yuvarlanan - Turkish English Dictionary

yuvarlanan

Meanings of "yuvarlanan" in English Turkish Dictionary : 5 result(s)

Turkish English
General
yuvarlanan rolling adj.
The kitten loved to chase rolling coins.
Kedi yavrusu yuvarlanan paraları kovalamaya bayılırdı.

More Sentences
Technical
yuvarlanan rolling adj.
The kitten loved to chase rolling coins.
Kedi yavrusu yuvarlanan sikkeleri kovalamayı severdi.

More Sentences
General
yuvarlanan voluble adj.
yuvarlanan volubilate adj.
yuvarlanan circumrotary adj.

Meanings of "yuvarlanan" with other terms in English Turkish Dictionary : 23 result(s)

Turkish English
General
yuvarlanan taş rolling stone n.
A rolling stone gathers no moss.
Yuvarlanan taş yosun tutmaz.

More Sentences
yuvarlanan top twister n.
yuvarlanan kağıt tumblewing n.
yuvarlanan ufuk rolling horizon n.
yuvarlanan / dönen çalı tumbleweed n.
(bovling) kavisli bir şekilde yuvarlanan bir top hook n.
kıyıda yuvarlanan uzun ağır dalga roller n.
zeminde yuvarlanan top roller n.
kaygan yüzeyden yuvarlanan kimse slider n.
(yerde yuvarlanan topu) ustalıkla kapmak gather v.
Proverb
yuvarlanan taş yosun tutmaz a rolling stone gathers no moss
yuvarlanan taş yosun tutmaz rolling stones gather no moss
Idioms
(bir şey) içinde yuvarlanan rolling in (something) adj.
Technical
yuvarlanan eleman rolling element n.
yuvarlanan yük rolling load n.
yuvarlanan daire içindeki bir nokta ile oluşturulan bir daire curate cycloid n.
Marine
yuvarlanan dalgalar trochoidal waves n.
Meteorology
yuvarlanan bulut roll clouds n.
yuvarlanan bulut rotor cloud n.
Sport
(krikette) birbiri arkasına yuvarlanan altı top over n.
krikette yuvarlanan topu karşılamak için pozisyon almak take guard v.
(krikette vurucunun kalesine) yuvarlanan topla gol yemek fall v.
Slang
sarhoşluktan yerlerde yuvarlanan rolling drunk adj.