|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
katı yasalar |
strict laws n.
|
|
Austria has the world's strictest laws against fascism and against nazism.
Avusturya, faşizme ve nazizme karşı dünyanın en katı yasalarına sahiptir.
More Sentences
|
2 |
General |
yasalar çatışması |
conflict of laws n.
|
|
3 |
General |
yasalar çatışması |
conflict of law n.
|
|
4 |
General |
uygulanacak yasalar |
law applicable n.
|
|
5 |
General |
temel kanunlar/yasalar |
basic laws n.
|
|
6 |
General |
abd'nin maine eyaletinde de yürürlükte olan, alkollü içeceklerin üretimini ve satışını yasaklayan yasalar |
maine law n.
|
|
7 |
General |
tarihi olaylar ve yasalar uzmanı |
historionomer n.
|
|
8 |
General |
soyut yasalar yerine somut olguları konu edinen doğa bilimi |
concrete science n.
|
|
9 |
General |
(yasalar) meclisten geçmek |
get through v.
|
|
Phrasals |
|
10 |
Phrasals |
belli kurallar/sınırlar/yasalar dahilinde hareket etmek |
stay within bounds v.
|
|
Phrases |
|
11 |
Phrases |
yasalar bakımından |
as a matter of legal doctrine expr.
|
|
12 |
Phrases |
yasalar çerçevesinde |
within the limits of the law expr.
|
|
Trade/Economic |
|
13 |
Trade/Economic |
abd'de menkul değer işlemlerini düzenlemek için çıkartılan ilk yasalar |
blue sky laws n.
|
|
14 |
Trade/Economic |
finansal yasalar |
finance acts n.
|
|
15 |
Trade/Economic |
ilgili/geçerli yasalar |
applicable laws n.
|
|
|
16 |
Trade/Economic |
iflas, aciz, tasfiye, ödeme planı, mahkeme planı, moratoryum ve kayyımlığa ilişkin yasalar |
bankruptcy, insolvency, liquidation, reorganisation, court schemes, moratoria, administration n.
|
|
17 |
Trade/Economic |
mali yasalar |
finance acts n.
|
|
18 |
Trade/Economic |
sair yasalar |
other laws n.
|
|
19 |
Trade/Economic |
şirketin kurulmasına yasalar çerçevesinde izin verildiğini gösteren belge |
certificate of incorporation n.
|
|
20 |
Trade/Economic |
tekele karşı yasalar |
antimonopoly laws n.
|
|
21 |
Trade/Economic |
yasalar arası uyuşmazlık |
conflict n.
|
|
22 |
Trade/Economic |
yürürlükteki yasalar |
legislation n.
|
|
23 |
Trade/Economic |
yerleşik yasalar |
institution n.
|
|
Law |
|
24 |
Law |
destekleyici yasalar |
statutory instrument n.
|
|
25 |
Law |
geçmişi kapsayan yasalar |
retroactive legislation n.
|
|
26 |
Law |
toprağın küçük parçalara bölünmesini amaçlayan yasalar |
agrarian laws n.
|
|
27 |
Law |
yasalar önünde eşitlik |
equality before the law n.
|
|
28 |
Law |
yasalar önünde eşitlik |
equality under the law n.
|
|
29 |
Law |
yasalar önünde eşitlik |
legal egalitarianism n.
|
|
30 |
Law |
zorunlu minimum yasalar |
mandatory minimum laws n.
|
|
31 |
Law |
zorunlu psikiyatrik tedavi öngören yasalar |
psychiatric commitment laws n.
|
|
32 |
Law |
roma hukuku'na dayanan yasalar bütünü |
jura n.
|
|
33 |
Law |
roma hukuku'na dayanan yasalar bütünü |
jus civile n.
|
|
34 |
Law |
halk güvenliğini sağlamak amacıyla cinsel suçlardan hüküm giymiş kimselerin yaşadıkları topluluğa bildirilmesini zorunlu tutan çeşitli yasalar |
megans law n.
|
|
35 |
Law |
halk güvenliğini sağlamak amacıyla cinsel suçlardan hüküm giymiş kimselerin yaşadıkları topluluğa bildirilmesini zorunlu tutan çeşitli yasalar |
megan's law n.
|
|
|
36 |
Law |
kamu arazilerini yerleşimcilerin çiftlik olarak kullanmasını sağlayan yasalar |
homestead law n.
|
|
37 |
Law |
(bazı eyaletlerde) mevcut yasalar ile tutarlı yeni kanun çıkarma sorumluluğuna sahip resmi görevli |
revisor [us] n.
|
|
38 |
Law |
9-10. yüzyıllarda danimarkalı işgalciler ve ingiltere'nin kuzeydoğusunda yaşayanların oluşturduğu yasalar |
danelaw n.
|
|
39 |
Law |
yasalar topluluğu |
rubric n.
|
|
40 |
Law |
vatandaşların yasalar önünde eşit olması |
isonomy n.
|
|
41 |
Law |
yasalar önünde eşit olma |
freedom from discrimination n.
|
|
42 |
Law |
(liman) yasalar veya sağlık nedenleriyle kapatılmamış |
open adj.
|
|
43 |
Law |
yasalar gereğince |
due course of law expr.
|
|
Politics |
|
44 |
Politics |
konusuna göre bir araya getirilmiş yasalar |
consolidated laws n.
|
|
45 |
Politics |
yasalar kullanılarak yapılan şantaj |
legislative blackmail n.
|
|
Industry |
|
46 |
Industry |
yasalar gereği iş nedeniyle yaralanan veya sakatlanan bir çalışana yapılan ödemeler |
worker's compensation n.
|
|
Marine |
|
47 |
Marine |
kamu işleriyle ilgili idari yasalar |
management laws concerning public works n.
|
|
Physiology |
|
48 |
Physiology |
kan damarlarındaki kanın dengesine ilişkin yasalar |
hemastatics n.
|
|
Physics |
|
49 |
Physics |
tamamlayıcı yasalar |
complementarity principle n.
|
|
History |
|
50 |
History |
kilise ve medeni kanun ile ilgili frenk hükümdarların koyduğu yasalar |
capitulary n.
|
|
51 |
History |
1882'de çarlık rusyası'nın yahudilere zulmetmek için kabul ettiği baskıcı yasalar |
may laws n.
|
|
Religious |
|
52 |
Religious |
(musevilikte) musa'dan sözlü olarak devredildiği varsayılan yasalar |
tradition n.
|
|
53 |
Religious |
allah'ın emrettiği sınırları ve ağır suçlar için caydırıcı cezaları içeren islami yasalar |
hudood n.
|
|
54 |
Religious |
ortodoks yahudilerce uygulanan çeşitli gıdaların tüketimine ilişkin yasalar |
dietary law n.
|
|