Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
slant
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"slant"
in Turkish English Dictionary : 70 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
slant
n.
eğilim
2
General
slant
n.
cihet
3
General
slant
n.
görüş açısı
4
General
slant
n.
alay
5
General
slant
n.
meyilli yüzey
6
General
slant
n.
taksim işareti
7
General
slant
n.
göz ucuyla bakma
8
General
slant
n.
bakış açısı
9
General
slant
n.
tutum
10
General
slant
n.
eğiklik
11
General
slant
n.
taksim
12
General
slant
n.
eğrilik
13
General
slant
n.
eğim
14
General
slant
n.
meyil
15
General
slant
n.
zaviye
16
General
slant
n.
perspektif
17
General
slant
n.
iğneli söz
18
General
slant
n.
alay
19
General
slant
n.
başa kakma
20
General
slant
n.
su üzerinde görülen esinti
21
General
slant
n.
ani rüzgar
22
General
slant
n.
kısa bakış
23
General
slant
v.
çarpıtmak
24
General
slant
v.
yatırmak
25
General
slant
v.
meyletmek
26
General
slant
v.
eğimli olmak
27
General
slant
v.
yönelmek
28
General
slant
v.
eğmek
29
General
slant
v.
yana eğilmek
30
General
slant
v.
eğilimi olmak
31
General
slant
v.
meyilli olmak
32
General
slant
v.
sapmak
33
General
slant
v.
eğik olmak
34
General
slant
v.
yandan vurmak
35
General
slant
v.
eğik açıyla vurmak
36
General
slant
v.
(mızrak, taş, kurşun) yüzeyden sekecek şekilde fırlatmak
37
General
slant
v.
(bir şeyi) eğik açıyla kesmek
38
General
slant
v.
(bir şeye) eğik şekilde vurmak
39
General
slant
v.
keskin açıyla kesmek
40
General
slant
v.
eğiterek şekillendirmek
41
General
slant
v.
teşvikle yönlendirmek
42
General
slant
v.
(meseleye) gereken doğrultuda yön vermek
43
General
slant
v.
açı vermek
44
General
slant
v.
önyargıyı desteklemek için doğruyu çarpıtmak
45
General
slant
adj.
eğilimli
46
General
slant
adj.
meyilli
47
General
slant
adj.
eğimli
48
General
slant
adj.
çekik
49
General
slant
adj.
önyargılı
50
General
slant
adj.
taraflı
51
General
slant
adv.
yanlamasına
52
General
slant
adv.
eğri olarak
53
General
slant
adv.
meyilli biçimde
54
General
slant
adv.
bir tarafa doğru
55
General
slant
adv.
eğik açıyla
56
General
slant
adv.
yandan
Technical
57
Technical
slant
n.
eğim
58
Technical
slant
n.
meyil
59
Technical
slant
v.
eğilmek
60
Technical
slant
v.
yana yatmak
61
Technical
slant
adj.
eğik
62
Technical
slant
adj.
verev
Computer
63
Computer
slant
n.
yana eğim
Construction
64
Construction
slant
n.
konik olan bir ucu lağıma bağlı kanalizasyon borusu
Mining
65
Mining
slant
n.
(kömür madeninde) ana çalışma alanlarına verev ilerleyen kısa ve meyilli koridor
Biology
66
Biology
slant
n.
yüzey alanının artması için tüpün içerisinde eğik açı ile katılaştırılmış kültür ortamı
67
Biology
slant
n.
tüpün içerisinde eğik açı ile katılaştırılmış kültür ortamının yüzeyine aşılanarak oluşturulmuş kültür
Football
68
Football
slant
n.
top taşıyan oyuncunun hücum çizgisine doğru çapraz koşusu
Art
69
Art
slant
n.
ressamın içine boyalarını koyduğu eğik girintili levha
Slang
70
Slang
slant
n.
doğu asyalı
Meanings of
"slant"
with other terms in English Turkish Dictionary : 123 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
slant range
n.
iki nokta arasındaki eğik mesafe
2
General
slant line
n.
taksim işareti
3
General
slant line
n.
taksim
4
General
slant plane
n.
eğik yüzey
5
General
slant plane
n.
eğik satıh
6
General
slant-eyed
adj.
çekik gözlü
Phrasals
7
Phrasals
slant something against someone
v.
