History

seven

Meanings of "seven" in Turkish English Dictionary : 5 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	seven n.	yedi
2	Common Usage	seven n.	7
General
3	General	seven n.	yedi rakamı
4	General	seven n.	iskambilde yedili
5	General	seven n.	VII

Meanings of "seven" in English Turkish Dictionary : 5 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	seven	loving adj.
2	General	seven	affectionate adj.
3	General	seven	fond adj.
4	General	seven	lovely [obsolete] adj.
Idioms
5	Idioms	seven	googoo n.

Meanings of "seven" with other terms in English Turkish Dictionary : 224 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	twenty seven n.	yirmi yedi
2	General	seven seas n.	yedi denizler
3	General	a span of seven years n.	yedi yıllık bir süre
4	General	the seven wonders of the world n.	dünyanın yedi harikası
5	General	minus seven degrees n.	eksi yedi derece
6	General	seven seas n.	dünyanın okyanusları
7	General	last seven days n.	son yedi gün
8	General	seven geographical regions n.	yedi coğrafi bölge
9	General	thirty seven n.	otuz yedi
10	General	forty seven n.	kırk yedi
11	General	twenty seven n.	27
12	General	thirty seven n.	37
13	General	forty seven n.	47
14	General	fifty seven n.	57
15	General	fifty seven n.	elli yedi
16	General	sixty seven n.	67
17	General	sixty seven n.	altmış yedi
18	General	seventy seven n.	yetmiş yedi
19	General	seventy seven n.	77
20	General	eighty seven n.	seksen yedi
21	General	eighty seven n.	87
22	General	ninety seven n.	doksan yedi
23	General	ninety seven n.	97
24	General	seven wonders of the world n.	dünyanın yedi harikası
25	General	the seven dwarfs n.	yedi cüceler
26	General	seven islands n.	yedi adalar
27	General	seven tower dungeons n.	yedikule zindanları
28	General	a dragon with seven heads n.	yedi başlı ejderha
29	General	seven sleepers n.	ashab-ı kehf
30	General	seven sleepers n.	yedi uyurlar
31	General	one dollar and eighty-seven cents n.	bir dolar seksen yedi sent
32	General	the seven wonders of the ancient n.	antik dünyanın yedi harikası
33	General	seven thousand one hundred and twelve n.	yedi bin yüz on iki
34	General	one of seven regions n.	yedi bölgeden biri
35	General	ten to seven n.	yediye on var
36	General	thirty-seven n.	otuz yedi birim
37	General	thirty-seven n.	otuz yedili grup
38	General	thirty-seven n.	arap rakamlarıyla otuz yedinin simgelediği numara
39	General	twenty-seven n.	yirmi yedili grup
40	General	forty-seven n.	kırk yedi sayısı
41	General	forty-seven n.	kırk yedi birim
42	General	forty-seven n.	kırk yedi nesne
43	General	forty-seven n.	kırk yedili grup
44	General	forty-seven n.	kırk yedili dizi
45	General	forty-seven n.	kırk yedilik miktar
46	General	forty-seven n.	kırk yedinci öge
47	General	forty-seven n.	kırk yedi beden kıyafet
48	General	sixty-seven n.	altmış yedi
49	General	sixty-seven n.	altmış yedi birim
50	General	sixty-seven n.	altmış yedi nesne
51	General	sixty-seven n.	altmış yedili grup
52	General	sixty-seven n.	altmış yedili dizi
53	General	sixty-seven n.	altmış yedinci sıra
54	General	seven-storey adj.	yedi katlı
55	General	thirty-seven adj.	otuz yedi adet
56	General	twenty-seven adj.	yirmi yedi tane olan
57	General	forty-seven adj.	kırk yediye denk gelen
58	General	forty-seven adj.	kırk yedilik
59	General	sixty-seven adj.	altmış yediye denk gelen
60	General	sixty-seven adj.	altmış yedilik
61	General	seven each adv.	yedişer
62	General	seven times (more) adv.	yedi katı
63	General	last seven days adv.	son yedi günde
64	General	seven days a week adv.	haftada yedi gün
65	General	seven days a week adv.	haftanın yedi günü
66	General	one out of every seven pron.	her yedi kişiden biri
67	General	thirty-seven pron.	(bir şeylerin, birilerinin) otuz yedisi
68	General	twenty-seven pron.	(bir şeylerin, birilerinin) yirmi yedisi
69	General	forty-seven pron.	kırk yedi tanesi
70	General	forty-seven pron.	kırk yedisi
71	General	sixty-seven pron.	altmış yedisi
72	General	sixty-seven pron.	altmış yedi tanesi
Phrases
73	Phrases	it's half past seven expr.	saat yedi buçuk
74	Phrases	seven out of ten expr.	10 üzerinden 7
75	Phrases	seven out of ten expr.	on üzerinden yedi
76	Phrases	fall seven times, stand up eight expr.	asla pes etme
77	Phrases	türkiye consists of seven geographical regions expr.	türkiye yedi bölgeden oluşur
78	Phrases	türkiye consists of seven geographical regions expr.	türkiye yedi bölgeden oluşmaktadır
Proverb
79	Proverb	keep a thing seven years and you'll always find a use for it	sakla samanı gelir zamanı
80	Proverb	keep a thing seven years and you'll find a use for it	sakla samanı gelir zamanı
81	Proverb	you should know a man seven years before you stir his fire	iyi tanımadığın kişilerin işlerine burnunu sokma
82	Proverb	you should know a man seven years before you stir his fire	bir kişiyi iyice tanımadan işlerine karışma
