|
- Probably to work in Chinese restaurants satisfying Westerners' desire for Chinese food.
- Muhtemelen Batılıların Çin yemeği arzusunu tatmin eden Çin restoranlarında çalışmak için.
- I told Tom that I wanted to eat Chinese food.
- Tom'a Çin yemeği yemek istediğimi söyledim.
- Tom and I both love Chinese food.
- Tom ve ben Çin yemeklerini çok severiz.
- Which are you better at cooking, Japanese food or Chinese food?
- Hangisini daha iyi pişiriyorsun, Japon yemeği mi Çin yemeği mi?
- Tom says he likes Chinese food.
- Tom Çin yemeklerini sevdiğini söylüyor.
- I haven't eaten Chinese food in a long time.
- Uzun zamandır Çin yemeği yemedim.
- Sami doesn't like Chinese food at all.
- Sami, Çin yemeklerinden hiç hoşlanmaz.
- He asked if I like Chinese food.
- Çin yemeği sevip sevmediğimi sordu.
- I like Chinese food better than Mexican food.
- Çin yemeğini Meksika yemeğinden daha çok severim.
- Would you like to eat Chinese food instead?
- Onun yerine Çin yemeği yemek ister misin?
- Tom likes Chinese food.
- Tom Çin yemeklerini sever.
- Chinese food is no less delicious than French.
- Çin yemekleri Fransız yemeklerinden daha az lezzetli değildir.
- Would you rather eat Chinese food?
- Çin yemeği yemeyi tercih eder misiniz?
- I've been learning how to cook Chinese food.
- Çin yemeği pişirmeyi öğreniyorum.
- I don't like Chinese food at all.
- Çin yemeklerini hiç sevmiyorum.
- I've never tried Chinese food.
- Çin yemeğini hiç denemedim.
- I really like Chinese food.
- Çin yemeklerini çok severim.
- Tom said he's tired of eating Chinese food.
- Tom Çin yemeği yemekten bıktığını söyledi.
- I don't eat Chinese food as often as I used to.
- Ben eskisi kadar sık Çin yemeği yemiyorum.
- Don't you like Chinese food?
- Çin yemeği sevmez misin?
- I don't really want to eat Chinese food tonight.
- Bu gece gerçekten Çin yemeği yemek istemiyorum.
- This is Chinese food.
- Bu Çin yemeğidir.
- Don't you like any Chinese food?
- Çin yemeği sevmez misin?
- Tom says he's never liked Chinese food.
- Tom, Çin yemeğini hiç sevmediğini söylüyor.
- Tom really likes Chinese food.
- Tom gerçekten Çin yemeklerinden hoşlanıyor.
- We like Chinese food.
- Çin yemeği severiz.
- I've never had Chinese food.
- Hiç Çin yemeği yemedim.
- My husband is an expert when it comes to cooking Chinese food.
- Kocam Çin yemeği pişirme konusunda uzmandır.
- Are you telling me you've never eaten Chinese food?
- Bana hiç Çin yemeği yemediğini mi söylüyorsun?
- Haven't you ever eaten Chinese food?
- Hiç Çin yemeği yemedin mi?
- Do you like Chinese food?
- Çin yemeğini sever misin?
- Tom likes Chinese food.
- Tom Çin yemeği seviyor.
- Why don't you just say you don't like Chinese food?
- Neden sadece Çin yemeği sevmediğini söylemiyorsun?
- He asked if I like Chinese food.
- O, Çin yemeğini sevip sevmediğimi sordu.
- We ordered Chinese food.
- Çin yemeği sipariş ettik.
- Would you rather eat Chinese food?
- Çin yemeği yemeyi mi tercih edersin?
- I'm pretty good at cooking Chinese food.
- Çin yemeği pişirmekte oldukça iyiyimdir.
- My husband is an expert when it comes to cooking Chinese food.
- Çin yemekleri pişirmeye gelince kocam bir uzman.
- Tom asked me whether I'd rather eat Chinese food or Italian food.
