| English | Turkish | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | up to now adv. | şimdiye kadar | ||
|
Up to now, the latter have been able to express themselves via explanations of vote in writing. Şimdiye kadar, bu sonuncular kendilerini yazılı oy açıklamaları yoluyla ifade edebilmişlerdir. More Sentences |
||||
| General | up to now adv. | şu ana kadar | ||
|
Up to now, threats have had no discernible effect on South Korea's behaviour. Şu ana kadar tehditlerin Güney Kore'nin davranışları üzerinde gözle görülür bir etkisi olmadı. More Sentences |
||||
| General | up to now adv. | bu zamana kadar | ||
| General | up to now adv. | bu zamana dek | ||
| Idioms | ||||
| Idioms | up to now expr. | boğaza kadar | ||
| Idioms | up to now expr. | gırtlağa kadar | ||
| English | Turkish | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | experiences up to now n. | şu ana kadarki tecrübeler |
| General | experiences up to now n. | şimdiye kadarki deneyimler |
| General | experiences up to now n. | şu ana kadarki deneyimler |
| Speaking | ||
| Speaking | now it's time to pay up expr. | pamuk eller cebe |
