traffic in - Turkish English Dictionary

traffic in

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "traffic in" in Turkish English Dictionary : 1 result(s)

English Turkish
General
traffic in v. ticaretini yapmak (yasalara aykırı bir şekilde bir şeyin)
Those who traffic in human beings must therefore be punished as severely as those who deal in drugs.
Bu nedenle insan ticareti yapanlar, uyuşturucu ticareti yapanlar kadar ağır bir şekilde cezalandırılmalıdır.

More Sentences

Meanings of "traffic in" with other terms in English Turkish Dictionary : 32 result(s)

English Turkish
Colloquial
stuck in traffic adj. trafiğe takılmış
I was stuck in traffic.
Trafiğe takıldım.

More Sentences
stuck in traffic adj. trafikte sıkışıp kalmış
Tom was stuck in traffic.
Tom trafikte sıkışıp kalmıştı.

More Sentences
General
traffic in something v. ticareti yapmak
be stuck in traffic v. trafiğe takılmak
get/be stranded in traffic v. trafiğe takılmak
be stranded in traffic v. trafiğe takılmak
weave in and out of traffic v. trafikte araçların arasından geçerek ilerlemek
weave in and out of traffic v. trafikte makas yaparak gitmek
Colloquial
get stuck in the traffic v. trafiğe takılmak
stuck in traffic adj. trafikte kalmış
stuck in traffic adj. trafiğe yakalanmış
Speaking
go play in the traffic! expr. defol git!
go play in the traffic! expr. çık git!
go play in the traffic! expr. git başımdan!
go play in the traffic! expr. git/çık git buradan!
traffic was halted in both directions expr. trafik iki yönde durduruldu
we're stuck in traffic expr. trafiğe takıldık
Law
traffic accident resulting in single-party death n. tek taraflı ölümle sonuçlanan trafik kazası
traffic accident resulting in the death of one party n. tek taraflı ölümle sonuçlanan trafik kazası
Politics
convention against illicit traffic in narcotic drugs and psychotropic substances n. uyuşturucu ve psikotrop maddelerin kaçakçılığına karşı birleşmiş milletler sözleşmesi
Automotive
maximum mass of the loaded vehicle in traffic for the state of registration n. tescil durumu için aracin yürür vaziyetteki azami yüklü kütlesi
maximum authorized dimension in national and international traffic n. ulusal ve uluslararası trafikte izin verilen azami boyut
maximum authorized weight in international traffic n. uluslararası trafikte izin verilen azami ağırlık
weave in and out of traffic v. makas atmak
Traffic
be stuck in traffic jam v. trafiğe yakalanmak
get caught in traffic jam v. trafiğe yakalanmak
be caught in a traffic jam v. trafiğe yakalanmak
be stuck in traffic v. trafiğe takılmak
be caught in traffic v. trafiğe takılmak
Aeronautic
traffic in sight expr. trafik takip ediliyor
Military
united states international traffic in arms regulation n. birleşik devletler uluslararası silah ticareti yönetmeliği
Slang
go and play in the traffic expr. defol git gözüm görmesin seni