bemoan - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
bemoan yakınmak v.
  • Instead, the resolution levels the bulk of its criticism at Iraq and bemoans the tension with the US.
  • Bunun yerine karar, eleştirilerinin büyük kısmını Irak'a yöneltmekte ve ABD ile yaşanan gerginlikten yakınmaktadır.
  • We are not just going to sit still and bemoan our lot.
  • Öylece oturup halimizden yakınacak değiliz.
  • We all, or nearly all, bemoan the American unilateral attitude.
  • Hepimiz ya da neredeyse hepimiz Amerika'nın tek taraflı tutumundan yakınıyoruz.
Show More (2)