article - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
article madde n.
  • I should also like to note that the deletion of Article 12 does not seem to me to be a good idea.
  • Ayrıca, 12. Maddenin silinmesinin bana iyi bir fikir gibi görünmediğini de belirtmek isterim.
  • Under Article 88, the Commission is obliged to supervise state aid.
  • 88. Madde uyarınca Komisyon devlet yardımlarını denetlemekle yükümlüdür.
  • Thirdly, I included in Article 3 punishable offences which are now mentioned in the annex, with two minor changes.
  • Üçüncü olarak, Madde 3'e, şimdi ekte belirtilen cezalandırılabilir suçları iki küçük değişiklikle dahil ettim.
Show More (255)
article makale n.
  • No wonder The Wall Street Journal the other day carried an article with Adams and bin Laden linked together.
  • Wall Street Journal'ın geçen gün Adams ve Bin Ladin'in birlikte anıldığı bir makale yayınlamasına şaşmamalı.
  • As an article in today's Guardian says, we are at a crossroads.
  • Bugünkü Guardian'da yer alan bir makalede de belirtildiği üzere, bir yol ayrımındayız.
  • Yes, I did see the article to which the honourable Member refers.
  • Evet, Sayın Üyenin atıfta bulunduğu makaleyi gördüm.
Show More (219)
article eşya n.
  • The Commission's proposed directive covers all uses of pentaBDE, and articles containing pentaBDE.
  • Komisyonun önerdiği direktif pentaBDE'nin tüm kullanımlarını ve pentaBDE içeren eşyaları kapsamaktadır.
  • This article is for sale.
  • Bu eşya satılıktır.
  • There are a variety of articles in her purse.
  • Çantasında çeşitli eşyalar var.
Show More (13)
article yazı n.
  • We wanted to prepare an analysis article for you in this sense.
  • Biz de bu anlamda sizler için bir analiz yazısı hazırlayalım dedik.
  • We wanted to prepare an analysis article for you in this sense.
  • Biz de bu doğrultuda sizler için bir analiz yazısı hazırlamak istedik.
  • When did I write this article?
  • Bu yazıyı ne zaman yazdım?
Show More (13)
article artikel n.
  • There are no articles in Russian.
  • Rusçada artikel yoktur.
  • In Esperanto there is no indefinite and only one definite article.
  • Esperantoda belirsiz artikel yoktur ve sadece bir tane belirli artikel vardır.
  • The Russian language has no articles.
  • Rus dilinde artikel yoktur.
Show More (7)
article ürün n.
  • You can't find this article everywhere.
  • Bu ürünü her yerde bulamazsın.
  • The shop sells articles of all kinds.
  • Dükkanda her türlü ürün satılıyor.
  • Do you have any tax-free articles?
  • Vergisiz ürünleriniz var mı?
Show More (4)
article bent n.
  • This is corroborated by an amendment relating to Article 3, item c.
  • Bu durum, 3. Maddenin c bendine ilişkin bir değişiklikle de desteklenmektedir.
  • Point 6.4 in Article 7 reflects a poor understanding of employment and commercial relationships.
  • Madde 7'de yer alan 6.4 sayılı bent, istihdam ve ticari ilişkilerin yeterince anlaşılmadığını yansıtmaktadır.
Show More (-1)
article şey n.
  • This article doesn't explain much.
  • Bu makale pek bir şey açıklamıyor.
  • There are a variety of articles in her purse.
  • Çantasında çeşitli şeyler var.
Show More (-1)