|
- The problem just keeps getting worse.
- Sorun gittikçe kötüleşiyor.
- These headaches of mine are getting worse and worse.
- Bu başağrılarım gittikçe kötüleşiyor.
- Things keep getting worse and worse.
- İşler gittikçe kötüleşiyor.
- The weather was getting worse and worse as the day went on.
- Gün geçerken, hava gittikçe kötüleşiyordu.
- It's getting worse.
- Gittikçe kötüleşiyor.
- The situation is getting worse day by day.
- Durum gün be gün kötüleşiyor.
- His cough is getting worse, he should stop smoking!
- Öksürüğü kötüleşiyor, sigarayı bırakmalı!
- These headaches of mine are getting worse.
- Bu baş ağrılarım gittikçe kötüleşiyor.
- Matters are getting worse and worse.
- Meseleler gittikçe kötüleşiyor.
- This patient's conditions are getting worse day after day.
- Bu hastanın durumu günden güne kötüleşiyor.
- The quality of rice is getting worse.
- Pirincin kalitesi gittikçe kötüleşiyor.
- Matters are getting worse and worse.
- İşler gittikçe kötüleşiyor.
- Is it getting worse?
- Kötüleşiyor mu?
- Her condition got worse last night.
- Durumu dün gece daha kötüleşti.
- My vision's getting worse.
- Benim görüşüm kötüleşiyor.
- My vision's getting worse.
- Görüşüm kötüleşiyor.
- It's been getting worse.
- Gittikçe kötüleşiyor.
- Tom's memory's getting worse as he gets older.
- Tom'un hafızası yaşlandıkça kötüleşiyor.
- The storm is getting worse.
- Fırtına kötüleşiyor.
- It gets worse every day.
- Her geçen gün kötüleşiyor.
- The weather's getting worse and worse.
- Hava gittikçe kötüleşiyor.
- My cold is getting worse.
- Soğuk algınlığım gittikçe kötüleşiyor.
- My vision is getting worse these days.
- Bu günlerde görüşüm kötüleşiyor.
- This afternoon the weather is going to get worse.
- Bu öğleden sonra hava kötüleşecek.
- The patient is getting worse from one day to the next.
- Hasta günden güne kötüleşiyor.
- His health has been getting worse since the accident.
- Kazadan beri onun sağlığı kötüleşiyor.
- The pain got worse.
- Ağrı kötüleşti.
- The patient is getting worse and worse day by day.
- Hasta günden güne gittikçe kötüleşiyor.
- These headaches of mine are getting worse.
- Bu baş ağrılarım kötüleşiyor.
- You should consult a doctor if the symptoms get worse.
- Belirtiler kötüleşirse bir doktora danışmalısınız.
- The storm is getting worse.
- Fırtına gittikçe kötüleşiyor.
- The weather getting worse, the departure was put off.
- Hava kötüleştiği için, kalkış ertelendi.
- The situation is getting worse and worse.
- Durum gittikçe kötüleşiyor.
- The weather getting worse, the departure was put off.
- Hava gittikçe kötüleştiği için kalkış ertelendi.
- Is it getting worse?
- O kötüleşiyor mu?
- The situation is getting worse.
- Durum gittikçe kötüleşiyor.
- Make sure you go to a doctor if you get worse.
- Kötüleşirseniz doktora gittiğinizden emin olun.
- You're getting worse.
- Gittikçe kötüleşiyorsun.
- Things are only going to get worse.
- Koşullar sadece daha kötüleşecek.
- Tom's fever is getting worse.
- Tom'un ateşi kötüleşiyor.
- The situation is getting worse day by day.
- Durum her geçen gün kötüleşiyor.
- The financial situation is getting worse week by week.
- Mali durum haftadan haftaya gittikçe kötüleşiyor.
- My cough is getting worse.
- Benim öksürük kötüleşiyor.
- It just kept getting worse and worse.
- Gittikçe kötüleşmeye devam etti.
- The pain in my back is getting worse.
- Sırtımdaki ağrı kötüleşiyor.
- The situation is getting worse and worse.
- Durum gitgide kötüleşiyor.
- My eyesight is getting worse.
- Görüşüm kötüleşiyor.
- Tom thinks the world is getting worse all the time.
- Tom dünyanın her zaman kötüleştiğini düşünüyor.
- The situation gets worse and worse.
- Durum gittikçe kötüleşiyor.
