Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
worry
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"worry"
in Turkish English Dictionary : 81 result(s)
Category
English
Turkish
Common Usage
1
Common Usage
worry
n.
kaygı
2
Common Usage
worry
n.
merak
3
Common Usage
worry
n.
tasa
4
Common Usage
worry
n.
endişe
5
Common Usage
worry
n.
üzüntü
6
Common Usage
worry
v.
endişelenmek
7
Common Usage
worry
v.
üzülmek
8
Common Usage
worry
v.
merak etmek
9
Common Usage
worry
v.
tedirgin olmak
10
Common Usage
worry
v.
kaygılanmak
11
Common Usage
worry
v.
merakta kalmak
12
Common Usage
worry
v.
endişelendirmek
13
Common Usage
worry
v.
endişe etmek
General
14
General
worry
n.
acı
15
General
worry
n.
karın ağrısı
16
General
worry
n.
ıstırap
17
General
worry
n.
silkeleme
18
General
worry
n.
düşünce
19
General
worry
n.
kuruntu
20
General
worry
n.
gam
21
General
worry
n.
merak
22
General
worry
n.
sorun
23
General
worry
n.
üzüntü
24
General
worry
n.
sıkıntı
25
General
worry
n.
dert
26
General
worry
n.
mihnet
27
General
worry
n.
kaygı
28
General
worry
n.
ilinti
29
General
worry
n.
izaç
30
General
worry
n.
gaile
31
General
worry
n.
tasa
32
General
worry
n.
keder
33
General
worry
v.
üzmek
34
General
worry
v.
meraklandırmak
35
General
worry
v.
tedirgin olmak
36
General
worry
v.
sinirlenmek
37
General
worry
v.
efkarlanmak
38
General
worry
v.
tebelleş olmak
39
General
worry
v.
gamlanmak
40
General
worry
v.
tasalanmak
41
General
worry
v.
endişelendirmek
42
General
worry
v.
zorlamak
43
General
worry
v.
rahatsız etmek
44
General
worry
v.
hırpalamak
45
General
worry
v.
ısırıp silkelemek
46
General
worry
v.
endişe yaratmak
47
General
worry
v.
efkarlı olmak
48
General
worry
v.
merakta kalmak
49
General
worry
v.
zihnini kurcalamak
50
General
worry
v.
musallat olmak
51
General
worry
v.
korkutmak
52
General
worry
v.
taciz etmek
53
General
worry
v.
kasavet çekmek
54
General
worry
v.
başına bela olmak
55
General
worry
v.
endişe etmek
56
General
worry
v.
kafasını kurcalamak
57
General
worry
v.
korkmak
58
General
worry
v.
canı sıkılmak
59
General
worry
v.
merak içinde bırakmak
60
General
worry
v.
meraklanmak
61
General
worry
v.
telaşlandırmak
62
General
worry
v.
sıkılmak
63
General
worry
v.
tasa etmek
64
General
worry
v.
merak etmek
65
General
worry
v.
sırnaşmak
66
General
worry
v.
aldırmak
67
General
worry
v.
rahatsız olmak
68
General
worry
v.
düşündürmek
69
General
worry
v.
üzülmek
70
General
worry
v.
kaygılandırmak
71
General
worry
v.
sıkıntı vermek
72
General
worry
v.
kaygı duymak
73
General
worry
v.
endişe uyandırmak
74
General
worry
v.
(birşeyle) (farkında olmadan) oynamak
75
General
worry
v.
endişeye düşürmek
76
General
worry
v.
endişeye düşmek
77
General
worry
v.
dokunup durmak
78
General
worry
v.
dürtüp durmak
Law
79
Law
worry
n.
endişe
Zoology
80
Zoology
worry
v.
ısırarak, sallayarak parçalamak
81
Zoology
worry
v.
