Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
stack
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"stack"
in Turkish English Dictionary : 70 result(s)
Category
English
Turkish
Common Usage
1
Common Usage
stack
n.
yığın
General
2
General
stack
n.
tınaz
3
General
stack
n.
çatmak (tüfekleri)
4
General
stack
n.
çatılmış bir grup (silah)
5
General
stack
n.
çatmak (silah)
6
General
stack
n.
egzoz
7
General
stack
n.
çatı
8
General
stack
n.
ekin yığını
9
General
stack
n.
kitap rafı
10
General
stack
n.
dokurcun
11
General
stack
n.
ortak anten
12
General
stack
n.
sap
13
General
stack
n.
yığın (üst üste konulmuş şeylerin oluşturduğu)
14
General
stack
n.
istif
15
General
stack
n.
kitap rafları
16
General
stack
n.
çok sayıda olan şey
17
General
stack
n.
büyük miktar
18
General
stack
n.
büyük ölçü
19
General
stack
n.
büyük oran
20
General
stack
n.
vernik kurutma fırını
21
General
stack
n.
vernik kurutma fırını bacası
22
General
stack
v.
yüklemek
23
General
stack
v.
istif etmek
24
General
stack
v.
çatmak
25
General
stack
v.
yığmak
26
General
stack
v.
(hile hurdayla) şişirmek
27
General
stack
v.
(adaletsizce) yönlendirmek
28
General
stack
v.
(yay kasanını) germek
29
General
stack
v.
(yay kasanını) yükselterek daraltmak
30
General
stack
v.
yığın yapmak
31
General
stack
v.
yığılmak
32
General
stack
v.
istiflenmek
33
General
stack
v.
birikmek
34
General
stack
v.
kümelenmek
35
General
stack
v.
yığın oluşturmak
36
General
stack
v.
grup oluşturmak
37
General
stack
v.
bir araya gelmek
Technical
38
Technical
stack
n.
baca
39
Technical
stack
n.
destek bellek
40
Technical
stack
n.
ek bellek
41
Technical
stack
n.
gövde
42
Technical
stack
n.
küme
43
Technical
stack
n.
tınaz
44
Technical
stack
n.
yığın
45
Technical
stack
n.
yığıt
46
Technical
stack
n.
yiğit
47
Technical
stack
n.
ster
48
Technical
stack
n.
bir yakacak odun ölçü birimi
49
Technical
stack
n.
muf fırınlarının yerleştirildiği tezgah dizisi
50
Technical
stack
n.
montajlı kalandır silindiri
51
Technical
stack
v.
baca donatmak
52
Technical
stack
v.
kümelemek
53
Technical
stack
v.
yığmak
Computer
54
Computer
stack
n.
geçici hafıza
55
Computer
stack
n.
geçici bellek
56
Computer
stack
n.
geçici bellek prensibine sahip veri yapısı
57
Computer
stack
n.
yığın kodlaması
58
Computer
stack
n.
yığıt bilgisayar hafızası
59
Computer
stack
expr.
yığınla
Aeronautic
60
Aeronautic
stack
n.
iniş sırası için havaalanının üzerinde daire çizen uçak grubu
61
Aeronautic
stack
v.
(havaalanına yaklaşan uçağı) telsizle yönlendirmek
Tobacco
62
Tobacco
stack
n.
dizi
63
Tobacco
stack
n.
istif
Geography
64
Geography
stack
n.
taşlı adacık
Sport
65
Sport
stack
n.
(vücut geliştirmede) besin takviyesi karışımı
66
Sport
stack
n.
(vücut geliştirmede) anabolik stereoid karışımı
Card
67
Card
stack
n.
(bir oyuncuya tek seferde satılan) sabit çip miktarı
68
Card
stack
n.
kart oyuncusuna ait çip stoku
69
Card
stack
v.
(kartları/kart destesini) hile amaçlı gizlice düzenlemek
70
Card
stack
v.
(poker) rakip oyuncunun tüm parasını almak
Meanings of
"stack"
with other terms in English Turkish Dictionary : 291 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
chimney stack
n.
baca
2
General
stack gas
n.
baca gazı
3
General
a stack of rifles
n.
bir tüfek çatısı
4
General
vent stack
n.
hava borusu
5
General
vent stack
n.
sıhhi tesisata ait havalık
6
General
vent stack
n.
havalık
7
General
chimney stack
n.
fabrika bacası
8
General
stack light
n.