- My eyesight is getting worse.
- Benim görüşüm kötüleşiyor.
- The political circumstances in the country got worse and worse.
- Ülkedeki siyasi koşullar gittikçe kötüleşiyordu.
- These headaches of mine are getting worse and worse.
- Bu baş ağrılarım gittikçe kötüleşiyor.
- Things seem to be getting worse and worse.
- İşler gittikçe kötüleşiyor gibi görünüyor.
- The pain in my arm has gotten worse.
- Kolumun ağrısı kötüleşti.
- She is getting worse and worse every day.
- Her gün gittikçe daha kötüleşiyor.
- Things keep getting worse and worse.
- Şartlar gittikçe kötüleşmeye devam ediyor.
- It's about to get worse.
- Bu kötüleşmek üzere.
- They're getting worse.
- Gittikçe kötüleşiyorlar.
- It is getting worse.
- Gittikçe kötüleşiyor.
- Make sure you go to a doctor if you get worse.
- Eğer kötüleşirseniz doktora gitmeyi unutmayın.
- The quality of rice is getting worse.
- Pirincin kalitesi gittikçe kötüleşmektedir.
- The problem just keeps getting worse.
- Sorun kötüleşmeye devam ediyor.
- Crime has gotten worse.
- Suç kötüleşti.
- It's getting worse and worse.
- Gittikçe kötüleşiyor.
- I got a little bit better before getting worse.
- Kötüleşmeden önce biraz iyileştim.
- As in Eastern Europe, pollution in China is getting worse and worse.
- Doğu Avrupa'da olduğu gibi Çin'de de kirlilik gittikçe kötüleşiyor.
- It can't get worse than this.
- Bundan daha kötüleşemez.
- Her fever is getting worse.
- Ateşi gittikçe kötüleşiyor.
- The situation is getting worse and worse day by day.
- Durum günden güne kötüleşiyor.
- According to this magazine, the economic situation in Japan is getting worse year by year.
- Bu dergiye göre, Japonya'da ekonomik durum yıldan yıla gittikçe kötüleşiyor.
- My cough is getting worse.
- Öksürüğüm kötüleşiyor.
- Tom is getting worse.
- Tom kötüleşiyor.
- It's getting worse.
- Bu kötüleşiyor.
- The weather is getting worse.
- Hava gittikçe kötüleşiyor.
- The political circumstances in the country got worse and worse.
- Ülkedeki siyasi koşullar gittikçe kötüleşti.
- The situation's getting worse day by day.
- Durum günden güne kötüleşiyor.
- It just keeps getting worse and worse.
- Gittikçe kötüleşmeye devam ediyor.
- It's not getting worse.
- O kötüleşmiyor.
- His cough is getting worse, he should stop smoking!
- Onun öksürüğü gittikçe kötüleşiyor, sigarayı bırakması gerekir!
- I'm getting worse.
- Kötüleşiyorum.
- Tom is getting worse, isn't he?
- Tom gittikçe kötüleşiyor, değil mi?
Show More (78)
|
|
- To this day the Council has taken no decision on it, and the situation has got worse in the meantime.
- Konsey bugüne kadar bu konuda hiçbir karar almadı ve bu arada durum daha da kötüye gitti.
- Moreover, I believe the situation is getting worse rather than better.
- Dahası, durumun iyileşmek yerine daha da kötüye gittiğine inanıyorum.
- The situation is therefore getting worse all the time.
- Dolayısıyla durum her geçen gün daha da kötüye gidiyor.
- As I have said, things got worse rather than better in 2001.
- Söylediğim gibi, 2001 yılında işler iyiye gitmek yerine daha da kötüye gitti.
- They will have a hard time of it in any case, because things are about to get worse.
- Her halükarda işleri zor olacak, çünkü işler daha da kötüye gitmek üzere.
- The information that does exist even shows that things are getting worse.
- Var olan bilgiler bile işlerin daha da kötüye gittiğini göstermektedir.
- The signs are bad, however, and in some respects getting worse.
- Ancak işaretler kötü ve bazı açılardan daha da kötüye gidiyor.
- The situation in Mauritania is actually getting worse and worse.
- Moritanya'daki durum giderek daha da kötüye gidiyor.
- As I have said, things got worse rather than better in 2001.
- Daha önce de söylediğim gibi, 2001 yılında işler iyiye gitmek yerine daha da kötüye gitti.
- The statistics of the epidemic are frightening and still getting worse.
- Salgınla ilgili istatistikler korkutucudur ve daha da kötüye gitmektedir.
- Since then, things have only got worse.
- O zamandan beri işler daha da kötüye gitti.
- What are we to do, however, when the situation gets worse for women and for the Hazars, as mentioned today?
- Ancak bugün de belirtildiği gibi kadınlar ve Hazarlar için durum daha da kötüye gittiğinde ne yapacağız?
- They will have a hard time of it in any case, because things are about to get worse.
- Her halükarda zor zamanlar geçirecekler, çünkü işler daha da kötüye gitmek üzere.
- The number of casualties is running into the hundreds and the situation is getting worse, not better.
- Kayıpların sayısı yüzlerle ifade ediliyor ve durum iyiye değil kötüye gidiyor.
- Things could get worse.
- İşler daha da kötüye gidebilir.
- The situation is getting worse and worse day by day.
- Durum her geçen gün daha da kötüye gidiyor.
- This afternoon the weather is going to get worse.
- Bu öğleden sonra hava kötüye gidecek.
- His condition got worse every day.
- Durumu her geçen gün kötüye gidiyordu.
- Tom thinks the world is getting worse all the time.
- Tom dünyanın her geçen gün daha kötüye gittiğini düşünüyor.
- Tom is getting worse, isn't he?
- Tom daha da kötüye gidiyor, değil mi?
- I am afraid of the situation getting worse.
- Durumun daha da kötüye gitmesinden korkuyorum.
- Tom thinks that the world is getting worse all the time.
- Tom dünyanın her geçen gün daha da kötüye gittiğini düşünüyor.
- It's not getting worse.
- Daha kötüye gitmiyor.
- My eyesight is getting worse.
- Görme yeteneğim daha da kötüye gidiyor.
- According to this magazine, the economic situation in Japan is getting worse year by year.
- Bu dergiye göre, Japonya'daki ekonomik durum her geçen yıl daha da kötüye gidiyor.
- It's been getting worse.
- Bu daha kötüye gidiyor.
- We expected that things would get better, but, as it is, they are getting worse.
- İşlerin daha iyi olacağını umuyorduk, ama olduğu gibi, kötüye gidiyorlar.
- We expected that things would get better, but, as it is, they are getting worse.
- İşlerin daha iyiye gideceğini umuyorduk ama durum daha da kötüye gidiyor.
- We took action immediately so that things wouldn't get worse.
- İşler daha kötüye gitmesin diye hemen harekete geçtik.
- His health has been getting worse since the accident.
- Kazadan beri sağlığı kötüye gidiyor.
- The situation is getting worse day by day.
- Durum her geçen gün kötüye gidiyor.
- Matters are getting worse and worse.
- İşler daha da kötüye gidiyor.
- Things have gotten worse.
- İşler daha da kötüye gitti.
- Whoever doesn't take care of themselves will get worse as they age.
- Herkim kendine bakmazsa yaşlandıkları gibi kötüye gidecekler.
- Things keep getting worse.
- İşler kötüye gitmeye devam ediyor.
- The financial situation is getting worse week by week.
- Mali durum her geçen hafta daha da kötüye gidiyor.
- Things are only going to get worse.
- İşler daha da kötüye gidecek.
- Things got worse.
- İşler kötüye gitti.
- Over time, things only got worse.
- Zamanla işler daha da kötüye gitti.
- The patient is getting worse and worse day by day.
- Hasta her geçen gün daha da kötüye gidiyor.
- Everything is getting worse.
- Her şey kötüye gidiyor.
- She is getting worse and worse every day.
- Her geçen gün daha da kötüye gidiyor.
- I thought things would get better, but as it is, they are getting worse.
- İşlerin daha iyiye gideceğini düşünmüştüm ama durum daha da kötüye gidiyor.
- Things got bad for Tom.
- Tom için işler kötüye gitti.
- The situation's getting worse day by day.
- Durum her geçen gün kötüye gidiyor.
- Let's go before things get worse.
- İşler kötüye gitmeden gidelim.
- Let's go before things get worse.
- İşler daha kötüye gitmeden gidelim.
- Things can only get worse.
- İşler daha da kötüye gidebilir.
- Things are getting worse.
- İşler kötüye gidiyor.
- I can only see it getting worse.
- Sadece daha kötüye gittiğini görebiliyorum.
Show More (47)
|
