Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | yavru köpek | pup n. | ||
This kid is like a pup with a bone. Bu çocuk adeta kemik bulmuş bir yavru köpek gibi. More Sentences |
||||
General | yavru köpek | puppy n. | ||
This therefore leaves a loophole for trade in puppies and kittens particularly. Dolayısıyla bu durum, özellikle yavru köpek ve kedi ticareti için bir boşluk bırakmaktadır. More Sentences |
||||
Slang | ||||
Slang | yavru köpek | doggo n. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | yavru köpek/hayvan | whelky n. |
General | yavru köpek çiftliği | puppy mill n. |
General | yavru köpek çiftliği | puppy farm n. |
Marine | ||
Marine | yavru köpek balığı | baby shark n. |
Marine Biology | ||
Marine Biology | yavru köpek balığı | cub n. |