|
- That certainly is the view of my dog, which is the proud owner of two human beings!
- İki insana sahip olmaktan gurur duyan köpeğimin görüşü kesinlikle bu!
- The tail is wagging the dog.
- Kuyruk köpeği sallıyor.
- That certainly is the view of my dog, which is the proud owner of two human beings!
- Bu kesinlikle iki insanın sahibi olmaktan gurur duyan köpeğimin görüşüdür!
- Make a movie about your dog.
- Köpeğiniz mi var, onun hakkında bir film yapın.
- That is one fantastic dog, especially for his age.
- Bu harika bir köpek, özellikle de yaşına göre.
- Retriever is breed of Earth dog.
- Retriever, Dünya'da bulunan bir köpek cinsidir.
- It's very important that your dog obeys the simplest commands like sit and stay.
- Köpeğinizin otur ve dur gibi en basit komutlara itaat etmesi çok önemlidir.
- It's very important that your dog obeys the simplest commands like sit and stay.
- Köpeğinizin oturmak ve durmak gibi en basit komutlara uyması çok önemlidir.
- The pregnant dog may also eat more frequently, but in smaller amounts.
- Hamile köpek de daha sık yiyebilir, ancak daha küçük miktarlarda.
- This question never gives me any peace and I've become like a hungry dog chasing everywhere for an answer.
- Bu soru hiç aklımdan çıkmıyor ve cevap peşinde her yeri kovalayan aç köpeklere döndüm.
- In it, the dog can easily take your food and eat it.
- İçindeyken köpek yemeğinizi rahatlıkla alıp yiyebilir.
- The dog went into the shed, but he won't come out.
- Köpek kulübeye girdi ama dışarı çıkmıyor.
- In it, the dog can easily take your food and eat it.
- İçindeyken, köpek kolayca yemeğinizi alabilir ve yiyebilir.
- If your dog eats poisoned bait, you have to act fast.
- Köpeğiniz zehirli yemden yerse, hızlı hareket etmeniz gerekir.
- It's very important that your dog obeys the simplest commands like sit and stay.
- Köpeğinizin otur-dur gibi en basit komutlara uyması çok önemlidir.
- Make a movie about your dog.
- Köpeğinizle ilgili bir film çekin.
- Maybe your dog can eat the zero you'll be receiving too.
- Belki köpeğiniz de alacağınız sıfırı yiyebilir.
- If your dog eats poisoned bait, you have to act fast.
- Köpeğiniz zehirli yemi yutarsa hızlı hareket etmelisiniz.
- Make a movie about your dog.
- Köpeğiniz hakkında bir film yapın.
- The pregnant dog may also eat more frequently, but in smaller amounts.
- Hamile köpek de daha sık fakat daha küçük miktarlarda yemek yiyebilir.
- This question never gives me any peace and I've become like a hungry dog chasing everywhere for an answer.
- Bu soru kafamı hep kurcalıyor ve her yerde aç köpekler gibi cevap peşinde koşar oldum.
- When a dog bonds to a human being, said person becomes the greatest thing since sliced bread.
- Bir köpek bir insana bağlandığında, o kişi köpeğin görüp görebileceğin en iyi şey halini alır.
- Ruth, forgive me for barking at you like a dog.
- Ruth, sana bir köpek gibi bağırdığım için beni affet.
- The pregnant dog may also eat more frequently, but in smaller amounts.
- Hamile köpek de daha sık ama daha az miktarda yiyebilir.
- Winnie, a human being can't be smaller than a dog.
- Winnie, bir insan bir köpekten daha küçük olamaz.
- Maybe your dog can eat the zero you'll be receiving too.
- Belki köpeğiniz de sizin alacağınız sıfırı yiyebilir.
- Consider your dog as a human being when picking a tent.
- Çadır seçerken köpeğinizi bir insan gibi düşünün.
- If your dog eats poisoned bait, you have to act fast.
- Köpeğiniz zehirli yem yerse hemen müdahale etmeniz gerek.
- Is the dog in the yard?
- Köpek bahçede mi?
- Tom took care of our dog while we were in Boston.
- Biz Boston'dayken Tom köpeğimize baktı.
- What kind of dog makes the best guard dog?
- Ne tür bir köpek en iyi bekçi köpeği olur?
- We named our dog Rex.
- Biz köpeğimize Rex adını verdik.
- She's afraid of this dog.
- Bu köpekten korkuyor.
- I'll take my dog out for a walk.
- Köpeğimi yürüyüşe çıkaracağım.
- Do you know whose dog this is?
- Bunun kimin köpeği olduğunu biliyor musun?
- If you love me, you must also love my dog.
- Eğer beni seviyorsan, köpeğimi de sevmelisin.
- Tom is scared of Mary's dog, isn't he?
- Tom Mary'nin köpeğinden korkuyor, değil mi?
- You can't teach an old dog new tricks.
- Yaşlı bir köpeğe yeni numaralar öğretemezsin.
- What's the difference between a dog and a wolf?
- Köpekle kurt arasındaki fark nedir?
- That dog is super enormous.
- Bu köpek çok büyük.
- Your dog may be really depressed.