çoklu renkte ışık üreten sinyal lambası
9
General
book stack
n.
tavana kadar kitaplık
10
General
file stack
n.
dosya yığını
11
General
chimney stack
n.
baca gövdesi
12
General
rock-a-stack
n.
renkli halkalar (oyuncak)
13
General
stack-guard
n.
branda
14
General
stack-guard
n.
koruma brandası
15
General
stack up
v.
düzenli yığmak
16
General
stack arms
v.
tüfek çatmak
17
General
stack the deck
v.
zar tutmak
18
General
blow one's stack
v.
heyheyleri tutmak
19
General
blow one's stack
v.
tepesi atmak
20
General
blow one's stack
v.
zıvanadan çıkmak
21
General
blow one's stack
v.
çılgına dönmek
22
General
stack them up and wrap rubber bands around them
v.
üst üste yığıp lastik bantlarla sarmak
23
General
stack [australia] [us]
v.
çarpmak
24
General
stack [australia] [us]
v.
düşmek
25
General
stack [australia] [us]
v.
çarpışmak
26
General
stack [australia] [us]
v.
çakılmak
27
General
stack [australia] [us]
v.
kaza yapmak
28
General
stack of
adj.
yığını
Phrasals
29
Phrasals
stack up
v.
birikmek
30
Phrasals
stack up
v.
yığılmak
31
Phrasals
stack up
v.
çoğalmak
32
Phrasals
stack up
v.
kıyaslamak
33
Phrasals
stack up
v.
karşılaştırmak
34
Phrasals
stack up
v.
mukayese etmek
35
Phrasals
stack up
v.
bir anlam ifade etmek
36
Phrasals
stack up
v.
mantıklı olmak
37
Phrasals
stack away
v.
gelecek için saklamak
38
Phrasals
stack away
v.
gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak
39
Phrasals
stack away
v.
ileride kullanmak için saklamak
40
Phrasals
stack away
v.
ileride kullanmak üzere bir kenara koymak
41
Phrasals
stack up against
v.
ile karşılaştırıldığında (iyi/kötü vs.) görünmek
42
Phrasals
stack up
v.
yığılmak
43
Phrasals
stack away
v.
zulada saklamak
44
Phrasals
stack (something) against (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) karşısına (bir şeyi) engel olarak çıkarmak
45
Phrasals
stack (something) against (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) başarısına bir engel teşkil etmek
46
Phrasals
stack (something) against (something)
v.
(bir şeyin) önüne (bir şey) yığmak
47
Phrasals
stack something against someone or something
v.
bir yığını birine/bir şeye dayamak
48
Phrasals
stack something against someone or something
v.
bir şeyi birine/bir şeye karşı yığmak
49
Phrasals
stack up to someone or something
v.
benzer (biriyle/bir şeyle) kıyaslandığında yeterince iyi olmak
50
Phrasals
stack up to someone or something
v.
benzer (biriyle/bir şeyle) mukayese edildiğinde onun kadar iyi olmak/ona yetişmek
51
Phrasals
stack up to someone or something
v.
(birine/bir şeye) benzer olmak
52
Phrasals
stack up to someone or something
v.
(biri/bir şey) kadar iyi olmak
53
Phrasals
stack up to someone or something
v.
(biri/bir şey) kadar saygıdeğer/değerli olmak
54
Phrasals
stack against
v.
-e karşı yığmak
55
Phrasals
stack against
v.
-e dayamak
56
Phrasals
stack against
v.
-in başarısına bir engel teşkil etmek
57
Phrasals
stack off
v.
(pokerde) her şeyini masaya yatırmak
58
Phrasals
stack up to
v.
kadar iyi olmak
59
Phrasals
stack up to
v.
-e benzer olmak
60
Phrasals
stack up to
v.
kadar saygıdeğer/değerli olmak
Idioms
61
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
(başkasına karşı birine) haksız kazanç veya avantaj sağlamak
62
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
düzen veya avantaj (başkasına göre birinden) yana olmak
63
Idioms
blow one's stack
v.
balatayı yakmak
64
Idioms
blow one's stack
v.
balatayı sıyırmak
65
Idioms
blow one's stack
v.
çılgına dönmek
66
Idioms
blow one's stack
v.