83	Proverb	you should know a man seven years before you stir his fire	başkasının işine karışma
84	Proverb	you should know a man seven years before you stir his fire	başkasının işine burnunu sokma
85	Proverb	you should know a man seven years before you stir his fire	tanımadığın insanların işine burnunu sokma
86	Proverb	you should know a man seven years before you stir his fire	tanımadığın insanlara temkinli yaklaş
Colloquial
87	Colloquial	be home by a quarter to seven v.	yediye çeyrek kala evde olmak
88	Colloquial	beat seven bells out of [uk] v.	ağzını burnunu kırmak
89	Colloquial	knock seven bells out of [uk] v.	ağzını burnunu kırmak
90	Colloquial	twenty-four-seven expr.	yedi gün yirmi dört saat
91	Colloquial	twenty-four seven expr.	yedi gün yirmi dört saat
92	Colloquial	twenty-four seven expr.	yedi yirmi dört
93	Colloquial	twenty-four seven expr.	devamlı
94	Colloquial	twenty-four seven expr.	sürekli
95	Colloquial	twenty-four seven expr.	gece gündüz demeden
96	Colloquial	twenty-four seven expr.	gece gündüz
97	Colloquial	twenty-four seven expr.	yedi gün yirmi dört saat
98	Colloquial	twenty-four/seven expr.	24-Jul
99	Colloquial	twenty-four/seven expr.	yedi gün yirmi dört saat
100	Colloquial	twenty-four/seven expr.	yedi yirmi dört
101	Colloquial	twenty-four/seven expr.	devamlı
102	Colloquial	twenty-four/seven expr.	sürekli
103	Colloquial	twenty-four/seven expr.	gece gündüz demeden
104	Colloquial	twenty-four/seven expr.	gece gündüz
105	Colloquial	twenty-four/seven expr.	her zaman
106	Colloquial	twenty-four/seven expr.	durmadan
107	Colloquial	twenty-four/seven expr.	sürekli
Idioms
108	Idioms	seven-league boots n.	son sürat gitme/seyahat etme
109	Idioms	seven-league boots n.	dörtnala gitme
110	Idioms	seven-league boots n.	uçarcasına seyahat etme
111	Idioms	the seven year itch n.	ciddi bir ilişkiden yaklaşık yedi sene sonra başlayan aldatmaya meyilli olma durumu
112	Idioms	seven-year itch n.	ciddi bir ilişkiden yaklaşık yedi sene sonra başlayan aldatmaya meyilli olma durumu
113	Idioms	a seven-day wonder n.	geçici heves
114	Idioms	a seven-day wonder n.	kısa sürede olgunlaşmış kişi/şey
115	Idioms	a seven-day wonder n.	kısa sürede meydana gelmiş kişi/şey
116	Idioms	be at six and seven v.	karman çorman olmak
117	Idioms	be at six and seven with v.	ayrı fikirlerde olmak
118	Idioms	be at six and seven with v.	anlaşmazlık halinde olmak
119	Idioms	knock seven bells out of (one) v.	(birinin) ağzını yüzünü dağıtmak
120	Idioms	knock seven bells out of (one) v.	(birine) sağlam bir sopa çekmek
121	Idioms	knock seven bells out of (one) v.	(birini) eşek sudan gelinceye kadar dövmek
122	Idioms	seven out v.	zarla oynanan kreps oyununda ilk atıştan sonra yedi atmak ve tahminlerin kaybedip elin bitmesine sebep olmak
123	Idioms	four score and seven years ago adv.	87 yıl önce (abraham lincoln'un yaptığı konuşmaya ithafen)
124	Idioms	twenty-four seven expr.	her zaman
125	Idioms	twenty-four seven expr.	devamlı
126	Idioms	twenty-four seven expr.	durmadan
127	Idioms	twenty-four seven expr.	sürekli
Speaking
128	Speaking	there are seven days in a week expr.	bir haftada yedi gün vardır
129	Speaking	it is not even seven expr.	daha saat yedi bile değil
130	Speaking	he gets up at seven o'clock expr.	saat 7'de kalkar
131	Speaking	it is already seven o`clock expr.	saat yedi oldu bile
132	Speaking	it is already seven o`clock expr.	saat zaten yedi oldu
133	Speaking	it's already seven o`clock expr.	saat 7 oldu bile
134	Speaking	it's already seven o`clock expr.	saat zaten 7 oldu
135	Speaking	it is already seven o`clock expr.	saat 7 oldu bile
136	Speaking	it is already seven o`clock expr.	saat zaten 7 oldu
137	Speaking	it's already seven o`clock expr.	saat yedi oldu bile
138	Speaking	it's already seven o`clock expr.	saat zaten yedi oldu
139	Speaking	it's already seven o`clock expr.	zaten saat 7 oldu
140	Speaking	it's already seven o`clock expr.	zaten saat yedi oldu
141	Speaking	it is already seven o`clock expr.	zaten saat yedi oldu
142	Speaking	it is already seven o`clock expr.	zaten saat 7 oldu
143	Speaking	I get up at seven o'clock expr.	7'de kalkarım
144	Speaking	it's twenty past seven expr.	yediyi yirmi geçiyor
145	Speaking	I have breakfast at seven thirty expr.	yedi buçukta kahvaltı yaparım
Trade/Economic
146	Trade/Economic	seven-figure income n.	milyonu ifade eden kazanç
147	Trade/Economic	group of seven n.	yediler grubu
148	Trade/Economic	group of seventy seven n.	yetmiş yediler grubu
Politics
149	Politics	group of seven (g7) n.	yedi'ler grubu (g7)
150	Politics	g77 (group of seventy-seven) abrev.	yetmiş yediler grubu
Tourism
151	Tourism	fortress of the seven towers n.	yedikule zindanları
152	Tourism	dungeons of the seven towers n.	yedikule zindanları
Technical
153	Technical	seven-track tape n.	yedi izli şerit
154	Technical	seven bit alphameric code n.	yedi bit alfamerik kod