- Tom bana Çin yemeği mi yoksa İtalyan yemeği mi yemek istediğimi sordu.
- I asked her if he liked Chinese food.
- Ona Çin yemeğinden hoşlanıp hoşlanmadığını sordum.
- I know how to cook Chinese food.
- Çin yemeği pişirmeyi biliyorum.
- She likes Chinese food.
- Çin yemeği seviyor.
- Tom wants to learn how to cook Chinese food.
- Tom Çin yemeği pişirmeyi öğrenmek istiyor.
- I don't like Chinese food.
- Çin yemeklerini sevmem.
- I asked her if he liked Chinese food.
- Ona Çin yemeği sevip sevmediğini sordum.
- Let's go out and eat Chinese food tonight.
- Bu gece dışarı çıkıp Çin yemekleri yiyelim.
- That was the first time I'd ever eaten Chinese food.
- Hayatımda Çin yemeğini ilk yiyişimdi.
- Tom really likes Chinese food.
- Tom, gerçekten Çin yemeklerini sever.
- It's been a long time since I've eaten Chinese food.
- Çin yemeği yemeyeli uzun zaman oldu.
- I've never tried Chinese food.
- Hiç Çin yemeği denemedim.
- Tom asked if I liked Chinese food.
- Tom, Çin yemeklerini sevip sevmediğimi sordu.
- I didn't know you didn't like Chinese food.
- Çin yemeği sevmediğini bilmiyordum.
- It's been a long time since I've eaten Chinese food.
- Çin yemeği yediğimden beri uzun zaman oldu.
- I didn't know you didn't like Chinese food.
- Çin yemeklerini sevmediğini bilmiyordum.
- You know how much Tom loves Chinese food.
- Tom'un Çin yemeklerini ne kadar sevdiğini biliyorsun.
- What Chinese food do you like?
- Hangi Çin yemeğini seviyorsun?
- Don't you like any Chinese food?
- Hiç Çin yemeği sevmiyor musun?
- She likes Chinese food.
- O Çin yemeklerini sever.
- Tom doesn't like Chinese food at all.
- Tom, Çin yemeklerini hiç sevmez.
- I really want to eat Chinese food tonight.
- Bu gece gerçekten Çin yemeği yemek istiyorum.
- Do you want to eat French, Japanese or Chinese food?
- Fransız yemeği mi, Japon yemeği mi yoksa Çin yemeği mi yemek istersiniz?
- I like Chinese food a lot.
- Ben Çin yemeklerini çok seviyorum.
- Tom eats a lot of Chinese food.
- Tom çok fazla Çin yemeği yer.
- I wonder whether or not Tom likes Chinese food.
- Tom'un Çin yemeği sevip etmediğini merak ediyorum.
- Tom says he's never liked Chinese food.
- Tom Çin yemeğini hiç sevmediğini söyler.
- I don't really want to eat Chinese food tonight.
- Bu akşam Çin yemeği yemek istemiyorum.
- Tom, Mary, John and Alice all like Chinese food.
- Tom, Mary, John ve Alice'in hepsi Çin yemeklerinden hoşlanıyor.
- Sami doesn't like Chinese food at all.
- Sami Çin yemeklerini hiç sevmez.
- Does Tom like Chinese food?
- Tom Çin yemeği sever mi?
- I like Chinese food a lot.
- Çin yemeklerini çok severim.
- Tom really likes Chinese food.
- Tom gerçekten Çin yemeğini seviyor.
- I like Chinese food.
- Ben Çin yemeğini severim.
- Let's go out and eat Chinese food tonight.
- Haydi bu gece dışarı çıkıp Çin yemeği yiyelim.
- Tom said he's tired of eating Chinese food.
- Tom, Çin yemeği yemekten sıkıldığını söyledi.
- Tom likes to cook Chinese food.
- Tom Çin yemeği pişirmeyi sever.
- You definitely like Chinese food.
- Sen kesinlikle Çin yemeklerini seviyorsun.
- I want to eat Chinese food.
- Çin yemeği yemek istiyorum.
