|
- The detective was investigating the burglary.
- Dedektif hırsızlık olayını araştırıyordu.
- We want the Commission to investigate the causes of this collapse of the species.
- Komisyonun türlerin bu çöküşünün nedenlerini araştırmasını istiyoruz.
- I would ask the Quaestors to investigate the matter.
- Quaestor'lardan konuyu araştırmalarını isteyeceğim.
- We have provided OLAF to further investigate suspected problems.
- Şüphelenilen sorunların daha fazla araştırılması için Avrupa Dolandırıcılıkla Mücadele Bürosu'nu görevlendirdik.
- That is something we need to investigate.
- Bunu araştırmamız gerekiyor.
- What proposals does the Commission have for investigating this question?
- Komisyon'un bu soruyu araştırmak için ne gibi önerileri var?
- For example, to investigate indicators that could monitor what is happening at the health-care prescriber level.
- Örneğin, sağlık hizmetlerini reçete eden düzeyinde neler olup bittiğini izleyebilecek göstergeleri araştırmak.
- We want the authorities there to investigate links to the military.
- Oradaki yetkililerin ordu ile bağlantılarını araştırmalarını istiyoruz.
- The internal auditing service has no resources at all for investigating the control procedures in the agencies.
- İç denetim servisinin ajanslardaki kontrol prosedürlerini araştırmak için hiçbir kaynağı bulunmamaktadır.
- We will not be fobbed off with far-fetched ideas; we want to investigate the reality.
- Zorlama fikirlerle bizi kandıramazlar; biz gerçeği araştırmak istiyoruz.
- Will the Commission investigate the opportunities for doing so?
- Komisyon bunu yapmak için fırsatları araştıracak mı?
- Mr Alavanos, I have, of course, noted your comment and we shall investigate exactly what is going on.
- Sayın Alavanos, yorumunuzu elbette not ettim ve neler olup bittiğini tam olarak araştıracağız.
- Within the bounds of the Council's powers, I can assure you that we will investigate the matter.
- Konseyin yetkileri çerçevesinde konuyu araştıracağımız konusunda sizi temin edebilirim.
- As far as Utopenec is concerned, I shall investigate the matter.
- Utopenec ile ilgili olarak, konuyu araştıracağım.
- Mr Gawronski, we shall indeed investigate the content of that meeting.
- Bay Gawronski, bu toplantının içeriğini gerçekten de araştıracağız.
- The potential impact must be investigated in advance, that is clear.
- Potansiyel etki önceden araştırılmalıdır, bu açıktır.
- That should also be investigated.
- Bu da araştırılmalı.
- It would be wise to investigate the situation first and then see.
- Önce durumu araştırmak ve sonra görmek akıllıca olacaktır.
- There is a real problem which must be investigated and solved.
- Araştırılması ve çözülmesi gereken gerçek bir sorun var.
- Within the bounds of the Council's powers, I can assure you that we will investigate the matter.
- Konsey'in yetkileri çerçevesinde konuyu araştıracağımız konusunda sizi temin edebilirim.
- In the past we have asked ISIS to investigate this matter in detail.
- Geçmişte ISIS'ten bu konuyu detaylı bir şekilde araştırmasını istemiştik.
- This forms an important basis for the issues that we raise and investigate.
- Bu, gündeme getirdiğimiz ve araştırdığımız konular için önemli bir temel oluşturmaktadır.
- Must we investigate all these aspects?
- Tüm bu hususları araştırmak zorunda mıyız?
- I hope the honourable Member does not expect me to investigate this personally and physically.
- Umarım Sayın Üye benden bunu kişisel ve fiziksel olarak araştırmamı beklemiyordur.
- If the current arrangements prevent us from doing so then they should be investigated.
- Eğer mevcut düzenlemeler bunu yapmamızı engelliyorsa, o zaman bunların araştırılması gerekir.
- When I recently investigated what rules apply, I learned that there is no such agreement at EU level.
- Yakın zamanda hangi kuralların geçerli olduğunu araştırdığımda, AB düzeyinde böyle bir anlaşma olmadığını öğrendim.
- That is something we need to investigate.
- Bu araştırmamız gereken bir konu.
- We want the Commission to investigate the causes of this collapse of the species.
- Komisyon'un türlerin bu çöküşünün nedenlerini araştırmasını istiyoruz.
- We have provided OLAF to further investigate suspected problems.
- Şüphelenilen sorunların daha fazla araştırılması için OLAF'ı görevlendirdik.
- The Commission was entrusted with the task of investigating the effectiveness of the European works council.
- Komisyona Avrupa çalışma konseyinin etkinliğini araştırma görevi verilmiştir.
- What proposals does the Commission have for investigating this question?
- Komisyonun bu soruyu araştırmak için ne gibi önerileri var?
- We believe that VAT fraud must be further investigated.
- KDV dolandırıcılığının daha fazla araştırılması gerektiğine inanıyoruz.
- This needs to be investigated.
- Bunun araştırılması gerekiyor.
- The European Commission has investigated how much money the European Union can effectively set aside in Iraq.
- Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği'nin Irak'a ne kadar para ayırabileceğini araştırdı.
- The reasons for the failure at Cancún must be investigated too.
- Cancún'daki başarısızlığın nedenleri de araştırılmalıdır.
- She pretended to value my insights, and the whole time Heidi was investigating me.
- İçgörülerime değer veriyormuş gibi davranmıştı ve meğer başından beri Heidi hakkımda araştırma yapıyormuş.
- She pretended to value my insights, and the whole time Heidi was investigating me.
- Sezgilerime değer veriyormuş gibi yaptı ve onca zaman Heidi beni araştırıyormuş.
- She pretended to value my insights, and the whole time Heidi was investigating me.
- Görüşlerime değer veriyormuş gibi davrandı ve Heidi tüm bu süre boyunca beni araştırıyormuş.
- And Blake and I will investigate the black market angle here.
- Blake ve ben karaborsa konusunu araştıracağız.
- The police are still investigating.
- Polis hâlâ araştırıyor.
- You have to investigate that problem.
- O sorunu araştırmak zorundasın.
- I assume you'll be investigating this.
- Bunu araştıracağınızı varsayıyorum.
- Police are still investigating.
- Polis hala araştırıyor.
- The police promised to investigate the matter.
- Polis olayı araştırmaya söz verdi.
- We're investigating it.
- Biz onu araştırıyoruz.
- Let's investigate.
- Araştıralım.
- I'm going to investigate this case.
- Bu olayı araştıracağım.
- The government appointed a committee to investigate the accident.
- Hükümet kazayı araştırmak için bir komite atadı.
- Tom is investigating the situation.
- Tom durumu araştırıyor.
- We have investigated his criminal record.
- Biz onun sabıka kaydını araştırdık.
- Method is indispensable for investigating the truth.
- Yöntem, gerçeği araştırmak için vazgeçilmezdir.
- Maria spent several years investigating the history of Iceland.
- Maria, İzlanda'nın tarihini araştırmak için birkaç yılını harcadı.
- Sami's death was investigated as a homicide.
- Sami'nin ölümü bir cinayet olarak araştırılıyordu.
- We have investigated his criminal record.
- Sabıka kaydını araştırdık.
- Maria spent several years investigating the history of Iceland.
- Maria, İzlanda tarihini araştırmaya birkaç yıl harcadı.
- We're investigating a series of murders.
- Bir dizi cinayeti araştırıyoruz.
- The police are now investigating the cause of the accident.
- Polis şu an kazanın nedenini araştırıyor.
- I came here to investigate Tom's death.
- Buraya Tom'un ölümünü araştırmaya geldim.
- We're investigating the situation.
- Durumu araştırıyoruz.
- John investigated the accident thoroughly.
- John kazayı iyice araştırdı.
- We have to thoroughly investigate it.
- Bunu iyice araştırmalıyız.
- They are going to investigate the affair.
- Onlar olayı araştıracak.
- Let's go and investigate.
- Gidelim ve araştıralım.
- They are going to investigate the affair.
- Olayı araştıracaklar.
- Tom investigated.
- Tom araştırdı.
- The mayor thought that he should investigate the decline in tax revenues.
- Belediye başkanı vergi gelirlerindeki düşüşü araştırması gerektiğini düşündü.
- That's worth investigating.
- Araştırmaya değer.
- Tom heard a noise and went to investigate.
- Tom bir ses duydu ve araştırmaya gitti.
- Investigate the cause of it.
- Sebebini araştırın.
- The police's job is to prevent and investigate crime.
- Polisin işi suçu önlemek ve araştırmaktır.
- We're investigating the facts.
- Gerçekleri araştırıyoruz.
- It's worth investigating.
- Bu araştırmaya değer.
- He announced that he would come at once and investigate the matter.
- Hemen gelip konuyu araştıracağını duyurdu.
- What's Tom investigating?
- Tom neyi araştırıyor?
- We've been asked to investigate.
- Araştırmamız istendi.
- We're still investigating the cause.
- Hâlâ nedenini araştırıyoruz.
- Give us a chance to investigate it.
- Bunu araştırmamız için bize bir şans ver.
- We're investigating a series of murders.
- Biz bir dizi cinayeti araştırıyoruz.
- The police are still investigating the cause of the accident.
- Polis hala kazanın sebebini araştırıyor.
- Let's go and investigate.
- Gidip araştıralım.
- Give us a chance to investigate it.
- Onu araştırmak için bize bir şans verin.
- The police carefully investigated the cause of the accident.
- Polis, kaza nedenini dikkatlice araştırdı.
- The FBI was brought in to investigate the murder.
- FBI, cinayeti araştırmak üzere getirildi.
- The police is trying to investigate the crime.
- Polis suçu araştırmaya çalışıyor.
- A committee has been set up to investigate the problem.
- Sorunu araştırmak için bir komite kuruldu.
- We have to thoroughly investigate it.
- Biz bunu etraflıca araştırmak zorundayız.
- We must investigate social abuses.
- Sosyal suistimalleri araştırmalıyız.
- The police are investigating the cause of the accident.
- Polis kazanın nedenini araştırıyor.
- We're here to investigate a murder.
- Bir cinayeti araştırmak için buradayız.
- Experts are investigating the accident.
- Uzmanlar kazayı araştırıyorlar.
- I tried to investigate his opinion indirectly.
- Onun fikrini dolaylı olarak araştırmaya başladım.
- Experts are investigating the accident.
- Uzmanlar kazayı araştırıyor.
- I'm investigating a murder case.
- Bir cinayet vakasını araştırıyorum.
- Sami was investigating, too.
- Sami de araştırıyordu.
- Detective Sadiq investigated the baby deaths.
- Dedektif Sadık bebek ölümlerini araştırdı.
- Investigate the cause of it.
- Bunun nedenini araştırın.
- We're still investigating.
- Hâlâ araştırıyoruz.
- We must investigate this matter in advance.
- Bu konuyu önceden araştırmalıyız.
- Authorities are still investigating.
- Yetkililer hala araştırıyorlar.
- It is not my purpose to investigate the impact of Emmet's theory on biology.
- Amacım, Emmet'in teorisinin biyolojiye olan etkisini araştırmak değildir.
- The police are still investigating the cause of the accident.
- Polis hâlâ kazanın nedenini araştırıyor.
- The police are now investigating the cause of the accident.
- Polis, şu anda kazanın nedenini araştırıyor.
- The police will investigate that case.
- Polis bu olayı araştıracak.
- We're investigating it.
- Araştırıyoruz.
- It might be worth investigating.
- Araştırmaya değer olabilir.
- Tom is investigating that right now.
- Tom şu anda bunu araştırıyor.
- The police investigated the suspects' past.
- Polis şüphelilerin geçmişini araştırdı.
- Sami heard a weird noise and went out to investigate.
- Sami garip bir ses duydu ve araştırmak için dışarı çıktı.
- We must investigate this matter in advance.
- Biz önceden bu konuyu araştırmalıyız.
- I'm investigating the options.
- Seçenekleri araştırıyorum.
- It might be worth investigating.
- Bu araştırmaya değebilir.
- They said they would investigate.
- Araştıracaklarını söylediler.
- Authorities are still investigating.
- Yetkililer hala araştırıyor.
- Tom began to investigate.
- Tom araştırmaya başladı.
- They're investigating a crime.
- Onlar bir suçu araştırıyorlar.
- The police are investigating what happened here.
- Polis burada ne olduğunu araştırıyor.
- Police immediately began investigating.
- Polis hemen araştırmaya başladı.
- The police carefully investigated the cause of the accident.
- Polis kazanın nedenini dikkatlice araştırdı.
- The cause of the accident was being investigated by the police.
- Kazanın nedeni polis tarafından araştırılıyordu.
- The police are going to investigate the crime.
- Polis, suçu araştıracak.
- Detectives are still investigating.
- Dedektifler hala araştırıyor.
- We're investigating Tom's murder.
- Tom'un öldürülmesini araştırıyoruz.
- We have to investigate the cause at any rate.
- Hiç olmazsa nedenini araştırmalıyız.
- They're investigating a crime.
- Bir suçu araştırıyorlar.
- John investigated the accident thoroughly.
- John, kazayı derinlemesine araştırdı.
- We're investigating the deaths of Tom and Mary.
- Biz Tom ve Mary'nin ölümlerini araştırıyoruz.
- The police are investigating the cause of the crash.
- Polis kazanın nedenini araştırıyor.
- Tom wanted us to investigate the murder of his wife.
- Tom karısının cinayetini araştırmamızı istedi.
- We're investigating the deaths of Tom and Mary.
- Tom ve Mary'nin ölümlerini araştırıyoruz.
- The government appointed a committee to investigate the accident.
- Hükümet kazayı araştırmak üzere bir komite atadı.
- We're investigating the murder of Tom Jackson.
- Tom Jackson cinayetini araştırıyoruz.
- The police never investigated.
- Polis hiç araştırmadı.
- We're investigating that right now.
- Şu anda bunu araştırıyoruz.
- We're investigating a murder.
- Bir cinayeti araştırıyoruz.
- Detectives are still investigating.
- Dedektifler hala araştırıyorlar.
- We've been asked to investigate.
- Bizden araştırmamız istendi.
- We'll investigate the matter.
- Konuyu araştıracağız.
- The policeman promised to investigate the matter.
- Polis, konuyu araştırmak için söz verdi.
- We're still investigating.
- Biz hâlâ araştırıyoruz.
- Tom is investigating.
- Tom araştırıyor.
- The police are investigating the situation.
- Polis durumu araştırıyor.
- That's certainly worth investigating.
- Bu kesinlikle araştırmaya değer.
- The farmer that lived nearby came to investigate.
- Yakında yaşayan çiftçi araştırmak için geldi.
- We've been ordered to investigate.
- Bize araştırmamız emredildi.
- I'm going to investigate this case.
- Bu davayı araştıracağım.
- The police came and investigated the crime scene.
- Polis geldi ve suç mahallini araştırdı.
- I'm investigating a murder case.
- Bir cinayet davasını araştırıyorum.
- We're still investigating the cause.
- Biz hâlâ nedenini araştırıyoruz.
- The police was investigating a series of shootings.
- Polis bir dizi silahlı saldırıyı araştırıyordu.
- The police are investigating what happened here.
- Polis burada olanları araştırıyor.
- The police are investigating the cause of the accident.
- Polis, kaza nedenini araştırıyor.
- It's my business to investigate such things.
- Böyle şeyleri araştırmak benim işim.
- I tried to investigate his opinion indirectly.
- Fikrini dolaylı yoldan araştırmaya çalıştım.
- I want to investigate this matter.
- Bu konuyu araştırmak istiyorum.
- The police is still investigating the mysterious death of the professor.
- Polis hâlâ profesörün gizemli ölümünü araştırıyor.
- Sami investigated Layla's past.
- Sami, Layla'nın mazisini araştırdı.
- We're investigating this incident.
- Bu olayı araştırıyoruz.
- It is not my purpose to investigate the impact of Emmet's theory on biology.
- Amacım, Emmet'in teorisinin biyoloji üzerindeki etkisini araştırmak değil.
- Police are investigating Tom.
- Polis Tom'u araştırıyor.
- I'm investigating a very interesting case.
- Çok ilginç bir davayı araştırıyorum.
- We have to investigate the cause at any rate.
- Her halükarda nedenini araştırmalıyız.
- You have to investigate that problem.
- O sorunu araştırmalısın.
- The police promised to investigate the matter.
- Polis konuyu araştıracağına söz verdi.
- We investigated the matter from all angles.
- Konuyu tüm açılardan araştırdık.
- Sami was investigating, too.
- Sami de araştırma yapıyordu.
- That's certainly worth investigating.
- O kesinlikle araştırmaya değer.
- It's my business to investigate such things.
- Bu tür şeyleri araştırmak benim işim.
- The police are investigating the cause of the crash.
- Polis, kaza nedenini araştırıyor.
- Sami investigated Layla's past.
- Sami, Leyla'nın geçmişini araştırdı.
- What are you investigating?
- Neyi araştırıyorsun?
- The policeman promised to investigate the matter.
- Polis konuyu araştıracağına söz verdi.
- The police are investigating my brother for the murder, but they're barking up the wrong tree.
- Polis cinayet için kardeşimi araştırıyor ama onlar yanılıyorlar.
- We're investigating a possible murder.
- Biz olası bir cinayeti araştırıyoruz.
- We're here to investigate a murder.
- Biz bir cinayeti araştırmak için buradayız.
- The police will investigate that case.
- Polis bu durumu araştıracak.
- We're investigating a homicide.
- Bir cinayeti araştırıyoruz.
- Method is indispensable for investigating the truth.
- Gerçeği araştırmada yöntem vazgeçilmezdir.
- I'm investigating a murder.
- Bir cinayeti araştırıyorum.
- We've been ordered to investigate.
- Araştırmamız emredildi.
- We'll investigate the matter.
- Biz konuyu araştıracağız.
- The police are investigating the murder.
- Polis cinayeti araştırıyor.
- We're investigating Tom's murder.
- Tom'un cinayetini araştırıyoruz.
- The police investigated the suspects' past.
- Polis, şüphelilerin geçmişini araştırdı.
- The police are investigating the accident.
- Polis kazayı araştırıyor.
- We investigated the matter from all angles.
- Konuyu her açıdan araştırdık.
- It's worth investigating.
- Araştırmaya değer.
- That's worth investigating.
- Bu araştırmaya değer.
Show More (184)
|
|
- Parliament must investigate the misappropriation of funds by its political groups.
- Parlamento, siyasi grupları tarafından fonların zimmete geçirilmesini soruşturmalıdır.
- It is ridiculous even to think the Zimbabwean government could be asked to investigate its own activities.
- Zimbabve hükûmetinden kendi faaliyetlerini soruşturmasının istenebileceğini düşünmek bile gülünçtür.
- Some charges have been brought, which the Danish police have investigated.
- Danimarka polisinin soruşturduğu bazı suçlamalar getirilmiştir.
- I am glad the United Nations and the European Union have now agreed to investigate this alleged crime.
- Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği'nin iddia edilen bu suçu soruşturmayı kabul etmesinden memnuniyet duyuyorum.
- OLAF alone has investigated cases with a value of EUR 144 million this year.
- Sadece OLAF bu yıl 144 milyon Avro değerinde davayı soruşturdu.
- Some charges have been brought, which the Danish police have investigated.
- Danimarka polisinin de soruşturmakta olduğu bazı suçlamalar yöneltilmiştir.
- We noticed this when we had to investigate the Flechard affair, which, as it happens, has still not been sorted out.
- Bunu, Flechard olayını soruşturmak zorunda kaldığımızda fark ettik, ki bu olay hala çözülememiştir.
- I would ask the Quaestors to investigate the matter.
- Quaestor'lardan konuyu soruşturmalarını rica ediyorum.
- Police are still investigating.
- Polis hala soruşturuyor.
- Police are investigating Tom.
- Polis Tom'u soruşturuyor.
- We're investigating that right now.
- Biz şu anda onu soruşturuyoruz.
- Why are you investigating me?
- Neden beni soruşturuyorsun?
- Tom began to investigate.
- Tom soruşturmaya başladı.
- The police never investigated.
- Polis hiçbir zaman soruşturmadı.
- The police's job is to prevent and investigate crime.
- Polisin görevi suçu önlemek ve soruşturmaktır.
- Detective Sadiq investigated the baby deaths.
- Dedektif Sadık bebek ölümlerini soruşturdu.
- The police are investigating my brother for the murder, but they're barking up the wrong tree.
- Polis kardeşimi cinayetten soruşturuyor ama yanlış ağaca havlıyorlar.
- What's Tom investigating?
- Tom ne soruşturuyor?
- Tom is investigating that right now.
- Tom şu anda bunu soruşturuyor.
- They said they would investigate.
- Soruşturacaklarını söylediler.
- I assume you'll be investigating this.
- Senin bunu soruşturuyor olacağını sanıyorum.
- The police are going to investigate the crime.
- Polisler suçu soruşturmaya gidiyor.
- Police immediately began investigating.
- Polis hemen soruşturmaya başladı.
- We're investigating a possible murder.
- Muhtemel bir cinayeti soruşturuyoruz.
Show More (21)
|