155	Technical	seven-strand mill train n.	yedi ayaklı hadde dizisi
Computer
156	Computer	next seven days expr.	gelecek yedi gün
Textile
157	Textile	twenty-seven n.	27 beden giysi
Automotive
158	Automotive	seven seater n.	yedi koltuklu
159	Automotive	seven-post shaker n.	yedi sütunlu çalkalayıcı
160	Automotive	seven-way connector n.	yedi uçlu konnektör
161	Automotive	seven-speed transmission n.	yedi vitesli şanzıman
162	Automotive	group of seven n.	yediler grubu
Math
163	Math	twenty-seven n.	seri veya dizide yirmi yedinci eleman
Zoology
164	Zoology	seven-spotted ladybird beetle n.	yedi noktalı uğur böceği
165	Zoology	seven-spotted ladybeetle n.	yedi noktalı uğur böceği
166	Zoology	seven-spotted lady betle n.	yedi noktalı uğur böceği
167	Zoology	seven-spotted ladybird n.	yedi noktalı uğur böceği
168	Zoology	seven-spotted lady beetle n.	yedi noktalı uğur böceği
169	Zoology	seven-spotted ladybug n.	yedi noktalı uğur böceği
Botanic
170	Botanic	seven-angled pipewort (eriocaulon aquaticum) n.	yarı saydam yeşil yaprakları ve beyaz çiçekleri olan çok yıllık bir bitki
Literature
171	Literature	snow white and the seven dwarfs n.	pamuk prenses ve yedi cüceler
History
172	History	seven years war n.	yedi yıl savaşı
Religious
173	Religious	seven deadly sins n.	yedi ölümcül günah
Philosophy
174	Philosophy	seven sages of greece n.	yedi bilge
175	Philosophy	seven sages of greece n.	yedi bilgeler
176	Philosophy	seven sages n.	yedi bilge
177	Philosophy	seven sages n.	yedi bilgeler
Geography
178	Geography	seven valleys n.	pensilvanya eyaletinde yerleşim yeri
179	Geography	seven mile n.	ohio eyaletinde yerleşim yeri
180	Geography	seven mile creek n.	wisconsin eyaletinde yerleşim yeri
181	Geography	seven fields n.	pensilvanya eyaletinde yerleşim yeri
182	Geography	seven springs n.	north carolina eyaletinde yerleşim yeri
183	Geography	seven devils n.	north carolina eyaletinde yerleşim yeri
184	Geography	seven springs n.	pensilvanya eyaletinde yerleşim yeri
185	Geography	seven hills n.	ohio eyaletinde şehir
186	Geography	seven pines n.	virginia'nın richmond kentinin doğu kesiminde bir yerleşim yeri
Sport
187	Sport	eighty-seven n.	şeytan’ın numarası
188	Sport	eighty-seven n.	korkunç sayı
189	Sport	eighty-seven n.	krikette şansız kabul edilen bir sayı
190	Sport	number seven iron n.	yedi numaralı golf sopası
Card
191	Card	seven-up n.	kazanmak için yedi puan gerektiren el almalı iskambil oyunu
Cinema
192	Cinema	the seven-year itch n.	yedi yıl kaşıntısı
193	Cinema	the seven-year itch n.	yaz bekarı
Slang
194	Slang	seven-seven-three-aitch n.	sansürlü söylenen küfür/argo
195	Slang	seven-seven-three-aitch n.	“hell” kelimesinin rakamla söylenme şekli
196	Slang	one-eight-seven n.	cinayet
197	Slang	one-eighty-seven n.	cinayet
198	Slang	seven inch n.	küçük single plak
199	Slang	seven-three exclam.	kendine iyi bak
200	Slang	seven-three exclam.	saygılar
201	Slang	seven-three exclam.	saygılarımla
British Slang
202	British Slang	beat seven shades of shit out of someone v.	ağzını yüzünü dağıtmak
203	British Slang	kick seven shades of shit out of someone v.	ağzını yüzünü dağıtmak
204	British Slang	kick seven bells out of someone v.	ağzını yüzünü dağıtmak
205	British Slang	beat seven shades of shit out of someone v.	birine sağlam bir sopa çekmek
206	British Slang	knock seven shades of shit out of someone v.	birinin ağzını yüzünü dağıtmak
207	British Slang	beat seven shades of shit out of (someone) v.	birinin ağzını yüzünü dağıtmak
208	British Slang	knock seven shades of shit out of someone v.	birini eşek sudan gelinceye kadar dövmek
209	British Slang	kick seven bells out of someone v.	birine sağlam bir sopa çekmek
210	British Slang	kick seven shades of shit out of someone v.	birine sağlam bir sopa çekmek
211	British Slang	beat seven shades of shit out of someone v.	birini eşek sudan gelinceye kadar dövmek
212	British Slang	kick seven bells out of someone v.	birini eşek sudan gelinceye kadar dövmek
213	British Slang	kick seven shades of shit out of someone v.	birini eşek sudan gelinceye kadar dövmek
Star Wars
214	Star Wars	bay seven n.	peron yedi
215	Star Wars	bay seven thirty-two n.	yedi otuz-iki peronu
216	Star Wars	cog hive seven n.	cog kovanı yedi
217	Star Wars	colony seven n.	koloni yedi
218	Star Wars	g-station seven n.	g-istasyonu yedi
219	Star Wars	ground base seven n.	yüzey üssü yedi
220	Star Wars	kalandis seven n.	kalandis yedi
221	Star Wars	nishr base seven n.	nishr üssü yedi
222	Star Wars	rimsoo seven cantina n.	rimsoo yedi kantinası
223	Star Wars	south district seven n.	güney bölgesi yedi
224	Star Wars	zee-nine city seven n.	zee-dokuz şehir yedi

Meanings of "seven" with other terms in English Turkish Dictionary : 254 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	erkeklere cilve yapmayı seven kadın	flirt n.
2	General	evde oturmayı seven kimse	homebody n.
3	General	kadınlara aşık rolü yapmayı seven erkek	flirt n.
4	General	başkalarına takılmayı seven kimse	tease n.
5	General	yalnızlığı seven kimse	hermit n.
6	General	yalnızlığı seven kimse	loner n.
7	General	seven kişi	dandler n.
8	General	yalnızlığı seven kimse	lone wolf n.
9	General	kitap seven	bibliophile n.
10	General	iyi yaşamayı seven	bon vivant n.
11	General	ufat tefek aletler üretmeyi veya kullanmayı seven kimse	gadgeteer n.
12	General	zencileri seven	negrophile n.
13	General	tartışmayı seven	polemicist n.
14	General	dağda bayırda gezmeyi seven (insan)	outdoorsman n.
15	General	özgürlük seven insanlar	freedom-loving people n.
16	General	özgürlük seven insanlar	freedom lovers n.
17	General	gösteriş seven kişi	showboat n.
18	General	yalnızlığı seven kadın	anchoress n.
19	General	yalnızlığı seven adam	anchorite n.
20	General	birbirini seven iki kişinin evlendiklerini ilan etmek için, aile ve sevdikleriyle birlikte, dış ortamda yaptıkları, genellikle yasal olmayan, evlilik töreni	handfasting n.