- Does Tom like Chinese food?
- Tom Çin yemeklerini sever mi?
- Tom probably wants to eat some Chinese food.
- Tom muhtemelen biraz Çin yemeği yemek istiyor.
- I've never eaten Chinese food.
- Hiç Çin yemeği yemedim.
- I love Chinese food.
- Çin yemeklerini severim.
- I don't eat Chinese food very often.
- Çok sık Çin yemeği yemem.
- I don't eat Chinese food very often.
- Çin yemeklerini çok sık yemiyorum.
- What Chinese food do you like?
- Hangi Çin yemeklerini seversin?
- Tom asked me whether I'd rather eat Chinese food or Italian food.
- Tom bana Çin yemeği mi yoksa İtalyan yemeği mi yediğimi sordu.
- Tom said he wanted to eat Chinese food.
- Tom Çin yemeği yemek istediğini söyledi.
- I've been learning how to cook Chinese food.
- Çin yemeklerini nasıl pişireceğimi öğreniyorum.
- What's your favorite Chinese food?
- En sevdiğin Çin yemeği hangisi?
- I wonder if Tom likes Chinese food.
- Tom'un Çin yemeğini sevip sevmediğini merak ediyorum.
- That was the first time I'd ever eaten Chinese food.
- Bu şimdiye kadarki ilk Çin yemeği yiyişimdi.
- I ordered Chinese food.
- Çin yemeği söyledim.
- I'm not interested in learning how to cook Chinese food.
- Çin yemeği pişirmeyi öğrenmekle ilgilenmiyorum.
- Tom, Mary, John and Alice all like Chinese food.
- Tom, Mary, John ve Alice Çin yemeği severler.
- Tom and I both love Chinese food.
- Tom ve ben her ikimiz de Çin yemeklerini severiz.
- I wonder whether Tom likes Chinese food or not.
- Tom'un Çin yemeğini sevip sevmediğini merak ediyorum.
- Tom wants to learn how to cook Chinese food.
- Tom, Çin yemeklerinin nasıl pişirileceğini öğrenmek istiyor.
- I love Chinese food.
- Ben Çin yemeğini seviyorum.
- I asked Tom if he liked Chinese food.
- Tom'a Çin yemeği sevip sevmediğini sordum.
- I have never eaten Chinese food.
- Ben hiç Çin yemeği yemedim.
- Tom wanted to learn how to cook Chinese food.
- Tom Çin yemeği pişirmeyi öğrenmek istiyordu.
- I'm not interested in learning how to cook Chinese food.
- Çin yemeklerini nasıl pişireceğimi öğrenmekle ilgilenmiyorum.
- Which are you better at cooking, Japanese food or Chinese food?
- Hangisini pişirmede daha iyisin, Japon yemeğini mi yoksa Çin yemeğini mi?
- This is Chinese food.
- Bu Çin yemeği.
- I don't like Chinese food at all.
- Çin yemeklerini hiç sevmem.
- Do you want to eat French, Japanese or Chinese food?
- Fransız mı, Japon mu yoksa Çin yemeği mi yemek istiyorsunuz?
- Tom said he didn't think Mary knew how to cook Chinese food.
- Tom, Mary'nin Çin yemeği pişirmeyi bilmediğini söyledi.
- You're the one who suggested we eat Chinese food, so don't complain.
- Çin yemeği yememizi öneren sensin, bu yüzden şikâyet etme.
- I usually like Chinese food.
- Çin yemeklerini genelde severim.
- I don't eat Chinese food as often as I used to.
- Eskisi kadar sık Çin yemeği yemiyorum.
- Tom really likes Chinese food.
- Tom Çin yemeğini çok seviyor.
- I haven't eaten Chinese food in a while.
- Bir süredir Çin yemeği yemedim.
- I don't like Chinese food very much.
- Çin yemeklerini pek fazla sevmiyorum.
- Did you eat Chinese food last night?
- Dün gece Çin yemeği yedin mi?
- He asked if I liked Chinese food.
- Çin yemeği sevip sevmediğimi sordu.
