Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
Politics | ||||
Politics | uygun görülen | deemed appropriate n. | ||
In view of this it was deemed appropriate to consider the situation further. Bunu göz önünde bulundurarak, durumun daha ayrıntılı olarak ele alınması uygun görülmüştür. More Sentences |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | evlenmesi uygun görülen kimse | parti n. |
General | yapılması uygun görülen | allowable adj. |
Industry | ||
Industry | istihdam yerine geçici yerleştirme için uygun görülen aday | placeable n. |
Food Engineering | ||
Food Engineering | insan tüketimine yönelik gıda maddelerinde kullanılması uygun görülen gıda katkı maddeleri | food additives authorized for use in foodstuffs intended for human consumption n. |
Religious | ||
Religious | papalığa uygun görülen | papable adj. |