English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | usable adj. | elverişli | ||
His idea wasn't usable. Onun fikri elverişli değildi. More Sentences |
||||
General | usable adj. | kullanılır | ||
As we know, not only has it been useful but it is also fully usable. Bildiğimiz üzere, Komisyon sadece faydalı olmakla kalmamış, aynı zamanda tamamen kullanılabilir durumdadır. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | usable adj. | kullanılır | ||
We have to bring into being a realistic and usable piece of legislation. Gerçekçi ve kullanılabilir bir mevzuatı hayata geçirmeliyiz. More Sentences |
||||
Technical | usable adj. | kullanılabilir | ||
Technical | usable adj. | kullanışlı |