|
- Turkey still has a lot to do and has to get back down to work.
- Türkiye'nin hala yapması gereken çok şey vardır ve işinin başına dönmelidir.
- We will get back to the subject when Parliament draws up a report in two years' time.
- Parlamento iki yıl içinde bir rapor hazırladığında konuya tekrar döneceğiz.
- Would you mind if I wait until Tom gets back?
- Tom dönünceye kadar burada beklememizin bir sakıncası var mı?
- I guess I'd better get back to work.
- Sanırım işe dönsem iyi olacak.
- When did you decide to get back with Tom?
- Tom'a dönmeye ne zaman karar verdin?
- Call me after you get back home.
- Eve döndükten sonra ara.
- I wish things could get back to normal.
- Keşke her şey normale dönebilseydi.
- Tom has just gotten back from Boston.
- Tom Boston'dan yeni döndü.
- Let's get together when I get back from Boston.
- Boston'dan döndüğüm zaman buluşalım.
- Mike got back from the library at five.
- Mike kütüphaneden beşte döndü.
- I'd love to be able to spend more time with you, but I have to get back to work.
- Sizinle daha fazla zaman geçirebilmeyi çok isterdim ama işe dönmem gerekiyor.
- When did you get back from your trip?
- Gezinizden ne zaman döndünüz?
- I just got back from school.
- Okuldan yeni döndüm.
- We have to make sure people get back to work.
- İnsanların işlerine döndüğünden emin olmalıyız.
- Can you wait here until I get back?
- Ben dönünceye kadar burada bekleyebilir misin?
- Give me a call when you get back.
- Döndüğünde beni ara.
- Tom and Mary have just gotten back to Boston.
- Tom ve Mary az önce Boston'a döndü.
- I want you to be here when I get back.
- Döndüğümde burada olmanı istiyorum.
- We'd better get back before dark.
- Karanlık çökmeden dönsek iyi olur.
- Will I see you when I get back?
- Döndüğümde seni görecek miyim?
- Tom should get back to work.
- Tom işinin başına dönmeli.
- Let's just get back to work.
- İşimize dönelim.
- When will they be getting back from the movies?
- Sinemadan ne zaman dönecekler?
- Tom and I've just gotten back from Boston.
- Tom ve ben Boston'dan yeni döndük.
- It's been almost three weeks since I got back to Boston.
- Boston'a döneli neredeyse üç hafta oldu.
- I'll stay here till you get back.
- Sen dönünceye kadar burada kalacağım.
- Tom will get back home today.
- Tom bugün eve dönecek.
- I need to get back to the hospital.
- Hastaneye dönmeliyim.
- Tom wanted to get back to the office.
- Tom ofise dönmek istiyordu.
- Tom needs to get back to Boston.
- Tom'un Boston'a dönmesi gerekiyor.
- How about waiting here until he gets back?
- O dönünceye kadar burada beklemeye ne dersin?
- I just got back.
- Az önce döndüm.
- I'll probably be gone before you get back.
- Sen dönmeden önce ben muhtemelen gitmiş olacağım.
- I got back from Boston yesterday.
- Dün Boston'dan döndüm.
- Text me when you get back home.
- Eve döndükten sonra bana mesaj at.
- When did Susana get back?
- Susana ne zaman döndü?
- Until Mary gets back to work, we'll have to make do with Ken.
- Mary işe dönünceye kadar, Ken ile yetinmek zorunda kalacağız.
- It was dark when I got back home.
- Eve döndüğümde hava kararmıştı.
- I've got to get back home before Monday.
- Pazartesiden önce eve dönmeliyim.
- When did you get back from your trip?
- Yolculuktan ne zaman döndün?
- Tom will get back home on Monday.
- Tom pazartesi günü eve dönecek.
- I just got back from my morning swim.
- Sabah yüzmemden yeni döndüm.
- Tom is going to get back home on Monday.
- Tom pazartesi günü eve dönecek.
- What time did you get back?
- Ne zaman döndün?
- I'll try to get back as soon as I can.
- Elimden geldiği kadar kısa sürede dönmeye çalışacağım.
- The last time I called her she told me that she wants to get back to Italy.
- Onu son aradığımda bana İtalya'ya dönmek istediğini söyledi.
- I should get back to the hotel now.
- Artık otele dönmeliyim.
- Tom got back just in time for Christmas.
- Tom Noel için tam zamanında döndü.
- How are you getting back home?
- Eve nasıl döneceksin?
- I should get back to the hotel now.
- Şimdi otele dönmem gerekiyor.
- Tom wanted to stay in Boston for a few more days, but he had to get back to Chicago.
- Tom Boston'da birkaç gün daha kalmak istedi ama Şikago'ya dönmek zorundaydı.
- Tom just got back from school.
- Tom okuldan yeni döndü.
- I got back from Scotland last night.
- Dün gece İskoçya'dan döndüm.
- We can talk when you get back.
- Sen döndüğünde konuşabiliriz.
- I really ought to get back to my office.
- Gerçekten ofisime dönmeliyim.
- We can talk when you get back.
- Döndüğünde konuşabiliriz.
- Tom just got back from work.
- Tom az önce işten döndü.
- Tom got back this morning.
- Tom bu sabah döndü.
- I got back to home after two years.
- İki yıl sonra eve döndüm.
- I expect you to get back home in time for Tom's birthday party.
- Tom'un doğum günü partisi için eve zamanında dönmeni bekliyorum.
- When will Mary get back home?
- Mary eve ne zaman dönecek?
- Give me a telephone call when you get back.
- Döndüğünde beni ara.
- Ask Tom when he gets back.
- Döndüğünde Tom'a sor.
- Let's get together when I get back from Boston.
- Boston'dan döndüğümde bir araya gelelim.
- You should get back home as soon as you can.
- Mümkün olduğunca çabuk eve dönmelisiniz.
- Tom just got back from his lunch break.
- Tom az önce öğle yemeği molasından döndü.
- I should get back home.
- Eve dönmeliyim.
- Tom needs to get back to school.
- Tom'un okula dönmesi gerekiyor.
- Tom tried to get back in boat.
- Tom tekneye dönmeye çalıştı.
- Tom just got back from Boston.
- Tom Boston'dan yeni döndü.
- I'd like to stay here until Tom gets back.
- Tom dönünceye kadar burada kalmak istiyorum.
- Stop wasting time and get back to work.
- Zamanı boşa harcamayı bırakın ve işinize dönün.
- I should get back inside.
- İçeri dönmeliyim.
- We should let Tom get back to work.
- Tom'un işe dönmesine izin vermeliyiz.
- I'll tell you when you get back.
- Döndüğünde söylerim.
- Tom was in no particular hurry to get back home.
- Tom'un eve dönmek için hususi bir acelesi yoktu.
- We have to get back to work.
- İşe dönmek zorundayız.
- I'll be here when you get back.
- Sen döndüğünde burada olacağım.
- Wait here until I get back.
- Ben dönünceye kadar burada bekle.
- Tom needs to get back to work.
- Tom'un işe dönmesi gerek.
- Let's all get back to work.
- Hepimiz işimize dönelim.
- I have to get back to my office.
- Ofisime dönmeliyim.
- I had to get back home.
- Eve dönmek zorundaydım.
- I'll stay with Tom until you get back.
- Sen dönünceye kadar Tom'la kalacağım.
- I suggest you get back to work.
- İşinize dönmenizi öneririm.
- I need to get back home today.
- Bugün eve dönmem lazım.
- I just got back from Europe.
- Ben Avrupa'dan yeni döndüm.
- How's Tom getting back to Boston?
- Tom Boston'a nasıl dönecek?
- When did you get back from London?
- Londra'dan ne zaman döndün?
- I'm ready to get back to work.
- İşe dönmeye hazırım.
- I'd better get back to work now.
- Şimdi işe dönsem iyi olacak.
- I have to get back home today.
- Bugün eve dönmem gerekiyor.
- I got back from Boston just last night.
- Boston'dan daha dün gece döndüm.
- I have to get back home today.
- Bugün eve dönmek zorundayım.
- I'll tell you when I get back.
- Döndüğümde söylerim.
- I just got back from England.
- İngiltere'den yeni döndüm.
- When will Tom get back from Boston?
- Tom Boston'dan ne zaman dönecek?
- Tell me how to get back to the hotel.
- Otele nasıl döneceğimi söyle.
- Tom is going to get back from Boston on Monday.
- Tom Boston'dan Pazartesi günü dönecek.
- When did you get back here?
- Buraya ne zaman döndün?
- When are you going to get back from Boston?
- Boston'dan ne zaman döneceksin?
- I just got back from Germany.
- Ben Almanya'dan yeni döndüm.
- I will see him after I get back.
- Döndükten sonra onu göreceğim.
- I have to get back to work.
- İşe dönmem lazım.
- How did you get back so soon?
- Nasıl bu kadar çabuk döndün?
- I'd better get back inside.
- İçeri dönsem iyi olacak.
- When did he get back?
- Ne zaman dönecek?
- Wait here until we get back.
- Biz dönünceye kadar burada bekle.
- Tom got back home sooner than I thought he would.
- Tom eve düşündüğümden daha erken döndü.
- Do you know when Tom will get back?
- Tom'un ne zaman döneceğini biliyor musun?
- I don't know when I'll be able to get back to Boston.
- Boston'a ne zaman dönebileceğimi bilmiyorum.
- Call me after you get back home.
- Eve döndükten sonra beni ara.
- I'll be here when you get back.
- Döndüğünde burada olacağım.
- I want you to wait here until I get back.
- Ben dönünceye kadar burada beklemeni istiyorum.
- When did you get back from Boston?
- Boston'dan ne zaman döndün?
- Tom needs to get back home.
- Tom'un eve dönmesi gerekiyor.
- When will you get back?
- Ne zaman döneceksin?
- I don't know when he got back from France.
- Fransa'dan ne zaman döndüğünü bilmiyorum.
- Tom just got back from school.
- Tom az önce okuldan döndü.
- Tom asked Mary to stay, but she had to get back to work.
- Tom Mary'den kalmasını istedi ama Mary'nin işe dönmesi gerekiyordu.
- I must get back to my office.
- Ofisime dönmeliyim.
- How do we get back home from here?
- Buradan eve nasıl döneceğiz?
- I guess I'd better get back to work.
- Sanırım işe dönsem iyi olur.
- Tom couldn't wait to get back home.
- Tom eve dönmek için sabırsızlanıyordu.
- I just got back from Boston today.
- Bugün Boston'dan yeni döndüm.
- I should get back to work now.
- Artık işe dönmeliyim.
- I really ought to get back to my office.
- Gerçekten ofisime dönmem gerekiyor.
- I got back to Boston on Monday.
- Pazartesi günü Boston'a döndüm.
- I'd better get back home.
- Eve dönsem iyi olacak.
- It's been almost 3 weeks since I got back to the States.
- Amerika'ya döneli neredeyse 3 hafta oldu.
- Tom said he got back home on Monday.
- Tom eve pazartesi döneceğini söyledi.
- Tom got back home before midnight.
- Tom gece yarısından önce eve döndü.
- It's been almost 3 weeks since I got back to the States.
- Amerika'ya döndüğümden beri neredeyse üç hafta oldu.
- He is anxious to get back into circulation.
- Normal yaşantısına dönmek için endişeli.
- I need to get back home now.
- Şimdi eve dönmeliyim.
- I'll get back to you in a moment.
- Birazdan sana dönerim.
- You should get back home.
- Eve dönmelisin.
- We should get back home.
- Eve dönmeliyiz.
- You should get back in your car.
- Arabanıza dönmelisiniz.
- We have to get back before Tom does.
- Tom dönmeden önce dönmek zorundayız.
- When did you get back?
- Ne zaman döndün?
- When Tom gets back, tell him to come to my office.
- Tom döndüğünde ona ofisime gelmesini söyle.
- The last time I called her she told me that she wants to get back to Italy.
- Onu son aradığımda, bana İtalya'ya dönmek istediğini söyledi.
- I'll get back home today.
- Bugün eve döneceğim.
- I'd like it if you would clean this room before I get back.
- Ben dönmeden önce bu odayı temizlersen sevinirim.
- I have to get back home today.
- Bugün eve dönmeliyim.
- When did you get back home?
- Eve ne zaman döndün?
- I was waiting for you to get back.
- Senin dönmeni bekliyordum.
- When did Tom get back from Boston?
- Tom Boston'dan ne zaman döndü?
- I want you to stay here until I get back.
- Ben dönünceye kadar burada kalmanı istiyorum.
- I'd better get back to work.
- İşe dönsem iyi olur.
- Don't move till I get back.
- Ben dönünceye kadar kımıldama.
- When does he get back from his trip?
- Seyahatinden ne zaman dönecek?
- Can I get back to work?
- İşe dönebilir miyim?
- I want to get back home before Tom does.
- Tom dönmeden önce eve dönmek istiyorum.
- Let's just get back to work.
- Sadece işe dönelim.
- I can't wait to get back to work.
- İşe dönmek için sabırsızlanıyorum.
- We won't be able to get back to Boston until next Monday.
- Önümüzdeki pazartesiye kadar Boston'a dönemeyeceğiz.
- Let's get back inside.
- Hadi içeri dönelim.
- I want you to stay here with Tom until I get back.
- Ben dönünceye kadar burada Tom'la kalmanı istiyorum.
- Tom got back into the car.
- Tom arabaya döndü.
- We want to get back there as soon as we can.
- Mümkün olduğunca çabuk oraya dönmek istiyoruz.
- I have to get back to my office.
- Ofisime dönmek zorundayım.
- What did you do when you got back home yesterday?
- Dün eve döndüğünde ne yaptın?
- I'll probably be gone before you get back.
- Muhtemelen sen dönmeden gitmiş olacağım.
- Tom got back to Boston last night.
- Tom dün gece Boston'a döndü.
- He got back at six.
- O, altıda döndü.
- I don't think Tom knows when Mary got back from Boston.
- Tom'un Mary'nin Boston'dan ne zaman döndüğünü bildiğini sanmıyorum.
- Tom wanted to get back to the office.
- Tom ofise dönmek istedi.
- Tom needs to get back here soon.
- Tom'un yakında buraya dönmesi gerekiyor.
- I just got back from Boston today.
- Boston'dan daha bugün döndüm.
- I'll call you as soon as I get back from Boston.
- Boston'dan döner dönmez seni arayacağım.
- We'll get back to that.
- Buna tekrar döneceğiz.
- Tom just got back from the hospital.
- Tom hastaneden yeni döndü.
- We've got to get back to Boston as soon as we can.
- Bir an önce Boston'a dönmeliyiz.
- How are we going to get back to Boston?
- Boston'a nasıl dönüyoruz?
- I think we should be getting back.
- Sanırım dönmeliyiz.
- I really do have to get back to work.
- Gerçekten işe dönmeliyim.
- Tom asked Mary to stay, but she had to get back to work.
- Tom, Mary'den kalmasını istedi ama onun işe dönmesi gerekiyordu.
- He just got back from Paris.
- Paris'ten yeni döndü.
- When will Mary get back home?
- Mary ne zaman eve dönecek?
- Let's ask her when she gets back home.
- Eve döndüğünde ona soralım.
- I just got back from Boston today.
- Boston'dan bugün yeni döndüm.
- Tom has to get back home.
- Tom eve dönmek zorunda.
- When I got back, I found my car missing.
- Döndüğümde arabamı kayıp buldum.
- Do you have to get back to the office?
- Ofise dönmek zorunda mısın?
- I just got back from Hawaii.
- Hawaii'den yeni döndüm.
- Tom wanted to stay in Boston for a few more days, but he had to get back to Chicago.
- Tom Boston'da birkaç gün daha kalmak istedi ama Chicago'ya dönmesi gerekiyordu.
- Tom can't get back home today.
- Tom bugün eve dönemez.
- We just got back from Boston.
- Boston'dan yeni döndük.
- I just got back from England.
- Az önce İngiltere'den döndüm.
- He is anxious to get back into circulation.
- O her şeyi ile normale dönmek için endişeli.
- It was late at night when we got back.
- Döndüğümüzde gece geç olmuştu.
- Tom just got back today.
- Tom bugün döndü.
- I'm glad you got back.
- Döndüğüne sevindim.
- Be quiet and get back in the car.
- Sessiz olun ve arabaya dönün.
- You'd better get back inside.
- İçeri dönsen iyi olur.
- How did you get back here?
- Buraya nasıl döndün?
- Let's ask Tom when he gets back home.
- Eve ne zaman döneceğini Tom'a soralım.
- Text me when you get back home.
- Eve döndüğünde bana mesaj at.
- I just got back today.
- Daha bugün döndüm.
- Tom said he got back home on Monday.
- Tom pazartesi günü eve döndüğünü söyledi.
- We'll be ready when you get back.
- Sen döndüğünde biz hazır olacağız.
- Tom said I could wait here until he got back.
- Tom o dönünceye kadar burada bekleyebileceğimi söyledi.
- Tom just got back from work.
- Tom işten yeni döndü.
- When did Tom get back?
- Tom ne zaman döndü?
- Will you still be here when I get back?
- Döndüğümde hala burada olacak mısın?
- I wish I'd get back to my childhood again.
- Keşke tekrar çocukluğuma dönebilsem.
- I'll let you get back to work.
- İşine dönmene izin vereceğim.
- I got back to Boston last night.
- Dün gece Boston'a döndüm.
- I can't wait to get back to work.
- İşe dönmeye sabırsızlanıyorum.
- I need to get back to work.
- İşe dönmem gerek.
- I'll have her call you when she gets back.
- Döndüğünde seni aramasını söylerim.
- The last time I called her she told me that she wants to get back to Italy.
- Onu en son aradığımda bana İtalya'ya dönmek istediğini söyledi.
- I'd better get back home.
- Eve dönsem iyi olur.
- I should get back to my seat.
- Koltuğuma dönmeliyim.
- I don't think Tom knows when Mary got back from Boston.
- Mary'nin Boston'dan ne zaman döndüğünü Tom'un bildiğini sanmıyorum.
- I just want to get back to work.
- Sadece işe dönmek istiyorum.
- Tom just got back from Australia.
- Tom Avustralya'dan yeni döndü.
- I expect you to get back home in time for Tom's birthday party.
- Tom'un doğum günü partisi için zamanında eve dönmeni bekliyorum.
- I just got back from Hawaii.
- Hawaii'den az önce döndüm.
- I'm going to get back home today.
- Bugün eve döneceğim.
- I have no desire to get back to work.
- İşe dönmeye hiç niyetim yok.
- I'm not sure when Tom got back from Boston.
- Tom'un Boston'dan ne zaman döndüğünden emin değilim.
- I just got back in town.
- Şehre yeni döndüm.
- I should get back there.
- Oraya dönmeliyim.
- I just got back three hours ago.
- Sadece üç saat önce döndüm.
- I should get back to my office.
- Ofisime dönmeliyim.
- When will Tom get back to Boston?
- Tom Boston'a ne zaman dönecek?
- I'd better get back to work now.
- Şimdi işe dönsem iyi olur.
- You got back home.
- Eve dönmüşsün.
- You'd better get back here.
- Buraya dönsen iyi olur.
- I just got back in town.
- Az önce kasabaya döndüm.
- We all need to leave before Tom gets back.
- Tom dönmeden hepimiz gitmeliyiz.
- Give me a telephone call when you get back.
- Döndüğünde beni telefonla ara.
- Tom and Mary have just gotten back to Boston.
- Tom ve Mary Boston'a yeni döndüler.
- See you when you get back.
- Döndüğünde görüşürüz.
- I just got back three hours ago.
- Üç saat önce döndüm.
- I need to get back home today.
- Bugün eve dönmem gerekiyor.
- I just got back from Australia.
- Avustralya'dan yeni döndüm.
- I'd better get back to my desk.
- Masama dönsem iyi olacak.
- Tom got back late this morning.
- Tom bu sabah geç döndü.
- Please make sure you get back home before it gets dark.
- Lütfen hava kararmadan eve döndüğünüzden emin olun.
- Let's ask her when she gets back home.
- O eve döndüğünde ona soralım.
- I was wondering when you'd get back.
- Ben de ne zaman döneceğini merak ediyordum.
- We'll be ready when you get back.
- Döndüğünde hazır olacağız.
- I'd better get back to work.
- İşe dönsem iyi olacak.
- I got back from Europe in September.
- Eylülde Avrupa'dan döndüm.
- For some reason, people have been avoiding me like the plague ever since I got back from India.
- Nedense Hindistan'dan döndüğümden beri insanlar benden vebalı gibi kaçıyor.
- Did Tom get back safely?
- Tom sağ salim döndü mü?
- I got back from Europe in September.
- Avrupa'dan Eylül'de döndüm.
- I need to get back home now.
- Hemen eve dönmeliyim.
- Sami got back to the trailer park.
- Sami karavan parkına döndü.
- I got back from Boston yesterday.
- Boston'dan dün döndüm.
- I just got back from Boston.
- Boston'dan yeni döndüm.
- Wait here till I get back.
- Ben dönünceye kadar burada bekleyin.
- I'll see you when I get back.
- Döndüğümde görüşürüz.
- Things are getting back to normal.
- İşler normale dönüyor.
- I just got back from the post office.
- Postaneden yeni döndüm.
- Tom wanted to get back home.
- Tom eve dönmek istedi.
- I really do have to get back to work.
- Gerçekten işe dönmek zorundayım.
- By the time you get back, she'll have left.
- Sen dönünceye kadar o gitmiş olacak.
- I just got back from supermarket.
- Süpermarketten yeni döndüm.
- You'd better get back to class.
- Sınıfa dönsen iyi olur.
- I should probably get back to work now.
- Artık işe dönsem iyi olacak.
- Tom and Mary just got back today.
- Tom ve Mary bugün yeni döndüler.
- Let's get back to Boston where we belong.
- Ait olduğumuz yere, Boston'a dönelim.
- I just got back home.
- Eve yeni döndüm.
- I might get back home today.
- Bugün eve dönebilirim.
- It's been almost three weeks since I got back to Boston.
- Boston'a döndüğümden beri neredeyse üç hafta oldu.
- I have no desire to get back to work.
- İşe dönmeye hiç hevesim yok.
- Tom just got back to Boston today.
- Tom bugün Boston'dan yeni döndü.
- Tom doesn't know when Mary got back from Boston.
- Tom, Mary'nin Boston'dan ne zaman döndüğünü bilmiyor.
- I can't talk to Tom until he gets back.
- O dönünceye kadar Tom'la konuşamam.
- Tom is going to be here when you get back.
- Döndüğünde Tom burada olacak.
- I got back to Boston yesterday.
- Dün Boston'a döndüm.
- He got back at six.
- Altıda döndü.
- Give me a call when you get back.
- Döndüğünüzde beni arayın.
- I've got to get back home by midnight.
- Gece yarısına kadar eve dönmeliyim.
- I should probably get back to work.
- Muhtemelen işe dönmeliyim.
- You should get back home.
- Sen eve dönmelisin.
- Tom just got back from Boston today.
- Tom bugün Boston'dan döndü.
- He will get back from school by five.
- Beşte okuldan dönecek.
- Would you please let me get back to work?
- Lütfen işe dönmeme izin verir misiniz?
- We all need to leave before Tom gets back.
- Tom dönmeden önce hepimiz gitmeliyiz.
- I just got back.
- Daha yeni döndüm.
- Tom will get back home on Monday.
- Tom pazartesi eve dönecek.
- I just got back from Europe.
- Avrupa'dan yeni döndüm.
- When did you decide to get back with Tom?
- Ne zaman Tom'la dönmeye karar verdin?
- Tell me how to get back to the hotel.
- Bana otele nasıl döneceğimi söyle.
- I must get back to my work.
- İşimin başına dönmeliyim.
- Let's get back to business.
- İşimize dönelim.
- I'm waiting for Tom to get back.
- Tom'un dönmesini bekliyorum.
- Give me a call when you get back.
- Döndüğünüzde bana bir telefon açın.
- When did Tom get back to Boston?
- Tom Boston'a ne zaman döndü?
- I will get back to work, if you excuse me.
- İzin verirseniz işime döneceğim.
- I've got to get back to Boston before Monday.
- Pazartesiden önce Boston'a dönmeliyim.
- I need to get back home.
- Eve dönmem lazım.
- Tom just got back from Boston.
- Tom az önce Boston'dan döndü.
- We look forward to getting back home.
- Eve dönmek için sabırsızlanıyoruz.
- When will you get back?
- Ne zaman dönersin?
- Do you know when Tom got back?
- Tom'un ne zaman döndüğünü biliyor musun?
- That happened three days after Tom got back to Boston.
- Bu olay Tom Boston'a döndükten üç gün sonra oldu.
- If you want me to, I'll stay here with you until Tom gets back.
- Eğer istersen Tom dönünceye kadar burada seninle kalırım.
- When does he get back?
- Ne zaman dönecek?
- Tom got back home today.
- Tom bugün eve döndü.
- I don't know when he got back from France.
- Onun Fransa'dan ne zaman döndüğünü bilmiyorum.
- I want to get back to Boston as soon as possible.
- Bir an önce Boston'a dönmek istiyorum.
- All I want to do is get back home.
- Tek istediğim eve dönmek.
- Let's get back to the ship.
- Gemiye dönelim.
- I really have to get back to the office.
- Gerçekten ofise dönmem gerekiyor.
- Tom just got back from the hospital.
- Tom az önce hastaneden döndü.
- Do you think I'm too old to get back to school?
- Sence okula dönmek için çok mu yaşlıyım?
- You'd better get back to work.
- İşinin başına dönsen iyi olur.
- I have to get back to work now.
- Hemen işe dönmem lazım.
- Tom is going to get back home today.
- Tom bugün eve dönecek.
- He got back from Sydney today.
- Sidney'den bugün döndü.
- We were glad to hear that he got back safely.
- Sağ salim döndüğünü duyduğumuza sevindik.
- When will Tom get back home?
- Tom eve ne zaman dönecek?
- Let's ask Tom when he gets back home.
- Eve döndüğünde Tom'a soralım.
- I've got to get back to Boston.
- Boston'a dönmek zorundayım.
- I just got back home a few minutes ago.
- Birkaç dakika önce eve döndüm.
- When does Tom get back?
- Tom ne zaman dönecek?
- When did Tom get back to Boston?
- Tom, Boston'a ne zaman döndü?
- Tom needs to get back to school.
- Tom'un okula dönmesi gerek.
- When will you get back to town?
- Kasabaya ne zaman döneceksin?
- Don't you want to get back with Tom?
- Tom'un yanına dönmek istemiyor musun?
- Tom would've liked to stay longer, but he had to get back to the office.
- Tom daha uzun kalmak isterdi ama ofise dönmesi gerekiyordu.
- I'll try to get back as soon as I can.
- Elimden geldiğince çabuk dönmeye çalışacağım.
- Tom just got back from his lunch break.
- Tom öğle tatilinden yeni döndü.
- Tell Tom to get back here as soon as he can.
- Tom'a en kısa sürede buraya dönmesini söyle.
- I got back to Boston early this morning.
- Bu sabah erkenden Boston'a döndüm.
- Let's leave as soon as he gets back.
- O döner dönmez gidelim.
- When did you get back?
- Sen ne zaman döndün?
- It happened two days after he got back to Tokyo.
- O Tokyo'ya döndükten iki gün sonra bu oldu.
- I got back home today.
- Bugün eve döndüm.
- I want to get back home before Tom does.
- Tom'dan önce eve dönmek istiyorum.
Show More (334)
|
|
- We must get back round the table on this very fundamental basis.
- Bu çok temel temel üzerinde masaya geri dönmeliyiz.
- Let us get back to our cattle.
- Hayvanlarımıza geri dönelim.
- Let me check the details and I will get back to you with the results of my enquiries.
- Ayrıntıları kontrol edeyim ve araştırmalarımın sonuçlarıyla birlikte size geri döneceğim.
- We must do something to get back to more competition and lower prices for branded goods.
- Markalı ürünlerde daha fazla rekabet ve daha düşük fiyatlara geri dönmek için bir şeyler yapmalıyız.
- We will then get back to talking about the financial framework.
- Daha sonra mali çerçeve hakkında konuşmaya geri döneceğiz.
- First and foremost, we should try to get back to the facts.
- Her şeyden önce gerçeklere geri dönmeye çalışmalıyız.
- We must get back to job creation being worth it in financial terms.
- İstihdam yaratmanın mali açıdan değerine geri dönmeliyiz.
- First and foremost, we should try to get back to the facts.
- Her şeyden önce, gerçeklere geri dönmeye çalışmalıyız.
- To think backwards and say, we must get back to yesterday's basics is hardly the right policy for the European Union.
- Geriye dönük düşünmek ve dünün temellerine geri dönmeliyiz demek Avrupa Birliği için doğru bir politika değildir.
- Turkey still has a lot to do and has to get back down to work.
- Türkiye'nin hala yapması gereken çok şey var ve işe geri dönmesi gerekiyor.
- You refer several times in your White Paper to getting back to basics, on focusing on basics once more.
- Beyaz Kitabınızda birkaç kez temellere geri dönmekten, bir kez daha temellere odaklanmaktan bahsediyorsunuz.
- I got back into my car.
- Arabama geri döndüm.
- I got back to Boston last night.
- Dün gece Boston'a geri döndüm.
- Let me get back to you.
- Sana geri dönmeme izin ver.
- We've got to get back.
- Geri dönmek zorundayız.
- Tom can't get back home today.
- Tom bugün eve geri dönemez.
- Can I get back to you on that?
- Bu konuda sana geri dönebilir miyim?
- I'll get back to you, Tom.
- Sana geri döneceğim, Tom.
- They said they'd get back to me.
- Bana geri döneceklerini söylediler.
- When did you get back here?
- Ne zaman buraya geri döndün?
- Let me think about it and I'll get back to you.
- Bunu düşünmeme izin ver, sana geri döneceğim.
- I got back in my car.
- Arabama geri döndüm.
- When are you going to get back from Boston?
- Boston'dan ne zaman geri döneceksin?
- We have to get back to work.
- İşe geri dönmek zorundayız.
- We should be getting back.
- Geri dönmeliyiz.
- Let's get back to our topic!
- Konumuza geri dönelim!
- Fadil was ready to get back to business.
- Fadıl işe geri dönmeye hazırdı.
- Tom got back just in time for Christmas.
- Tom noel için tam zamanında geri döndü.
- How did you get back here?
- Buraya nasıl geri döndün?
- We must get back.
- Geri dönmeliyiz.
- I'm waiting for Tom to get back.
- Tom'un geri dönmesini bekliyorum.
- I never got back into coaching.
- Koçluğa asla geri dönmedim.
- Let's all get back to work.
- Hepimiz işe geri dönelim.
- Get back to work.
- İşe geri dönün.
- I want to get back there.
- Oraya geri dönmek istiyorum.
- By the time you get back, I'll be gone.
- Sen geri dönünceye kadar, ben gitmiş olacağım.
- Let's get back to the party.
- Partiye geri dönelim.
- I'll get back to you about her.
- Onunla ilgili sana geri döneceğim.
- Tom is going to get back home on Monday.
- Tom pazartesi günü eve geri dönecek.
- How will you get back?
- Nasıl geri döneceksiniz?
- Tom needs to get back to work.
- Tom'un çalışmaya geri dönmesi gerekiyor.
- Tom is going to be here when you get back.
- Sen geri döndüğünde Tom burada olacak.
- Can I get back to work?
- İşe geri dönebilir miyim?
- I really have to get back to the office.
- Gerçekten ofise geri dönmek zorundayım.
- Tom wanted to get back to work.
- Tom işe geri dönmek istedi.
- When will Tom get back home?
- Tom eve ne zaman geri dönecek?
- I just got back home.
- Ben az önce eve geri döndüm.
- Tom wanted to get back to work.
- Tom işine geri dönmek istedi.
- I got back into bed.
- Yatağa geri döndüm.
- We need to get back to the basics.
- Temel konulara geri dönmeliyiz.
- We've got to get back to work.
- İşe geri dönmeliyiz.
- I have to get back to work now.
- Şimdi işime geri dönmek zorundayım.
- When did you get back home?
- Eve ne zaman geri döndün?
- I've got to get back to the meeting.
- Toplantıya geri dönmek zorundayım.
- I was waiting for you to get back.
- Geri dönmeni bekliyordum.
- I'm ready to get back to work.
- İşe geri dönmeye hazırım.
- We want to get back there as soon as we can.
- Elimizden geldiği kadar kısa zamanda oraya geri dönmek istiyoruz.
- Can I get back to you, Tom?
- Sana geri dönebilir miyim, Tom?
- All I want to do now is get back to work.
- Şimdi yapmak istediğim tek şey işe geri dönmek.
- Tom just got back from Boston today.
- Tom bugün az önce Boston'dan geri döndü.
- Tom got back into bed.
- Tom yatağına geri döndü.
- Tom is going to get back from Boston on Monday.
- Tom pazartesi günü Boston'dan geri dönecek.
- I think we should get back to work.
- Bence işe geri dönmeliyiz.
- Let me think about it and I'll get back to you.
- Bu konuda düşüneyim ve sana geri döneceğim.
- Leave a message and I'll get back to you.
- Bir mesaj bırak ve ben sana geri döneceğim.
- I got back into the car.
- Arabaya geri döndüm.
- Get back to your quarters.
- Dairenize geri dönün.
- I got back to Boston yesterday.
- Dün Boston'a geri döndüm.
- Sami got back and saw Layla was there.
- Sami geri döndü ve Layla'nın orada olduğunu gördü.
- What time did you get back?
- Ne zaman geri döndün?
- I don't know when I'll be able to get back to Boston.
- Boston'a ne zaman geri dönebileceğimi bilmiyorum.
- Let me get back to you.
- Sana geri döneyim.
- Tom got back in his car.
- Tom arabasına geri döndü.
- I must get back to my office.
- Ofisime geri dönmem gerekiyor.
- When Tom gets back, tell him to come to my office.
- Tom geri döndüğünde ona ofisime gelmesini söyle.
- We should be getting back to work.
- İşe geri dönmeliyiz.
- I got back in the car and waited for Tom.
- Arabaya geri döndüm ve Tom'u bekledim.
- Tom got back in the car.
- Tom arabaya geri döndü.
- Stay here until I get back.
- Ben geri dönünceye kadar burada kal.
- We have to make sure people get back to work.
- İnsanların işe geri dönmesini sağlamak zorundayız.
- All I want to do now is get back to work.
- Şu an tek istediğim işe geri dönmek.
- Layla got back to Cairo.
- Leyla, Kahire'ye geri döndü.
- I should get back to writing my report.
- Raporumu yazmaya geri dönmeliyim.
- Fadil was ready to get back to business.
- Fadıl iş hayatına geri dönmeye hazırdı.
- I got back from Scotland last night.
- Geçen gece İskoçya'dan geri döndüm.
- Tom just got back from Australia.
- Tom Avustralya'dan geri döndü.
- I never got back into coaching.
- Koçluğa hiç geri dönemedim.
- I should get back to work.
- İşe geri dönmeliyim.
- I should get back to my seat.
- Koltuğuma geri dönmeliyim.
- I need to get back to my office.
- Ofisime geri dönmeliyim.
- Tom got back this morning.
- Tom bu sabah geri döndü.
- I'll get back to you on this.
- Bu konuda sana geri döneceğim.
- I'm glad you got back.
- Geri döndüğüne memnunum.
- Leave a message and I'll get back to you.
- Mesaj bırakın, size geri döneyim.
- You should get back to work.
- İşe geri dönmelisin.
- How do I get back?
- Nasıl geri dönerim?
- I want to get back to Boston.
- Boston'a geri dönmek istiyorum.
- Let's get back inside.
- İçeriye geri dönelim.
- They said they'd get back to me.
- Onlar bana geri döneceklerini söyledi.
- I've got get back to work.
- İşe geri dönmek zorundayım.
- All I want to do is get back home.
- Yapmak istediğim eve geri dönmek sadece.
- We must get back to the ship.
- Gemiye geri dönmeliyiz.
- What do you say we get back to work?
- İşe geri dönmeye ne dersin?
- Tom would've liked to stay longer, but he had to get back to the office.
- Tom daha uzun kalmak isterdi ama ofise geri dönmek zorundaydı.
- I don't know how I got back.
- Nasıl geri döndüğümü bilmiyorum.
- Get back before midnight, or you will be locked out.
- Gece yarısından önce geri dönün, yoksa dışarıda kalırsınız.
- We'll get back to that.
- Buna geri döneceğiz.
- I should probably get back to work.
- Muhtemelen işe geri dönmeliyim.
- I've got to get back to the office.
- Ofise geri dönmek zorundayım.
- I'm going to have to get back to you.
- Size geri dönmek zorunda kalacağım.
- I'll get back to you as soon as I can.
- En kısa zamanda sana geri döneceğim.
- I was wondering when you'd get back.
- Ne zaman geri döneceğini merak ediyordum.
- Tom probably won't get back to Boston again until October.
- Tom muhtemelen Ekim'e kadar Boston'a geri dönemeyecek.
- We'd better get back before dark.
- Hava kararmadan önce geri dönsek iyi olur.
- All I want to do is get back home.
- Tek isteğim eve geri dönmek.
- I'll tell you when I get back.
- Geri döndüğümde sana söylerim.
- I want to get back.
- Geri dönmek istiyorum.
- I'd better get back to my desk.
- Masama geri dönsem iyi olur.
- We've got to get back to the lab.
- Laboratuvara geri dönmeliyiz.
- I really need to get back on the road.
- Gerçekten yola geri dönmem gerek.
- You need to get back to the office.
- Ofise geri dönmelisin.
- I couldn't wait to get back.
- Geri dönmek için sabırsızlanıyordum.
- Tom and Mary just got back today.
- Tom ve Mary bugün az önce geri döndü.
- You need to get back to the office.
- Ofise geri dönmen gerekiyor.
- I got back to home after two years.
- İki yıl sonra eve geri döndüm.
- I'll get back to you about Tom.
- Tom hakkında sana geri döneceğim.
- I need to get back to work.
- İşe geri dönmem gerekiyor.
- I'd like to get back to work.
- İşe geri dönmek istiyorum.
- Tom asked Mary to stay, but she had to get back to work.
- Tom Mary'den kalmasını rica etti fakat o işe geri dönmek zorundaydı.
- We have to get back before Tom does.
- Tom'dan önce geri dönmeliyiz.
- I'll stay here till you get back.
- Sen geri dönünceye kadar burada bekleyeceğim.
- I couldn't wait to get back.
- Geri dönmek için sabırsızlanıyorum.
- I have to get back to Boston.
- Boston'a geri dönmeliyim.
- I think I'll get back to work.
- Sanırım işe geri döneceğim.
- Tom got back late this morning.
- Tom bu sabah geç geri döndü.
- I was very glad to get back.
- Geri döndüğüme çok sevindim.
- I'll be gone by the time Tom gets back.
- Tom geri dönünceye kadar ben gitmiş olacağım.
- I'll think about it and get back to you.
- Düşünüp sana geri döneceğim.
- We must get back to the ship.
- Biz gemiye geri dönmeliyiz.
- You'd better get back here.
- Buraya geri dönsen iyi olur.
- I've got to get back to Boston before Monday.
- Pazartesiden önce Boston'a geri dönmek zorundayım.
- Do you think I'm too old to get back to school?
- Okula geri dönmek için fazla yaşlı olduğumu mu düşünüyorsun?
- You got back home.
- Sen eve geri döndün.
- I'm going to have to get back to you.
- Sana geri dönmem gerekecek.
- Tom is trying to get back in shape.
- Tom formuna geri dönmeye çalışıyor.
- I should get back to my office.
- Ofisime geri dönmeliyim.
- They got back in the car.
- Onlar arabaya geri döndü.
- I'll get back to you about them.
- Onlar hakkında sana geri döneceğim.
- Tom just got back to Boston today.
- Tom bugün az önce Boston'a geri döndü.
- Can I get back to you on that?
- O konuda sana geri dönebilir miyim?
- I'm going to get back home today.
- Bugün eve geri döneceğim.
- What do you say we get back to work?
- İşe geri dönmemize ne dersin?
- When will you get back to town?
- Ne zaman kasabaya geri döneceksin?
- We should get back to work.
- İşe geri dönmeliyiz.
- We can't do anything until we get back to the office.
- Ofise geri dönünceye kadar bir şey yapamayız.
- Tom probably won't get back to Boston again until October.
- Tom muhtemelen Ekim ayına kadar tekrar Boston'a geri dönmeyecek.
- Tom just got back today.
- Tom bugün az önce geri döndü.
- Do you know when Tom got back?
- Tom'un ne zaman geri döndüğünü biliyor musun?
- How do we get back home from here?
- Buradan eve nasıl geri döneriz?
- I must get back to my work.
- İşime geri dönmeliyim.
- All right, let's get back to work.
- Pekala, işe geri dönelim.
- Why don't you guys get back to me?
- Neden bana geri dönmüyorsunuz?
- He will get back soon.
- Yakında geri dönecek.
- I must get back to my office.
- Ofisime geri dönmeliyim.
- You'd better get back to work.
- İşe geri dönsen iyi olur.
- Will you still be here when I get back?
- Geri döndüğümde hâlâ burada olacak mısın?
- Do you have to get back to the office?
- Büroya geri dönmek zorunda mısın?
- I've got to get back home before Monday.
- Pazartesiden önce eve geri dönmek zorundayım.
- I should probably get back to work now.
- Muhtemelen şimdi işe geri dönmem gerekiyor.
- I need to get back to the hospital.
- Hastaneye geri dönmeliyim.