(bir şeyi) çarpıtarak/kötüye kullanarak bir grubu hedef almak
8
Phrasals
slant against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı önyargılı olmak
9
Phrasals
slant against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı önyargı beslemek
10
Phrasals
slant against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşıt tutum sergilemek
11
Phrasals
slant against (someone or something)
v.
bir şeyi (birine/bir şeye) karşıt tutum yaratacak şekilde yazmak/göstermek
12
Phrasals
slant against (someone or something)
v.
bir şeyi (birine/bir şeye) karşı ön yargılı bir tutum yaratacak şekilde yazmak/göstermek
13
Phrasals
slant against something
v.
bir şeye yaslanmak
14
Phrasals
slant against something
v.
bir şeye dayanmak
15
Phrasals
slant against
v.
-e karşı önyargılı olmak
16
Phrasals
slant against
v.
-e karşı önyargı beslemek
17
Phrasals
slant against
v.
-e dayanmak
18
Phrasals
slant against
v.
'-e karşı ön yargılı bir tutum yaratacak şekilde yazmak/göstermek
19
Phrasals
slant against
v.
'-e karşıt tutum sergilemek
20
Phrasals
slant toward
v.
-e doğru meyletmek
21
Phrasals
slant toward
v.
-e doğru eğilmek
22
Phrasals
slant toward
v.
-e dayanmak/yaslanmak
23
Phrasals
slant toward
v.
'-e doğru kaykılmak
24
Phrasals
slant toward
v.
'-e doğru yan yatmak
25
Phrasals
slant toward
v.
-in tarafını tutmak
26
Phrasals
slant toward
v.
-den yana olmak
27
Phrasals
slant toward
v.
-in tarafına meyilli olmak
28
Phrasals
slant toward
v.
-in tarafını temsil etmek
29
Phrasals
slant toward
v.
-in tarafını desteklemek
30
Phrasals
slant toward
v.
taraflı yazı yazmak
31
Phrasals
slant toward
v.
taraflı bir şey sunmak
Phrases
32
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını tutmak
33
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) yana olmak
34
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafına meyilli olmak
35
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını temsil etmek
36
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafında olmak
37
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını desteklemek
38
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını yansıtmak
39
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını destekleyen yazı yazmak
40
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
taraflı yazı yazmak
41
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
taraflı bir şey sunmak
42
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını destekleyen bir şey sunmak
43
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) yana bir yazı yazmak
44
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) yana bir şey sunmak
45
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını tutan bir yazı yazmak
46
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını tutan bir şey sunmak
47
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını temsil eden bir yazı yazmak
48
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını temsil eden bir şey sunmak
49
Phrases
slant toward (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) doğru meyletmek
50
Phrases
slant toward (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) doğru eğilmek
51
Phrases
slant toward (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) dayanmak/yaslanmak
52
Phrases
slant toward (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) doğru kaykılmak
53
Phrases
slant toward (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) doğru yan yatmak
54
Phrases
slant toward (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) doğru yatmak
55
Phrases
slant toward (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) doğru devrilmek
56
Phrases
slant toward (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını tutmak
57
Phrases
slant toward (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) yana olmak
58
Phrases
slant toward (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafına meyilli olmak
59
Phrases
slant toward (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını temsil etmek
60
Phrases
slant toward (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafında olmak
61
Phrases
slant toward (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını desteklemek
62
Phrases
slant toward (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını yansıtmak
63
Phrases
slant toward (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını destekleyen yazı yazmak
64
Phrases
slant toward (someone or something)
v.
taraflı yazı yazmak
65
Phrases
slant toward (someone or something)
v.
taraflı bir şey sunmak
66
Phrases
slant toward (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını destekleyen bir şey sunmak
67
Phrases
slant toward (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) yana bir yazı yazmak
68
Phrases
slant toward (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) yana bir şey sunmak
69
Phrases
slant toward (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını tutan bir yazı yazmak
70
Phrases
slant toward (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını tutan bir şey sunmak
71
Phrases
slant toward (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını temsil eden bir yazı yazmak
72
Phrases
slant toward (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını temsil eden bir şey sunmak
73
Phrases
slant something toward someone or something
v.
