1 |
haircut |
saç kesimi |
n. |
|
- The barber gave him a trendy haircut.
- Berber ona modaya uygun bir saç kesimi yaptı.
- Everyone in the class made fun of Tom's new haircut.
- Sınıftaki herkes Tom'un yeni saç kesimiyle dalga geçti.
- They made fun of Jack's haircut.
- Jack'in saç kesimiyle dalga geçtiler.
- I could not help laughing at his haircut.
- Saç kesimine gülmekten kendimi alamadım.
- I couldn't help laughing at his haircut.
- Saç kesimine gülmekten kendimi alamadım.
- Do you like my new haircut?
- Yeni saç kesimimi beğeniyor musunuz?
- Tom noticed that Mary had a new haircut, and paid her a compliment.
- Tom, Mary'nin yeni bir saç kesimi olduğunu fark etti ve ona iltifat etti.
- Do you like my new haircut?
- Yeni saç kesimimi beğendin mi?
- I could not help laughing at his haircut.
- Onun saç kesimine gülmemek için kendimi tutamadım.
- Your haircut was fine.
- Saç kesimin iyiydi.
- What do you think of my new haircut?
- Yeni saç kesimim hakkında ne düşünüyorsun?
- Does Tom like your new haircut?
- Tom yeni saç kesimini beğendi mi?
- People with Mohawk haircuts frighten me!
- Mohawk saç kesimi olan insanlar beni korkutuyor!
- Does Tom like your new haircut?
- Tom yeni saç kesimini beğeniyor mu?
- They made fun of Jack's haircut.
- Onlar Jack'in saç kesimi ile alay ettiler.
- Do you like giving haircuts?
- Saç kesimi yapmaktan hoşlanıyor musun?
- I changed my haircut.
- Saç kesimimi değiştirdim.
Show More (14)
|
2 |
haircut |
saç tıraşı |
n. |
|
- Your haircut was fine.
- Saç tıraşın iyiydi.
- That spider needs a haircut!
- O örümceğin bir saç tıraşına ihtiyacı var!
- The barber gave him a haircut.
- Berber ona saç tıraşı yaptı.
- Everyone in the class made fun of Tom's new haircut.
- Sınıftaki herkes Tom'un yeni saç tıraşıyla alay etti.
- I couldn't help laughing at his haircut.
- Onun saç tıraşına gülmekten kendimi alamadım.
- Tom doesn't need a haircut.
- Tom'un saç tıraşına ihtiyacı yok.
Show More (3)
|
3 |
haircut |
tıraş |
n. |
|
- Why don't you get a haircut?
- Niçin bir tıraş olmuyorsun?
- He gets a haircut once a month.
- O, ayda bir kez tıraş olur.
Show More (-1)
|
4 |
haircut |
saç kestirme |
n. |
|
- She went to the salon for a haircut.
- Saçını kestirmek için kuaföre gitti.
Show More (-2)
|
5 |
haircut |
saç traşı |
n. |
|
- I really need to get a haircut.
- Gerçekten bir saç traşı olmam gerekiyor.
Show More (-2)
|