ısırarak, sallayarak öldürmek
Meanings of
"worry"
with other terms in English Turkish Dictionary : 210 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
worry beads
n.
tespih
2
General
unnecessary worry
n.
gereksiz endişe
3
General
source of worry
n.
endişe kaynağı
4
General
financial worry
n.
maddi kaygı
5
General
worry line
n.
yaşlandıkça oluşan alın çevresindeki çizgi(ler)
6
General
worry about
v.
tasasını çekmek
7
General
worry out
v.
düşünüp taşınmak
8
General
worry about
v.
gamlanmak
9
General
be overcome by worry
v.
kasavet basmak
10
General
worry about
v.
merak etmek
11
General
become a worry
v.
dert olmak
12
General
worry about
v.
başına dert etmek
13
General
worry about
v.
için kaygılanmak
14
General
worry about
v.
merak içinde olmak
15
General
worry unnecessarily
v.
gereksiz yere endişelenmek
16
General
give someone worry
v.
endişeye sevk etmek
17
General
give someone worry
v.
endişeye neden olmak
18
General
worry someone
v.
endişeye sevk etmek
19
General
worry needlessly
v.
gereksiz yere endişelenmek
20
General
begin to worry
v.
endişelenmeye başlamak
21
General
worry unduly
v.
gereksiz endişelenmek
22
General
worry needlessly
v.
gereksiz endişelenmek
23
General
have worry
v.
endişesi olmak
24
General
worry someone
v.
endişeye neden olmak
25
General
begin to worry
v.
endişeye kapılmak
26
General
cause worry
v.
endişeye sevk etmek
27
General
cause worry
v.
endişeye neden olmak
28
General
worry unnecessarily
v.
gereksiz endişelenmek
29
General
worry unduly
v.
gereksiz yere endişelenmek
30
General
ease worry
v.
endişe gidermek
31
General
become a worry (to)
v.
dert olmak
32
General
worry oneself to death
v.
meraktan ölmek
33
General
worry oneself to death
v.
(üzüntüden/endişeden/meraktan) kendini yiyip bitirmek
34
General
worry excessively about
v.
aşırı endişelenmek
35
General
worry about
v.
hakkında kaygılanmak
36
General
worry about
v.
hakkında endişelenmek
37
General
worry about
v.
derdine düşmek
38
General
worry about someone's life
v.
hayatından endişe etmek
39
General
not to worry
v.
endişelenmemek
40
General
be nothing to worry about
v.
endişelenecek bir şey bulunmamak
41
General
be nothing to worry about
v.
endişelenecek bir şey olmamak
42
General
have worry for
v.
kaygısı olmak
43
General
have worry for
v.
endişeli olmak
44
General
have worry for
v.
kaygılı olmak
45
General
have worry for
v.
kaygı taşımak
46
General
have worry for
v.
endişe taşımak
47
General
have worry for
v.
endişesi olmak
48
General
worry about
v.
hakkında endişe etmek
49
General
free of worry
adj.
kasavetsiz
50
General
worry-free
adj.
endişesiz
51
General
with the worry of
prep.
endişesiyle
Phrasals
52
Phrasals
worry over someone
v.
birisi için endişelenmek
53
Phrasals
worry through
v.
geçinip gitmek
54
Phrasals
worry along
v.
geçinip gitmek
55
Phrasals
worry oneself about
v.
kendi kendini üzmek
56
Phrasals
worry oneself about
v.
kendi kendine dert olmak
57
Phrasals
worry oneself about
v.
kafasına takmak
58
Phrasals
worry oneself about
v.
kendi kendini dertlendirmek
59
Phrasals
worry oneself about
v.
saplantı haline getirmek
60
Phrasals
worry through
v.
yolunu yaşamak
61
Phrasals
worry along
v.
yolunu yaşamak
62
Phrasals
worry through
v.
zorluklara rağmen yürümek
63
Phrasals
worry along
v.
zorluklara rağmen yürümek
64
Phrasals
worry (something) out of (something)
v.
(bir şeyi) dürterek (bir şeyden) çıkarmak
65
Phrasals
worry (something) out of (something)
v.
(bir şeyi) dürtükleyerek (bir şeyden) çıkarmak
66
Phrasals
worry (something) out of (something)
v.
(bir şeyi) rahatsız ederek (bir şeyden) çıkarmak
67
Phrasals
worry (something) out of (something)
v.
(bir şeyi) tedirgin ederek (bir şeyden) çıkarmak
68
Phrasals
worry (something) out of (something)
v.
(bir şeyi) taciz ederek (bir şeyden) çıkarmak
69
Phrasals
worry something out of someone
v.
birinin başının etini yiyerek bir şey elde etmek
70
Phrasals
worry something out of someone
v.
birinin başının etini yiyerek bir şey almak
71
Phrasals
worry something out of someone
v.
birine bir şeyi yaptırana kadar başının etini yemek
72
Phrasals
worry something out of someone
v.
birini taciz ederek bir şey elde etmek/almak
73
Phrasals
worry something out of someone
v.
birine bir şeyi yaptırana kadar taciz etmek/rahat vermemek
74
Phrasals
worry something out of someone
v.
birinden bir şeyi alana kadar taciz etmek/rahat vermemek
75
Phrasals
worry something out of someone
v.
birine bir şeyi yaptırana kadar/yaptırmak için canına okumak
76
Phrasals
worry something out of someone
v.
birinden bir şeyi alana kadar onu taciz etmek/rahat vermemek
77
Phrasals
worry something out of someone
v.
birine bir şeyi yaptırana kadar/yaptırmak için kafasını ütülemek
78
Phrasals
worry something out of someone
v.
birinden bir şeyi alana kadar kafasını ütülemek
79
Phrasals
worry something out of someone
v.
birini kızdırıp ondan bir bilgi almak
80
Phrasals
worry something out of someone
v.
birini taciz ederek ondan bir bilgi almak
81
Phrasals
worry an animal out of something
v.
bir hayvanı dürterek bir şeyden/yerden çıkarmak
82
Phrasals
worry an animal out of something
v.
bir hayvanı dürtükleyerek bir şeyden/yerden çıkarmak
83
Phrasals
worry an animal out of something
v.
bir hayvanı rahatsız ederek bir şeyden/yerden çıkarmak
84
Phrasals
worry an animal out of something
v.
bir hayvanı tedirgin ederek bir şeyden/yerden çıkarmak
85
Phrasals
worry about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili endişelenmek
86
Phrasals
worry about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) için kaygılanmak
87
Phrasals
worry about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili endişelendirmek
88
Phrasals
worry about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) için kaygılandırmak
89
Phrasals
worry out of
v.
yaptırana kadar başının etini yemek
90
Phrasals
worry out of
v.
rahatsız ederek çıkarmak
91
Phrasals
worry out of
v.
taciz ederek çıkarmak
92
Phrasals
worry out of
v.
alana kadar taciz etmek/rahat vermemek
93
Phrasals
worry out of
v.
alana kadar kafasını ütülemek
94
Phrasals
worry out of
v.
dürtükleyerek çıkarmak
95
Phrasals
worry over
v.
için endişelenmek/kaygılanmak
96
Phrasals
worry over (someone or something)
v.
(biri/bir şey) için endişelenmek/kaygılanmak
97
Phrasals
worry over (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili endişelenmek
98
Phrasals
worry over (someone or something)
v.
(biri/bir şey) için endişelendirmek/kaygılandırmak
99
Phrasals
worry over (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili endişelendirmek
100
Phrasals
worry through (something)
v.
(bir şeyden) zar zor geçmek/ilerlemek
101
Phrasals
worry through (something)
v.
(bir şeyi) dikkatlice incelemek
102
Phrasals
worry through (something)
v.
(bir şeyle) derinlemesine haşır neşir olmak
103
Phrasals
worry through (something)
v.
(bir şeye) endişeli yaklaşmak
104
Phrasals
worry through (something)
v.
(bir şeye) kaygılı yaklaşmak
105
Phrasals
worry through (something)
v.