bir şeyi birinden/bir şeyden tarafa yapmak
74
Phrases
slant something toward someone or something
v.
bir şeyi birinin/bir şeyin tarafına saptırmak
75
Phrases
slant something toward someone or something
v.
bir şeyi birinin/bir şeyin lehine çevirmek
76
Phrases
slant something toward someone or something
v.
bir şeyi birini/bir şeyi destekler şekilde yapmak
77
Phrases
slant something toward someone or something
v.
bir şeyi birinin/bir şeyin tarafına çevirmek
78
Phrases
slant something toward someone or something
v.
bir şeyi birinin/bir şeyin tarafına meyillendirmek
79
Phrases
slant something in favor of someone or something
v.
bir şeyi birinden/bir şeyden tarafa yapmak
80
Phrases
slant something in favor of someone or something
v.
bir şeyi birinin/bir şeyin tarafına saptırmak
81
Phrases
slant something in favor of someone or something
v.
bir şeyi birinin/bir şeyin lehine çevirmek
82
Phrases
slant something in favor of someone or something
v.
bir şeyi birini/bir şeyi destekler şekilde yapmak
83
Phrases
slant something in favor of someone or something
v.
bir şeyi birinin/bir şeyin tarafına çevirmek
84
Phrases
slant something in favor of someone or something
v.
bir şeyi birinin/bir şeyin tarafına meyillendirmek
85
Phrases
slant toward someone or something
v.
birine/bir şeye doğru meyletmek
86
Phrases
slant toward someone or something
v.
birine/bir şeye doğru eğilmek
87
Phrases
slant toward someone or something
v.
birine/bir şeye dayanmak/yaslanmak
88
Phrases
slant toward someone or something
v.
birine/bir şeye doğru kaykılmak
89
Phrases
slant toward someone or something
v.
birine/bir şeye doğru yan yatmak
90
Phrases
slant toward someone or something
v.
birine/bir şeye doğru yatmak
91
Phrases
slant toward someone or something
v.
birine/bir şeye doğru devrilmek
92
Phrases
slant toward someone or something
v.
birinin/bir şeyin üstüne doğru eğilmek
Idioms
93
Idioms
a new slant
n.
yeni bir soluk
94
Idioms
a new slant
n.
yeni bir hava
95
Idioms
a new slant
n.
yeni/benzersiz bir bakış açısı
96
Idioms
a new slant
n.
yeni/benzersiz bir yaklaşım
Technical
97
Technical
slant shear strength
n.
eğilimi birleştirmede kayma dayanımı
98
Technical
slant neck
n.
eğri boyun
99
Technical
slant fracture
n.
eğik kırılma
100
Technical
slant shear method
n.
eğimli kesme metodu
101
Technical
slant fracture
n.
eğik kırık
Computer
102
Computer
line slant
n.
çizgi eğik
103
Computer
slant masthead
n.
eğim künyesi
104
Computer
line slant
n.
eğik çizgi
105
Computer
slant web site
n.
eğim web sitesi
106
Computer
shadowed slant
n.
gölgeli eğim
107
Computer
double slant
n.
iki yana eğik
108
Computer
top left slant
n.
üst sol eğim
109
Computer
slant down
expr.
aşağı eğim yap
110
Computer
slant up
expr.
yukarı eğim yap
Informatics
111
Informatics
slant angle
n.
verev açısı
112
Informatics
slant range
n.
verev uzaklık
Telecom
113
Telecom
slant range
n.
eğim aralığı
Textile
114
Textile
slant overedge stitch
n.
eğik kenar dikişi
Woodworking
115
Woodworking
on the slant
expr.
eşkeb
Automotive
116
Automotive
slant engine
n.
eğimli motor
Aeronautic
117
Aeronautic
slant visual range
n.
eğik görsel menzil
118
Aeronautic
slant range
n.
eğim mesafesi
Food Engineering
119
Food Engineering
slant agar
n.
yatık agar
120
Food Engineering
agar slant
n.
yatık agar
Literature
121
Literature
slant rhyme
n.
yarım uyak
Meteorology
122
Meteorology
slant of wind
n.
rüzgarın genel yönünden lokal olarak sapması
Slang
123
Slang
slant-eye
n.
çekik göz (aşağılayıcı ifade)
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of slant
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy