| 1 |
fuck |
becermek |
v. |
|
- I want to fuck you.
- Seni becermek istiyorum.
- Tom was fucking Mary while translating this sentence on his Android device.
- Tom bu cümleyi Android cihazında çevirirken Mary'yi beceriyordu.
- I want you to fuck me even if it hurts.
- Acıtsa bile beni becermeni istiyorum.
- Tom was fucking Mary while translating this sentence on his Android device.
- Tom, Android cihazında bu cümleyi çevirirken Mary'yi beceriyordu.
Show More (2)
|
| 2 |
fuck |
kahretsin |
interj. |
|
- Fuck, I can't sleep because those damn owls are screeching so loudly.
- Kahretsin, uyuyamıyorum çünkü şu lanet baykuşlar çok yüksek sesle ötüyorlar.
- Shit, where the fuck did I put my home keys?
- Kahretsin, evimin anahtarlarını nereye koydum ben?
- Fuck, what a pity!
- Kahretsin, ne yazık!
- Fuck, I just bought a new rug and the cat already puked on it.
- Kahretsin, yeni bir halı aldım ve kedi çoktan üzerine kustu.
Show More (2)
|
| 3 |
fuck |
sikmek |
v. |
|
- I want to fuck you.
- Seni sikmek istiyorum.
- Tom fucked the shit out of Mary.
- Tom, Mary'yi evire çevire sikti.
- Tom fucked the shit out of Mary.
- Tom, Mary'yi çatır çatır sikti.
Show More (0)
|
| 4 |
fuck |
sevişmek |
v. |
|
- They fucked all night long.
- Bütün gece seviştiler.
Show More (-2)
|
| 5 |
fuck |
sikişmek |
v. |
|
- Tom and Mary fucked like rabbits all night long.
- Tom ve Mary bütün gece tavşan gibi sikiştiler.
Show More (-2)
|
| 6 |
fuck |
berbat etmek |
v. |
|
- I often fuck things up.
- Sık sık işleri berbat ederim.
Show More (-2)
|
| 7 |
fuck |
lanet olsun |
expr. |
|
- For fuck sake!
- Lanet olsun!
Show More (-2)
|
