1 |
as soon as |
en kısa zamanda |
conj. |
|
- I hope that we will put such legislation into effect as soon as possible.
- Umarım bu tür bir mevzuatı en kısa zamanda yürürlüğe koyarız.
- You will without doubt receive all these details as soon as possible.
- Şüphesiz tüm bu detaylar en kısa zamanda elinize ulaşacaktır.
- I'll get in touch with Tom as soon as possible.
- En kısa zamanda Tom'la temas kuracağım.
- Please write to me as soon as possible.
- Lütfen en kısa zamanda bana yazın.
- I need the money I requested as soon as possible.
- İstediğim paraya en kısa zamanda ihtiyacım var.
- Tom said he'd call back as soon as he could.
- Tom en kısa zamanda arayacağını söyledi.
- I'll get there as soon as I can.
- En kısa zamanda oraya geleceğim.
- I'll meet you there as soon as I can.
- En kısa zamanda seninle orada buluşacağım.
- I'll be there as soon as possible.
- En kısa zamanda orada olacağım.
- I will send you a copy of my plans as soon as I can.
- Planlarımın bir kopyasını en kısa zamanda sana göndereceğim.
- I want to leave here as soon as possible.
- En kısa zamanda buradan ayrılmak istiyorum.
- I'll let you know as soon as anything happens.
- Bir şey olduğunda en kısa zamanda size haber vereceğim.
- We should do that as soon as we can.
- Bunu en kısa zamanda yapmalıyız.
- I will send your money as soon as possible.
- Paranı en kısa zamanda göndereceğim.
- Tom wants to see a doctor as soon as possible.
- Tom en kısa zamanda bir doktora görünmek istiyor.
- I'll return your books as soon as possible.
- Kitaplarınızı en kısa zamanda geri getireceğim.
- I think you'll want to contact Tom as soon as possible.
- Sanırım en kısa zamanda Tom'la iletişime geçmek isteyeceksiniz.
- I'll deliver it as soon as I can.
- En kısa zamanda teslim edeceğim.
- We have to do that as soon as we can.
- Bunu en kısa zamanda yapmalıyız.
- Tell Tom I need to talk to him as soon as possible.
- Tom'a en kısa zamanda onunla konuşmam gerektiğini söyle.
- I'd like to meet Tom as soon as possible.
- Tom'la en kısa zamanda tanışmak isterim.
- I'd like to come to see the doctor as soon as possible.
- En kısa zamanda doktoru görmeye gelmek istiyorum.
- Tell Tom I'll be there as soon as I can.
- Tom'a en kısa zamanda orada olacağımı söyle.
- I want to see you as soon as possible.
- Sizi en kısa zamanda görmek istiyorum.
- I plan to leave Boston as soon as I can.
- En kısa zamanda Boston'dan ayrılmayı planlıyorum.
- I will visit you as soon as I can.
- En kısa zamanda sizi ziyaret edeceğim.
- You should call your father as soon as possible.
- En kısa zamanda babanızı aramalısınız.
- I'll get back to you as soon as I can.
- En kısa zamanda sana geri döneceğim.
- Please call me as soon as possible when you arrive in Boston.
- Boston'a vardığınızda lütfen en kısa zamanda beni arayın.
- Please write to me as soon as possible!
- Lütfen en kısa zamanda bana yazın!
- I'll come back again as soon as possible.
- En kısa zamanda tekrar geri geleceğim.
- I'll do that as soon as possible.
- Bunu en kısa zamanda yapacağım.
- I will get in touch with him as soon as possible.
- En kısa zamanda onunla temasa geçeceğim.
- I promise I'll be back as soon as I can.
- En kısa zamanda döneceğime söz veriyorum.
- Please come back as soon as possible.
- Lütfen en kısa zamanda geri dön.
- I want to meet Tom as soon as possible.
- En kısa zamanda Tom'la tanışmak istiyorum.
- We'll pick you up as soon as we can.
- En kısa zamanda seni alacağız.
- We'll begin as soon as we can.
- En kısa zamanda başlayacağız.
- You need to get here as soon as you can.
- Yapabileceğin en kısa zamanda buraya gelmen gerekiyor.
- Please write to me as soon as you can.
- Lütfen en kısa zamanda bana yazın.
- I'll visit you as soon as I can.
- En kısa zamanda seni ziyaret edeceğim.
- If there's a better solution, then I'll notify you about it as soon as possible.
- Daha iyi bir çözüm varsa, en kısa zamanda size bildireceğim.
- I need it as soon as possible.
- En kısa zamanda ona ihtiyacım var.
- Will you send someone to fix it as soon as possible?
- En kısa zamanda tamir etmesi için birini gönderecek misiniz?
- I'll get in touch with Tom as soon as possible.
- En kısa zamanda Tom ile temasa geçerim.
- I'd like to do that as soon as possible.
- Onu en kısa zamanda yapmak isterim.
- I'll deal with this problem as soon as I can.
- Bu sorunu en kısa zamanda halledeceğim.
- I'll leave as soon as I can.
- En kısa zamanda gideceğim.
- I'll pay you back as soon as I can.
- En kısa zamanda geri ödeyeceğim.
- If you decide to come to America, please let me know as soon as possible.
- Eğer Amerika'ya gelmeye karar verirseniz, lütfen en kısa zamanda bana haber verin.
- I'll get in touch with Tom as soon as possible.
- En kısa zamanda Tom ile temasa geçeceğim.
- Please call me as soon as possible when you arrive in London.
- Londra'ya vardığınızda lütfen beni en kısa zamanda arayın.
- I need it as soon as possible.
- En kısa zamanda ihtiyacım var.
- You should inform your mother as soon as you can.
- En kısa zamanda annenize haber vermelisiniz.
- Return this book as soon as you can.
- En kısa zamanda bu kitabı iade et.
- I'd like your report as soon as possible.
- Raporunu en kısa zamanda istiyorum.
- I will write to you as soon as I can.
- En kısa zamanda sana yazacağım.
- I'll join you as soon as I can.
- En kısa zamanda size katılacağım.
- We'll be there as soon as possible.
- En kısa zamanda orada olacağız.
- I'll come as soon as possible.
- En kısa zamanda geleceğim.
- I'll call you as soon as I can.
- En kısa zamanda seni arayacağım.
- Supply me with this information as soon as possible.
- Bu bilgiyi bana en kısa zamanda sağlayın.
- Tom wants you to call him back as soon as possible.
- Tom onu en kısa zamanda geri aramanı istiyor.
- I need it as soon as possible.
- Mümkün olan en kısa zamanda ona ihtiyacım var.
- We'll do away with all these silly rules as soon as we can.
- En kısa zamanda tüm bu saçma kuralları kaldıracağız.
- I'll come back again as soon as possible.
- En kısa zamanda tekrar geleceğim.
- We will begin as soon as possible.
- En kısa zamanda başlayacağız.
- Tell Tom that I'm going to do that as soon as I can.
- Tom'a bunu en kısa zamanda yapacağımı söyle.
- I'll send you a copy of that picture as soon as possible.
- Mümkün olan en kısa zamanda size o resmin bir kopyasını göndereceğiz.
- I will send you a copy of this picture as soon as I can.
- Bu resmin bir kopyasını en kısa zamanda sana göndereceğim.
- Tom will be here as soon as he can.
- Tom en kısa zamanda burada olacak.
- I'll pay my debt as soon as possible.
- Borcumu en kısa zamanda ödeyeceğim.
- I'll meet you there as soon as possible.
- En kısa zamanda orada buluşuruz.
- I will pay my debt as soon as possible.
- Borcumu en kısa zamanda öderim.
- I'll call back as soon as I can.
- En kısa zamanda tekrar arayacağım.
- I'll come here as soon as possible.
- En kısa zamanda buraya geleceğim.
- Tom said he'd like you to do that as soon as possible.
- Tom bunu en kısa zamanda yapmanı istediğini söyledi.
- We don't know where Tom is, but we need to find him as soon as we can.
- Tom'un nerede olduğunu bilmiyoruz ama en kısa zamanda onu bulmalıyız.
- Please get your report to me as soon as possible.
- Lütfen en kısa zamanda raporunu bana getir.
- I'd like a copy of that document as soon as possible.
- En kısa zamanda o belgenin bir kopyasını istiyorum.
- Tom will do that as soon as he can.
- Tom bunu en kısa zamanda yapacaktır.
- Please look into this matter as soon as you can.
- Lütfen en kısa zamanda bu konuyla ilgilenin.
- I'll get you one as soon as I can.
- En kısa zamanda sana bir tane getireceğim.
- Come and see me as soon as you can.
- En kısa zamanda beni görmeye gel.
- Tom will be here as soon as possible.
- Tom en kısa zamanda burada olacak.
- Tom probably should do that as soon as he can.
- Tom muhtemelen en kısa zamanda bunu yapmalı.
- You are supposed to report it to the police as soon as possible.
- Münkün olan en kısa zamanda bunu polise bildirmeniz gerekiyor.
- The doctor will be here as soon as he can.
- Doktor en kısa zamanda burada olacak.
- I'll get in touch with Tom as soon as possible.
- En kısa zamanda Tom'la temasa geçeceğim.
- I'll send you a copy of that picture as soon as possible.
- En kısa zamanda size o resmin bir kopyasını göndereceğim.
- I suggest that you go and see a doctor about this as soon as you can.
- Bu konuda en kısa zamanda bir doktora görünmenizi öneririm.
- Please do it as soon as possible.
- Lütfen bunu en kısa zamanda yapın.
- Can you send someone to fix it as soon as possible?
- En kısa zamanda tamir etmesi için birini gönderebilir misiniz?
- Tom wants you to call him as soon as possible.
- Tom en kısa zamanda onu aramanı istiyor.
- I want to do that as soon as possible.
- Bunu en kısa zamanda yapmak istiyorum.
- We'll try to do that as soon as possible.
- En kısa zamanda bunu yapmaya çalışacağız.
- You'd better go home as soon as possible.
- En kısa zamanda eve gitsen iyi olur.
Show More (94)
|
2 |
as soon as |
yapar yapmaz |
conj. |
|
- He went home as soon as he got the phone call.
- O telefon görüşmesi yapar yapmaz eve gitti.
- As soon as you have done that, I would like you to start preparing supper.
- Bunu yapar yapmaz akşam yemeği hazırlığına başlamanı istiyorum.
Show More (-1)
|
3 |
as soon as |
derhal |
conj. |
|
- We must, of course, also bear in mind that as soon as new Member States join, the outlook will change immediately.
- Elbette yeni Üye Devletler katılır katılmaz görünümün derhal değişeceğini de unutmamalıyız.
Show More (-2)
|