21	General	kedi seven kişi	cat person n.
22	General	alem yapmayı seven	wassailer n.
23	General	alem yapmayı seven	carouser n.
24	General	ormanlarda gezmeyi seven kimse	nemophilist n.
25	General	kelimeleri seven	logophile n.
26	General	bulmaca çözmeyi seven kimse	cruciverbalist n.
27	General	risk seven kimse	adventurist n.
28	General	günes tutulmalarını seven ve gözlemlemek için seyahat eden kişi	umbraphile n.
29	General	zencileri seven ve kültürlerini destekleyen farklı ırktan insan	negrophil n.
30	General	zencileri seven ve kültürlerini destekleyen farklı ırktan insan	negrophile n.
31	General	tamir etmeyi, makine ve parçalarıyla deneyler yapmayı seven kimse	tinker n.
32	General	bir şeyleri kurcalamayı seven kimse	tinker n.
33	General	tamir etmeyi, makine ve parçalarıyla deneyler yapmayı seven kimse	tinkerer n.
34	General	saatte yüz mil veya daha fazla hız yapmayı seven kimse	ton-up n.
35	General	anagramları çözmeyi seven kimse	anagrammer n.
36	General	oyuncak ayı seven kimse	arctophile n.
37	General	oyuncak ayı seven kimse	arctophil n.
38	General	yat ile seyahati seven kimse	yachtsman n.
39	General	şarap seven kimse	enophile n.
40	General	şarap seven kimse	oenophile n.
41	General	çalışmayı seven kimse	ergophile n.
42	General	eğlenceyi ve heyecanı seven kimse	jiveass n.
43	General	risk almayı seven kimse	venturer n.
44	General	kitapları aşırı seven kimse	bibliolatrist n.
45	General	tefekkür etmeyi seven kimse	meditatist n.
46	General	yunanistan'ı, kültürünü veya halkını seven kimse	hellenophile n.
47	General	gizlemeyi seven kimse	hidling n.
48	General	abartmayı seven kimse	hyperbolist n.
49	General	lüksü seven kimse	luxurist n.
50	General	mantar seven kimse	mycophile n.
51	General	taparcasına seven kimse	idoliser n.
52	General	taparcasına seven kimse	idolizer n.
53	General	taparcasına seven kimse	idoliser n.
54	General	şarap seven kimse	oenophilist n.
55	General	operayı çok seven kimse	opera-lover n.
56	General	yılanları seven kimse	ophiophilist n.
57	General	kanlı eğlenceleri seven kimse	gorehound n.
58	General	kategorize etmeyi seven kimse	pigeonholer n.
59	General	köpekleri aşırı seven kimse	dog fancier n.
60	General	gecelere akmayı seven kimse	fly-by-night n.
61	General	açık hava faaliyetlerini seven kimse	outdoor man n.
62	General	açık hava faaliyetlerini seven kimse	sporting man n.
63	General	eğlence seven	frolicsome adj.
64	General	macera seven	adventurous adj.
65	General	okumayı seven kimse	bookish adj.
66	General	başkalarına hükmetmeyi seven	bossy adj.
67	General	çok seven	doting adj.
68	General	emretmeyi seven	imperious adj.
69	General	tartışmayı seven	argumentative adj.
70	General	bir konu üzerinde araştırma yapmayı seven	studious adj.
71	General	başka insanlarla beraber olmayı seven (kimse)	social adj.
72	General	hükmetmeyi seven	bossy adj.
73	General	sürü halinde yaşamayı seven	gregarious adj.
74	General	başkaları hakkında bilgi edinmeyi seven	inquisitive adj.
75	General	uzun uzun düşünmeyi seven	contemplative adj.
76	General	taparcasına seven	idolatrous adj.
77	General	başkalarıyla beraber olmayı seven	gregarious adj.
78	General	ders çalışmayı seven	studious adj.
79	General	kavga etmeyi seven	pugnacious adj.
80	General	yabancıları seven şekilde	xenophilous adj.
81	General	herkese hükmetmeyi seven	overbearing adj.
82	General	kendi türünden başka hayvanlarla beraber olmayı seven (hayvan)	social adj.
83	General	topluluk seven	gregarious adj.
84	General	paylaşmayı seven	nonpossessive adj.
85	General	çiçekleri çok seven kimse	anthophilous adj.
86	General	para seven	nummamorous adj.