(bir süreci) kaygılı geçirmek
Proverb
106
Proverb
it is not work that kills but worry
insanı iş değil endişe öldürür
107
Proverb
it is not work that kills but worry
insanı iş değil stres yorar
Colloquial
108
Colloquial
worry wart
n.
evhamlı
109
Colloquial
worry wart
n.
kötümser
110
Colloquial
worry wart
n.
çok fazla endişelenen kimse
111
Colloquial
worry wart
n.
endişe etmeye meyilli kimse
112
Colloquial
worry wart
n.
karamsar
113
Colloquial
worry wart
n.
evhamlı ve karamsar tip
114
Colloquial
worry to death
v.
sıkıntı vermek
115
Colloquial
worry to death
v.
sıkmak
116
Colloquial
have nothing to worry about
v.
tuzu kuru olmak
117
Colloquial
worry to death
v.
(birini) çok üzmek
118
Colloquial
worry-free
adj.
rahat
119
Colloquial
why worry?
expr.
niye endişe ediyorsun ki?
120
Colloquial
don't worry about such things
expr.
takılma böyle şeylere
121
Colloquial
what, me worry
expr.
niye endişelenecekmişim ki?
122
Colloquial
what, me worry
expr.
ne var ki endişelenecek?
123
Colloquial
what, me worry
expr.
beni ilgilendirmez
124
Colloquial
what, me worry
expr.
hiç umurumda değil
125
Colloquial
what, me worry
expr.
beni ırgalamaz
126
Colloquial
what, me worry
expr.
niye kendimi üzecekmişim ki?
127
Colloquial
what, me worry
expr.
ne için endişelenecekmişim?
128
Colloquial
what, me worry
expr.
beni bağlamaz
129
Colloquial
don't worry (about a thing)
expr.
(hiçbir konuda) endişelenme
130
Colloquial
don't worry (about a thing)
expr.
(hiçbir) kuşkun/endişen olmasın
131
Colloquial
dw (don't worry)
expr.
endişelenme
132
Colloquial
dw (don't worry)
expr.
dert etme
133
Colloquial
dw (don't worry)
expr.
için rahat olsun
134
Colloquial
dw (don't worry)
expr.
takma kafana
135
Colloquial
dwai (don't worry about it)
expr.
bunun için endişelenme
136
Colloquial
dwai (don't worry about it)
expr.
bunun için endişe etmene gerek yok
137
Colloquial
dwai (don't worry about it)
expr.
bunu dert etme
138
Colloquial
you should worry!
expr.
endişelenme!
139
Colloquial
you should worry!
expr.
endişelenmene gerek yok!
140
Colloquial
you should worry!
expr.
endişelenmeni gerektirecek bir şey yok!
Idioms
141
Idioms
be out of one's mind with worry
v.
endişeden kafayı yemek
142
Idioms
be sick with worry
v.
aşırı endişelenmek
143
Idioms
be sick with worry
v.
meraktan ölmek
144
Idioms
fraught with worry
adj.
endişe dolu
145
Idioms
fraught with worry
adj.
kaygı dolu
146
Idioms
fraught with worry
adj.
huzursuz
Speaking
147
Speaking
wouldn't your mother worry?
expr.
annen endişelenmez mi?
148
Speaking
don't even worry
expr.
bunu kafana taktığına değmez
149
Speaking
don't worry about me
expr.
beni merak etme
150
Speaking
never mind don't worry about it
expr.
boşver ne önemi var
151
Speaking
don't worry about me
expr.
benim için endişelenme
152
Speaking
don't worry about it
expr.
bunun için endişelenme
153
Speaking
I wouldn't worry too much about him
expr.
ben olsam onun için fazla endişelenmezdim
154
Speaking
let me worry about that
expr.
bırakın o konuda ben endişeleneyim
155
Speaking
don't worry about me
expr.
beni merak etmeyin
156
Speaking
you should not worry so much
expr.
