|
- The defendant nervously awaited his trial in the courtroom.
- Sanık, mahkeme salonunda gergin bir şekilde duruşmasını bekliyordu.
- Everything took place behind closed doors, and seventy journalists were expelled from the courtroom.
- Her şey kapalı kapılar ardında gerçekleşti ve yetmiş gazeteci mahkeme salonundan çıkarıldı.
- The judges are, admittedly, no longer military men, but there is a massive military presence in the courtroom.
- Kuşkusuz yargıçlar artık asker değil ancak mahkeme salonunda büyük bir askeri varlık var.
- Liza, there's a whole other world outside of that courtroom.
- Liza, o mahkeme salonunun dışında bambaşka bir dünya var.
- Liza, there's a whole other world outside of that courtroom.
- Liza, mahkeme salonunun dışında koca bir dünya var.
- Liza, there's a whole other world outside of that courtroom.
- Liza, o mahkeme salonunun dışında kocaman bir dünya var.
- When the judge speaks, everyone in the courtroom listens.
- Yargıç konuştuğunda, mahkeme salonundaki herkes dinler.
- The courtroom was packed.
- Mahkeme salonu tıka basa doluydu.
- Sami was waiting outside the courtroom.
- Sami mahkeme salonunun dışında bekliyordu.
- I got years of experience in courtrooms.
- Mahkeme salonlarında yılların tecrübesine sahibim.
- The jurors came into the courtroom.
- Jüri üyeleri mahkeme salonuna geldi.
- The courtroom was packed.
- Mahkeme salonu tıklım tıklımdı.
- Tom was brought back into the courtroom.
- Tom mahkeme salonuna geri getirildi.
- Justice is found in a courtroom.
- Adalet mahkeme salonunda bulunur.
- Layla entered the courtroom to testify.
- Leyla tanıklık etmek için mahkeme salonuna girdi.
- Layla entered the courtroom to testify.
- Layla ifade vermek için mahkeme salonuna girdi.
- Dan entered the courtroom.
- Dan mahkeme salonuna girdi.
- Tom walked into the courtroom.
- Tom mahkeme salonuna yürüdü.
- When the judge speaks, everyone in the courtroom listens.
- Hakim konuştuğunda, mahkeme salonundaki herkes dinler.
- Sami was led out of the courtroom in handcuffs.
- Sami mahkeme salonundan kelepçeli olarak çıkarıldı.
- Layla entered the courtroom to testify.
- Leyla ifade vermek için mahkeme salonuna girdi.
- The reporters started asking Tom questions as soon as he left the courtroom.
- Tom mahkeme salonundan çıkar çıkmaz muhabirler ona sorular sormaya başladı.
- Tom attempted to run out of the courtroom.
- Tom mahkeme salonundan kaçmaya çalıştı.
- The mood in the courtroom was tense.
- Mahkeme salonundaki hava gergindi.
- Sami was brought back into the courtroom.
- Sami mahkeme salonuna geri getirildi.
Show More (22)
|
