|
- National legislation falls short within the international context of the financial markets.
- Ulusal mevzuat, finansal piyasaların uluslararası bağlamında yetersiz kalmaktadır.
- National legislation falls short within the international context of the financial markets.
- Ulusal mevzuat, uluslararası finans piyasaları bağlamında yetersiz kalmaktadır.
- The current disappearance of the international overnight trains proves that we are falling short in this area.
- Şu anda uluslararası gece trenlerinin ortadan kalkması, bu alanda yetersiz kaldığımızı kanıtlıyor.
- The proposal for the ARGO action programme falls short on crucial points.
- ARGO eylem programı önerisi çok önemli noktalarda yetersiz kalmaktadır.
- The reform plan that was presented to us was moving in the right direction, but it fell short in its proposals.
- Bize sunulan reform planı doğru yönde ilerliyordu ancak önerilerinde yetersiz kaldı.
- Unfortunately, the Commission's plans fall short.
- Ne yazık ki Komisyonun planları yetersiz kalıyor.
- Unfortunately, the Commission's plans fall short.
- Ne yazık ki Komisyon'un planları yetersiz kalıyor.
- Words fall short.
- Kelimeler yetersiz kalır.
Show More (5)
|