çok endişelenmemelisin
157
Speaking
don't worry!
expr.
canın sağ olsun!
158
Speaking
do not worry
expr.
dert değil
159
Speaking
don't you worry about
expr.
canın sağolsun
160
Speaking
you worry too much
expr.
çok fazla endişeleniyorsun
161
Speaking
don't worry
expr.
dert etme
162
Speaking
not to worry
expr.
dert edinme
163
Speaking
not to worry
expr.
dert değil
164
Speaking
do not worry
expr.
dert edinme
165
Speaking
don't worry everything's gonna be all right
expr.
endişelenme her şey düzelecek
166
Speaking
you got nothing to worry about
expr.
endişelenecek bir şey yok
167
Speaking
do not worry
expr.
endişelenmeyin
168
Speaking
I don't want you to worry about anything
expr.
hiçbir şey için endişelenmeni istemiyorum
169
Speaking
don't worry everything's gonna be all right
expr.
endişelenme her şey yoluna girecek
170
Speaking
don't worry!
expr.
endişelenme!
171
Speaking
don't worry
expr.
endişelenme
172
Speaking
don't worry
expr.
endişelenmeyin
173
Speaking
don't worry you'll be fine
expr.
endişelenme iyi olacaksın
174
Speaking
there is nothing to worry about
expr.
endişelenecek bir şey yok
175
Speaking
don't worry about
expr.
hiç endişeniz olmasın
176
Speaking
don't worry about
expr.
endişeniz olmasın
177
Speaking
you don't have to worry about it
expr.
endişe etmene gerek yok
178
Speaking
not to worry
expr.
endişelenme
179
Speaking
there is no need to worry (everything will be ok)
expr.
endişeye gerek yok (her şey yolunda gidecek)
180
Speaking
don't worry
expr.
için rahat olsun
181
Speaking
don't worry I'm fine
expr.
iyiyim merak etme
182
Speaking
don't worry it
expr.
kafana takma
183
Speaking
don't worry!
expr.
meraklanma
184
Speaking
don't worry I'll figure something out
expr.
merak etme bir şeyler düşünürüm
185
Speaking
don't worry I'm fine
expr.
merak etme iyiyim
186
Speaking
don't worry about
expr.
merak etme
187
Speaking
you don't need to worry about
expr.
merak etme
188
Speaking
you don't need to worry about
expr.
meraklanma
189
Speaking
there is nothing to worry about
expr.
kaygılanacak bir şey yok
190
Speaking
don't worry!
expr.
merak etme
191
Speaking
don't worry!
expr.
kafana takma
192
Speaking
don't worry about them
expr.
kafana takma bunları
193
Speaking
I worry about you
expr.
senin için endişelenmekteyim
194
Speaking
did I tell you not to worry?
expr.
sana endişelenmemeni söylemiştim
195
Speaking
don't worry about it
expr.
sen orasına hiç karışma (merak etme)
196
Speaking
I didn't mean to worry you
expr.
seni endişelendirmek istememiştim
197
Speaking
I don't want you to worry
expr.
sizin endişelenmenizi istemiyorum
198
Speaking
I worry about you
expr.
senin için endişeleniyorum
199
Speaking
not to worry
expr.
sorun değil
200
Speaking
do not worry
expr.
sorun değil
201
Speaking
I don't want you to worry
expr.
senin endişelenmeni istemiyorum
202
Speaking
don't worry about me
expr.
sen beni dert etme
203
Speaking
do not worry
expr.
salla gitsin
204
Speaking
don't worry
expr.
takma kafana
Pathology
205
Pathology
worry [obsolete]
v.
boğulmak
206
Pathology
worry [obsolete]
v.
nefesini kesmek
Slang
207
Slang
don't worry your head about it
expr.
endişelenme
208
Slang
don't worry your pretty little head about it
expr.
endişelenme
209
Slang
don't worry your head about it
expr.
kafanı yorma
210
Slang
don't worry your pretty little head about it
expr.
kafanı yorma
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of worry
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy