the crease - Turkish English Dictionary
History

the crease

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "the crease" in Turkish English Dictionary : 1 result(s)

English Turkish
Sport
the crease n. (hokey gibi) bazı oyunlarda hedefin etrafındaki veya önündeki alan

Meanings of "the crease" with other terms in English Turkish Dictionary : 51 result(s)

English Turkish
General
crease resistance n. buruşmazlık
crease-proof adj. buruşmaz
Phrasals
crease up v. buruş buruş olmak
crease up v. kırış kırış olmak
crease up v. buruşup kırışmak
crease something up v. bir şeyi kırıştırmak
crease something up v. bir şeyi buruşturmak
Technical
non-crease finish n. buruşmazlık apresi
crease recovery angle n. buruşmazlık açısı
milling crease n. dinkleme kırışığı
permanent crease n. kalıcı plise
crease recovery angle n. katlanma açısı
crease formation n. kırışık oluşumu
immediate crease recovery angle n. sıçrayış açısı
wet crease resistance finish n. yaş buruşmazlık apresi
crease proof adj. buruşmaz
Textile
crease-resistance treatment n. buruşmazlık apresi
crease recovery angle n. buruşmazlık açısı
crease-proofing n. buruşmazlık bitim işlemi
crease-resist finish n. buruşmazlık apresi
milling crease n. dinkleme kırışığı
permanent crease n. kalıcı plise
no-crease wool n. kırışmaz yün kumaş
crease formation n. kırışık oluşumu
crease recovery angle n. katlanma açısı
immediate crease recovery angle n. sıçrayış açısı
wet crease resistance finish n. yaş buruşmazlık apresi
crease patterns n. kıvrım desenleri
crease patterns n. kırışık desenleri
crease patterns n. katlama desenleri
crease pattern n. kıvrım dokusu
crease pattern n. kırışık dokusu
crease pattern n. katlama dokusu
crease-resistant adj. buruşmaz
crease-free adj. kırışıksız
crease-free adj. kırışıksız
Automotive
crease line n. ütü izi
Medical
inframammary crease n. meme altı kıvrımı
Anatomy
mandarin crease n. ağzın her iki köşesinin hemen altında yer alan güldürücü kas
Optics
lid crease n. kapak kıvrımı
upper lid crease n. üst kapak kıvrımı
Sport
the crease n. (hokey gibi) bazı oyunlarda hedefin etrafındaki veya önündeki alan
bowling crease n. bovling faul çizgisi
return crease n. her bir atış çizgisinin sağ açısında bulunan iki çizgiden biri
popping crease n. atış çizgisi önünde yer alan beyaz çizgi
popping crease n. (kriket) atış çizgisine yakın bir çizgi
Art
crease patterns n. katlama izleri
British Slang
batty crease n. göt
batty crease n. kıç
batty crease n. popo
crease up v. kahkahayı patlatmak