expr. (bir şey yapmayı) göze alarak
at the risk of (doing something) expr. (bir şey yapma) riskine girerek
Colloquial
take more of a risk v. daha fazla risk almak
Idioms
run the risk of v. göze almak
run the risk of v. riskini göze almak
run the risk of doing something v. yapmayı göze almak
run the risk of (something) v. (bir şey) riskini göze almak
run the risk of (something) v. (bir şey) tehlikesini göze almak
run the risk of (something) v. (bir şey) riskine girmek
Speaking
it increases the risk of cancer expr. kanser riskini artırır
he attended the meeting despite the risk of facing opposition of all his friends expr. tüm arkadaşlarını karşısına almak pahasına o toplantıya katıldı
Trade/Economic
risk of inflation n. enflasyon riski
risk structure of interest rates n. faiz oranlarının risk yapısı
estimate of risk n. hasar tespiti
a risk of stock n. hisse senedi riski
assumption of risk n. işçinin uğrayacağı kazalardan kendisinin mesul olması
protection of workers from the risk related to exposure to noise at work n. işyerindeki gürültüye maruz kalma ile ilgili risklerden etkilenen işçilerin korunması
risk of business n. iş riski
concentration of risk n. kefalet riski
risk of breakage n. kırılma rizikosu
director of facilities and risk management n. lojistik ve risk idaresi direktörü
risk of occupation n. meslek riski
risk of material misstatement n. önemli yanlışlık riski
early detection of risk committee n. riskin erken saptanması komitesi
risk free rate of interest n. risksiz faiz oranı
assumption of risk n. riskin üstlenilmesi
mitigation of risk n. riskin hafifletilmesi
partition of a risk n. riskin bölümlere ayrılması
class of risk n. riziko sınıfı
transfer of risk n. risk transferi
variation of risk n. risk değişmesi
concentration of risk n. risk yoğunlaşması
situation of risk n. riziko durumu
transfer of risk n. risk devri
transfer of risk n. risk deviri
mitigation of risk n. riskin azaltılması
diminution of risk n. rizikonun azalması
termination of a risk n. riskin sona ermesi
creditors in respect of goods and values held on behalf of, or at risk to and for the benefit of third parties n. üçüncü şahısların adına ve menfaatine elde tutulan mallar ve kıymetlere ilişkin alacaklılar
goods and values held by third parties in their name but at risk to and for the benefit of the enterprise n. üçüncü şahıslar tarafından elinde bulunan ancak risk ve menfaatleri şirkete ait olan mallar ve kıymetler
goods and values held on behalf of, or at risk to and for the benefit of third parties n. üçüncü şahısların adına ve menfaatine elde tutulan mallar ve kıymetler
risk of investment n. yatırım riski
risk of loss n. zarar rizikosu
diversification of financial risk n. finansal riskin çeşitlendirilmesi
Law
risk of economic instability n. ekonomik dengesizlik riski
the risk of being beaten by patient relatives n. hasta yakınları tarafından darp edilme riski
the risk of absconding and tampering with evidence n. kaçma ve delilleri karartma tehlikesi
Politics
transfer of financial risk n. finansal riskin aktarımı
repricing of risk n. riskin yeniden fiyatlandırılması
low pricing of risk n. riskin düşük fiyatlandırılması
reappraisal of risk n. riskin yeniden değerlendirilmesi
perception of risk n. risk algılaması
Institutes
department of earthquake risk management and urban development n. deprem risk yönetim ve kentsel iyileştirme daire başkanlığı
directorate general of risk management and control n. risk yönetimi ve kontrol genel müdürlüğü
department of risk assessment n. risk değerlendirme daire başkanlığı
Insurance
estimate of risk n. hasarın tespiti ve tayini
class of risk n. risk sınıfı
selection of risk n. riziko seçimi
diminution of risk n. riskin azalması
alternation of the risk n. riskin değişmesi
prorate per risk excess of loss n. riziko başına hasar fazlası
happening of the risk n. riskin meydana gelmesi
class of risk n. riziko sınıfı
situation of risk n. riziko durumu
situation of risk n. riskin durumu
orb (owner's risk of breakage) abrev. kırılma sahibinin rizikosunda
orf (owner's risk of fire) abrev. yangın sahibinin rizikosunda
orf (owner's risk of freezing) abrev. donma sahibinin rizikosunda
Technical
risk of entanglement n. dolanma riski
risk of freezing n. donma tehlikesi
risk of entanglement with moving parts n. hareketli parçalara dolanma riski
acceptable level of risk n. onanır risk düzeyi
risk of explosion n. patlama riski
