|
- I bent over to take the pen.
- Kalemi almak için eğildim.
- I bent over to pick up the pen.
- Kalemi almak için eğildim.
- Tom bent over and picked the coin up.
- Tom eğildi ve parayı aldı.
- The astronauts had to use special tools to collect rock samples on the Moon because they could not bend over in their spacesuits.
- Astronotlar Ay'da kaya örnekleri toplamak için özel araçlar kullanmak zorunda kaldılar çünkü uzay elbiseleri ile eğilemezlerdi.
- He bent over to tie his shoe.
- Ayakkabısını bağlamak için eğildi.
- Tom bent over to tie his shoes.
- Tom ayakkabılarını bağlamak için eğildi.
- The doctor bent over the sick boy.
- Doktor hasta çocuğun üzerine eğildi.
- He bent over the girl and kissed her.
- Kızın üzerine eğildi ve onu öptü.
- He watched as the doctors bent over her.
- Doktorların onun üzerine eğilmesini izledi.
- My grandma bent over to pick up a needle and thread.
- Büyükannem bir iğne ve iplik almak için eğildi.
- Tom bent over to pick up a coin that was on the floor.
- Tom yerdeki parayı almak için eğildi.
- He bent over to see insects in the flowerbed.
- Çiçeklikteki böcekleri görmek için eğildi.
- Tom bent over Mary's corpse.
- Tom, Mary'nin cesedinin üzerine eğildi.
- Tom bent over and picked the coin up.
- Tom eğildi ve madeni parayı aldı.
- He bent over to see insects in the flowerbed.
- O çiçeklikteki böcekleri görmek için eğildi.
- The astronauts had to use special tools to collect rock samples on the Moon because they could not bend over in their spacesuits.
- Astronotlar Ay'da kaya örnekleri toplamak için özel aletler kullanmak zorundaydı çünkü uzay giysilerinin içinde eğilemiyorlardı.
- She bent over the child.
- O, çocuğun üzerine eğildi.
- Tom bent over to pick up a coin that was on the floor.
- Tom yerdeki bozuk parayı almak için eğildi.
- Tom bent over to pick something up.
- Tom bir şey almak için eğildi.
- I slightly bent over to choose a coffee and get the change.
- Kahve seçmek ve para üstünü almak için hafifçe eğildim.
- She bent over the child.
- Çocuğun üzerine eğildi.
- My grandma bent over to pick up a needle and thread.
- Babaannem bir iğne ve iplik almak için eğildi.
- I can't bend over.
- Eğilemiyorum.
- I slightly bent over to choose a coffee and get the change.
- Bir kahve seçmek ve para üstünü almak için hafifçe eğildim.
Show More (21)
|
