Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | salya akıtmak | slobber v. | ||
The excitable puppy would slobber all over the place. Heyecanlı köpek yavrusu her yere salyalarını akıtıyordu. More Sentences |
||||
General | salya akıtmak | salivate v. | ||
General | salya akıtmak | slaver v. | ||
General | salya akıtmak | bedrivel v. | ||
General | salya akıtmak | slabber v. | ||
General | salya akıtmak | smarm v. | ||
General | salya akıtmak | smalm v. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | (ağızdan) salya akıtmak | spue v. |
Phrasals | ||
Phrasals | birinin veya bir şeyin üzerine/her tarafına salya akıtmak/damlatmak | drool (all) over someone or something v. |
Phrasals | birinin veya bir şeyin üzerine/her tarafına salya akıtmak/damlatmak | drool over someone/something v. |