|
- My own view is that at Nice some big mistakes were made, which must at all costs be put right.
- Benim görüşüm Nice'de bazı büyük hatalar yapıldığı ve bunların ne pahasına olursa olsun düzeltilmesi gerektiğidir.
- The biggest mistake is to try to change everything at once.
- En büyük hata her şeyi bir anda değiştirmeye çalışmaktır.
- The biggest mistake is to try to change everything at once.
- En büyük hata herşeyi birden değiştirmeye çalışmak.
- You're making the biggest mistake of your life.
- Hayatının en büyük hatasını yapıyorsun.
- I think I've just made the biggest mistake of my life.
- Sanırım hayatımın en büyük hatasını yaptım.
- This means that if you try to protect yourself too much, you will only make bigger mistakes.
- Bu demektir ki, kendinizi çok fazla korumaya çalışırsanız sadece daha büyük hatalar yaparsınız.
- It was the biggest mistake of my life.
- Bu hayatımın en büyük hatasıydı.
- Tom has made several very big mistakes recently.
- Tom son zamanlarda çok büyük hatalar yaptı.
- Tom made some very big mistakes.
- Tom çok büyük hatalar yaptı.
- Falling in love with Tom was probably the biggest mistake that Mary had ever made.
- Tom'a aşık olmak muhtemelen Mary'nin yapmış olduğu en büyük hataydı.
- It was the biggest mistake of my life.
- Hayatımın en büyük hatasıydı.
- That was one of the biggest mistakes in my life.
- O, hayatımdaki en büyük hatalardan biriydi.
- It could be the biggest mistake you ever make.
- Bu yaptığın en büyük hata olabilir.
- That was Tom's biggest mistake.
- Bu, Tom'un en büyük hatasıydı.
- I think I've just made the biggest mistake of my life.
- Az önce hayatımın en büyük hatasını yaptığımı düşünüyorum.
- That was one of the biggest mistakes in my life.
- Bu hayatımdaki en büyük hatalardan biriydi.
- I'm trying to stop you from making the biggest mistake of your life.
- Hayatının en büyük hatasını yapmanı engellemeye çalışıyorum.
- Tom has made some very big mistakes.
- Tom çok büyük hatalar yaptı.
- That was my big mistake.
- Büyük hatam buydu.
- Leaving Boston was the biggest mistake I ever made.
- Boston'dan ayrılmak yaptığım en büyük hataydı.
- Leaving Boston was the biggest mistake I ever made.
- Boston'dan ayrılmak şimdiye kadar yaptığım en büyük hataydı.
- That was my big mistake.
- Bu benim büyük hatamdı.
- I had to stop Tom from making the biggest mistake in his life.
- Tom'un hayatındaki en büyük hatayı yapmasını engellemeliydim.
- Tom has made several very big mistakes.
- Tom çok büyük hatalar yaptı.
- You're making the biggest mistake of your life.
- Yaşamının en büyük hatasını yapıyorsun.
- It could be the biggest mistake you ever make.
- Bu şimdiye kadar yaptığın en büyük hata olabilir.
- Falling in love with Tom was probably the biggest mistake that Mary had ever made.
- Tom'a aşık olmak muhtemelen Mary'nin yaptığı en büyük hataydı.
Show More (24)
|