- Köpeğiniz gerçekten depresyonda olabilir.
- I'd like you to look after my dog while I'm out.
- Ben dışarıdayken köpeğime bakmanı istiyorum.
- She's a dog.
- O bir köpek.
- We don't have a dog.
- Köpeğimiz yok.
- Dan was trying to calm his dog.
- Dan köpeğini sakinleştirmeye çalışıyordu.
- A dog is sensitive to smell.
- Bir köpek kokuya duyarlıdır.
- Perhaps you should get a dog.
- Belki de bir köpek alman gerekir.
- Don't you think Cookie would be a good name for a dog?
- Cookie'nin bir köpek için iyi bir isim olacağını düşünmüyor musun?
- The dog and the cat are sleeping together in a basket.
- Köpek ve kedi bir sepetin içinde birlikte uyuyorlar.
- Tom bought Mary a dog.
- Tom, Mary'ye bir köpek aldı.
- Our dog has been poisoned.
- Köpeğimiz zehirlenmiş.
- The neighbor is walking her dog.
- Komşu, köpeğini yürütüyor.
- What's Tom's dog called?
- Tom'un köpeğinin adı ne?
- Look at the dog jump.
- Köpeğin atlamasına bak.
- Tom rescued a dog from drowning.
- Tom bir köpeği boğulmaktan kurtardı.
- Tom shot Mary's dog.
- Tom Mary'nin köpeğini vurdu.
- The dog ran after the cat.
- Köpek kedinin peşinden koştu.
- Tom named his dog Rex.
- Tom köpeğine Rex adını verdi.
- Fadil ordered Dania to kill the dog.
- Fadıl, Dania'ya köpeği öldürmesini emretti.
- There's a small brown dog under this table.
- Bu masanın altında küçük kahverengi bir köpek var.
- Tom has a well-trained dog.
- Tom'un iyi eğitimli bir köpeği var.
- Have you fed the dog?
- Köpeği besledin mi?
- The only time he feeds the dog is when his wife is away on a trip.
- Köpeği sadece karısı seyahate çıktığında besliyor.
- Tom doesn't like Mary's dog.
- Tom, Mary'nin köpeğini sevmiyor.
- I saw the dirty dog go into the yard.
- Kirli köpeğin avluya gittiğini gördüm.
- The dog barked at the stranger.
- Köpek yabancıya havladı.
- The dog eats a lot of meat every day.
- Köpek her gün bir sürü et yiyor.
- Is Kuki a dog or a cat?
- Kuki köpek mi, kedi mi?
- I had a small dog when I was young.
- Gençken küçük bir köpeğim vardı.
- Why would I kill your dog?
- Neden köpeğini öldüreyim?
- That dog runs very fast.
- O köpek çok hızlı koşuyor.
- He traveled with only a dog for company.
- Yanında sadece bir köpekle seyahat etti.
- The dog likes that kind of food.
- Köpek bu tür yiyecekleri seviyor.
- Ken's dog is very big.
- Ken'in köpeği çok büyük.
- Did you give them that dog?
- Onlara o köpeği verdin mi?
- He threw a stone at the dog.
- Köpeğe bir taş attı.
- I loved that dog.
- O köpeği sevdim.
- Tom forgave Mary for killing his dog.
- Tom, köpeğini öldürdüğü için Mary'yi bağışladı.
- I thought Tom said it was a dog.
- Tom'un onun bir köpek olduğunu söylediğini sandım.
- I'm glad you got a dog.
- Bir köpeğin olduğuna sevindim.
- Fadil tried to strangle the dog.
- Fadıl köpeği boğmaya çalıştı.
- Please let the dog out.
- Lütfen köpeği dışarı çıkarın.
- He is afraid of the dog.
- O, köpekten korkuyor.
- Tom won't leave his dog with you.
- Tom köpeğini seninle bırakmayacak.
- Don't leave your dog inside all day.
- Köpeğinizi bütün gün içeride bırakmayın.
- Tom now works as a dog walker.
- Tom şimdi köpek gezdiricisi olarak çalışıyor.
- This dog minds well.
- Bu köpek iyi söz dinliyor.
- Tom ran after his dog.
- Tom köpeğinin peşinden koştu.
- The dog is hers.
- Köpek onun.
- Our dog has been lying in the sun all day.
- Köpeğimiz bütün gün güneşin altında yatıyor.
- Tom looked after my dog for three months.
- Tom üç aydır köpeğime baktı.
- Have you fed the dog yet?
- Henüz köpeği beslemedin mi?
- What color is your dog?
- Köpeğiniz ne renk?
- Tom's dog is well-trained.
- Tom'un köpeği iyi eğitimlidir.
- My vet recommended euthanizing my dog.
- Veterinerim köpeğime ötenazi yapılmasını önerdi.
- We have a big dog.
- Bizim büyük bir köpeğimiz var.
- A dog followed me to my school.
- Bir köpek okuluma kadar beni izledi.
- Don't get near that dog.
- O köpeğe yaklaşma.
- The dog barked softly.
- Köpek usulca havladı.
- He bought him a dog.
- Ona bir köpek aldı.
Show More (97)
|