risk of explosion n. patlama tehlikesi
risk analysis of technological systems n. teknolojik sistemlerin risk analizi
risk of burning n. yanma riski
evaluation of fire risk n. yangın riskinin değerlendirilmesi
risk of surface condensation n. yüzey buğulanma riski
reduce the risk of hydrogen embrittlement v. hidrojen kırılganlığı riskini azaltmak
Computer
acceptable level of risk n. onanabilir risk düzeyi
acceptable level of risk n. onanır risk düzeyi
Lighting
risk of combustible dust accumulation n. yanıcı toz toplanma riski
Aeronautic
risk of collision n. çarpışma riski
risk of collision n. çarpışma riski
Mining
risk of a gas explosion n. gaz patlaması riski
risk of a gas explosion n. gaz patlama riski
risk of explosion n. patlama riski
Medical
risk of lung cancer development n. akciğer kanseri gelişme riski
risk of anaphylaxis n. anafilaksi riski
risk of anemia n. anemi gelişme riski
increased risk of caesarean section n. artmış sezaryen riski
treatment of individual risk factors n. bireysel risk faktörlerinin tedavisi
risk of bronchial asthma n. bronşiyal astım riski
risk of vascular disease n. damar hastalığı riski
risk of depression n. depresyon riski
oedema risk of endotracheal intubation n. endotrakeal entübasyonun ödem riski
risk of recurrence following excision n. eksizyon sonrası nüks riski
early risk of stroke n. erken dönemde inme geçirme riski
elimination of infection risk n. enfeksiyon riskinin ortadan kaldırılması
risk of epilepsy n. epilepsi gelişme riski
patients at high risk of future cardiac events n. gelecekte kardiyak olaylar açısından yüksek risk altında olan hastalar
lower the risk of stroke n. inme riskini azaltmak
risk of heart attack n. kalp krizi tehlikesi
risk of contracting cancer n. kanser olma riski
risk of cardiovascular disease n. kardiyovasküler hastalık riski
clustering of cardiovascular risk factors n. kardiyovasküler risk faktörleri kümesi
risk of heart attack n. kalp krizi riski
cluster of cardiovascular risk factors n. kardiyovasküler risk faktörleri kümesi
risk of coronary heart disease n. koroner kalp hastalığı riski
risk of colorectal carcinoma n. kolorektal karsinom gelişme riski
risk of colon cancer n. kolon kanseri riski
risk of breast carcinoma n. meme kanseri riski
risk of recurrence n. nüks etme riski
risk of relapse n. nüks riski
risk of relapse n. nüksetme riski
risk of osteoporosis n. osteoporoz riski
risk of accidentally transfixing pulmonary artery catheter n. pulmoner arter kateterin kazayla dikilerek hapsolma riski
evaluation of risk factors n. risk faktörlerinin değerlendirilmesi
risk of pulmonary toxicity n. pulmoner toksisite riski
risk of prescription drug abuse n. reçetelendirilmiş ilacın kötüye kullanım riski
ongoing risk of recurrence n. süregelen nüks riski
ongoing risk of recurrence n. süregelen nüksetme riski
post-discharge follow-up of high risk neonates n. taburcu edilen yüksek riskteki bebeklerin sonraki takipleri
application of risk management to medical devices n. tıbbi cihazlara risk yönetimi uygulaması
risk of stone formation in urine n. üriner sistemde taş oluşma riski
risk of neonatal infection n. yenidoğan enfeksiyon riski
follow-up of high risk neonates n. yüksek riskli bebeklerin takibi
detection of high risk patients n. yüksek riskli hastaların belirlenmesi
risk of exposure n. enfeksiyöz etkene maruz kalma olasılığı
lower the risk of asthma v. astım riskini azaltmak
reduce the risk of infection v. enfeksiyon riskini azaltmak
reduce the risk of stroke in patients with hypertension v. hipertansiyonu olan hastalarda inme riskini düşürmek
reduce the risk of stroke in patients with left ventricular hypertrophy v. sol ventrikül hipertrofisi olan hastalarda inme riskini düşürmek
decrease the risk of health complications v. sağlık komplikasyonlarının gelişme riskini azaltmak
Environment
degree of nuclear risk n. nükleer tehlike derecesi
Military
risk of mines n. mayın rizikosu
degree of nuclear risk n. nükleer risk derecesi
risk of war n. savaş rizikosu
high-risk-of-capture personnel n. konumu veya görevi nedeniyle savaşta düşman kuvvetlerine karşı özellikle savunmasız kalan abd personeli
degree of risk n. risk derecesi
degree of risk n. tehlike seviyesi
degree of risk n. risk seviyesi
degree of risk n. müttefik kuvvetlerin yakın menzilli hedef saldırısında kullanılan nükleer silahtan etkilenme riski
Slang
be a risk-taker of the highest caliber v. büyük risk almak