| 1 |
look up |
sözlükte aramak |
v. |
|
- He looked up the word in his dictionary.
- Kelimeyi sözlükten aradı.
- It is a good habit to look up new words in a dictionary.
- Yeni kelimeleri sözlükte aramak iyi bir alışkanlıktır.
- Look up the word in your dictionary.
- Kelimeyi sözlüğünüzde arayın.
- He looked up the word in the dictionary.
- Kelimeyi sözlükten aradı.
- You should look up that word.
- O kelimeyi sözlükte aramalısın.
- Look up the phrase in your dictionary.
- İfadeyi sözlüğünüzde arayın.
- Look up words you don't know in your dictionary.
- Bilmediğiniz kelimeleri sözlüğünüzde arayın.
- Look up the word in the dictionary.
- Kelimeyi sözlükte arayın.
- Please look up this word in a dictionary.
- Lütfen bu kelimeyi sözlükte arayın.
- It is a good habit to look up new words in a dictionary.
- Yeni kelimeleri sözlükten aramak iyi bir alışkanlıktır.
- Look up these words in the dictionary.
- Bu kelimeleri sözlükte arayın.
Show More (8)
|
| 2 |
look up |
yukarıya bakmak |
v. |
|
- Tom heard footsteps and looked up.
- Tom ayak seslerini duydu ve yukarıya baktı.
- Look up there.
- Yukarıya bak.
- When she looked up, she saw a handsome young man looking down at her from his balcony.
- O yukarıya baktığında, balkonundan ona bakan yakışıklı genç bir adam gördü.
- Don't look up.
- Yukarıya bakma.
- Mary looked up.
- Mary yukarıya baktı.
- You looked up, didn't you?
- Yukarıya baktın, değil mi?
- They looked up.
- Onlar yukarıya baktı.
- He looked up.
- O, yukarıya baktı.
- I looked up.
- Ben yukarıya baktım.
- She looked up.
- O yukarıya baktı.
Show More (7)
|
| 3 |
look up |
aramak |
v. |
|
- Sami was looking up information about that guy.
- Sami o adam hakkında bilgi arıyordu.
- What did he look up?
- Ne arıyordu?
- I looked up a song I liked from a movie in YouTube and there were countless remixes; I was surprised at how many were hits!
- Bir filmden beğendiğim bir şarkıyı YouTube'da aradım ve sayısız remiks vardı; kaç tanesinin hit olduğuna şaşırdım!
- I often look up words in that dictionary.
- O sözlükte sık sık kelimeler ararım.
- Dictionaries are used to look up the words you don't know.
- Sözlükler bilmediğiniz sözcükleri aramak için kullanılır.
Show More (2)
|
| 4 |
look up |
iyiye gitmek |
n. |
|
- Business is looking up.
- İşler iyiye gidiyor.
Show More (-2)
|
| 5 |
look up |
ziyaret etmek |
v. |
|
- I looked up the address.
- Adresi ziyaret ettim.
Show More (-2)
|
