English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | traipse n. | bitli pasaklı kimse |
General | traipse n. | hırpani kadın |
General | traipse n. | yorucu yürüyüş |
General | traipse v. | ayağını sürüyerek yürümek |
General | traipse v. | boş boş dolaşmak |
General | traipse v. | dolanıp durmak |
General | traipse v. | düzensiz bir şekilde sarkmak |
General | traipse v. | anlamsızca sallanmak |
English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | traipse around v. | dolanıp durmak |
Phrasals | traipse in v. | dolanıp durmak |
Phrasals | traipse over v. | dolanıp durmak |
Phrasals | traipse into (some place) v. | (bir yere) elini kolunu sallayarak gelmek/girmek |
Phrasals | traipse into (some place) v. | (bir yere) pervasızca gelmek/girmek |