|
- We were all wrong.
- Hepimiz yanıldık.
- Why don't you just admit that you were wrong?
- Neden sadece yanıldığını itiraf etmiyorsun?
- I might've been wrong.
- Yanılmış olabilirim.
- I'm absolutely certain you're wrong about that.
- Bu konuda yanıldığından kesinlikle eminim.
- I was definitely wrong.
- Kesinlikle yanılmışım.
- Do you think we were wrong?
- Yanılmış olduğumuzu mu düşünüyorsun?
- You're still wrong.
- Hâlâ yanılıyorsun.
- Well, you were wrong.
- Yanılmışsın.
- Either Tom is wrong or I am.
- Ya Tom yanılıyor ya da ben.
- I believe you're wrong.
- Yanıldığınıza inanıyorum.
- I could be wrong, but I think it'll rain this afternoon.
- Yanılıyor olabilirim ama sanırım bu öğleden sonra yağmur yağacak.
- He was wrong in thinking that she'd come to see him.
- Onun kendisini görmeye geleceğini düşünerek yanıldı.
- I guess you were wrong.
- Sanırım yanılmışsın.
- I'm sure they're wrong.
- Eminim yanılıyorlar.
- You're wrong in this case.
- Bu durumda yanılıyorsunuz.
- Tom is never wrong, is he?
- Tom asla yanılmaz, değil mi?
- What if they're wrong?
- Ya onlar yanılıyorsa?
- Tom is probably wrong.
- Tom muhtemelen yanılıyor.
- Tom is always wrong.
- Tom hep yanılıyor.
- I'm going to prove you wrong.
- Yanıldığını kanıtlayacağım.
- She was wrong.
- O yanılıyordu.
- I was wrong as usual.
- Her zamanki gibi yanılmışım.
- He is plainly wrong.
- Açıkça yanılıyor.
- Hanson is wrong when he states international economic developments led to great migrations of labour in the seventeenth century.
- Hanson, uluslararası ekonomik gelişmelerin on yedinci yüzyılda büyük işgücü göçlerine yol açtığını söylerken yanılıyor.
- Tom seems to be unwilling to even consider the possibility that he is wrong.
- Tom yanılıyor olma ihtimalini bile düşünmek istemiyor gibi görünüyor.
- We were wrong on both counts.
- İki konuda da yanıldık.
- I was wrong about them.
- Onlar hakkında yanılmışım.
- Tom must've been wrong.
- Tom yanılmış olmalı.
- I don't think I'm wrong.
- Yanıldığımı sanmıyorum.
- Tom saw that he was wrong.
- Tom yanıldığını anladı.
- They're both wrong.
- Onların her ikisi de yanılıyor.
- You would think that, but you would be wrong.
- Böyle düşünebilirsiniz ama yanılırsınız.
- I've been wrong.
- Yanılmışım.
- In short, he was wrong.
- Özetle, yanıldı.
- I may have been wrong.
- Yanılmış olabilirim.
- It appears to me that she was wrong.
- Bana öyle geliyor ki yanılıyordu.
- Tom and Mary were wrong about that.
- Tom ve Mary bu konuda yanıldılar.
- It appears I was wrong.
- Görünüşe göre yanılmışım.
- You're so wrong.
- Çok yanılıyorsun.
- I may have been wrong.
- Yanılıyor olabilirim.
- Tom may be wrong.
- Tom yanılıyor olabilir.
- They were wrong, of course.
- Yanıldılar tabii ki.
- Damn, I was wrong.
- Kahretsin, yanılmışım.
- In short, he was wrong.
- Özetle, yanılıyordu.
- Tom is dreadfully wrong.
- Tom korkunç bir şekilde yanılıyor.
- I was so wrong about her.
- Onunla ilgili çok yanılmışım.
- Either you or your friends are wrong.
- Ya siz ya da arkadaşlarınız yanılıyorsunuz.
- I'm not a hundred percent wrong.
- Yüzde yüz yanılmıyorum.
- I hope I'm wrong, but I doubt it.
- Umarım yanılıyorumdur, ama bundan şüpheliyim.
- You are probably wrong.
- Muhtemelen yanılıyorsunuz.
- I'm almost never wrong.
- Neredeyse hiç yanılmıyorum.
- Tom is totally wrong.
- Tom tamamen yanılıyor.
- I don't think you're wrong.
- Yanıldığını sanmıyorum.
- We hope we're wrong.
- Umarız yanılıyoruzdur.
- I think it might rain today, but I could be wrong.
- Bence bugün yağmur yağabilir ama yanılıyor da olabilirim.
- You're almost never wrong.
- Neredeyse hiç yanılmıyorsun.
- If you think that this is going to be easy, you're wrong.
- Bunun kolay olacağını düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz.
- Am I ever wrong?
- Hiç yanıldığım oldu mu?
- Tom says Mary is wrong.
- Tom, Mary'nin yanıldığını söylüyor.
- You're actually wrong.
- Aslında yanılıyorsun.
- They may be wrong.
- Yanılıyor olabilirler.
- Do you think I'm wrong?
- Sence yanılıyor muyum?
- I think it might rain today, but I could be wrong.
- Sanırım bugün yağmur yağabilir ama yanılıyor da olabilirim.
- You are both wrong.
- İkiniz de yanılıyorsunuz.
- Tom was wrong and Mary was right.
- Tom yanılıyordu ve Mary haklıydı.
- I wish I was wrong.
- Keşke yanılsaydım.
- I believe I was wrong.
- Yanılmış olduğuma inanıyorum.
- You were probably wrong.
- Muhtemelen yanılmışsındır.
- I must be wrong.
- Yanılmış olmalıyım.
- I'm often wrong.
- Sık sık yanılırım.
- Tom is often wrong.
- Tom sık sık yanılıyor.
- Don't you think we were wrong?
- Yanıldığımızı düşünmüyor musun?
- Tom may have been wrong.
- Tom yanılmış olabilir.
- Clearly, I was wrong.
- Açıkçası, yanılmışım.
- It seems I was wrong about Tom.
- Görünüşe göre Tom hakkında yanılmışım.
- Here's where Tom was wrong.
- İşte Tom'un yanıldığı nokta.
- Tom is in the wrong.
- Tom yanılıyor.
- You were wrong about the price.
- Bedel konusunda yanılmışsın.
- Dad, I beg you to admit for once that you may be wrong!
- Baba, bir kez olsun yanılıyor olabileceğini kabul etmen için yalvarıyorum!
- A little reflection will show you that you are wrong.
- Biraz düşünmek size yanıldığınızı gösterecektir.
- I didn't want to admit I was wrong.
- Yanıldığımı itiraf etmek istemedim.
- Tom wasn't always wrong.
- Tom her zaman yanılmıyordu.
- One of us is wrong.
- İkimizden biri yanılıyor.
- I may indeed be wrong.
- Gerçekten yanılıyor olabilirim.
- Look, I'm sorry, but you guys are wrong.
- Bakın, üzgünüm ama yanılıyorsunuz.
Show More (82)
|