çileden çıkmak
67
Idioms
blow one's stack
v.
dinden imandan çıkmak
68
Idioms
blow one's stack
v.
deliye dönmek
69
Idioms
stack the deck
v.
hile yapmak
70
Idioms
stack the cards
v.
hile yapmak
71
Idioms
stack the deck
v.
hileye başvurmak
72
Idioms
stack the cards against
v.
engellemek
73
Idioms
stack the odds against
v.
engellemek
74
Idioms
blow one's stack
v.
itidalini kaybetmek
75
Idioms
swear on a stack of bibles
v.
incil üzerine yemin etmek
76
Idioms
swear on a stack of bibles
v.
incil'in üzerine yemin etmek
77
Idioms
blow one's stack
v.
öfkeye kapılmak
78
Idioms
blow one's stack
v.
kafası atmak
79
Idioms
blow one's stack
v.
kızmak
80
Idioms
blow one's stack
v.
öfkelenmek
81
Idioms
blow one's stack
v.
küplere binmek
82
Idioms
blow one's stack
v.
şalterleri atmak
83
Idioms
blow one's stack
v.
sinirlenmek
84
Idioms
blow one's stack
v.
şalteri atmak
85
Idioms
blow one's stack
v.
tepesi atmak
86
Idioms
swear on a stack of bibles
v.
(annenin mezarı vb.) üzerine yemin etmek
87
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
88
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
89
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
90
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
91
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak
92
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine olacak şekilde düzenlemek
93
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak
94
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
95
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
96
Idioms
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
97
Idioms
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
98
Idioms
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
99
Idioms
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
100
Idioms
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak
101
Idioms
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine olacak şekilde düzenlemek
102
Idioms
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
desteyi (birine/bir şeye) göre dağıtmak
103
Idioms
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
104
Idioms
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
105
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
106
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
107
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
108
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
109
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak
110
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine olacak şekilde düzenlemek
111
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak
112
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
113
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
şansı (başka birinden/bir şeyden) yana kılmak
114
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
hileyle (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
115
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
(başka birinin/bir şeyin) kazanması için/kazanacağı şekilde ayarlamak
116
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
(birine/bir şeye) haksız kazanç sağlatmak
117
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
(birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
118
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
119
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
120
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
121
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
122
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak
123
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine olacak şekilde düzenlemek
124
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak
125
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
126
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
şansı (başka birinden/bir şeyden) yana kılmak
127
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
hileyle (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
128
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
(başka birinin/bir şeyin) kazanması için/kazanacağı şekilde ayarlamak
129
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) haksız kazanç sağlatmak
130
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
131
Idioms
stack the cards (against someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı hile yapmak
132
Idioms
blow (one's) stack
v.
sinirlenmek
133
Idioms
blow (one's) stack
v.
küplere binmek
134
Idioms
blow (one's) stack
v.
itidalini kaybetmek
135
Idioms
blow (one's) stack
v.
öfkelenmek
136
Idioms
blow (one's) stack
v.
kızmak
137
Idioms
blow (one's) stack
v.
öfkeye kapılmak
138
Idioms
blow (one's) stack
v.
çileden çıkmak
139
Idioms
blow (one's) stack
v.
tepesi atmak
140
Idioms
blow (one's) stack
v.
zıvanadan çıkmak
141
Idioms
blow (one's) stack
v.
şalteri atmak
142
Idioms
stack the deck (against) (someone or something)
v.
(birine/bir şeye karşı) hile yapmak
143
Idioms
stack the deck (against) (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) oyuna getirmek
144
Idioms
stack the deck (against) (someone or something)
v.
(birine/bir şeye karşı) haksız avantaj sağlamak
145
Idioms
stack the deck (against) (someone or something)
v.
hile yaparak (birine/bir şeye karşı) avantaj sağlamak
146
Idioms
stack the deck (against) (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) çalım atmak
147
Idioms
stack the deck (against) (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) aleyhine olacak şekilde düzenlemek
148
Idioms
stack the odds against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı hile yapmak
149
Idioms
stack the odds against (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) oyuna getirmek
150
Idioms
stack the odds against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı haksız avantaj sağlamak
151
Idioms
stack the odds against (someone or something)
v.
hile yaparak (birine/bir şeye) karşı avantaj sağlamak
152
Idioms
stack the odds against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) çalım atmak
153
Idioms
stack the odds against (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) aleyhine çevirmek
154
Idioms
stack z's
v.
