Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | savaş kışkırtıcısı | warmonger n. | ||
It is not the dictator Saddam Hussein who is the warmonger. Savaş kışkırtıcısı olan diktatör Saddam Hüseyin değildir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | savaş kışkırtıcısı | warmonger n. | ||
We're not warmongers. Biz savaş kışkırtıcısı değiliz. More Sentences |
||||
General | savaş kışkırtıcısı | war hawk n. |