87	General	-i seven	devoted to adj.
88	General	emretmeyi seven	bossy adj.
89	General	eğlenmeyi seven	fun-loving adj.
90	General	uçağa binmeyi seven	air-minded adj.
91	General	ev işlerini seven	domesticated adj.
92	General	içmeyi seven	bibacious adj.
93	General	asitli ortam seven	acid-loving adj.
94	General	macera seven	adventuresome adj.
95	General	koşulsuz seven	agapeic adj.
96	General	yarışmayı seven	competitious adj.
97	General	rekabeti seven	competitious adj.
98	General	saatte yüz mil hız yapmayı seven	ton-up adj.
99	General	topluluk seven	amadelphous adj.
100	General	kitapları aşırı seven	bibliolatrous adj.
101	General	yunanistan ve/veya yunan kültürünü seven	hellenophile adj.
102	General	gizlemeyi seven	hidling adj.
103	General	eğlendirmeyi seven	hospitable adj.
104	General	tadına bakmayı seven	lickerish adj.
105	General	lüksü seven	luxurious adj.
106	General	gösterişi seven	luxurious adj.
107	General	kendini övmeyi seven	gascon adj.
108	General	taparcasına seven	idolatric adj.
109	General	taparcasına seven	idolatrical [obsolete] adj.
110	General	taparcasına seven	idolous [obsolete] adj.
111	General	yalnızlığı seven	dissociable adj.
112	General	çok seven	in love adj.
113	General	şık veya resmi kıyafetler giymeyi seven	dressy adj.
114	General	başkasının işine karışmayı seven	intermeddlesome adj.
115	General	italyanları seven	italophile adj.
116	General	içmeyi seven	sappy adj.
117	General	kuşları seven	ornithophilous adj.
118	General	laklak etmeyi seven	schmoozy adj.
119	General	kendini seven	self-content adj.
120	General	gizlilik seven	snug [dialect] adj.
121	General	şeker seven	sugar adj.
122	General	çok seven bir halde	dotingly adv.
123	General	son ek- seven, destekleyen	phile suf.
124	General	(bir şeyi) aşırı seven anlamı veren son ek	-oholic suf.
Phrasals
125	Phrasals	(birini/bir şeyi) seven	hung up (on someone or something) adj.
126	Phrasals	(birini/bir şeyi) deli gibi seven	mad about (someone or something) adj.
Phrases
127	Phrases	canını seven kaçsın	sauve qui peut expr.
Proverb
128	Proverb	gülü seven dikenine katlanır	there's no rose without a thorn
129	Proverb	gülü seven dikenine katlanır	he that would have eggs must endure the cackling of hens
130	Proverb	gülü seven dikenine katlanır	who loves me loves my dog
131	Proverb	beni seven beni olduğum gibi kabul edecek	who loves me loves my dog
132	Proverb	gülü seven dikenine katlanır	take the bitter with the sweet
133	Proverb	vasatı seven lider olamaz	the good is the enemy of the best
134	Proverb	gülü seven dikenine katlanır	never a rose without a prick
135	Proverb	gülü seven dikenine katlanır	never a rose without the prick
Colloquial
136	Colloquial	bira (içmeyi) seven	brewster n.
137	Colloquial	şampanya (içmeyi) seven kimse	bubblehead n.
138	Colloquial	bira (içmeyi) seven	bud head n.
139	Colloquial	bira (içmeyi) seven	budhead n.
140	Colloquial	çalışmayı seven kimse	a willing horse n.
141	Colloquial	kötülük yapmayı seven kimse	sinnerman n.
142	Colloquial	partilere gitmeyi seven kimse	party-goer n.
143	Colloquial	oy toplamak için çocukları kucağına alıp seven politikacı	baby-kisser n.
144	Colloquial	zor işleri seven kimse	a glutton for work n.
145	Colloquial	zoru seven kimse	a glutton for work n.
146	Colloquial	zorluğu seven kimse	a glutton for work n.
147	Colloquial	insanları gizlice gözetlemeyi seven kimse	curtain-twitcher n.
148	Colloquial	başkalarına dokunmayı seven	handsy adj.
149	Colloquial	(birini/bir şeyi) seven	fond of (someone or something) adj.
150	Colloquial	tek bir işe odaklanmayı seven	one-track adj.
151	Colloquial	canını seven kaçsın!	run for your life! expr.