- Let's get back to Boston where we belong.
- Ait olduğumuz Boston'a geri dönelim.
- I want you to be here when I get back.
- Geri döndüğümde burada olmanı istiyorum.
- I want to get back to Boston as soon as possible.
- Mümkün olan en kısa sürede Boston'a geri dönmek istiyorum.
- Stop talking and get back to work.
- Konuşmayı bırakın ve işinize geri dönün.
- How are we going to get back to Boston?
- Boston'a nasıl geri döneceğiz?
- You should get back in your car.
- Arabana geri dönmelisin.
- Tom tried to get back in boat.
- Tom tekneye geri dönmeye çalıştı.
- Sami got back to the trailer park.
- Sami karavan parkına geri döndü.
- Mike got back from the library at five.
- Mike, saat beşte kütüphaneden geri döndü.
- Tom and Mary don't get back to Boston very often.
- Tom ve Mary çok sık Boston'a geri dönmezler.
- Can we get back to discussing my problem?
- Benim sorunumu konuşmaya geri dönebilir miyiz?
- We've got to get back to the lab.
- Laboratuvara geri dönmek zorundayız.
- When did you get back from London?
- Londra'dan ne zaman geri döndün?
- I need to get back to the office.
- Ofise geri dönmeliyim.
- Let's get back to business.
- İşe geri dönelim.
- How do I get back?
- Nasıl geri döneceğim?
- I want to get back to Italy.
- Ben İtalya'ya geri dönmek istiyorum.
- I have to get back to Boston.
- Boston'a geri dönmek zorundayım.
- I want to get back to Italy.
- İtalya'ya geri dönmek istiyorum.
- I will see him after I get back.
- Geri döndükten sonra onunla görüşeceğim.
- I just got back home a few minutes ago.
- Ben sadece birkaç dakika önce eve geri döndüm.
- You should get back into bed.
- Yatağa geri dönmelisin.
- I should get back to work.
- Ben işe geri dönmeliyim.
- When did he get back?
- Ne zaman geri döndü?
- He will get back soon.
- O yakında geri dönecektir.
- The last time I called her she told me that she wants to get back to Italy.
- Onu son kez aradığımda, bana İtalya'ya geri dönmek istediğini söyledi.
- We've got to get back to the ship.
- Gemiye geri dönmeliyiz.
- Let's get back to the ship.
- Gemiye geri dönelim.
- I'll get back to you on this.
- Bu konuda size geri döneceğim.
- We'll get back to you before the end of the week.
- Hafta sonundan önce sana geri döneceğiz.
- I've got to get back to work.
- İşe geri dönmeliyim.
- Tom got back into bed.
- Tom yatağa geri döndü.
- We'll get back to you.
- Sana geri döneceğiz.
- I've got to get back to Boston.
- Boston'a geri dönmeliyim.
- You'd better get back inside.
- İçeriye geri dönsen iyi olur.
- Don't you want to get back with Tom?
- Tom'la geri dönmek istemez misin?
- Let's leave as soon as he gets back.
- O, geri döner dönmez çıkalım.
- I'll call you as soon as I get back from Boston.
- Boston'dan geri döner dönmez seni arayacağım.
- Tom finally got back on track.
- Tom sonunda yola geri döndü.
- Let's get back on track.
- İşimize geri dönelim.
- Let's get back to the boat.
- Tekneye geri dönelim.
- I should get back home.
- Benim eve geri dönmem gerek.
- If you don't have an accident on the snowy roads I think you should be able to get back safely.
- Eğer karlı yollarda kaza yapmazsanız, güvenli bir şekilde geri dönebileceğinizi düşünüyorum.
- Layla got back to Cairo.
- Layla Kahire'ye geri döndü.
- When will they be getting back from the movies?
- Onlar ne zaman sinemadan geri dönecekler?
- I have to get back to work.
- İşe geri dönmek zorundayım.
- I need to get back home.
- Eve geri dönmeliyim.
- Tom has to get back to work.
- Tom işe geri dönmek zorunda.
- We should let Tom get back to work.
- Tom'un çalışmak için geri dönmesine izin vermeliyiz.
- Can we get back to discussing my problem?
- Sorunumu tartışmaya geri dönebilir miyiz?
- We've got to get back to the ship.
- Gemiye geri dönmek zorundayız.
- I'll have to get back to you.
- Sana geri dönmek zorunda kalacağım.
- I will get back to work, if you excuse me.
- İzninizle ben görevime geri döneyim.
- See you when you get back.
- Geri döndüğünde görüşürüz.
- I've got get back to work.
- İşe geri dönmeliyim.
- Let's get back together.
- Birlikte geri dönelim.
- I've got to get back to the meeting.
- Toplantıya geri dönmeliyim.
- He will get back from school by five.
- Saat beş civarında okuldan geri dönecek.
- Tom doesn't know when Mary got back from Boston.
- Tom Mary'nin Boston'dan ne zaman geri döndüğünü bilmiyor.
- I'll get back to you.
- Sana geri döneceğim.
- We've got to get back.
- Geri dönmeliyiz.
- When I got back, I found my car missing.
- Geri döndüğümde kayıp arabamı buldum.
- We were glad to hear that he got back safely.
- Biz onun sağ salim geri döndüğünü duyduğumuza sevindik.
- I wish I'd get back to my childhood again.
- Keşke tekrar çocukluğuma geri dönsem.
- I've got to get back to the office.
- Ofise geri dönmeliyim.
- We should get back home.
- Eve geri dönmemiz gerekir.
- When did Susana get back?
- Susana ne zaman geri döndü?
- You should get back home as soon as you can.
- En kısa sürede eve geri dönmelisin.
- I need to get back home.
- Eve geri dönmem gerekiyor.
- We'll get back to you before the end of the week.
- Hafta bitmeden size geri döneceğiz.
- Let's get back on topic.
- Konuya geri dönelim.
- I'm just getting back to basics.
- Ben temel bilgilere geri dönüyorum.
- I should get back there.
- Oraya geri dönmeliyim.
- We should be getting back.
- Biz geri dönmeliyiz.
Show More (241)
|