- I know how to cook Chinese food.
- Çin yemeklerini nasıl pişireceğimi biliyorum.
- I really want to eat Chinese food tonight.
- Bu akşam Çin yemeği yemeyi gerçekten istiyorum.
- I wonder if Tom likes Chinese food.
- Acaba Tom Çin yemeği seviyor mu?
- I asked Tom if he liked Chinese food.
- Tom'a Çin yemeğini sevip sevmediğini sordum.
- Europe's Chinese food is nothing like China's Chinese food.
- Avrupa'nın Çin yemekleri, Çin'deki Çin yemeklerine hiç benzemez.
- Tom doesn't like Chinese food at all.
- Tom Çin yemeğini hiç sevmez.
- Would you like to eat Chinese food instead?
- Bunun yerine Çin yemekleri yemek ister misiniz?
- I don't like Chinese food very much.
- Çin yemeklerini pek sevmem.
- Tom doesn't like Chinese food.
- Tom Çin yemeklerini sevmez.
- Tom likes to cook Chinese food.
- Tom Çin yemeği pişirmeyi seviyor.
- Do you like Chinese food?
- Çin yemeklerini sever misin?
- We can eat Thai or Chinese food.
- Tayland ya da Çin yemeği yiyebiliriz.
- I like Chinese food better than Mexican food.
- Çin yemeklerini Meksika yemeklerinden daha çok seviyorum.
- He asked if I liked Chinese food.
- O, Çin yemeğinden hoşlanıp hoşlanmadığımı sordu.
- I'm pretty good at cooking Chinese food.
- Çin yemeği pişirmede oldukça iyiyimdir.
- I usually like Chinese food.
- Genelde Çin yemeklerini severim.
- I don't like Chinese food.
- Çin yemeğini sevmiyorum.
- I wonder whether Tom likes Chinese food or not.
- Tom'un Çin yemeği sevip etmediğini merak ediyorum.
- I like chinese food.
- Çin yemeğini severim.
- We ordered Chinese food.
- Biz Çin yemeği ısmarladık.
- We like Chinese food.
- Biz Çin yemeğini severiz.
- I have never eaten Chinese food.
- Hiç Çin yemeği yemedim.
- You're the one who suggested we eat Chinese food, so don't complain.
- Çin yemeği yememizi öneren sensin, o yüzden şikayet etme.
- Tom says he likes Chinese food.
- Tom Çin yemeği sevdiğini söylüyor.
- I've never eaten Chinese food before.
- Daha önce hiç Çin yemeği yemedim.
- Does Tom still like Chinese food?
- Tom hala Çin yemeği seviyor mu?
- I wonder whether or not Tom likes Chinese food.
- Tom'un Çin yemeğini sevip sevmediğini merak ediyorum.
- I don't feel like eating Chinese food tonight.
- Bu akşam Çin yemeği yemek istemiyorum.
- I don't think I'd mind eating Chinese food every day.
- Her gün Çin yemeği yemeyi sorun edeceğimi sanmıyorum.
- We can eat Thai or Chinese food.
- Tayland ya da Çin yemekleri yiyebiliriz.
- Tom knew nothing about cooking Chinese food.
- Tom Çin yemeği pişirmek hakkında hiçbir şey bilmiyordu.
- We've ordered Chinese food.
- Çin yemeği sipariş ettik.
- I've never eaten Chinese food.
- Ben hiç Çin yemeği yemedim.
- I ordered Chinese food.
- Çin yemeği sipariş ettim.
- Why don't you just say you don't like Chinese food?
- Neden sadece Çin yemeklerini sevmediğini söylemiyorsun?
- Tom asked if I liked Chinese food.
- Tom Çin yemeği sevip sevmediğimi sordu.
- You definitely like Chinese food.
- Kesinlikle Çin yemeği seviyorsun.
- Do you like Chinese food?
- Çin yemeği sever misin?
- I haven't eaten Chinese food in a long time.
- Uzun süredir Çin yemeği yemedim.
Show More (150)
|