kestirmek
155
Idioms
stack z's
v.
biraz uyumak
156
Idioms
as black as a stack of black cats
expr.
kapkara
157
Idioms
black as a stack of black cats
expr.
kömür kadar siyah
158
Idioms
black as a stack of black cats
expr.
kömür gibi siyah
159
Idioms
black as a stack of black cats
expr.
kapkara
160
Idioms
as black as a stack of black cats
expr.
simsiyah
161
Idioms
black as a stack of black cats
expr.
simsiyah
Technical
162
Technical
main stack
n.
ana tesisat kolonu
163
Technical
stack temperature
n.
baca gazı sıcaklığı
164
Technical
stack effect
n.
baca etkisi
165
Technical
stack draught
n.
baca çekişi
166
Technical
heating stack loss
n.
bacadaki ısı kayıpları
167
Technical
stack-gas loss
n.
bacadan ısı kaybı
168
Technical
by-pass stack
n.
baypas bacası
169
Technical
stack damper
n.
baca şiberi
170
Technical
stack losses
n.
baca kayıpları
171
Technical
stack cover
n.
baca fistanı
172
Technical
stack-gas losses
n.
baca kayıpları
173
Technical
stack flue
n.
baca kanalı
174
Technical
stack gas
n.
baca gazı
175
Technical
concrete stack
n.
beton baca
176
Technical
steel stack
n.
çelik baca
177
Technical
dual stack
n.
çift yığın
178
Technical
control stack
n.
denetim kümesi
179
Technical
control stack
n.
denetim yığını
180
Technical
smoke stack
n.
duman bacası
181
Technical
rectifier stack
n.
doğrultucu grubu
182
Technical
sieve stack
n.
elek dizisi
183
Technical
exhaust stack
n.
egzoz çıkış borusu
184
Technical
stack wax
n.
gevşek mum
185
Technical
air-stack
n.
hava bacası
186
Technical
vent stack
n.
havalık
187
Technical
vent stack
n.
havalandırma bacası
188
Technical
stack welding
n.
istif kaynağı
189
Technical
protocol stack
n.
iletişim kuralı yığını
190
Technical
stack moulding
n.
istifli kalıplama
191
Technical
stack cutting
n.
istif kesme
192
Technical
stack pointer
n.
küme göstericisi
193
Technical
stack machine
n.
küme istemli makine
194
Technical
stack machine
n.
kümesel makine
195
Technical
plate stack
n.
levha yığını
196
Technical
plate stack
n.
levha istifi
197
Technical
waste stack
n.
pissu kolonu
198
Technical
stove stack
n.
soba bacası
199
Technical
last in first out stack
n.
son giren ilk çıkar yığıtı
200
Technical
pushdown stack
n.
son giren ilk çıkar yığıtı
201
Technical
brick stack
n.
tuğla baca
202
Technical
stack flame cutting
n.
yalazlı katman kesme
203
Technical
blast furnace stack
n.
yüksek fırın bacası
204
Technical
stack memory
n.
yığıt bellek
205
Technical
stack machine
n.
yığıt makinası
206
Technical
stack pointer
n.
yığıt işaretçisi
207
Technical
stack machine
n.
yığıt makinesi
Computer
208
Computer
control stack
n.
denetim kümesi
209
Computer
control stack
n.
denetim yığını
210
Computer
stack of forms
n.
form yığını
211
Computer
pushout stack
n.
ilk giren ilk çıkar yığıtı
212
Computer
push up stack
n.
ilk giren ilk çıkar yığıtı
213
Computer
first in first out stack
n.
ilk giren ilk çıkar yığıtı
214
Computer
pushdown stack
n.
son giren ilk çıkar yığıtı
215
Computer
last in first out stack
n.
son giren ilk çıkar yığıtı
216
Computer
stack segment
n.
yığıt bölütü
217
Computer
stack dump
n.
yığın dökümü
218
Computer
stack machine
n.
yığıt makinesi
219
Computer
stack trace
n.
yığın izleme
220
Computer
stack scale
n.
yığınlama ölçeği
221
Computer
stack backtrace
n.
yığın geri izleme
222
Computer
stack traceback
n.
yığın izleme
223
Computer
stack backtrace
n.
yığın izleme
224
Computer
execution stack
n.
yürütme yığını
225
Computer
stack fault
n.
yığın hatası
226
Computer
stack traceback
n.
yığın geri izleme
227
Computer
stack memory
n.
yığın bellek
228
Computer
call stack
n.
