1 |
be rude |
kaba davranmak |
v. |
|
- She regrets having been rude to you.
- Size kaba davrandığı için pişman.
- Tom had no idea that he was being rude.
- Tom'un kaba davrandığına dair hiçbir fikri yoktu.
- I am ashamed of having been rude to her.
- Ona kaba davrandığım için utanıyorum.
- You promised not to be rude to me any more.
- Bana artık kaba davranmamak için söz verdin.
- Tom is being rude, isn't he?
- Tom kaba davranıyor, değil mi?
- I'm sorry I was rude before.
- Daha önce de kaba davrandığım için özür dilerim.
- She felt regret for having been rude to him.
- Ona kaba davrandığı için pişmanlık hissetti.
- She regrets having been rude to you.
- Sana kaba davrandığı için pişman.
- I regret having been rude to him.
- Ona kaba davrandığım için pişmanım.
- Tom says he regrets having been rude to you.
- Tom sana kaba davrandığı için pişman olduğunu söylüyor.
- You're being rude to my guest.
- Sen benim misafirime kaba davranıyorsun.
- Please excuse me for being rude.
- Kaba davrandığım için lütfen beni bağışlayın.
- I was rude.
- Kaba davrandım.
- I'm not being rude.
- Ben kaba davranmıyorum.
- The child was told to apologize for being rude to the guests.
- Çocuğa misafirlere kaba davrandığı için özür dilemesi söylendi.
- You should apologize to her for having been rude to her.
- Ona karşı kaba davrandığın için ona özür dilemelisin.
- You didn't have to be rude to Tom.
- Tom'a kaba davranmak zorunda değildin.
- Tom was rude to Mary's parents.
- Tom, Mary'nin ailesine kaba davranıyordu.
- You're being rude.
- Kaba davranıyorsun.
- Tom told me that he thought Mary had been rude.
- Tom bana Mary'nin kaba davrandığını düşündüğünü söyledi.
- I'm sorry if I've been rude to you.
- Sana kaba davrandıysam özür dilerim.
- I don't want to be rude to Tom.
- Tom'a kaba davranmak istemiyorum.
- I don't want to be rude to her.
- Ona kaba davranmak istemiyorum.
- I'm sorry I was rude to you.
- Sana kaba davrandığım için özür dilerim.
- You should apologize to her for being rude.
- Ona kaba davrandığın için özür dilemelisin.
- I'd be sorry if I were rude to you.
- Sana kaba davrandıysam özür dilerim.
- Tom says he regrets having been rude to you.
- Tom sana karşı kaba davranmaktan pişmanlık duyduğunu söylüyor.
- You should apologize to her for being rude.
- Kaba davrandığın için ondan özür dilemelisin.
- Tom regrets having been rude to Mary.
- Tom Mary'ye kaba davrandığı için pişman.
- Tom, you're being rude.
- Tom, kaba davranıyorsun.
- You promised not to be rude to me any more.
- Bana bir daha kaba davranmayacağına söz vermiştin.
- You didn't have to be rude to Mary.
- Mary'ye kaba davranmak zorunda değildin.
- Have you ever tried not being rude to people?
- İnsanlara kaba davranmamayı hiç denediniz mi?
- You're being rude to my guest.
- Misafirime kaba davranıyorsun.
- Tom had no idea that he was being rude.
- Tom'un kaba davrandığından haberi yoktu.
- That kid got a slap from his mother for being rude.
- O çocuk kaba davrandığı için annesinden bir tokat yedi.
- You should apologize to her for having been rude to her.
- Ona kaba davrandığın için ondan özür dilemelisin.
- The child was told to apologize for being rude to the guests.
- Misafirlere kaba davrandığı için çocuğa özür dilemesi söylendi.
- You were rude.
- Kaba davrandınız.
- Tom didn't realize he was being rude.
- Tom kendisine kaba davranıldığının farkında değildi.
- She felt regret for having been rude to him.
- Ona karşı kaba davrandığı için pişmanlık duydu.
- You can not be rude to everyone and expect to get away with it forever.
- Herkese kaba davranıp sonsuza kadar yanına kar kalmasını bekleyemezsiniz.
Show More (39)
|
2 |
be rude |
kaba olmak |
v. |
|
- Tom said I was rude.
- Tom kaba olduğumu söyledi.
- There's no need to be rude.
- Kaba olmaya gerek yok.
- You didn't have to be rude to Tom.
- Tom'a karşı kaba olmak zorunda değildin.
- That would be rude.
- Bu kaba olurdu.
- Tom didn't mean to be rude.
- Tom kaba olmak istemedi.
- I thought you were rude.
- Kaba olduğunu düşünmüştüm.
- That would be rude.
- Bu kaba olur.
- There's no need to be rude.
- Kaba olmaya hiç gerek yok.
- Tom said I was rude.
- Tom benim kaba olduğumu söyledi.
- Tom thought it was rude to talk to Mary the way John did.
- Tom, Mary ile John'un yaptığı gibi konuşmanın kaba olduğunu düşünüyordu.
- Tom said that he didn't mean to be rude.
- Tom kaba olmak istemediğini söyledi.
- Do you really think Tom was rude?
- Gerçekten Tom'un kaba olduğunu mu düşünüyorsun?
- You didn't have to be rude to Mary.
- Mary'ye karşı kaba olmak zorunda değildin.
- Tom didn't mean to be rude.
- Tom kaba olmak istememişti.
- I thought you were rude.
- Senin kaba olduğunu düşündüm.
- Do people ever accuse you of being rude?
- İnsanlar sizi hiç kaba olmakla suçluyor mu?
- Tom told me that he thought Mary had been rude.
- Tom bana Mary'nin kaba olduğunu düşündüğünü söyledi.
- I know Tom was rude.
- Tom'un kaba olduğunu biliyorum.
- I think Tom is rude.
- Tom'un kaba olduğunu düşünüyorum.
- Tom said that Mary had been rude.
- Tom, Mary'nin kaba olduğunu söyledi.
- Doing that would be rude.
- Bunu yapmak kaba olurdu.
- Do people ever accuse you of being rude?
- İnsanlar seni hiç kaba olmakla suçlar mı?
- I didn't mean to be rude.
- Kaba olmak istememiştim.
Show More (20)
|
3 |
be rude |
kabalık etmek |
v. |
|
- Tom didn't realize he was being rude.
- Tom kabalık ettiğinin farkında değildi.
- I don't want Tom to think I was being rude.
- Tom'un kabalık ettiğimi düşünmesini istemiyorum.
- I'd be sorry if I were rude to you.
- Sana kabalık etsem üzülürdüm.
- Tom, you're being rude.
- Tom, kabalık ediyorsun.
- I'm not being rude.
- Kabalık etmiyorum.
- You're being rude.
- Kabalık ediyorsun.
- I'd be sorry if I were rude to you.
- Sana kabalık edersem üzülürüm.
- That kid got a slap from his mother for being rude.
- O velet kabalık ettiği için annesinden bir şamar yedi.
- I'm sorry if I've been rude to you.
- Sana kabalık ediyorsam üzgünüm.
- I'm sorry if I've been rude to you.
- Sana kabalık ettiysem üzgünüm.
Show More (7)
|