Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | vakit kaybetmek | lose time v. | ||
You'll lose time. Sen vakit kaybedeceksin. More Sentences |
||||
General | vakit kaybetmek | tarry v. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | işini ağırdan alarak vakit kaybetmek | dawdle v. |
Phrasals | ||
Phrasals | işini ağırdan alarak vakit kaybetmek | dawdle something away v. |
Phrasals | işini ağırdan alarak vakit kaybetmek | dawdle about v. |
Phrasals | işini ağırdan alarak vakit kaybetmek | dawdle over something v. |
Phrasals | (bir şey) üzerinde vakit harcamak/kaybetmek | loiter over (something) v. |
Phrasals | işini ağırdan alarak vakit kaybetmek | dawdle over v. |
Phrasals | üzerinde vakit harcamak/kaybetmek | loiter over v. |
Archaic | ||
Archaic | başıboş gezerek vakit kaybetmek | hull v. |