| 1 |
mechanic |
tamirci |
n. |
|
- You're not a very good mechanic.
- Çok iyi bir tamirci değilsin.
- The mechanic fixed my car without charging me a dime.
- Tamirci benden tek kuruş almadan arabamı tamir etti.
- Tom wanted to become a mechanic.
- Tom tamirci olmak istiyordu.
- Who's going to pay the mechanic?
- Tamirciye kim ödeme yapacak?
- Tom found a job as a mechanic.
- Tom tamirci olarak bir iş buldu.
- Who's going to pay the mechanic?
- Tamircinin parasını kim ödeyecek?
- The mechanic said the repair would not take long.
- Tamirci onarımın uzun sürmeyeceğini söyledi.
- I want to become a mechanic.
- Bir tamirci olmak istiyorum.
- Take it to a mechanic, and get it fixed.
- Bir tamirciye götürün ve tamir ettirin.
- Tom wanted to be a mechanic.
- Tom tamirci olmak istiyordu.
- Sami hated mechanics.
- Sami tamircilerden nefret ederdi.
- Tom is a mechanic, isn't he?
- Tom bir tamircidir, değil mi?
- I'm a mechanic.
- Ben bir tamirciyim.
- I am a mechanic.
- Ben bir tamirciyim.
- A skilled mechanic makes decent money.
- Yetenekli bir tamirci iyi para kazanır.
- Tom is a mechanic.
- Tom bir tamirci.
- A skilled mechanic earns decent wages.
- Yetenekli bir tamirci iyi para kazanır.
- The mechanic ripped us off.
- Tamirci bizi kazıklamış.
- Sami was money-hungry mechanic.
- Sami paraya aç bir tamirciydi.
- You're not a very good mechanic.
- Sen çok iyi bir tamirci değilsin.
- I need to take my car to the mechanic's to get it fixed.
- Arabamı tamir ettirmek için tamirciye götürmem gerekiyor.
- A skilled mechanic earns decent wages.
- Yetenekli bir tamirci makul ücretler kazanır.
- You never told me you were a mechanic.
- Bana tamirci olduğunu hiç söylememiştin.
- I want to become a mechanic.
- Tamirci olmak istiyorum.
- Sami worked as Layla's private mechanic.
- Sami, Layla'nın özel tamircisi olarak çalıştı.
- The mechanic ripped us off.
- Tamirci bizi kazıkladı.
- Tom called the mechanic.
- Tom tamirciyi aradı.
- Sami was money-hungry mechanic.
- Sami paraya aç tamirciydi.
- We need an expert mechanic for this job.
- Bu iş için uzman bir tamirciye ihtiyacımız var.
- I'm not much of a mechanic.
- Pek tamirci sayılmam.
- Tom is a mechanic, isn't he?
- Tom bir tamirci, değil mi?
- Take it to a mechanic, and get it fixed.
- Bunu bir tamirciye götürün ve tamir ettirin.
- I know Tom is a mechanic.
- Tom'un oto tamircisi olduğunu biliyorum.
- The mechanic assembled the engine.
- Tamirci motoru monte etti.
- I want to be a mechanic.
- Tamirci olmak istiyorum.
- Sami called his mechanic.
- Sami tamircisini aradı.
- I want to be a mechanic.
- Bir tamirci olmak istiyorum.
- Tom found a job as a mechanic.
- Tom bir tamirci olarak bir iş buldu.
- You never told me you were a mechanic.
- Bana asla bir tamirci olduğunu söylemedin.
- The mechanic fixed my car without charging me a dime.
- Tamirci bana on sent ödetmeden arabamı tamir etti.
- I'm only the mechanic.
- Ben sadece tamirciyim.
- I'm an airplane mechanic.
- Ben bir uçak tamircisiyim.
- Tom called the mechanic.
- Tom tamirciyi çağırdı.
- I know Tom is a mechanic.
- Tom'un bir tamirci olduğunu biliyorum.
Show More (41)
|
| 2 |
mechanic |
araba tamircisi |
n. |
|
- Lawyers and auto mechanics are the people I trust the least.
- Avukatlar ve araba tamircileri en az güvendiğim insanlardır.
- I'm a mechanic.
- Ben bir araba tamircisiyim.
- I need to take my car to the mechanic's to get it fixed.
- Arabamı tamirciye götürüp tamir ettirmem lazım.
Show More (0)
|
| 3 |
mechanic |
mekanik |
adj. |
|
- Orrery is a mechanic model of the Solar System.
- Orrery, Güneş Sistemi'nin mekanik bir modelidir.
- Orrery is a mechanic model of the Solar System.
- Orrery, Güneş Sistemi'nin mekanik bir modeli.
Show More (-1)
|
| 4 |
mechanic |
mekanikçi |
n. |
|
- I'm a mechanic.
- Ben bir mekanikçiyim.
Show More (-2)
|
| 5 |
mechanic |
makinist |
n. |
|
- I'm a mechanic.
- Ben bir makinistim.
Show More (-2)
|