Idioms
152	Idioms	fakirlere yardım ederek kendisini zengin göstermeyi seven kadın	lady bountiful n.
153	Idioms	zor işleri seven kimse	a glutton for punishment n.
154	Idioms	zoru seven kimse	a glutton for punishment n.
155	Idioms	zoru seven	glutton for punishment n.
156	Idioms	zorluğu seven	glutton for punishment n.
157	Idioms	eziyet çekmeyi/kendine eziyet çektirmeyi seven kimse	a glutton for punishment n.
158	Idioms	popüler eğlence hayatını seven adam	a man about town n.
159	Idioms	popüler eğlence hayatını seven adam	the man about town n.
160	Idioms	hükmetmeyi seven kimse	bossyboots n.
161	Idioms	emretmeyi seven kimse	bossyboots n.
162	Idioms	güneşin altında durmayı/vakit geçirmeyi seven kimse	sun worshipper n.
163	Idioms	(bir şeyi) seven/yapan biri olmak	be (a) one for (something) v.
164	Idioms	mücadeleyi seven/inatçı biriyle uğraşmak	wrestle with a pig v.
165	Idioms	bir şeyi seven/yapmayı seven biri olmak	be (a) one for something/for doing something v.
166	Idioms	(birini) seven	wild about (one) adj.
167	Idioms	gülü seven dikenine katlanır	love me, love my dog expr.
168	Idioms	gülü seven dikenine katlanır	one who loves roses should endure the thorns expr.
169	Idioms	vasatı seven lider olamaz	(the) good is the enemy of (the) great expr.
170	Idioms	(birini) çok seven	at somebody's feet expr.
171	Idioms	(birini) çok seven	at (someone's) feet expr.
172	Idioms	gülü seven dikenine katlanır	no rose without a thorn expr.
Speaking
173	Speaking	beni seven her şeyimle/olduğum gibi sevmeli	love me love my dog expr.
174	Speaking	canını seven kaçsın	run for your life expr.
175	Speaking	ben spor yapmasını seven biriyim	I'm a person who likes to play sports expr.
176	Speaking	ben spor yapmasını seven birisiyim	I'm a person who likes to play sports expr.
177	Speaking	ben spor yapmasını seven biriyim	I'm someone who likes to play sports expr.
178	Speaking	ben spor yapmasını seven birisiyim	I'm someone who likes to play sports expr.
Construction
179	Construction	su seven	hydrophilic adj.
Medical
180	Medical	yüksek basıncı seven	barophilic n.
Psychology
181	Psychology	kentsel yaşam tarzını ve teknolojik araçları tutkuyla seven narsist kimse	technosexual n.
182	Psychology	posta pullarını seven kimse	timbrophilist n.
183	Psychology	atları seven kimse	hippophile n.
184	Psychology	kasvetli havaları seven kimse	pluviophile n.
185	Psychology	yaşlı seven	gerontophile n.
186	Psychology	bulutları seven kimse	nephophile n.
Food Engineering
187	Food Engineering	soğuk seven organizma	psychrophile n.
188	Food Engineering	asidik ortamı seven	acidophilous adj.
189	Food Engineering	asidik ortamı seven	aciduric adj.
190	Food Engineering	asit seven	acidophilic adj.
191	Food Engineering	sıcak seven	thermophilic adj.
192	Food Engineering	suyu seven	hydrophilic adj.
193	Food Engineering	tuzu seven	halophilic adj.
194	Food Engineering	yağı seven	lipophilic adj.
Chemistry
195	Chemistry	çekirdek seven	nucleophile n.
196	Chemistry	boya seven	acidophil adj.
197	Chemistry	boya seven	acidophile adj.
Biology
198	Biology	akan suda yaşamayı seven organizma	rheophile n.
199	Biology	sıcak seven	thermophilous adj.
200	Biology	akan suyu seven (organizma)	rheophil adj.
201	Biology	asit seven	oxyphil adj.
202	Biology	asit seven	oxyphile adj.
203	Biology	asit seven	oxyphilous adj.
204	Biology	soğuk seven	cryophilic adj.
205	Biology	su seven organizma anlamı veren ön ek	hydr- pref.
Marine Biology
206	Marine Biology	subtropikal iklimleri seven, uzun bıyıklı ve çoğunlukla geceleri beslenen bir köpekbalığı familyası	nurse shark (ginglymostomatidae) n.
