sallow - Turkish English Dictionary

sallow

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "sallow" in Turkish English Dictionary : 26 result(s)

English Turkish
General
sallow n. soluk benizli
Her sallow complexion suggested that she was sick or not feeling well.
Soluk benizli teni, kadının hasta olduğunu ya da kendini iyi hissetmediğini düşündürdü.

More Sentences
sallow adj. solgun
A tall man with a sallow complexion walked into the room and sat down next to Tom.
Solgun tenli, uzun boylu bir adam odaya girdi ve Tom'un yanına oturdu.

More Sentences
sallow adj. soluk
A tall man with a sallow complexion walked into the room and sat down next to Tom.
Soluk tenli uzun boylu bir adam odaya girdi ve Tom'un yanına oturdu.

More Sentences
sallow adj. soluk benizli
Her sallow complexion suggested that she was sick or not feeling well.
Soluk benizli teni, kadının hasta olduğunu ya da kendini iyi hissetmediğini düşündürdü.

More Sentences
Technical
sallow adj. soluk
A tall man with a sallow complexion walked into the room and sat down next to Tom.
Soluk tenli uzun boylu bir adam odaya girdi ve Tom'un yanına oturdu.

More Sentences
Common Usage
sallow adj. benzi sararmış
General
sallow n. keçi söğüdü
sallow n. keçisöğüdü
sallow v. (beniz) soldurmak
sallow v. benzini sarartmak
sallow adj. sarı benizli
sallow adj. renksiz
sallow adj. soluk yüzlü
sallow adj. solgun (beniz)
sallow adj. (ten) soluk
sallow adj. sağlıksız
sallow adj. sararmış (beniz)
sallow adj. kirli
sallow adj. pis
sallow adj. pislik içinde
sallow adj. leş gibi
sallow adj. kesif
Botanic
sallow n. sürgün
sallow n. filiz
sallow n. dalcık
Apiculture
sallow n. söğüt

Meanings of "sallow" with other terms in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

English Turkish
Botanic
sallow thorn n. yalancı iğde