|
- Another six years of the Taliban's despotic rule had gone by before things began to look up for democracy.
- Taliban'ın despotik yönetiminin üzerinden altı yıl daha geçtikten sonra demokrasi için işler yoluna girmeye başladı.
- It is very important that this day should not go by without our acknowledging this initiative.
- Bugünün, bu girişimi takdir etmeden geçmemesi çok önemlidir.
- It is hard to believe that a whole year has gone by.
- Koca bir yılın geçtiğine inanmak çok zor.
- As time goes by, we come to realise that it is absolutely crucial to have that vital tool at our disposal.
- Zaman geçtikçe bu hayati aracın elimizin altında olmasının kesinlikle çok önemli olduğunu fark ediyoruz.
- Those paintings look a lot better if you go by fast.
- Hızlı hızlı geçerseniz bu resimler çok daha iyi görünür.
- Those paintings look a lot better if you go by fast.
- Önlerinden hızla geçerseniz bu tablolar çok daha iyi görünüyor.
- The express train went by so fast we hardly saw it.
- Ekspres tren o kadar hızlı geçti ki onu zar zor gördük.
- Those paintings look a lot better if you go by fast.
- O tablolar, önlerinden hızlıca geçerseniz daha güzel gözükür.
- The express train went by so fast we hardly saw it.
- Ekspres tren o kadar hızlı geçti ki onu neredeyse göremedik.
- The bus went by without stopping.
- Otobüs durmadan geçti.
- As the train went by, he caught a glimpse of the driver.
- Tren geçerken hayal meyal makinisti gördü.
- A car went by at terrific speed.
- Bir araba müthiş bir hızla geçti.
- Another day gone by.
- Başka bir gün daha geldi geçti.
- Many years went by.
- Yıllar geçti.
- The years went by quickly.
- Yıllar çabucak geçti.
- As the train went by, he caught a glimpse of the driver.
- Tren geçerken, makiniste bir göz attı.
- We went by the shop without noticing it.
- Fark etmeden dükkânın önünden geçtik.
- This month went by very quickly.
- Bu ay çok çabuk geçti.
- Two years went by before I could find a good job.
- İyi bir iş bulana kadar iki yıl geçti.
- Three years have gone by since we got married.
- Evlendiğimizden beri üç yıl geçti.
- Ten years have gone by since his death.
- Onun ölümünden beri on yıl geçti.
- Ten years have gone by since her death.
- Onun ölümünden beri on yıl geçti.
- My house always shakes when a truck goes by.
- Bir kamyon geçtiğinde evim hep sallanır.
- Nobody can bring back a time gone by.
- Kimse geçmiş bir zamanı geri getiremez.
- I see you going by my house every day.
- Seni her gün evimin önünden geçerken görüyorum.
- My house always shakes when a truck goes by.
- Ne zaman bir kamyon geçse, evim her zaman sallanır.
- Ten years have gone by since my father died.
- Babam öldüğünden beri on yıl geçti.
- And another day went by.
- Ve bir gün daha geçti.
- These three years have gone by like three days, just like a dream!
- Bu üç yıl üç gün gibi geçti, tıpkı bir rüya gibi!
- The express train went by so fast we hardly saw it.
- Ekspres tren o kadar hızlı geçti ki onu zorlukla gördük.
- Three weeks went by.
- Üç hafta geçti.
- Five years have gone by since my father died.
- Babam öldüğünden beri on yıl geçti.
- The express train went by so fast we hardly saw it.
- Ekspres tren o kadar hızlı geçti ki zar zor görebildik.
- Ten years have gone by.
- On yıl geçti.
- Time goes by very quickly, doesn't it?
- Zaman çok çabuk geçiyor, değil mi?
- Ten years have gone by since my father died.
- Babam öldüğünden bu yana 10 yıl geçti.
- Ten years have gone by since her death.
- Onun ölümünün üzerinden on yıl geçti.
- A car went by.
- Bir araba geçti.
- Another ten years went by quickly.
- Bir on yıl daha çabucak geçti.
- I see you going by in front of my house every day.
- Seni her gün evimin önünden geçerken görüyorum.
- Another day gone by.
- Bir gün daha geçti.
- A lot of people went by on the main street.
- Ana caddeden bir sürü insan geçti.
- Days go by and still no sign of Tom.
- Günler geçiyor ve Tom'dan hala bir iz yok.
- Five years have gone by since my father died.
- Babam öldüğünden beri beş yıl geçti.
- Ten years have gone by since his death.
- Ölümünün üzerinden on yıl geçti.
- As the train went by, Tom caught a glimpse of the driver.
- Tren geçerken, Tom makinisti bir anlığına gördü.
- Two weeks went by.
- İki hafta geçti.
- Time is going by very quickly.
- Zaman çok hızlı geçiyor.
- I went by there last night.
- Dün gece oradan geçtim.
- Life goes by pretty fast.
- Hayat çok hızlı geçiyor.
- Another ten years went by quickly.
- On yıl daha çabucak geçti.
- Ten years have gone by since her death.
- Ölümünden bu yana on yıl geçti.
- Life goes by pretty fast.
- Hayat oldukça çabuk geçiyor.
- He went by the post office.
- Postanenin önünden geçti.
Show More (51)
|