Zoology
207	Zoology	odun seven	xylophilous adj.
Botanic
208	Botanic	silis seven	silicicole n.
209	Botanic	nem seven hoş aromalı glyceria cinsi çeşitli çimlere verilen ad	manna grass n.
210	Botanic	nem seven hoş aromalı glyceria cinsi çeşitli çimlere verilen ad	sweet grass n.
211	Botanic	kaya seven liken	rock moss n.
212	Botanic	yağmuru seven bitki	ombrophile n.
213	Botanic	asitik ortam seven	acid-loving adj.
214	Botanic	asidik ortam seven	acid-loving adj.
215	Botanic	alkali toprak seven	alkaline-loving adj.
216	Botanic	asidik ortam seven	ericaceous adj.
217	Botanic	asitli ortam seven	ericaceous adj.
218	Botanic	yağmuru seven (bitki)	ombrophilous adj.
Literature
219	Literature	jane austen veya yazılarını seven kimse	austenite n.
Religious
220	Religious	her şeyi seven (tanrı, doğaüstü varlık)	omnibenevolent adj.
Geography
221	Geography	yağmuru seven bitkiler	ombrophilous plants n.
Geology
222	Geology	asit-seven	acidophilous adj.
223	Geology	asit-seven	aciduric adj.
224	Geology	asit-seven	acidophilic adj.
225	Geology	(kimyasal element) demir seven	siderophile adj.
226	Geology	demir seven	siderophilic adj.
Military
227	Military	askercilik oynamayı seven kimse	tin soldier n.
Sport
228	Sport	okçuluğu seven kimse	toxophilite n.
229	Sport	atak yapmayı seven oyunculardan kurulu takım	attacking flair n.
230	Sport	okçuluğu seven kimseyle ilgili	toxophilitic adj.
231	Sport	okçuluğu seven kimseye ait	toxophilitic adj.
Card
232	Card	(seven-up oyununda koz olarak) açılan kartı kabul etmek	stand v.
Music
233	Music	müziği seven kimse	musicophile n.
Theatre
234	Theatre	yunan komedisindeki gösterişi ve övünmeyi seven, eiron'un karşıtı olan tipleme	alazon n.
Archaic
235	Archaic	delice seven kimse	doater n.
236	Archaic	çok seven	slavery adj.
Entomology
237	Entomology	sıcak ve kuru iklimleri seven yumuşak bir kırmız böceği	turtleback scale (lecanium hesperidium) n.
Slang
238	Slang	buldog seven kimse	bullie n.
239	Slang	ilişkiye girmeyi çok seven kadın	fuck bunny n.
240	Slang	sevişmeyi/seks yapmayı seven kadın	fuck bunny n.
241	Slang	meydan okumayı seven	in-your-face n.
242	Slang	yüzleşmeyi seven	in-your-face n.
243	Slang	karşı karşıya gelmeyi seven	in-your-face n.
244	Slang	uğraşmayı/üstüne gitmeyi seven	in-your-face n.
245	Slang	okşanmayı aşırı derecede seven kimse	lapling n.
246	Slang	bira seven kimse	suds swiller n.
247	Slang	bira içen/seven kimse	suds-swiller n.
248	Slang	doğayı, bitki ve hayvanları seven	crunchy adj.
Modern Slang
249	Modern Slang	evde ve yatakta vakit geçirmeyi seven kimse	a dog n.
250	Modern Slang	legolarla oynamayı seven yetişkin	afol (adult fan of legos) n.
251	Modern Slang	bebek bezi giymeyi seven yetişkin	ab/dl n.
252	Modern Slang	alternatif rock seven ve kendini karşı kültür ile ilişkili olarak tanımlayan ergen/genç	alternateen n.
253	Modern Slang	amerikayı ve amerika ile ilgili şeyleri seven kimse	americophile n.
254	Modern Slang	hem kedileri hem köpekleri seven	ambipetrous adj.