1 |
bullshit |
saçmalık |
n. |
|
- This is such bullshit.
- Bu tam bir saçmalık.
- Creationism is bullshit.
- Yaratılışçılık saçmalıktır.
- Who wrote this bullshit?
- Bu saçmalığı kim yazdı?
- Apocryphal stories are the most fun variety of bullshit.
- Uydurma hikayeler en eğlenceli saçmalık türüdür.
- This is just a pile of bullshit!
- Bu sadece bir yığın saçmalık!
- Apocryphal stories are the most fun variety of bullshit.
- Apokrif hikayeler saçmalıkların en eğlenceli türüdür.
- We're really tired of your bullshit!
- Saçmalıklarınızdan gerçekten bıktık!
- This is bullshit!
- Bu saçmalık!
- We're really tired of your bullshit!
- Saçmalıklarından gerçekten bıktık!
- This is bullshit.
- Bu saçmalık.
- As with all things, take from this video any wisdom that is useful, and discard the bullshit.
- Her şeyde olduğu gibi, bu videodan da işinize yarayacak her türlü bilgeliği alın ve saçmalıkları atın.
Show More (9)
|
2 |
bullshit |
saçmalamak |
v. |
|
- Don't bullshit me.
- Saçmalama.
- Don't try to bullshit me, tell me the truth.
- Bana saçmalamaya çalışma, bana doğruyu söyle.
- Don't bullshit me.
- Bana saçmalama.
- I got it, so no bullshit, okay?
- Anladım, o yüzden saçmalamak yok, tamam mı?
Show More (1)
|
3 |
bullshit |
saçma |
n. |
|
- That's bullshit!
- Bu çok saçma!
- This is bullshit!
- Bu çok saçma!
Show More (-1)
|
4 |
bullshit |
zırva |
n. |
|
Show More (-2)
|
5 |
bullshit |
palavra atmak |
v. |
|
- Don't bullshit me.
- Bana palavra atma.
Show More (-2)
|