çağrı yığını
229
Computer
call stack window
n.
çağrı yığını penceresi
230
Computer
push-down stack
n.
son ilk dizelge
231
Computer
push-down stack
n.
aşağı itimli liste
232
Computer
stack bypass
expr.
yığın atla
233
Computer
call stack
expr.
yığın çağır
234
Computer
stack and scale to
expr.
yığınla ve ölçekle
235
Computer
stack underflow
expr.
yığın boş
236
Computer
stack overflow
expr.
yığın doldu
Informatics
237
Informatics
protocol stack
n.
protokol yığıtı
238
Informatics
pushdown stack
n.
son giren ilk çıkar yığıtı
239
Informatics
data stack
n.
veri yığını
240
Informatics
stack trace
n.
yığın izleme
241
Informatics
stack backtrace
n.
yığın izleme
242
Informatics
stack traceback
n.
yığın izleme
243
Informatics
stack pointer
n.
yığıt göstergesi
244
Informatics
stack pushing
n.
yığıta koyma
245
Informatics
stack popping
n.
yığıttan alma
Telecom
246
Telecom
module soft stack
n.
gevşek yığın
247
Telecom
soft stack
n.
gevşek yığıt
248
Telecom
module soft stack
n.
gevşek istif
249
Telecom
protocol stack
n.
protokol kümesi
250
Telecom
module hard stack
n.
sert istif
251
Telecom
module hard stack
n.
sert yığın
252
Telecom
stack structure
n.
yığma yapı
Electric
253
Electric
rectifier stack
n.
doğrultucu grubu
Construction
254
Construction
chimney stack
n.
birden fazla duman borusu bulunan bileşik baca
255
Construction
chimney stack
n.
baca fabrikası
256
Construction
guyed steel stack
n.
gergili çelik baca
257
Construction
tolerance stack-up
n.
kot zinciri
Automotive
258
Automotive
center stack display
n.
orta konsol ekranı
259
Automotive
stack interchange
n.
katlı kavşak
260
Automotive
tire stack
n.
lastik bariyer
261
Automotive
center stack
n.
merkezi küme
262
Automotive
center stack
n.
orta konsol
263
Automotive
applied decorative trim-center stack
n.
orta konsol giydirme
264
Automotive
fuel cell stack
n.
yakıt pili kümesi
265
Automotive
fuel stack
n.
yakıt pili kümesi
266
Automotive
fuel cell stack subsystem
n.
yakıt pili kümesi tali sistemi
Aeronautic
267
Aeronautic
air stack
n.
iniş sırası için havaalanının üzerinde daire çizen uçak grubu
Food Engineering
268
Food Engineering
stack gas
n.
baca gazı
269
Food Engineering
stack type sifter
n.
katlı tip elek
Botanic
270
Botanic
first in first out stack
n.
ilk giren ilk çıkar yığıtı
Agriculture
271
Agriculture
stack-yard
n.
balya istifleme alanı
Tobacco
272
Tobacco
stack detector
n.
dizilme detektörü
Environment
273
Environment
stack effluents
n.
baca atıkları
274
Environment
stack emissions
n.
baca emisyonları
275
Environment
stack overflow
n.
yığın taşması
Military
276
Military
cross stack
n.
çapraz istif
277
Military
row stack
n.
sıra istif
278
Military
stack of arms
n.
(çarpı işareti şeklinde yerleştirilen) tüfek yığını
279
Military
stack arms
v.
tüfek çatmak
Card
280
Card
stack the deck
v.
kartları hile amacıyla belirli bir sıraya dizmek
Printery
281
Printery
breaker-stack
n.
ofset pres
282
Printery
single stack calender
n.
tek istifli kalender
Slang
283
Slang
stack [australia]
n.
kaza
284
Slang
stack [australia]
n.
çarpışma
285
Slang
stack [australia]
n.
düşüş
286
Slang
stack [australia]
n.
çakılma
287
Slang
blow one's lid/stack
v.
çılgına dönmek
288
Slang
blow one's lid/stack
v.
deliye dönmek
289
Slang
blow one's lid/stack
v.
şalteri atmak
290
Slang
blow one's lid/stack
v.
şalterleri atmak
British Slang
291
British Slang
stack it
v.
yuvarlanıp düşmek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of stack
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy