|
- Instead, let's pray for one another under this vast beautiful blue sky.
- Bunun yerine, şu devasa güzel mavi gökyüzünün altında birbirimiz için dua edelim.
- Instead, let's pray for one another under this vast beautiful blue sky.
- Bunun yerine, bu uçsuz bucaksız güzel mavi gökyüzünün altında birbirimiz için dua edelim.
- Go out and look at the blue skies.
- Dışarı çık ve mavi gökyüzüne bak.
- The blue sky is reflected in the sea.
- Mavi gökyüzü denize yansıyor.
- The blue sky seemed to stretch forever.
- Mavi gökyüzü sonsuza kadar uzanıyor gibi görünüyordu.
- I go up to the rooftop when I want to see the blue sky.
- Mavi gökyüzünü görmek istediğimde çatı katına çıkarım.
- Hi, the blue sky!
- Merhaba, mavi gökyüzü!
- The tower rose up against the blue sky.
- Kule mavi gökyüzüne karşı yükseliyordu.
- I go up to the rooftop when I want to see the blue sky.
- Mavi gökyüzünü görmek istediğimde çatıya çıkarım.
- A heart attack often comes like lightning from a blue sky.
- Bir kalp krizi çoğunlukla mavi gökyüzünden gelen bir şimşek gibi gelir.
- The blue sky fooled me so I didn't bring an umbrella.
- Mavi gökyüzü beni yanılttı bu yüzden bir şemsiye getirmedim.
- The blue sky fooled me so I didn't bring an umbrella.
- Mavi gökyüzü beni kandırdı, bu yüzden şemsiye getirmedim.
- What impressed me most was the blue sky.
- Beni en çok etkileyen şey mavi gökyüzüydü.
- The blue sky seemed to stretch forever.
- Mavi gökyüzü sonsuza dek uzanıyor gibiydi.
- There's a nice blue sky today.
- Bugün güzel bir mavi gökyüzü var.
- What impressed me was the blue sky.
- Beni etkileyen şey mavi gökyüzü oldu.
- The blue sky is reflected in the sea.
- Mavi gök, denize yansıyor.
- The sun is shining from a blue sky.
- Güneş mavi gökyüzünden parlıyor.
- A heart attack often comes like lightning from a blue sky.
- Kalp krizi genellikle mavi gökyüzünden yıldırım gibi gelir.
- The tower rose up against the blue sky.
- Kule mavi gökyüzüne doğru yükseliyordu.
Show More (17)
|