toplu taşıma - Turkish English Dictionary

toplu taşıma

Meanings of "toplu taşıma" in English Turkish Dictionary : 12 result(s)

Turkish English
General
toplu taşıma public transport n.
If people do not have access to public transport they cannot get to their place of work.
Eğer insanların toplu taşıma araçlarına erişimi yoksa, iş yerlerine de gidemezler.

More Sentences
toplu taşıma public transportation n.
The questionnaires were given to the participants in places such as public transportation, schools and trade centers.
Anketler, toplu taşıma araçları, okullar ve alışveriş merkezleri gibi yerlerde katılımcılara verilmiştir.

More Sentences
Politics
toplu taşıma public transport n.
Think of public transport, which could also do more for the environment.
Çevre için de daha fazlasını yapabilecek olan toplu taşımayı düşünün.

More Sentences
Automotive
toplu taşıma public transportation n.
The questionnaires were given to the participants in places such as public transportation, schools and trade centers.
Anketler katılımcılara toplu taşıma araçları, okullar ve alışveriş merkezleri gibi yerlerde verildi.

More Sentences
General
toplu taşıma transit n.
toplu taşıma mass transportation n.
toplu taşıma mass transit n.
toplu taşıma public transit n.
toplu taşıma mass transport n.
Trade/Economic
toplu taşıma mass transportation n.
Technical
toplu taşıma mass transport n.
toplu taşıma mass transportation n.

Meanings of "toplu taşıma" with other terms in English Turkish Dictionary : 49 result(s)

Turkish English
General
toplu taşıma kullanmak use public transportation v.
Tom uses public transportation.
Tom toplu taşıma kullanıyor.

More Sentences
toplu taşıma aracı public service vehicle n.
toplu taşıma sistemi transit system n.
yolcu sayısı (toplu taşıma aracında) ridership n.
kentsel toplu taşıma urban public transport n.
üç tekerli toplu taşıma aracı cycle rickshaw n.
toplu taşıma araçlarında gösterilmesi zorunlu olan paso proof of payment n.
toplu taşıma hizmetleri public transport services n.
toplu taşıma aracı public transportation vehicle n.
metropolitan toplu taşıma müdürlüğü metropolitan transportation authority n.
toplu taşıma araçlarına biletsiz binme fare-dodging n.
toplu taşıma araçlarına biletsiz binme fare evasion n.
toplu taşıma araçlarına biletsiz binme ticket evasion n.
toplu taşıma kartı farecard n.
karayolu veya toplu taşıma ile erişilemeyen ıssız bölge backcountry n.
karayolu veya toplu taşıma ile erişilemeyen ıssız bölge backland n.
(toplu taşıma araçlarında) el tutamağı hanger n.
atlı toplu taşıma horse road n.
atlı vagonları içeren toplu taşıma horse road n.
Phrasals
toplu taşıma ücreti ödemek için vardığı yerde makineye bileti/fişi okutmak tag off v.
Speaking
hava kirliliğini önlemek için toplu taşıma kullanmalıyız we should use public transport in order to prevent air pollution expr.
Politics
toplu taşıma hizmetleri mass transportation services n.
Advertising
bir toplu taşıma aracının dışına asılan reklam afişi travelling display n.
bir toplu taşıma aracının dışına asılan reklam afişi traveling display n.
toplu taşıma araçlarında yapılan reklam public transportation advertising n.
Technical
toplu taşıma araçlarının aydınlatılması lighting of public transport vehicles n.
toplu taşıma araçlarının aydınlatılması public transport lighting n.
Construction
kadıköy-kartal raylı toplu taşıma sistemi kadıköy-kartal mass transit rail system n.
Automotive
ileri toplu taşıma düzenleri advanced public transportation systems n.
kişiselleştirilmiş toplu taşıma personalized public transport n.
seyir halinde toplu taşıma bilgilendirilmesi en-route transit information n.
toplu taşıma yönetimi public transportation management n.
toplu taşıma güvenliği public travel security n.
Transportation
toplu taşıma hattı transit line n.
toplu taşıma duraklarının yürüyüş mesafesinde olduğu bir şehircilik biçimi transit-oriented development n.
talebe duyarlı toplu taşıma demand-responsive public transport n.
(kenya'da) genellikle minibüslerle yapılan ve sıkı denetime tabi olmayan popüler bir toplu taşıma türü matatu n.
yeraltı veya yükseltilmiş demiryolu taşıtlarını kullanan kentsel bir toplu taşıma sistemi mass rapid transit n.
bir grup insanı toplu taşımayla taşıma bussing n.
(belirli bir dönemde belirli bir toplu taşıma kullanan) yolcu popülasyonu ridership n.
kısa mesafe toplu taşıma sistemi short line n.
Traffic
ara toplu taşıma paratransit n.
toplu taşıma araçları public transport vehicles n.
toplu taşıma vasıtaları public transport vehicles n.
taşıtın toplu taşıma duraklarında önceden planlanarak veya bayrakla işaret edilerek durduğu nokta flag stop n.
Railway
demiryolu taşıtının toplu taşıma duraklarında önceden planlanarak veya bayrakla işaret edilerek durduğu nokta flag station n.
Social Sciences
bacakları yayarak oturma (metro/otobüs/toplu taşıma) manspreading n.
Education
toplu taşıma araçlarının üzerine takılan reklam afişleri car card n.
Hunting
yana açılan toplu tabancalarda top taşıma kolu crane n.